1 00:00:07,632 --> 00:00:09,592 Saat 11.59. 2 00:00:10,343 --> 00:00:13,433 9 Aralık 1993. 3 00:00:14,806 --> 00:00:16,216 Bir dakika sonra 4 00:00:16,307 --> 00:00:22,557 bir bilgisayar oyunu, yeni ve popüler  platform olan internete yüklenecek. 5 00:00:22,939 --> 00:00:24,979 Sunucuda yüzlerce insan vardı 6 00:00:25,066 --> 00:00:27,356 ve oyunu oynamak için can atıyorlardı. 7 00:00:32,157 --> 00:00:34,117 Bu oyun Doom'du. 8 00:00:34,200 --> 00:00:36,910 Herkes aynı anda dosya aktarımına başladı. 9 00:00:36,995 --> 00:00:38,455 Bu yüzden sunucu çöktü. 10 00:00:39,122 --> 00:00:42,082 Herkesin beklediği bir oyunmuş. 11 00:00:42,167 --> 00:00:44,537 NETFLIX ORİJİNAL BELGESEL DİZİSİ 12 00:01:28,546 --> 00:01:31,296 Cehennem iblisleri tarafından ele geçirilmiş 13 00:01:31,382 --> 00:01:33,472 karanlık ve ürkütücü bir askeri üs. 14 00:01:35,762 --> 00:01:36,852 Karanlık bir ortam, 15 00:01:37,555 --> 00:01:38,765 yanıp sönen ışıklar, 16 00:01:39,224 --> 00:01:40,774 peşinize düşen iblisler. 17 00:01:41,810 --> 00:01:44,310 Tek gördüğünüz silüetler ve gelen ateşler. 18 00:01:46,147 --> 00:01:48,357 Sizi çok korkutmak istedik. 19 00:01:49,609 --> 00:01:51,949 Kimse daha önce böyle bir şey görmemişti. 20 00:01:52,445 --> 00:01:54,275 Bu John Romero. 21 00:01:57,408 --> 00:01:59,828 Efsane olmuş bir oyun tasarımcısı. 22 00:02:01,496 --> 00:02:04,366 Nesillerce oyuncuları korkutmayı başardı. 23 00:02:05,625 --> 00:02:07,535 Karanlık ve ürkütücü bir şey istemiştik. 24 00:02:07,627 --> 00:02:11,007 O zamana kadar yapılmış en şiddetli oyunu yaptık. 25 00:02:11,506 --> 00:02:14,626 Yeni nesil bir oyunun kapısını aralamıştı. 26 00:02:16,136 --> 00:02:17,596 Oyuncular oyuna girip 27 00:02:18,304 --> 00:02:21,724 keşif yapabilecek ve birbirlerine karşı oynayabileceklerdi. 28 00:02:22,267 --> 00:02:24,187 Çok önemli bir anda çıkış yaptı. 29 00:02:24,936 --> 00:02:30,146 Bilgisayarlar ve konsollar yeni bir çağa giriyorlardı. 30 00:02:30,650 --> 00:02:32,650 Romero'nun seçtiği cihaz 31 00:02:34,821 --> 00:02:35,911 bilgisayar oldu. 32 00:02:37,949 --> 00:02:40,369 Her şey 1989'da 33 00:02:40,451 --> 00:02:43,581 Romero'nun bir abonelik sistemi için oyun yapmasıyla başladı. 34 00:02:43,663 --> 00:02:45,373 İsmi Gamer's Edge'di. 35 00:02:46,416 --> 00:02:48,286 Her ay bir disket alırdınız. 36 00:02:48,376 --> 00:02:51,416 Abone olduğunuz bilgisayar sistemi için bir disket. 37 00:02:52,130 --> 00:02:55,010 Disketin içinde bir sürü rastgele şey olurdu. 38 00:02:55,758 --> 00:02:57,588 Hoşunuza gitse de gitmese de buydu. 39 00:02:57,677 --> 00:03:00,347 Oyun ya da eğlenceli bir şeyler olmasını umardınız. 40 00:03:00,847 --> 00:03:04,677 22 yaşındaki Romero, John Carmack adında bir diğer programcıyla çalışarak 41 00:03:04,767 --> 00:03:09,557 abone olmaya değecek oyunlar yapmaya çalışıyordu. 42 00:03:09,647 --> 00:03:11,317 Ona sordum. 43 00:03:11,399 --> 00:03:15,399 "Oyunlarda ne yapmak istiyorsun?  İlgilerin neler? Birlikte yapacağız yani." 44 00:03:16,154 --> 00:03:20,834 Dedi ki "Ben grafiklerle ve oyunun mimarisiyle ilgileniyorum." 45 00:03:21,826 --> 00:03:25,326 Ben de "Tamam, ben oyun tasarımı ve bölümleri yapayım. 46 00:03:25,413 --> 00:03:27,463 Programlamayı, sevmediğin şeyleri." 47 00:03:27,874 --> 00:03:30,084 Romero kendine suç ortağı bulmuştu. 48 00:03:30,585 --> 00:03:34,665 Şimdi ekip olarak kodlama yapmak için bir üsse ihtiyaçları vardı. 49 00:03:34,756 --> 00:03:37,126 Gamer's Edge, florasan lamba kullanıyordu. 50 00:03:39,010 --> 00:03:40,930 Bence bu yaratıcılık bozan bir ışık. 51 00:03:41,596 --> 00:03:42,886 Karanlığı tercih ederim. 52 00:03:45,016 --> 00:03:46,886 Ama ofiste bir odamız vardı 53 00:03:46,976 --> 00:03:50,266 ve istediğimiz çalışma ortamını yaratmıştık. 54 00:03:51,105 --> 00:03:52,355 Karanlık bir mağaraydı. 55 00:03:52,440 --> 00:03:54,900 Biraz ışık giren bir penceremiz vardı. 56 00:03:54,984 --> 00:03:56,284 Onu da sevmezdik. 57 00:03:56,861 --> 00:03:58,321 Köşede bir Nintendo vardı. 58 00:03:58,404 --> 00:04:02,244 Sürekli Life Force, Zelda ve Mario 3 oynardık. 59 00:04:02,325 --> 00:04:05,785 Kocaman bir buzdolabımız vardı, içi içecekle doluydu. 60 00:04:06,871 --> 00:04:09,831 80'lerden kalma kocaman bir kasetçalarımız vardı. 61 00:04:09,916 --> 00:04:13,036 Her gün bir kişi, tüm gün istediği müziği açabiliyordu. 62 00:04:14,295 --> 00:04:15,295 Genelde metal olurdu. 63 00:04:17,840 --> 00:04:20,390 Vaktimizin çoğunu orada geçirirdik. Komik olan şey ise 64 00:04:20,468 --> 00:04:24,098 mesai saatlerimizin dışında da kod yazmaya başlamıştık. 65 00:04:24,639 --> 00:04:26,059 Yapmak istiyorduk. 66 00:04:26,140 --> 00:04:28,310 Yapmamamızı söyleyen yoktu. Harikaydı. 67 00:04:28,393 --> 00:04:31,063 Bu metal çılgınlığının sonunda 68 00:04:31,145 --> 00:04:34,015 gerçekten çığır açan bir şeyin temelleri ortaya çıktı. 69 00:04:34,524 --> 00:04:37,694 Bilgisayarda yumuşakça yana geçiş. 70 00:04:38,027 --> 00:04:41,567 Nintendo'da ekranın yanına gitmek çok yumuşaktı. 71 00:04:42,740 --> 00:04:44,370 Bilgisayarda olmuyordu 72 00:04:44,993 --> 00:04:49,463 çünkü o zamanlar bilgisayar grafikleri yeteri kadar gelişmemişti. 73 00:04:50,456 --> 00:04:53,416 Mario kopyası olan bazı sağa ilerlemeli oyunlar vardı. 74 00:04:53,501 --> 00:04:56,001 Ekranı parça parça ilerletiyordu. 75 00:04:56,754 --> 00:05:00,134 Ama böyle parçalı olunca gerçekçi hissettirmiyor, oyundan koparıyor. 76 00:05:00,925 --> 00:05:02,925 O zamanlar en iyisi oydu. 77 00:05:04,220 --> 00:05:08,560 Eğer yatay ilerlemeyi yumuşak bir şekilde yapmayı çözebilirsek inanılmaz olur. 78 00:05:08,641 --> 00:05:12,311 Mario tarzı bir şey yapabilirsek inanılmaz olurdu. 79 00:05:13,855 --> 00:05:14,895 Bir gece 80 00:05:15,398 --> 00:05:17,978 Carmack denemeye karar verdi. 81 00:05:18,985 --> 00:05:21,025 O gece bir yolculuğa çıktı. 82 00:05:22,613 --> 00:05:26,663 Mantar krallığına... 83 00:05:29,329 --> 00:05:31,079 Hayır, orası değil. 84 00:05:32,332 --> 00:05:33,172 Burası. 85 00:05:34,334 --> 00:05:36,594 Ertesi sabah ofise geldim. 86 00:05:37,170 --> 00:05:38,670 Masama bir demo koydular. 87 00:05:38,755 --> 00:05:41,165 Adı Dangerous Dave Telif Hakkı İhlali. 88 00:05:41,257 --> 00:05:44,297 Dangerous Dave benim geçen ay yaptığım bir oyundu. 89 00:05:44,385 --> 00:05:47,925 Dedim ki... "Dün gece bir şeyler yapmışlar." 90 00:05:48,014 --> 00:05:50,854 Bilgisayara taktım ve çalıştırdım. 91 00:05:52,060 --> 00:05:56,150 Super Mario Brothers 3 başladı ama karakter Dangerous Dave'di. 92 00:05:57,732 --> 00:06:00,822 Ekranda koşabiliyordu ve yumuşak geçiş yapıyordu. 93 00:06:00,902 --> 00:06:04,412 Bunun bilgisayarda olduğuna inanamıyordum. 94 00:06:05,531 --> 00:06:07,991 Başardığına inanamamıştım. 95 00:06:09,243 --> 00:06:10,503 Bunu yapabilen olmamıştı. 96 00:06:10,578 --> 00:06:13,578 Bilgisayarda böyle bir şey ilk kez yapılmıştı. 97 00:06:14,082 --> 00:06:18,422 Tek bir gecede Carmack, daha önce kimsenin yapamadığını yaptı 98 00:06:18,503 --> 00:06:21,713 ve bu yeni bir fırsatlar dünyasına kapı açtı. 99 00:06:22,715 --> 00:06:27,465 Bilgisayarın oyun oynanabilecek bir makine olduğunu gösteriyordu. 100 00:06:28,888 --> 00:06:31,348 "Bu teknoloji çok büyük, inanılmaz. 101 00:06:31,432 --> 00:06:34,892 Kendi şirketimizi kurup kendi oyunumuzu yapmalıyız." dedim. 102 00:06:35,436 --> 00:06:40,726 Romero, bilgisayarın zamanın konsollarıyla yarışabileceğini görmüştü. 103 00:06:41,526 --> 00:06:43,856 Ama Nintendo oyunlarında bile 104 00:06:43,945 --> 00:06:47,565 oyuncunun gidebileceği derinliğin bir sınırı vardı. 105 00:06:50,576 --> 00:06:51,736 O zamana kadar 106 00:06:51,828 --> 00:06:54,828 Nintendo oyunları iki boyutluydu. 107 00:06:55,248 --> 00:06:59,288 Sola git, sağa git, zıpla, aşağı in. 108 00:07:00,044 --> 00:07:03,174 O zamana kadar oyuncuyu, oyunun içine koyup 109 00:07:03,256 --> 00:07:07,336 üç boyutlu poligonal grafikler ile birinci şahsın gözünden göstermeyi 110 00:07:07,427 --> 00:07:09,007 henüz başaramamışlardı. 111 00:07:10,263 --> 00:07:12,183 Bu sırada Birleşik Krallık'ta 112 00:07:12,265 --> 00:07:15,175 Dylan Cuthbert adında atılgan bir liseli 113 00:07:15,268 --> 00:07:17,558 bu fikir üzerinde çalışıyordu. 114 00:07:18,729 --> 00:07:20,899 17 yaşında okulu bıraktım. 115 00:07:22,066 --> 00:07:25,896 Argonaut Software adında bir firmaya iş başvurusu yaptım. 116 00:07:25,987 --> 00:07:29,027 O zamanlar üç boyut teknolojisinde ilerleme kaydediyorlardı. 117 00:07:29,115 --> 00:07:33,905 Argonaut, oyun devleri arasında kendine  yer edinmeye çalışan bir firmaydı. 118 00:07:33,995 --> 00:07:36,905 Bunun için üç boyut teknolojisine güveniyorlardı. 119 00:07:37,623 --> 00:07:40,753 Hemen Game Boy için yapılan bir oyunda çalışmaya başladım. 120 00:07:41,252 --> 00:07:44,262 Üç boyutlu, etrafa uçulabilen, ateş edilebilen bir oyun. 121 00:07:45,298 --> 00:07:48,628 Game Boy için üç boyutlu oyun yapmak duyulmuş şey değildi 122 00:07:48,718 --> 00:07:51,678 ama takımın karşısındaki tek sorun bu değildi. 123 00:07:53,097 --> 00:07:56,057 Nintendo ticaret sırlarını sıkı sıkıya koruyordu. 124 00:07:56,642 --> 00:08:00,562 Eğer Nintendo sistemleri için yasal olarak oyun yapmak istiyorsanız 125 00:08:01,022 --> 00:08:02,772 izin almanız gerekiyordu 126 00:08:02,857 --> 00:08:04,977 ve Argonaut almamıştı. 127 00:08:05,568 --> 00:08:07,818 Ama yine de projeye devam ettiler. 128 00:08:07,904 --> 00:08:09,954 Yapılıp yapılamayacağını görmek için. 129 00:08:10,448 --> 00:08:13,028 Resmî geliştirici kitimiz yoktu, lisansımız yoktu. 130 00:08:13,117 --> 00:08:15,117 Hiçbir şey yoktu. Sadece Game Boy vardı. 131 00:08:15,620 --> 00:08:19,290 Her şeyi söküp kablolarını bağladık. 132 00:08:19,373 --> 00:08:25,003 Kısacası bağlantıyı hacklemiş olduk, böylece farklı veri aktarabiliyorduk. 133 00:08:26,422 --> 00:08:30,682 Dylan bir uzay oyununun üç boyutlu versiyonunu oynatabilen 134 00:08:30,801 --> 00:08:32,801 kodu yazmayı bulmuştu. 135 00:08:33,221 --> 00:08:36,851 Game Boy'a hazırladığımız demoyu böyle aktarabildik. 136 00:08:37,517 --> 00:08:38,427 Resmî değildi. 137 00:08:39,310 --> 00:08:40,690 O yüzden sıyrılmıştık. 138 00:08:40,770 --> 00:08:42,770 Ya da öyle sandılar. 139 00:08:48,945 --> 00:08:52,565 Projenin altıncı ayında Nintendo'dan biri projeyi görmüş. 140 00:08:58,538 --> 00:09:03,378 Nintendo cihazını izinsiz kullanmak sorun açabilir. Çok büyük yasal sorun. 141 00:09:03,876 --> 00:09:07,506 Ama Nintendo daha çok meraklı gibiydi. 142 00:09:08,005 --> 00:09:13,385 Patronum dedi ki "Game Boy'u yapanlar üç boyutlu oyuna inanamıyorlar. 143 00:09:14,345 --> 00:09:16,425 İki hafta sonra Japonya'ya gideceksin." 144 00:09:19,850 --> 00:09:22,650 Sanırım 18 yaşındaydım. Pasaportum yoktu. 145 00:09:22,728 --> 00:09:25,438 Pasaport çıkartmam gerekiyordu. 146 00:09:25,523 --> 00:09:28,993 Pek düşünmeden patronumla birlikte uçağa bindim. 147 00:09:32,613 --> 00:09:34,993 Ertesi sabah Nintendo'ya gittik. 148 00:09:35,074 --> 00:09:38,084 Büyük, beyaz bir odada oturuyorduk. 149 00:09:40,371 --> 00:09:45,961 Bir anda 30 Nintendo çalışanı kapıdan içeri girdi. 150 00:09:46,544 --> 00:09:48,384 Hepsi Nintendo ceketi giyiyordu. 151 00:09:48,462 --> 00:09:51,342 Biz böyleydik, tişört ve kot pantolon. 152 00:09:53,217 --> 00:09:54,047 Hepsi oturdu. 153 00:09:54,135 --> 00:09:56,465 Şöhret sahibi insanlar gibi 154 00:09:57,179 --> 00:09:58,639 masaya sırayla oturdular. 155 00:09:59,348 --> 00:10:02,438 Ben orada 18 yaşında bir çocuktum. 156 00:10:03,019 --> 00:10:05,099 Onlara Game Boy'da yaptığımı gösterdim. 157 00:10:06,439 --> 00:10:09,899 "Bu inanılmaz, hemen bu oyunu almalıyız." dediler. 158 00:10:10,568 --> 00:10:14,568 Mahkemelik olmak yerine Argonaut sözleşme imzaladı. 159 00:10:14,655 --> 00:10:16,735 Resmî olarak oyun yapabileceklerdi. 160 00:10:17,241 --> 00:10:18,531 Ama dahası vardı. 161 00:10:18,618 --> 00:10:23,658 Nintendo tasarımcısı Shigeru Miyamoto'nun gizli bir projesi vardı. 162 00:10:23,789 --> 00:10:25,919 Yeni nesil konsolu hazırlamışlardı. 163 00:10:27,084 --> 00:10:30,924 Miyamoto, henüz çıkmamış Super Nintendo'yu getirdi. 164 00:10:31,005 --> 00:10:35,925 Yani ben daha gizlilik anlaşması falan imzalamıştım. Güvenlik falan yok. 165 00:10:36,510 --> 00:10:38,720 "Üç boyutu  burada yapmaya çalışıyoruz." dedi. 166 00:10:39,221 --> 00:10:41,221 "Argonaut bize yardımcı olabilir mi?" 167 00:10:43,017 --> 00:10:46,647 Super Nintendo konsolundaki donanımı değiştirmek için çok geçti. 168 00:10:47,188 --> 00:10:49,568 O yüzden Dylan, en iyi yaptığı şeyi yaptı. 169 00:10:50,066 --> 00:10:51,186 Hacklemek. 170 00:10:51,275 --> 00:10:54,485 Üç boyutu yapabilecek çipi 171 00:10:54,570 --> 00:10:56,780 kasetin içine koyacaktı. 172 00:10:57,490 --> 00:10:59,080 Miyamoto'nun gözleri parladı. 173 00:10:59,158 --> 00:11:01,698 Bu da süper FX çipinin başlangıcı oldu. 174 00:11:02,453 --> 00:11:06,873 Süper FX çipi Miyamoto'ya yeni bir bakış açısı kattı. 175 00:11:07,917 --> 00:11:11,547 Mario ve Zelda gibi iki boyutlu oyunlarda uzmanlaşmıştı. 176 00:11:12,088 --> 00:11:16,178 Şimdi Dylan ile birlikte üç boyutlu deneyimi sunacaklardı. 177 00:11:16,300 --> 00:11:19,300 Oyuncuları oyun dünyasına getireceklerdi. 178 00:11:20,846 --> 00:11:22,676 Ama bu sırada ABD'de 179 00:11:23,766 --> 00:11:28,146 Romero ve takımı çoktan üç boyut teknolojisine ulaşmışlardı. 180 00:11:29,021 --> 00:11:33,031 Hep çalışıp hiç eğlenmeyen adamın sıkıcı olduğunu söylerler. 181 00:11:34,902 --> 00:11:38,572 Nintendo kodunu bilgisayara taşımak, Romero ve takımı için 182 00:11:38,656 --> 00:11:39,946 sadece bir başlangıçtı. 183 00:11:40,032 --> 00:11:41,332 O noktayı çoktan geçtik. 184 00:11:41,409 --> 00:11:43,289 İşlerini bırakmalarını 185 00:11:43,369 --> 00:11:46,579 ve kendi şirketleri Id Software'i  kurmalarını sağladı. 186 00:11:46,997 --> 00:11:48,707 Ve 1992'de 187 00:11:49,333 --> 00:11:53,303 yeni icat ettikleri yumuşak geçiş teknolojisini kullandılar 188 00:11:53,379 --> 00:11:55,719 ve içini dışına çıkardılar. 189 00:11:55,798 --> 00:11:58,338 Üç boyutlu. Dokulara sahip. 190 00:11:58,467 --> 00:11:59,797 Bu Wolfenstein. 191 00:12:00,261 --> 00:12:02,601 Dünyada en çok satan bilgisayar oyunlarından biri. 192 00:12:02,930 --> 00:12:07,350 Popüler bir oyun ve yepyeni bir bakış açısı oluşturdular. 193 00:12:08,144 --> 00:12:10,104 Birinci kişi ile ateş etme oyunu. 194 00:12:10,187 --> 00:12:14,227 Daha ciddi ve üç boyutlu bir şey istiyorduk. 195 00:12:14,316 --> 00:12:18,276 Yana doğru ilerleyen bir oyun değil. 196 00:12:18,362 --> 00:12:22,582 Wolfenstein 3D, 5 Mayıs 1992'de çıkış yaptı 197 00:12:22,658 --> 00:12:24,658 ve anında başarılı oldu. 198 00:12:24,744 --> 00:12:26,664 İnsanlar Nazi öldürmeye bayıldı. 199 00:12:26,746 --> 00:12:29,536 Bir kaleden çatışarak çıkmaya çalışıyordunuz. 200 00:12:30,374 --> 00:12:34,094 Üç boyutlu bir oyundu ve saniyede 70 kare gösteriyordu. 201 00:12:34,170 --> 00:12:37,800 Tarihte ilk kez, tamamen renkli, ve gerçek dijital sesler. 202 00:12:38,758 --> 00:12:42,388 İşlemcilerin gücü Wolfenstein'ı hızlı çalıştırmaya tam yetiyordu. 203 00:12:42,803 --> 00:12:45,223 Yani teknolojisinin tam sınırındaydık. 204 00:12:45,306 --> 00:12:48,676 Birkaç kısa yıl içinde Romero ve ekibi 205 00:12:48,768 --> 00:12:52,228 başarılı bir şirket kurdular ve evlerdeki kişisel bilgisayarları 206 00:12:52,313 --> 00:12:55,653 sürükleyici ve aksiyon dolu oyun platformuna dönüştürdüler. 207 00:12:56,066 --> 00:12:59,816 Bu oyun, şaheserlerinin yapı taşı oldu. 208 00:12:59,904 --> 00:13:03,244 Yaptığımız her oyunda amacımız, 209 00:13:03,324 --> 00:13:06,544 oyunlar geliştikçe farklı ve yeni bir şeyler yapmaktı. 210 00:13:06,619 --> 00:13:08,249 Bu kadar. Tek amacımız buydu. 211 00:13:08,329 --> 00:13:11,419 Bir sonraki oyunumuzun ne olacağını düşünmeye başlamıştık. 212 00:13:11,916 --> 00:13:14,786 Teknolojiyi geliştirmek,  oyunu daha sürükleyici 213 00:13:14,877 --> 00:13:16,457 ve heyecanlı yapmak istiyorduk. 214 00:13:17,421 --> 00:13:20,261 Oyuna eklenecek şeylerin listesi çıktığında 215 00:13:20,341 --> 00:13:23,641 bu liste gerçekten çok hırslı bir hâl almıştı. 216 00:13:24,845 --> 00:13:26,595 Azaltılmış ışık istiyorduk. 217 00:13:26,680 --> 00:13:28,140 Ürkütücü olsun diye. 218 00:13:28,808 --> 00:13:29,678 Yüksek hız... 219 00:13:29,767 --> 00:13:31,187 Gerçekçi hareket için. 220 00:13:31,268 --> 00:13:33,598 En önemlisi de çok oyunculu özelliği. 221 00:13:33,687 --> 00:13:35,687 Arkadaşlarınızla oynayabilin diye. 222 00:13:35,773 --> 00:13:37,823 En üst noktası olmalıydı. 223 00:13:38,234 --> 00:13:41,784 Bu da oyuncuların bir ağla ya da modem ile oynaması demekti. 224 00:13:43,781 --> 00:13:44,871 Bir saniye. 225 00:13:45,533 --> 00:13:46,533 Duydunuz mu? 226 00:13:47,243 --> 00:13:50,203 Eğer Romero'nun 90'larda ulaşmak istediği kitleyseniz 227 00:13:50,287 --> 00:13:54,827 bu duyduğunuz harika ses internete bağlanma sesi. 228 00:13:55,835 --> 00:13:59,415 O zamanlar bilgisayarınızı ev telefonu hattına bağlardınız. 229 00:14:00,089 --> 00:14:01,379 Modemi çevirir 230 00:14:03,551 --> 00:14:04,471 ve beklerdiniz. 231 00:14:05,511 --> 00:14:06,801 Beklerdiniz... 232 00:14:07,805 --> 00:14:08,885 ve beklerdiniz. 233 00:14:09,390 --> 00:14:10,390 Hoş geldiniz. 234 00:14:11,016 --> 00:14:12,886 Eğer birisi telefonu kullanırsa 235 00:14:13,686 --> 00:14:14,726 internet kesilirdi. 236 00:14:14,812 --> 00:14:15,692 Hoşça kalın. 237 00:14:15,771 --> 00:14:17,771 Anne, telefonu kapat! 238 00:14:18,148 --> 00:14:20,988 Çok yeniydi ve insanlar hâlâ öğrenmeye çalışıyordu. 239 00:14:21,277 --> 00:14:25,237 İnternete girmeyi öğrendikten sonra her yerde internet siteleri göreceksiniz. 240 00:14:25,322 --> 00:14:28,202 Eğlenceli bir şeyler yapsak? Oyun oynasak? 241 00:14:28,284 --> 00:14:31,084 Yahooligans sitesine girip oyun bulalım! 242 00:14:32,288 --> 00:14:35,618 Modemlerle çok oyunculu oynanan oyunlar vardı 243 00:14:35,708 --> 00:14:39,548 ama yüksek hızla çalışan, ağla yürüyen oyunlar yoktu. 244 00:14:39,628 --> 00:14:43,128 O zamanlar bilgisayar ile çevrim içi oynanan oyunlar 245 00:14:43,215 --> 00:14:45,425 çoğunlukla yavaş ve basit oyunlardı. 246 00:14:46,093 --> 00:14:47,143 Savaş, 247 00:14:48,596 --> 00:14:49,676 Golf, 248 00:14:49,805 --> 00:14:52,345 sırayla oynanan strateji oyunları gibi. 249 00:14:52,933 --> 00:14:54,313 Limiti buydu. 250 00:14:54,393 --> 00:14:58,903 Başka bir bilgisayardan oynayan, başka bir kişi ile 251 00:14:58,981 --> 00:15:02,941 bir aksiyon oyunu oynayıp birbirini vurmak çok güzel olurdu. 252 00:15:03,527 --> 00:15:08,117 Carmack, aynı anda uzaktan oyun oynamanın yollarını bulmaya çalışıyordu. 253 00:15:08,198 --> 00:15:11,238 Oyunun adını ise Tom Cruise verdi. 254 00:15:11,327 --> 00:15:12,997 Paranın Rengi adında bir film var. 255 00:15:13,704 --> 00:15:18,794 Tom Cruise bilardo salonunda birine karşı oynamak istiyor. 256 00:15:18,959 --> 00:15:20,629 Kendi ıstakasını getiriyor. 257 00:15:21,545 --> 00:15:23,755 Adam yanına geliyor ve... 258 00:15:23,839 --> 00:15:25,129 O elindeki ne? 259 00:15:25,883 --> 00:15:27,973 Tom Cruise elindekine bakıyor ve... 260 00:15:28,928 --> 00:15:29,888 Doom. 261 00:15:32,640 --> 00:15:34,560 Ben de "Ne kadar iyi bir isim." dedim. 262 00:15:34,642 --> 00:15:36,312 Haydi, oynayalım. 263 00:15:36,393 --> 00:15:37,983 Evet, oynayalım. 264 00:15:38,479 --> 00:15:40,859 Daha hiçbir şey programlanmamışken 265 00:15:40,940 --> 00:15:43,190 Romero bir basın bülteni yazmaya başladı. 266 00:15:43,943 --> 00:15:45,993 Bir basın bülteni hazırladık. 267 00:15:46,070 --> 00:15:48,490 Oyunun ne kadar iyi olacağını anlatıyorduk. 268 00:15:48,572 --> 00:15:51,282 Bu çılgınca çünkü kimse böyle bir şey yapmaz. 269 00:15:51,367 --> 00:15:53,617 Bir şey çıkış yapacağı zaman basın bülteni olur. 270 00:15:53,702 --> 00:15:58,462 Daha çıkmadan bunu söylemek deliliktir. Umurumuzda değildi, o zamanlar öyleydik. 271 00:15:58,874 --> 00:16:00,334 Daha da kötüsü,  272 00:16:00,417 --> 00:16:04,797 oyun çıktığında dünyada üretkenliği azaltacağını söylemiştik. 273 00:16:04,880 --> 00:16:06,590 Bununla birlikte Id ekibi 274 00:16:06,674 --> 00:16:11,144 istemeden de olsa kendilerine zor bir teslim tarihi ve beklenti koydular. 275 00:16:11,220 --> 00:16:14,220 Gerçekleştirmek için bir yıl boyunca deli gibi çalıştık. 276 00:16:14,306 --> 00:16:17,636 Romero, fikirlerinin çok dikkat çekeceğinden emindi. 277 00:16:18,936 --> 00:16:20,476 Bu sırada Japonya'da Dylan 278 00:16:20,562 --> 00:16:24,072 Nintendo ile birlikte gizli çalışmalara devam ediyordu. 279 00:16:24,608 --> 00:16:27,188 Kapalı kapılar ardında süper FX çipinin 280 00:16:27,277 --> 00:16:30,277 göreve hazır olduğunu göstermeye hazırlanıyordu. 281 00:16:30,698 --> 00:16:35,198 Onlara üç boyutlu ortamda uçulan bir demo gösterdik. 282 00:16:35,786 --> 00:16:37,446 Roketlerle atış yapılan bir şey. 283 00:16:37,621 --> 00:16:39,211 Aslında çok hoş bir demoydu. 284 00:16:39,748 --> 00:16:41,418 Ama herkes öyle düşünmedi. 285 00:16:42,626 --> 00:16:46,086 Her yere uçabilme fikri Miyamoto'nun aklına yatmadı. 286 00:16:46,463 --> 00:16:49,303 Oyuncunun düşünmesi gerektiği fikrini beğenmedi. 287 00:16:49,383 --> 00:16:51,683 Sadece bu değil, her yerde. 288 00:16:52,928 --> 00:16:54,848 Miyamoto dedi ki 289 00:16:54,930 --> 00:16:58,430 "Noel için geri dönün. Sonra yeni yılda geri gelin. 290 00:16:58,517 --> 00:17:00,767 Çalışmalara devam edelim. 291 00:17:00,853 --> 00:17:03,363 Bu sırada ben de  yapabileceklerime bakayım." 292 00:17:10,154 --> 00:17:12,994 Noel tatilinden geri döndük. 293 00:17:13,615 --> 00:17:15,865 Miyamoto geldi ve dedi ki 294 00:17:15,951 --> 00:17:18,701 "Yeni yılda çok iyi bir fikir buldum." 295 00:17:20,956 --> 00:17:25,996 Her yıl Japonlar ibadet için tapınaklarına giderler. 296 00:17:26,754 --> 00:17:27,964 Buna Hatsumode deniyor. 297 00:17:29,298 --> 00:17:32,758 Miyamoto, Fushimi Inari tapınağına gitmiş. 298 00:17:32,843 --> 00:17:34,973 Nintendo'nun yakınlarında bir yerde. 299 00:17:35,054 --> 00:17:40,064 Kırmızı renkte kapılar var ve binlercesi sıralanmış. 300 00:17:49,193 --> 00:17:52,033 Miyamoto dedi ki "Bu kapıların altından geçiyordum. 301 00:17:52,821 --> 00:17:56,081 Oyuncu bu tarz kapıların içinden geçse harika olmaz mıydı? 302 00:17:56,158 --> 00:18:00,328 Bir şeylere ateş etmek yerine böyle şeylerden geçme heyecanını yaşasa?" 303 00:18:02,164 --> 00:18:03,964 Biz de "Olur." dedik. 304 00:18:04,041 --> 00:18:05,751 Aslında ilginç bir fikirdi. 305 00:18:07,461 --> 00:18:10,381 Miyamoto sorununu çözmüştü. 306 00:18:11,215 --> 00:18:15,175 Oyuncuları kapıdan geçirerek hareketi kontrol edebiliyordu. 307 00:18:15,260 --> 00:18:18,390 Böylece oyuncu, arkasında olanları düşünmek zorunda kalmayacaktı. 308 00:18:18,972 --> 00:18:23,022 İkonik bir Nintendo oyununun temellerini oluşturdu. 309 00:18:23,602 --> 00:18:26,982 İlginç olan şey ise, Fushimi Inari tapınağı, 310 00:18:27,064 --> 00:18:29,074 Inari tilki demek. 311 00:18:29,608 --> 00:18:33,238 Star Fox da bu şekilde doğmuş oldu. 312 00:18:33,946 --> 00:18:37,366 Her şey o yürüyüşten esinlenerek ortaya çıkmıştı. 313 00:18:42,037 --> 00:18:44,707 Ama bu çığır açan görsellerin popülerleşmesi için 314 00:18:44,790 --> 00:18:47,500 bir yürüyüşten fazlası gerekiyordu. 315 00:18:47,584 --> 00:18:51,174 Dylan, arkadaşı Giles Goddard'dan yardım istedi. 316 00:18:51,255 --> 00:18:53,835 Ben Giles Goddard, Star Fox'ta programcıydım. 317 00:18:54,466 --> 00:18:57,466 Giles, Argonout'ta ilk tanıştığım kişilerden biriydi. 318 00:18:57,553 --> 00:19:00,813 Onun kişiliği biraz... yavan. 319 00:19:00,889 --> 00:19:02,389 Dylan çok hırslı. 320 00:19:02,474 --> 00:19:03,984 -Biraz tuhaf. -İnatçı. 321 00:19:04,059 --> 00:19:07,349 -Çok... farklı. -Hep kavga ederdik. 322 00:19:08,355 --> 00:19:12,065 Bu dinamik ikili, Kyoto'yu  kasıp kavurmaya hazırdı. 323 00:19:16,738 --> 00:19:19,988 20 yıl önce Japonya çok farklı bir yerdi. 324 00:19:20,075 --> 00:19:23,905 Çok az yabancı turist vardı. Yabancı çok azdı hatta. 325 00:19:24,538 --> 00:19:27,878 Korkutucuydu ama 18 yaşında olduğumuz için eğlenceliydi. 326 00:19:28,292 --> 00:19:34,052 Londra'dan first-class uçuşla gelmiştik, tüm masraflar ödenmişti. 327 00:19:35,174 --> 00:19:37,634 Kendimizi rock yıldızı gibi görüyorduk. 328 00:19:38,886 --> 00:19:42,056 Tüm masrafları ödenmiş, Kyoto'da iki genç. 329 00:19:42,139 --> 00:19:43,139 Ne ters gidebilir ki? 330 00:19:43,223 --> 00:19:47,193 -Tabelaya bak, hâlâ kırık. -Backgammon diye bir bar vardı. 331 00:19:47,269 --> 00:19:50,939 Eski ve pasaklı bir yerdi. Eğlenceliydi. 332 00:19:52,232 --> 00:19:55,322 Bir yabancı gördüğün zaman el sallardın, hatırlıyor musun? 333 00:19:55,402 --> 00:19:56,822 25 yıl önce mi? 334 00:19:56,904 --> 00:20:00,244 Hep arka cebimizde taşıdığımız beyaz sözlüklerimiz vardı. 335 00:20:00,908 --> 00:20:05,248 Barlarda sözlüğü yanımızda taşır, insanlarla öyle konuşurduk. 336 00:20:07,664 --> 00:20:09,374 -Bolca da içtik elbette. -Şerefe! 337 00:20:10,209 --> 00:20:11,209 Fondip. 338 00:20:11,293 --> 00:20:13,923 Japoncamız giderek daha iyiye gitti. 339 00:20:16,506 --> 00:20:17,586 Ya da biz öyle sandık. 340 00:20:18,425 --> 00:20:21,005 Dylan ve Giles iş yaptıkları zamanda ise 341 00:20:21,803 --> 00:20:25,433 ofislerinde gerçekten yabancı gibi hissediyorlardı. 342 00:20:26,683 --> 00:20:30,403 Nintendo dışından birinin binada çalışmasına izin vermezlerdi. 343 00:20:31,021 --> 00:20:33,321 Bize ayrı bir ofis yapmışlardı 344 00:20:33,398 --> 00:20:36,238 Tek bir odaydı, bizim için ayrılmış bir oda. 345 00:20:36,735 --> 00:20:40,025 Tüm binada Miyamoto'nun sigara içmesine izin verilen 346 00:20:40,113 --> 00:20:42,123 tek oda bizim odamızdı. 347 00:20:44,576 --> 00:20:46,826 Odaya girip sigarasını yakardı. 348 00:20:47,663 --> 00:20:50,963 Programlama sırasında biz de "Geri geldi." derdik. 349 00:20:52,501 --> 00:20:56,051 Biz ilginç bir şey yapmaya çalışırken 350 00:20:56,171 --> 00:20:59,881 bir anda ağaçlardan falan bahsetmeye başlardı. 351 00:20:59,967 --> 00:21:01,967 Rastgele bir şey. 352 00:21:05,013 --> 00:21:07,223 Bir süre sonra fark ettik ki 353 00:21:07,307 --> 00:21:11,097 büyük yaratıcılığının kaynağı buradan geliyor. 354 00:21:11,186 --> 00:21:15,016 Çünkü sürekli, bir sürü şeyi aynı anda düşünüyor. 355 00:21:15,691 --> 00:21:19,951 Star Fox'ta Miyamoto'nun odaklandığı şeylerden bir tanesi 356 00:21:20,028 --> 00:21:22,278 kameranın bakış açısıydı. 357 00:21:24,324 --> 00:21:27,244 İki boyutlu oyunlarda kamera hareketleri basitti. 358 00:21:27,869 --> 00:21:30,539 Ekran, karakterin hareketine uyum sağlıyordu. 359 00:21:30,622 --> 00:21:32,672 Sağa, sola gibi. 360 00:21:33,000 --> 00:21:36,210 Ama üç boyut olunca işler karmaşık hâle geliyordu. 361 00:21:37,379 --> 00:21:40,799 Üç boyutun en büyük özelliği kamerayı hareket ettirebilmekti. 362 00:21:41,341 --> 00:21:44,391 Miyamoto'nun işi kamera konusunu halletmekti. 363 00:21:45,637 --> 00:21:49,217 Eğer uçağın tam arkasında olursa dönüyor gibi hissetmezdiniz. 364 00:21:49,308 --> 00:21:52,348 Sabit olursa da etrafa dağılıyor gibi hissederdiniz. 365 00:21:54,521 --> 00:21:58,111 Kamera ile uçak arasında biraz gecikme olmalı. 366 00:21:58,191 --> 00:22:00,191 Yoksa döndüğünüzü hissetmezsiniz. 367 00:22:01,153 --> 00:22:03,363 Ama çok fazla da yaparsanız 368 00:22:03,447 --> 00:22:06,527 oyuncu her şeyin fazla hareketli olduğunu düşünür 369 00:22:06,616 --> 00:22:08,406 ve kafası karışır. 370 00:22:10,287 --> 00:22:14,167 Güzel görünmesi ve oynanabilir olması arasında bir denge var. 371 00:22:19,421 --> 00:22:22,051 Star Fox'un programlaması devam ediyordu. 372 00:22:22,132 --> 00:22:24,932 Uzay gemileri uçuyordu. Lazerler ateşleniyordu. 373 00:22:25,010 --> 00:22:26,260 Her şey tamamlanıyordu. 374 00:22:26,345 --> 00:22:29,425 Sonra sanat departmanı dâhil oldu. 375 00:22:31,350 --> 00:22:34,440 Uzun süre boyunca proje eski usulde ilerlemişti. 376 00:22:34,519 --> 00:22:40,939 Yıldız Savaşları tarzı bir şeydi. Biraz daha güçlüydü ama insan yoktu. 377 00:22:41,485 --> 00:22:45,195 Ama Nintendo tatlı, arkadaş canlısı karakterleriyle biliniyordu. 378 00:22:45,739 --> 00:22:48,489 Miyamoto'nun o çok sevdiği tapınak ise 379 00:22:49,034 --> 00:22:51,544 bir tilkiye adanmıştı. 380 00:22:53,830 --> 00:22:58,670 Birden Nintendo'nun sanatçıları böyle tatlı karakterler, tasarımlar, 381 00:22:58,752 --> 00:23:01,092 hayvanlar ile gelmeye başladı. 382 00:23:01,254 --> 00:23:03,474 Açıkçası çok saçma olduğunu düşündüm. 383 00:23:07,719 --> 00:23:09,759 Biraz garipti çünkü bunlar hayvandı. 384 00:23:09,846 --> 00:23:12,136 "Niye hayvanlar uzay gemisi sürüyor? 385 00:23:12,224 --> 00:23:13,734 Neler oluyor, anlayamıyorum." 386 00:23:14,226 --> 00:23:18,016 Ama Miyamoto'nun bize aşıladığı bir şey 387 00:23:18,105 --> 00:23:22,645 bir adım geriye atıp, dikkatlice düşünüp "Bu oyun eğlenceli olmalı." demekti. 388 00:23:23,860 --> 00:23:26,860 Sadece oyuncunun bakış açısından düşünmüyor. 389 00:23:26,947 --> 00:23:30,197 Deneyimi nasıl tasarlayabileceğini de düşünüyor. 390 00:23:30,700 --> 00:23:33,160 Bence bu hepimiz için iyi bir dersti. 391 00:23:40,252 --> 00:23:41,712 Zamanla biz de sevdik. 392 00:23:44,548 --> 00:23:47,928 Sonunda her şeyin bir araya geldiğini fark etmemiştik. 393 00:23:49,719 --> 00:23:53,179 Sonunda gerçekten, tam bir deneyim hâline geldi. 394 00:23:55,934 --> 00:23:59,774 Kamera hareketleri, tatlı hayvanlar ve kapılar. 395 00:24:00,397 --> 00:24:03,937 Bir araya geldiğinde tescilli Nintendo deneyimini oluşturuyordu 396 00:24:04,025 --> 00:24:05,355 ama üç boyutta. 397 00:24:06,736 --> 00:24:12,406 Fox McCloud, arkadaşları Peppy Hare, Falco Lombardi ve Slippy Toad ile 398 00:24:12,492 --> 00:24:16,462 görevlerin amaçlarını açıklıyor, oyunu daha sürükleyici yapıyordu. 399 00:24:16,538 --> 00:24:18,828 Star Fox'u eşsiz yapan şeylerden biri 400 00:24:18,915 --> 00:24:21,075 konsol için bir oyun olmasıydı. O zaman kadar 401 00:24:21,168 --> 00:24:23,838 konsolda üç boyutlu oyunlar yoktu. 402 00:24:26,548 --> 00:24:30,888 Süper FX mikroçipi içeren ilk ve tek oyun. 403 00:24:30,969 --> 00:24:36,309 Dylan ve Giles'ın kodlama yeteneği ve Nintendo'nun tasarımı işe yaramıştı. 404 00:24:36,725 --> 00:24:39,595 Oyun dört milyondan fazla kopya sattı 405 00:24:39,686 --> 00:24:43,056 ve Nintendo'yu üç boyut dünyasına taşıdı. 406 00:24:43,148 --> 00:24:45,858 Sadece Super Nintedo Entertainment System'de. 407 00:24:51,031 --> 00:24:54,701 Ama yakında üç boyut yeterli olmayacaktı. 408 00:24:55,577 --> 00:24:58,827 ABD'de bir grup asi genç 409 00:24:58,914 --> 00:25:04,714 birinci kişi bakış açısını daha da ileriye taşıyacaktı. 410 00:25:05,962 --> 00:25:07,802 Basın bülteninden sonra 411 00:25:07,881 --> 00:25:10,431 Doom'un büyük bir oyun olacağını biliyorduk. 412 00:25:10,926 --> 00:25:15,506 Çünkü ofisi arayıp oyunun ne zaman çıkacağını soruyorlardı. 413 00:25:16,223 --> 00:25:17,313 Doom nerede kaldı? 414 00:25:18,016 --> 00:25:19,306 Doom çıktı mı? 415 00:25:19,392 --> 00:25:20,562 Doom nasıl olacak? 416 00:25:20,644 --> 00:25:23,774 Herkes çok heyecanlıydı.  Çılgın bir şeydi. 417 00:25:24,189 --> 00:25:26,189 Romero'nun basın açıklamasında 418 00:25:26,274 --> 00:25:29,444 yıl sonu gelmeden dizlerine kadar cesetle dolacaklarını söylendi. 419 00:25:29,861 --> 00:25:32,161 Şimdi tek yapmaları gereken... 420 00:25:33,532 --> 00:25:34,872 ...oyunu yapmaktı. 421 00:25:34,950 --> 00:25:38,200 Doom'u yapan takım çok küçüktü. 422 00:25:38,286 --> 00:25:39,656 Sadece beş kişiydi. 423 00:25:40,914 --> 00:25:42,334 Yani çok iş vardı. 424 00:25:42,874 --> 00:25:44,044 Yani, Doom ne? 425 00:25:44,125 --> 00:25:47,375 İlk büyük fikir, 426 00:25:47,462 --> 00:25:51,472 bir yerde iblis istilası ile savaşacaktık 427 00:25:52,133 --> 00:25:56,893 Bölümlerin nasıl olacağına ilişkin bazı çizimler. 428 00:25:57,639 --> 00:25:59,979 Bazı duvarlardan kan aksın mesela. 429 00:26:00,058 --> 00:26:03,768 Ya da Cehennem'de doğal duvarlar olabilir. 430 00:26:03,853 --> 00:26:05,733 Belki motor burayı gösterir. 431 00:26:06,565 --> 00:26:07,435 Bu... 432 00:26:07,816 --> 00:26:12,196 Bu en sevdiğim sayfalardan biri. İblisler için orijinal fikirler var. 433 00:26:13,780 --> 00:26:15,700 Çok orijinal fikirler. 434 00:26:15,782 --> 00:26:17,122 Bazıları çok komik. 435 00:26:17,200 --> 00:26:19,790 Yani, burada ne oluyor böyle? 436 00:26:20,829 --> 00:26:23,369 Eğer Doom böyle gözükseydi 437 00:26:24,541 --> 00:26:26,631 bugün her şey çok farklı olurdu. 438 00:26:28,044 --> 00:26:29,844 Sonunda karar verdik. 439 00:26:30,297 --> 00:26:33,837 Gelecekteki bir askeri üste uzay askeri olacaktınız. 440 00:26:33,925 --> 00:26:37,215 Kötü sonlanan bir araştırma gibi. Sonra iblisler geliyor. 441 00:26:37,637 --> 00:26:41,727 Ama hikâye sadece bir ortamdı. İçinden siber iblisler, 442 00:26:41,808 --> 00:26:43,728 patlayan et parçaları 443 00:26:44,144 --> 00:26:46,314 ve inanılmaz silahlar çıktı. 444 00:26:47,397 --> 00:26:49,607 Oyuncuların sevebileceği türden 445 00:26:49,691 --> 00:26:51,741 standart silahlar istemiştik. 446 00:26:51,818 --> 00:26:55,068 Pompalı tüfek, elektrikli testere gibi. 447 00:26:55,905 --> 00:26:57,565 İblislere testereyle saldırmak? 448 00:26:57,657 --> 00:27:00,907 Ya da bir yumruk, iblisin suratına bir yumruk atmak gibi. 449 00:27:01,453 --> 00:27:05,213 Sonra birkaç tane, çeşit katsın diye uzay temalı silahlar ekleyebilirdik. 450 00:27:05,290 --> 00:27:07,170 Plazma silahı bu şekilde çıktı. 451 00:27:07,792 --> 00:27:10,302 İblislere roket atma fikrini çok sevmiştik. 452 00:27:11,838 --> 00:27:13,338 Çılgıncaydı. 453 00:27:13,715 --> 00:27:16,465 Bir de BFG var. 454 00:27:16,926 --> 00:27:19,796 B, büyük için, G silah için. 455 00:27:20,430 --> 00:27:21,810 Siz gerisini anladınız. 456 00:27:22,474 --> 00:27:24,734 BFG en güçlü silahtı. 457 00:27:24,809 --> 00:27:28,649 Eğer silahı alabilir ve güçlendirebilirseniz 458 00:27:28,730 --> 00:27:30,320 her şeyi yok edebilirsiniz. 459 00:27:31,358 --> 00:27:32,858 93 yılının sonbaharında 460 00:27:32,942 --> 00:27:35,532 Romero ve takımı oyun çıkış tarihine yaklaşmıştı. 461 00:27:35,987 --> 00:27:38,067 Carmack sonunda oyuncuların 462 00:27:38,156 --> 00:27:41,576 ağ kullanarak çoklu oyunculu oynamasının bir yolunu bulmuştu. 463 00:27:41,660 --> 00:27:44,750 Carmack, oyunu iki bilgisayarda birden çalıştırdı. 464 00:27:44,829 --> 00:27:47,789 Birinden ateş edince diğerinin vurulmasını gördük. 465 00:27:47,874 --> 00:27:50,044 "İşte! Başarıyoruz, oldu!" dedik. 466 00:27:50,502 --> 00:27:55,172 Evet. Doom'daki strateji, çoklu oyuncu modunda farklıydı. 467 00:27:56,216 --> 00:27:57,966 İblislerle savaşmak yerine 468 00:27:58,051 --> 00:28:00,761 arkadaşlarınızla savaşıyordunuz. 469 00:28:01,096 --> 00:28:03,216 Oyunda başka bir oyuncu olunca 470 00:28:03,306 --> 00:28:05,516 canavarlarla oynamaktan çok daha farklı. 471 00:28:06,601 --> 00:28:09,151 İnsanlar yapay zekâdan çok farklı oynuyor. 472 00:28:09,479 --> 00:28:11,269 Seni kandırıyorlar. 473 00:28:11,356 --> 00:28:12,476 Saklanıyorlar. 474 00:28:12,565 --> 00:28:16,435 Gerçek zorluk da bu. Başkasıyla oynamak. 475 00:28:17,987 --> 00:28:20,117 Birbirlerini vurabildiklerini gördükten sonra 476 00:28:20,198 --> 00:28:22,368 "Buna ne isim vereceğiz?" dedik. 477 00:28:23,076 --> 00:28:24,536 Kafes maçı gibiydi. 478 00:28:24,869 --> 00:28:27,869 Ama karşınızdakini sürekli öldürüyordunuz. 479 00:28:29,290 --> 00:28:32,130 Ölüm maçı gibiydi. "Deathmatch iyi bir isim. 480 00:28:32,210 --> 00:28:34,630 Kulağa hoş geliyor. İsmi bu olsun." 481 00:28:35,130 --> 00:28:37,670 Romero oyunun harika olacağını biliyordu. 482 00:28:38,091 --> 00:28:40,761 Ama yine de herkesin seveceğinden emin olmak istiyordu. 483 00:28:40,844 --> 00:28:44,474 O ve takımı, oyunculara ücretsiz deneme vermeye karar verdi. 484 00:28:44,556 --> 00:28:49,386 Paylaşımlı oyun işleminde oyunu üçe bölüyorduk. 485 00:28:49,853 --> 00:28:53,443 İlk parça ücretsiz, internetten indirilebiliyor. 486 00:28:53,523 --> 00:28:55,113 Ama devamını istiyorsanız 487 00:28:55,191 --> 00:28:58,611 sipariş vererek diğer iki parçayı disket ile alıyordunuz. 488 00:28:59,404 --> 00:29:02,494 O zaman için devrim niteliğinde bir pazarlama taktiğiydi. 489 00:29:02,574 --> 00:29:03,914 Çok işe yaradı. 490 00:29:04,534 --> 00:29:07,834 Biz bu oyundan para kazanacağımızı biliyorduk 491 00:29:07,912 --> 00:29:10,582 Çünkü dünyanın en iyi oyunu olduğuna inanıyorduk. 492 00:29:10,665 --> 00:29:14,835 O kadar iyiydi ki insanların geri kalanını satın almak isteyeceğini düşündük. 493 00:29:14,919 --> 00:29:17,299 Üç parçayı da oynamak isteyeceklerdi. 494 00:29:17,380 --> 00:29:21,430 O ilk dokuz bölümü sürekli oynamak bir yere kadar gidecek. 495 00:29:21,509 --> 00:29:23,219 Devamını merak edecekler. 496 00:29:24,137 --> 00:29:26,637 Oyun çıkış yapmak üzereydi 497 00:29:27,015 --> 00:29:30,435 ve sunucu, oyunu indirmek için bekleyen insanlarla doluydu. 498 00:29:30,518 --> 00:29:33,148 "Tanrım, evet!" diyordum. 499 00:29:34,063 --> 00:29:37,823 İşte bu şekilde, dünyanın her yerindeki çocuklar, bilgisayar odalarında, 500 00:29:37,901 --> 00:29:42,611 10 Aralık 1993'te,  gece yarısı bekliyorlardı. 501 00:29:43,156 --> 00:29:47,736 Doom'un ilk parçasını indirmeye hazırlardı. 502 00:29:50,205 --> 00:29:52,615 Herkes aynı anda dosya aktarımına başladı 503 00:29:53,500 --> 00:29:55,040 ve sunucu çöktü. 504 00:29:57,837 --> 00:30:01,417 Sonra sunucu geri geldi ve herkes tekrar bağlandı. 505 00:30:01,883 --> 00:30:03,843 Aynı şey oldu ve gene çöktü. 506 00:30:03,927 --> 00:30:04,967 Ama sonra 507 00:30:05,553 --> 00:30:08,933 insanlar diğer sunuculara kopyalamaya başladılar, 508 00:30:09,015 --> 00:30:12,385 birbirleriyle paylaştılar ve herkes oynamaya başladı. 509 00:30:14,354 --> 00:30:18,234 Çevrim içi çok oyunculu oyunlar büyük bir yer kazanacaktı. 510 00:30:18,316 --> 00:30:21,686 Deathmatch ve çevrim içi oyun her şeyi değiştirdi. 511 00:30:24,155 --> 00:30:27,115 Bir ağ üzerinden insanlar birbirlerine bağlanabiliyor 512 00:30:28,076 --> 00:30:30,536 ve yeni bir dünyaya girebiliyorlardı. 513 00:30:31,246 --> 00:30:32,576 Bunu birlikte yapıyorlardı. 514 00:30:32,664 --> 00:30:35,754 İlk kez, yüksek hızlı  ve üç boyutlu bir dünyadaydınız. 515 00:30:36,626 --> 00:30:38,586 Arkadaşlarınızı öldürebiliyordunuz. 516 00:30:40,588 --> 00:30:43,048 Deathmatch modunda oynamak çok eğlenceli. 517 00:30:43,716 --> 00:30:46,846 Bu herkesi oyun yapmaya teşvik etti. 518 00:30:46,928 --> 00:30:52,348 Sonra Id çalışanları krallığın anahtarlarını oyunculara verdi. 519 00:30:52,433 --> 00:30:54,063 Oyunu tamamen açtık. 520 00:30:54,143 --> 00:30:58,233 Bölümlerin nasıl yaratılacağına dair bütün bilgileri paylaştık. 521 00:30:58,773 --> 00:31:00,983 Doom, modlama yapmaya açılmıştı. 522 00:31:01,067 --> 00:31:04,777 Teknoloji meraklıları  oyundaki karakterleri 523 00:31:04,863 --> 00:31:09,413 sesleri, dokuları değiştirebiliyordu. Her ne isterlerse yapabiliyorlardı. 524 00:31:09,492 --> 00:31:12,292 İnsanlar yeni grafikler,  silahlar yapmaya başlamıştı. 525 00:31:12,704 --> 00:31:14,124 Yeni sesler... 526 00:31:15,665 --> 00:31:18,585 Oyunda gördüğünüz her şey değiştirilebiliyordu. 527 00:31:19,460 --> 00:31:22,710 Ama Doom'a sahip olmayan kimse bunu yapamıyordu. 528 00:31:24,007 --> 00:31:27,717 Eğer Doom'un paylaşımlı sürümünü oynuyorsanız bunları oynayamıyordunuz. 529 00:31:28,553 --> 00:31:33,103 Bu da aslında oyunu insanlara aldırmak için bir yöntemdi. 530 00:31:34,350 --> 00:31:35,230 Ayrıca, 531 00:31:35,894 --> 00:31:37,904 oyuncular yaratıcı olmak ister. 532 00:31:37,979 --> 00:31:41,899 Yeni bir şey yapmaktansa bir şeyi değiştirmek daha kolaydır. 533 00:31:41,983 --> 00:31:43,613 Bir oyuna mod yapabilmek, 534 00:31:43,693 --> 00:31:46,743 bir oyun yapmayı hissettiren bir şey oluyor. 535 00:31:46,821 --> 00:31:49,241 Oyun onlara daha uyumlu oluyor. 536 00:31:49,324 --> 00:31:53,494 Doom oyuncuların eline bırakılmıştı ve istediklerini yaptılar. 537 00:31:53,578 --> 00:31:55,748 Böylece oyun sonsuza dek yaşar. 538 00:32:00,752 --> 00:32:05,092 Romero'nun hikâyesi aslında tüm oyun sektörünün hikâyesi. 539 00:32:07,759 --> 00:32:12,969 Her yeni oyun, bir önceki oyunu temel alarak oluşturuluyor. 540 00:32:13,056 --> 00:32:16,846 Milyarlarca değeri olan bu eğlence sektörünü oluşturan 541 00:32:16,935 --> 00:32:20,935 basit başlangıçları hatırlamak zor olabilir. 542 00:32:21,856 --> 00:32:24,026 Ama hatırlayan bir adam var. 543 00:32:24,525 --> 00:32:25,525 Bu adam. 544 00:32:25,610 --> 00:32:29,320 Video oyunlarının babası olarak bilinen Nolan Bushnell. 545 00:32:30,114 --> 00:32:33,494 Bence, yaptığınız işte 546 00:32:34,452 --> 00:32:35,542 tartışmasız olarak 547 00:32:36,162 --> 00:32:38,002 bir numara olmanın 548 00:32:38,915 --> 00:32:40,375 dev bir faydası vardır. 549 00:32:40,792 --> 00:32:47,052 1964 yılında Bushnell, yeni bir sektöre kıvılcım olacak bir fikir bulmuştu. 550 00:32:47,131 --> 00:32:50,261 Üniversitedeydim ve arkadaşlarımdan biri 551 00:32:51,010 --> 00:32:52,350 dedi ki "Hey. 552 00:32:53,554 --> 00:32:56,104 Gece yarısı mühendislik binasında buluşalım. 553 00:32:56,182 --> 00:32:57,732 Aklını yitireceksin!" 554 00:32:58,977 --> 00:33:00,187 Ben de "Ne?" dedim. 555 00:33:01,854 --> 00:33:04,984 Ben aklımı yitirmeye her zaman hazırım. Oraya gittim. 556 00:33:05,942 --> 00:33:10,202 Bilgisayar odasının kilidini açmıştı. 557 00:33:12,490 --> 00:33:13,990 İçeri girdik 558 00:33:15,618 --> 00:33:18,448 ve bütün gece Spacewar! oynadık. 559 00:33:20,456 --> 00:33:21,866 Büyülenmiştim. 560 00:33:22,667 --> 00:33:25,957 Spacewar! Bushnell'in daha önce asla görmediği bir şeydi. 561 00:33:26,045 --> 00:33:30,295 İki yıl önce MIT'den birkaç çocuk tarafından icat edilmişti. 562 00:33:30,383 --> 00:33:32,723 Çocuklar model tren kulübündeydiler. 563 00:33:33,636 --> 00:33:35,466 İlk hackerlar onlardı. 564 00:33:35,888 --> 00:33:38,058 Hatta bu terimi onlar çıkardı. 565 00:33:38,766 --> 00:33:43,516 Eğlence olsun diye bir bilgisayarı aldılar ve yeni bir şeye dönüştürdüler. 566 00:33:44,397 --> 00:33:45,477 Bir video oyunu. 567 00:33:46,649 --> 00:33:50,189 Etrafta uçarak roket atabiliyordunuz. 568 00:33:50,278 --> 00:33:52,278 Tuşa basarak ilerleyebiliyordunuz. 569 00:33:52,572 --> 00:33:56,162 Yavaşlamak için geriye doğru gazlamanız gerekiyordu. 570 00:33:56,242 --> 00:33:57,792 Zıt yönde. 571 00:33:57,869 --> 00:34:00,789 Newton'ın birinci yasasını takip ediyordu. 572 00:34:01,748 --> 00:34:02,998 Çok eğlenceliydi. 573 00:34:03,082 --> 00:34:06,592 Spacewar!, çalıştırabilecek bilgisayarı olan tüm üniversitelerde 574 00:34:06,669 --> 00:34:08,499 gizli bir popülerliğe sahipti. 575 00:34:08,880 --> 00:34:13,680 Eğer o ekran para ile çalışsaydı, bundan para kazanabileceğimi biliyordum. 576 00:34:16,137 --> 00:34:20,727 Bushnell, oyunların sadece bilgisayar meraklıları için olmadığını görmüştü. 577 00:34:21,225 --> 00:34:22,975 Oyunlar herkes içindi. 578 00:34:23,061 --> 00:34:27,521 Bu sayede Atari adında bir şirket kurdu ve... 579 00:34:27,607 --> 00:34:29,187 Yarış başladı. 580 00:34:30,193 --> 00:34:32,823 Sonra gelen öngörülü kişilerin başında o vardı. 581 00:34:33,571 --> 00:34:36,031 Oyun oynama tarzımızı değiştiren kişiler. 582 00:34:36,741 --> 00:34:39,291 Tamamen yeni bir dünya yaratmak istiyorduk. 583 00:34:39,368 --> 00:34:41,498 Başladıktan sonra bunun sonu yok diyebilirim. 584 00:34:42,205 --> 00:34:44,205 Büyük başarısızlıklara imza atanlar... 585 00:34:44,290 --> 00:34:46,420 Elimden geleni yapmıştım. 586 00:34:46,501 --> 00:34:48,921 Bir zorluğu aşmam gerekiyordu ve bunu hissetmiştim. 587 00:34:49,796 --> 00:34:51,916 Yer edinebilmek için savaşanlar... 588 00:34:52,006 --> 00:34:55,256 Farklı ırktan olan herkes varlığını göstermek zorunda. 589 00:34:55,343 --> 00:34:58,183 Video oyunları bu fiziksel farkları kaldırıyor. 590 00:34:58,554 --> 00:35:01,024 Hayal güçlerini ortaya koyanlar... 591 00:35:01,099 --> 00:35:05,689 Bunu yapmayı çok istiyordum ama nedenini anlayamıyordum. 592 00:35:06,521 --> 00:35:08,651 Hayır cevabını kabul etmeyenler... 593 00:35:09,524 --> 00:35:12,944 O zamanlar yaptığımız şey zamanının ötesindeydi. 594 00:35:13,402 --> 00:35:15,032 Ama zamanı geldi. 595 00:35:15,113 --> 00:35:15,953 Başlıyoruz! 596 00:35:31,129 --> 00:35:34,759 Video oyunlarını ortaya çıkaran, çok önemli bir çağdı. 597 00:35:34,841 --> 00:35:38,221 Kendinizi kaybedebildiğiniz, başkası olabildiğiniz, 598 00:35:38,302 --> 00:35:40,812 ve uzak diyarlara gidebildiğiniz  bir yer oldu. 599 00:35:40,888 --> 00:35:42,718 Ama en önemlisi, 600 00:35:42,807 --> 00:35:46,637 her oyuncunun bir oyun yaratıcısı olabileceğini gösterdi. 601 00:35:46,727 --> 00:35:49,607 Artık teknoloji, fantezi ve gerçeğin arasındaki çizgiyi 602 00:35:49,689 --> 00:35:52,569 neredeyse yok etmişken sorulacak soru şu: 603 00:35:53,568 --> 00:35:55,188 Bundan sonra ne olacak? 604 00:36:58,299 --> 00:37:01,719 Alt yazı çevirmeni: Gökay Örsel