1
00:01:18,480 --> 00:01:22,480
MEYDİN İNGİLTERE:
POWELL VE PRESSBURGER FİLMLERİ
2
00:01:26,480 --> 00:01:29,480
MARTIN SCORSESE
SUNAR
3
00:02:21,563 --> 00:02:26,063
YÖNETMEN
DAVID HINTON
4
00:02:37,480 --> 00:02:39,313
1942'de doğdum
5
00:02:39,480 --> 00:02:42,896
ve üç yaşındayken astım oldum.
6
00:02:44,313 --> 00:02:47,605
Yani diğer çocuklar gibi
etrafta koşturup oynayamıyordum,
7
00:02:47,605 --> 00:02:49,646
bu yüzden kendimi
televizyon karşısında
8
00:02:49,646 --> 00:02:51,438
filmler izlerken buldum.
9
00:02:55,063 --> 00:02:58,480
İzlediğimi hatırladığım ilk görüntüler
10
00:02:58,480 --> 00:03:00,688
Bağdat Hırsızı filmindendi.
11
00:03:01,813 --> 00:03:04,771
Kamçıla, cennetin rüzgarları!
12
00:03:04,896 --> 00:03:07,063
Feryat edene kadar kamçıla!
13
00:03:11,271 --> 00:03:15,521
O zaman bilmiyordum ama o filmin
yönetmenlerinden biri Michael Powell'dı.
14
00:03:19,396 --> 00:03:20,438
Ve bir çocuğun
15
00:03:20,563 --> 00:03:22,688
Michael Powell'ın
gizemleriyle tanışması için
16
00:03:22,688 --> 00:03:24,563
daha iyi bir yol düşünemiyorum.
17
00:03:28,021 --> 00:03:30,438
Büyük bir şovmen tarafından
yapılmış bir filmdi bu
18
00:03:30,771 --> 00:03:32,563
ve her karesi beni
19
00:03:32,688 --> 00:03:33,896
kendine hayran bırakmıştı.
20
00:03:35,980 --> 00:03:38,063
Bir filmin sahip olabileceği güç
21
00:03:38,063 --> 00:03:39,896
beni büyülemişti.
22
00:03:43,188 --> 00:03:44,188
Gözlerim!
23
00:03:45,896 --> 00:03:46,980
Kör oldum!
24
00:03:50,438 --> 00:03:52,563
Tabii o zaman izlediğim
25
00:03:52,563 --> 00:03:54,855
filmin renkli versiyonu değil,
26
00:03:54,855 --> 00:03:58,105
epey kötü bir siyah beyaz
versiyonuydu.
27
00:03:58,105 --> 00:04:01,355
Üstelik evimizdeki 16 inç
televizyonda izlemiştim.
28
00:04:07,980 --> 00:04:08,980
Yine de
29
00:04:08,980 --> 00:04:11,605
beni öyle bir etkiledi ki
30
00:04:11,605 --> 00:04:13,896
aklımdan bir daha asla çıkmadı.
31
00:04:15,646 --> 00:04:17,105
Amerikan filmleri, evet.
32
00:04:17,521 --> 00:04:20,938
Hatta İtalyan filmlerini, yeni gerçekçi
filmleri bile izledim televizyonda.
33
00:04:20,938 --> 00:04:23,896
Ama o dönem televizyonla ilgili
ilginç olan şey şuydu:
34
00:04:23,896 --> 00:04:26,938
Amerikan televizyonlarında
gösterilen filmleri çoğu
35
00:04:27,188 --> 00:04:28,355
İngiliz yapımıydı.
36
00:04:28,771 --> 00:04:32,063
Çünkü Amerikalı dağıtımcılar
televizyonlara satış yapmıyordu.
37
00:04:32,521 --> 00:04:34,355
Ama belli ki İngiliz yapımcılar yapıyordu.
38
00:04:34,980 --> 00:04:36,313
İşte bu yüzden
39
00:04:36,730 --> 00:04:39,605
İngiliz sineması beni şekillendirdi.
40
00:04:40,646 --> 00:04:42,396
Eskiden İngiliz film şirketlerinin
41
00:04:42,396 --> 00:04:45,355
logolarını görünce heyecanlanırdım.
42
00:04:46,105 --> 00:04:49,480
Ama bu logolardan biri,
büyük vaatler barındırırdı.
43
00:04:50,563 --> 00:04:52,271
The Archers'ın hedef tahtalı logosu.
44
00:04:52,271 --> 00:04:53,230
BİR ARCHERS YAPIMI
45
00:04:53,230 --> 00:04:55,605
Bir Powell-Pressburger filmi
geliyor demekti bu.
46
00:04:56,063 --> 00:04:58,605
10-11 yaşlarındayken
47
00:04:58,605 --> 00:05:01,730
televizyonda durmadan
Powell-Pressburger filmleri izlerdim.
48
00:05:01,730 --> 00:05:03,188
Sık yayınlanırdı bu filmler.
49
00:05:06,730 --> 00:05:09,230
Hoffmann'ın Sihirli Masalları
diye bir film vardı.
50
00:05:10,896 --> 00:05:14,896
Aslında normalde bir çocuğun
seveceği bir film değildi.
51
00:05:15,313 --> 00:05:18,188
Özünde bir 19. yüzyıl operasıydı.
52
00:05:18,480 --> 00:05:20,813
Bir kere de izlemedim üstelik,
tekrar tekrar izledim,
53
00:05:20,813 --> 00:05:22,563
takıntı haline gelmişti.
54
00:05:24,813 --> 00:05:27,813
Million Dollar Movie
diye bir programda çıkıyordu.
55
00:05:27,980 --> 00:05:30,230
Tüm hafta aynı filmi gösterirdi,
56
00:05:30,563 --> 00:05:31,855
akşam iki kere,
57
00:05:32,355 --> 00:05:33,896
üç kere de haftasonu.
58
00:05:35,438 --> 00:05:38,355
Bu film beni büyülemişti.
59
00:05:39,146 --> 00:05:42,563
Kamera ile müzik arasındaki
ilişkiye dair her şeyi
60
00:05:43,021 --> 00:05:45,605
bu filmi tekrar tekrar izlemem
sayesinde öğrendim.
61
00:05:53,980 --> 00:05:55,021
Bugün hâlâ
62
00:05:55,438 --> 00:05:57,563
bu filmden müzikler ve görüntüler
63
00:05:57,688 --> 00:05:59,271
aklıma geliyor.
64
00:06:03,396 --> 00:06:04,438
Aslında
65
00:06:04,438 --> 00:06:06,771
bence Powell-Pressburger filmlerinin
66
00:06:06,771 --> 00:06:10,271
yaptığım işlere kattığım
hassasiyet üzerinde
67
00:06:10,271 --> 00:06:12,188
büyük etkisi oldu.
68
00:06:13,146 --> 00:06:15,230
Çocukken beni öyle büyülediler ki
69
00:06:15,230 --> 00:06:19,271
sinemaya dair bilinçaltımda
büyük bir yer edindiler.
70
00:06:20,480 --> 00:06:22,813
Ayrıca babamla sinemaya gitmek de
71
00:06:23,146 --> 00:06:25,855
çocukluğumun çok önemli
bir parçasıydı.
72
00:06:28,646 --> 00:06:31,980
O dönemin en iyi sinemalarının
kendileri de görülmeye değerdi.
73
00:06:31,980 --> 00:06:34,938
Muazzam sinema sarayları,
devasa ekranlar.
74
00:06:35,355 --> 00:06:38,146
İnsanı umutla doldururlardı,
bir mucizeyle karşılaşacakmış gibi.
75
00:06:40,313 --> 00:06:41,480
Bir film,
76
00:06:41,813 --> 00:06:44,271
tüm bu beklentileri karşılamıştı:
77
00:06:44,438 --> 00:06:45,646
Kırmızı Pabuçlar.
78
00:06:48,105 --> 00:06:50,605
The Archers logosunu renkli olarak
ilk defa o zaman görmüştüm.
79
00:06:53,438 --> 00:06:57,230
Ve tabii ki bale sahnesini
çok net hatırlıyorum.
80
00:06:57,896 --> 00:07:01,896
Dansçıyı nasıl gazete kağıdına
dönüştürdüklerini öğrenmek istemiştim.
81
00:07:03,563 --> 00:07:06,230
Bugünlerde Powell-Pressburger'ın
"İngiliz Romantizmi"
82
00:07:06,230 --> 00:07:08,730
diye bir şeyi temsil ettiği söyleniyor.
83
00:07:09,063 --> 00:07:10,563
Ama bu ne demek bilmiyorum ben.
84
00:07:10,563 --> 00:07:13,230
Filmlerinin bende bıraktığı
en baskın izlenim
85
00:07:13,230 --> 00:07:14,896
her daim renklerle ilgili oldu,
86
00:07:15,271 --> 00:07:16,271
ışıkla,
87
00:07:16,438 --> 00:07:18,855
devinimle ve müziğin hissiyle.
88
00:07:25,313 --> 00:07:26,480
Çocuk yaşımda bile
89
00:07:26,771 --> 00:07:29,896
Kırmızı Pabuçlar'ın tiyatralliğinden
çok etkilenmiştim.
90
00:07:29,896 --> 00:07:31,688
Sinematik ve tiyatral.
91
00:07:34,646 --> 00:07:36,521
Oyuncuların karede konumlandırılışı,
92
00:07:36,813 --> 00:07:39,688
ilginç görünüşleri ve hareketleri.
93
00:07:41,230 --> 00:07:43,396
Dramatik açılar ve ışık.
94
00:07:45,688 --> 00:07:47,021
İnsan böyle bir filmde
95
00:07:47,021 --> 00:07:49,021
her şeyin mümkün olduğunu hissediyor.
96
00:07:52,271 --> 00:07:54,730
Filmin gizemi ve histerisi
97
00:07:54,730 --> 00:07:56,396
beni içine çekmişti.
98
00:08:00,396 --> 00:08:04,563
O kadar yoğun bir deneyimdi ki
Kırmızı Pabuçlar'ı ilk izleyişim,
99
00:08:04,980 --> 00:08:08,230
sinemanın kendisine duyduğum takıntının
kaynaklarından biri olabilir.
100
00:08:09,355 --> 00:08:12,313
Öğrenciliğimde ve sinemaya
adım attığım ilk yıllarda
101
00:08:12,605 --> 00:08:16,563
Powell ve Pressburger
hayranlığım hep sürdü.
102
00:08:18,480 --> 00:08:22,438
Ama izlediğim kopyalarda
hep bir noksanlık oluyordu.
103
00:08:24,396 --> 00:08:26,688
Bozuk, düşük kaliteli kopyalar.
104
00:08:34,646 --> 00:08:37,896
Yine de bu filmlerin
özel olduğunun farkındaydık.
105
00:08:37,896 --> 00:08:41,480
Ve bu filmlere atılan o eşsiz
imzaya hayran olduk.
106
00:08:43,813 --> 00:08:48,271
Senarist, yapımcı ve yönetmen
Michael Powell ve Emeric Pressburger.
107
00:08:49,855 --> 00:08:51,980
Böyle bir işbirliği
108
00:08:52,730 --> 00:08:56,188
daha önce duyulmamış bir şeydi,
bu yüzden kimin ne yaptığını,
109
00:08:56,188 --> 00:08:58,271
kimin "Kestik", kimin "Motor"
dediğini merak ediyorduk.
110
00:08:58,271 --> 00:08:59,980
Tam bir muammaydı.
111
00:09:00,438 --> 00:09:03,313
O günlerde tek bilgi kaynağı
kitaplardı,
112
00:09:03,313 --> 00:09:04,688
belki bir de dergiler.
113
00:09:05,396 --> 00:09:07,605
Tabii ki İngiliz yönetmenlerden
haberimiz vardı,
114
00:09:07,605 --> 00:09:10,271
mesela David Lean
Carol Reedand ve Alfred Hitchcock.
115
00:09:10,563 --> 00:09:13,980
Ama Powell-Pressburger'dan
nadiren bahsediliyordu.
116
00:09:13,980 --> 00:09:15,563
Bu yüzden
117
00:09:16,063 --> 00:09:17,896
mitolojik canlılara dönüştüler,
118
00:09:18,063 --> 00:09:20,105
hem benim hem arkadaşlarımın gözünde.
119
00:09:27,980 --> 00:09:30,605
Sonra nihayet 1970'te
120
00:09:31,021 --> 00:09:34,813
Kadın Katili'nin 35mm renkli
kopyasını izleyebildim.
121
00:09:35,521 --> 00:09:39,355
Sinema öğrencileri ve sinemacılar
arasında bir efsaneye dönüşmüştü bu.
122
00:09:40,521 --> 00:09:41,938
İki pound ediyor.
123
00:09:44,188 --> 00:09:47,146
Psikopat ve takıntılı
genç bir sinemacıya dair
124
00:09:47,146 --> 00:09:50,146
bir film izleyen
takıntılı genç bir sinemacıydım.
125
00:09:53,855 --> 00:09:56,438
Kan görmediğimiz bir korku filmiydi.
126
00:09:56,646 --> 00:10:00,480
Korkuyu yaratan,
kameranın kendisiydi.
127
00:10:04,730 --> 00:10:06,146
Hayır!
128
00:10:10,230 --> 00:10:13,521
İlk izlediğimde Kırmızı Pabuçlar'ı yapan
Michael Powell'ın
129
00:10:13,521 --> 00:10:15,688
böylesine yalın ve kışkırtıcı
130
00:10:15,688 --> 00:10:18,438
bir film çektiğine inanamamıştım.
131
00:10:19,480 --> 00:10:20,855
Ama çekmişti işte.
132
00:10:26,730 --> 00:10:30,646
Daha önce kimsenin cüret edemediği
bir şey yapmıştı.
133
00:10:31,188 --> 00:10:34,105
Film çekmenin deliliğe
ne kadar yakın olabileceğini gösterdi.
134
00:10:34,855 --> 00:10:37,396
İzin verilirse insanı nasıl
mahvedebileceğini.
135
00:10:41,813 --> 00:10:44,021
Bu dönemde ben de film yapıyordum.
136
00:10:44,021 --> 00:10:48,646
1974'te Mean Streets'i yaptıktan sonra
İngiltere'ye gittiğimde
137
00:10:49,188 --> 00:10:52,980
kendimi Michael Kaplan diye bir adamın
düzenlediği kokteylde buldum.
138
00:10:53,730 --> 00:10:56,313
Ona bunu, bu muammayı sordum.
139
00:10:56,605 --> 00:10:58,480
Michael Powell diye birini
tanıyor musun?
140
00:10:58,938 --> 00:11:00,146
Böyle biri var mı?
141
00:11:00,313 --> 00:11:01,480
Böyle bir insan yaşıyor mu?
142
00:11:02,563 --> 00:11:05,146
O da "Evet, bir yerde
bir karavanda yaşıyor" dedi.
143
00:11:07,188 --> 00:11:10,230
Meğerse abartıymış dedikleri.
144
00:11:10,230 --> 00:11:13,313
Aslında Gloucestershire'da
bir kır evinde yaşıyormuş
145
00:11:13,730 --> 00:11:15,730
ama sonra zorluk çekmeye başlamış.
146
00:11:15,730 --> 00:11:17,730
İngiliz film endüstrisi tarafından
147
00:11:17,730 --> 00:11:19,688
neredeyse tamamen unutulup
terk edilmiş,
148
00:11:19,688 --> 00:11:22,313
parası yakacağa bile
zar zor yetiyormuş.
149
00:11:23,188 --> 00:11:24,730
Tabii ki onunla buluşmak istedim,
150
00:11:24,938 --> 00:11:27,021
böylece bir şeyler içelim
diye kararlaştırıldı.
151
00:11:27,146 --> 00:11:30,646
Birdenbire Michael Powell'la
sohbet ederken buldum kendimi.
152
00:11:31,188 --> 00:11:34,980
Birisinin onunla filmlerini tartışmak
istemesine çok şaşırmıştı.
153
00:11:36,396 --> 00:11:40,438
Filmlerinin bana ilham olduğuna dair
hiçbir fikri yoktu.
154
00:11:40,813 --> 00:11:41,855
Ayrıca Brian De Palma
155
00:11:41,855 --> 00:11:44,646
ve Coppola gibi pek yeni nesil
sinemacıya.
156
00:11:45,688 --> 00:11:49,438
Soluksuz konuştum tabii,
çok enerjik ve heyecanlıydım.
157
00:11:49,438 --> 00:11:51,188
Soru yağmuruna tuttum adamı.
158
00:11:51,605 --> 00:11:52,980
O pek konuşmadı.
159
00:11:52,980 --> 00:11:55,313
Michael pek konuşmadı.
Epey mesafeliydi.
160
00:11:56,021 --> 00:11:57,605
Kısa cevaplar veriyordu.
161
00:11:58,605 --> 00:12:01,980
Ama daha sonra bu görüşmeden
çok etkilendiğini öğrendim.
162
00:12:02,146 --> 00:12:04,146
Çünkü otobiyografisinde
163
00:12:04,605 --> 00:12:06,188
o görüşme sırasında
164
00:12:06,688 --> 00:12:09,605
kanının yeniden damarlarında
aktığını hissettiğini yazmıştı.
165
00:12:10,730 --> 00:12:12,896
Geçen gün seken kurabiye yedim.
166
00:12:13,063 --> 00:12:14,896
Duvardan sekip ağzına uçması gereken
167
00:12:14,896 --> 00:12:16,896
bir kurabiye türü bu.
168
00:12:17,063 --> 00:12:18,355
Eğer sekmezse...
169
00:12:19,355 --> 00:12:20,355
Aç kalırsın!
170
00:12:22,521 --> 00:12:25,896
Görüşmemizden sonra Michael'a
Mean Streets'i izlettim.
171
00:12:26,771 --> 00:12:29,355
Filmi öven bir mektup yolladı bana.
172
00:12:29,563 --> 00:12:30,563
Tek sorun...
173
00:12:30,563 --> 00:12:32,646
Çok fazla kırmızı kullanmamdı ona göre.
174
00:12:32,646 --> 00:12:33,521
KIRMIZIDAN BUNALDIM
175
00:12:33,521 --> 00:12:34,563
Çok fazla kırmızı mı?
176
00:12:38,605 --> 00:12:41,688
Kendi filmlerinde de böyle
olduğunu söylemedim ona.
177
00:12:42,188 --> 00:12:43,605
Baksanıza şu kırmızılara.
178
00:12:45,063 --> 00:12:49,563
Neyse, neticede yazışmaya başladık
ve bir gün New York'a geldi.
179
00:12:49,563 --> 00:12:52,396
Bir sürü insanla tanıştı
ve Zoetrope'ta
180
00:12:52,521 --> 00:12:55,605
kıdemli misafir yönetmen
olma teklifi aldı,
181
00:12:55,605 --> 00:12:57,980
Francis Coppola'nın Los Angeles'taki
şirketiydi bu.
182
00:12:58,480 --> 00:13:00,896
Böylece hayatı yeniden
iyiye gitmeye başladı.
183
00:13:01,021 --> 00:13:04,063
Burada bir rutinim var.
184
00:13:05,313 --> 00:13:07,480
Sabahları otobiyografime çalışıyorum,
185
00:13:07,730 --> 00:13:10,438
saat 11 gibi de yürüyerek
stüdyoya gidiyorum.
186
00:13:12,605 --> 00:13:14,355
Trafiği böyle durduruyorum.
187
00:13:15,146 --> 00:13:17,896
Bunu New York'ta yapsam
beni ezip geçerlerdi.
188
00:13:19,521 --> 00:13:21,688
California'da her şeyi
yapabiliyorsun.
189
00:13:23,730 --> 00:13:24,938
İster inanın ister inanmayın,
190
00:13:25,730 --> 00:13:27,605
bu muhteşem bina
191
00:13:28,355 --> 00:13:32,355
Technicolor'dan Doktor Kalmus tarafından
Technicolor için inşa edildi.
192
00:13:32,771 --> 00:13:34,563
Art deco tarzında
muhteşem bir bina.
193
00:13:34,813 --> 00:13:36,771
Ne günlermiş.
194
00:13:38,355 --> 00:13:39,896
İhtişamlı Technicolor!
195
00:13:43,105 --> 00:13:45,188
Günaydın Albayım.
Bana bir şey geldi mi?
196
00:13:46,313 --> 00:13:47,396
Tamam.
197
00:13:53,021 --> 00:13:57,563
Michael, Kent'in Bekesbourne köyünde
1905'te doğmuş
198
00:13:57,980 --> 00:14:00,105
ve şerbetçi otu yetiştiren
bir adamın oğlu olarak
199
00:14:00,105 --> 00:14:01,605
kırsalda büyümüş.
200
00:14:02,980 --> 00:14:05,730
Film kariyeri 20 yaşındayken başlamış.
201
00:14:06,271 --> 00:14:09,980
Tatile gittiğimde Fransa'nın güneyindeki
bir film şirketine işe girip
202
00:14:09,980 --> 00:14:11,230
bir daha ardıma bakmadım.
203
00:14:18,646 --> 00:14:21,480
Nice'teki Victorine Stüdyoları'nda
her türlü
204
00:14:21,480 --> 00:14:23,438
ayak işine koşuyormuş.
205
00:14:23,605 --> 00:14:26,230
Amerikalı yönetmen Rex Ingram
206
00:14:26,230 --> 00:14:29,271
MGM için epik sessiz filmler
yapıyormuş orada.
207
00:14:39,188 --> 00:14:42,646
Avrupa'da iş yapan büyük bir
Amerikan şirketindeydim,
208
00:14:43,021 --> 00:14:44,855
pek disiplin yoktu,
209
00:14:45,480 --> 00:14:47,938
tüm departmanlara ben koşuyordum.
210
00:14:59,271 --> 00:15:02,021
Michael'ı filmlerinde ihtişama yöneltenin,
211
00:15:02,021 --> 00:15:05,355
Ingram'ın yanında yaptığı
çıraklık olduğunu düşündüm hep.
212
00:15:05,688 --> 00:15:08,605
Şaşaalı görseller, yoğun duygular
213
00:15:08,938 --> 00:15:12,355
ve gerçekliktense şok
ve temaşaya önem vermek.
214
00:15:12,521 --> 00:15:15,396
Ve tırnak içinde "zevkli olmaya".
215
00:15:20,646 --> 00:15:22,188
Ingram'la çalışırken
216
00:15:22,188 --> 00:15:24,313
oyunculuk ve dublörlük de yapmış,
217
00:15:24,313 --> 00:15:28,146
The Riviera Revels adlı kısa komedilerden
oluşan bir dizi için.
218
00:15:32,438 --> 00:15:34,105
Burada, 1927'de,
219
00:15:35,188 --> 00:15:38,355
masum bir İngiliz turist rolüne
adamış kendini.
220
00:15:46,521 --> 00:15:48,980
Michael 1928'de İngiltere'ye dönüp
221
00:15:48,980 --> 00:15:52,688
Amerikalı yapımcı Jerry Jackson'la
222
00:15:53,146 --> 00:15:54,896
"kota filmleri" yapmaya başlamış.
223
00:15:55,146 --> 00:15:58,896
Bunlar çok düşük bütçeyle,
çok hızlı çekilen filmler.
224
00:15:59,105 --> 00:16:00,313
Orada mısın Bob?
225
00:16:05,355 --> 00:16:07,771
Tanrım! Bizimki. Işığım kapalı.
226
00:16:09,105 --> 00:16:11,980
Michael da yönetmenliği
bu filmlerde çalışarak öğrenmiş,
227
00:16:11,980 --> 00:16:13,938
20'den fazla böyle film yaparak.
228
00:16:13,938 --> 00:16:15,021
Elektrikler kesik.
229
00:16:15,355 --> 00:16:16,396
Tornistan.
230
00:16:16,605 --> 00:16:17,646
İskele mi, sancak mı?
231
00:16:18,188 --> 00:16:19,271
Aman Tanrım!
232
00:16:19,771 --> 00:16:21,855
Hayalet ışık bu.
Hani bahsettikleri.
233
00:16:21,855 --> 00:16:22,896
Ne cehennemdeyiz biz?
234
00:16:24,813 --> 00:16:27,605
Bir dakika bekleyin Bay Owen.
North Stake kayalarının az ötesindeyiz.
235
00:16:27,605 --> 00:16:28,896
Bizi yine aşağı indirin!
236
00:16:31,105 --> 00:16:32,271
Makine dairesini uyarın!
237
00:16:38,730 --> 00:16:41,021
Bu Phantom Light.
238
00:16:41,771 --> 00:16:42,771
Ucuz kurtulduk.
239
00:16:43,146 --> 00:16:44,438
Haklısınız efendim.
240
00:16:46,896 --> 00:16:52,355
1937 yılında Michael artık
kendi kendine bir şeyler yapacak
241
00:16:52,480 --> 00:16:54,605
deneyimi ve özgüveni edinmişti.
242
00:16:55,646 --> 00:16:56,813
The Edge of the World.
243
00:16:59,688 --> 00:17:03,605
İskoçya açıklarındaki bir adada yaşayan
ufak bir toplulukla ilgili bir filmdi bu.
244
00:18:17,063 --> 00:18:19,105
Michael için büyük bir adımdı.
245
00:18:19,771 --> 00:18:22,563
Güzel, iddialı ve şiirsel bir film.
246
00:18:22,688 --> 00:18:23,855
Bu film sayesinde
247
00:18:24,146 --> 00:18:27,313
Denham stüdyolarının yapımcısı
Alexander Korda ile
248
00:18:27,605 --> 00:18:28,938
bir sözleşme imzaladı.
249
00:18:37,563 --> 00:18:41,521
Korda, Michael'dan The Spy In Black
filminde çalışmasını istedi.
250
00:18:52,188 --> 00:18:56,313
Bir senaryo toplantısında
Emeric Pressburger adlı yazarla tanıştı.
251
00:18:56,813 --> 00:18:59,146
Emeric elini cebine atıp
252
00:18:59,438 --> 00:19:02,813
yazdığı senaryoyu çıkardı.
253
00:19:03,730 --> 00:19:04,730
İşte bu.
254
00:19:06,271 --> 00:19:09,105
Dürülmüş ufak bir kağıttı,
255
00:19:09,105 --> 00:19:12,355
kağıdı açıp ilk sahneyi okuduğunda
256
00:19:13,188 --> 00:19:15,105
büyülendim.
257
00:19:15,105 --> 00:19:17,313
O okumaya devam etti,
ben de dinlemeye.
258
00:19:17,313 --> 00:19:20,355
Okudukça kağıdı açıyordu.
259
00:19:21,938 --> 00:19:24,105
Hikayeyi tersyüz etmişti.
260
00:19:24,105 --> 00:19:27,063
Erkeği kadın,
kadını erkek yapmıştı.
261
00:19:27,063 --> 00:19:29,855
Gizemi değiştirmiş,
başka bir son yazmıştı.
262
00:19:30,730 --> 00:19:33,688
Yapımcıya baktığımda
suratı mosmordu.
263
00:19:33,688 --> 00:19:36,355
Senarist bayılacak gibiydi.
264
00:19:36,730 --> 00:19:40,396
Bense böyle biriyle çalışacağım için
havalara uçmuştum
265
00:19:40,396 --> 00:19:43,230
ve aceleyle kaçıp gitmesini
istemiyordum.
266
00:19:43,563 --> 00:19:45,480
The Soldier's March'ı duydunuz mu?
267
00:20:01,688 --> 00:20:03,688
O madalya kurdelesi...
268
00:20:03,688 --> 00:20:05,230
Daha önce gördüğümü sanmıyorum.
269
00:20:05,230 --> 00:20:06,313
Nedir o?
270
00:20:06,938 --> 00:20:09,646
Demir Haç, ikinci sınıf.
271
00:20:10,146 --> 00:20:11,146
İkinci sınıf.
272
00:20:12,688 --> 00:20:14,438
Savaş esirisiniz o zaman.
273
00:20:15,021 --> 00:20:16,063
Değilim.
274
00:20:17,271 --> 00:20:18,313
Siz öylesiniz.
275
00:20:18,980 --> 00:20:20,063
Aman Tanrım.
276
00:20:20,938 --> 00:20:23,646
Emeric Pressburger de Alex Korda gibi
277
00:20:23,813 --> 00:20:26,938
Macardı ama aynı zaman da
tam bir Avrupalıydı.
278
00:20:27,730 --> 00:20:30,230
Prag ve Stuttgart'ta
üniversite okumuştu.
279
00:20:31,063 --> 00:20:35,021
Babam ölünce benim de
öğrenciliğim sona erdi.
280
00:20:35,230 --> 00:20:36,938
Hiçbir şeyim yoktu.
281
00:20:39,396 --> 00:20:42,146
Bu yüzden Berlin'e geldim
282
00:20:42,313 --> 00:20:44,855
ve yazmak istedim.
283
00:20:44,855 --> 00:20:47,896
Sayısız film fikri yazıp yolladım
284
00:20:48,355 --> 00:20:51,271
ama hepsi reddedildi.
Derken bir gün
285
00:20:51,688 --> 00:20:54,521
nihayet biri kabul edildi.
286
00:20:55,396 --> 00:20:58,438
Emeric nihayet ünlü
UFA stüdyolarının
287
00:20:58,438 --> 00:21:00,063
senaryo departmanına girdi.
288
00:21:00,730 --> 00:21:03,396
O dönem Avrupa'nın
en büyük stüdyosuydu.
289
00:21:03,813 --> 00:21:06,605
Fritz Lang ve Alman
dışavurumculuğunun yuvasıydı.
290
00:21:06,896 --> 00:21:09,230
Emeric orada birkaç yıl
mutlu mesut çalıştı.
291
00:21:13,438 --> 00:21:16,730
Bu görüntü 1932'den,
sette görebilirsiniz onu,
292
00:21:16,938 --> 00:21:18,980
Budapeşte'deki bir
UFA yapımı sırasında.
293
00:21:25,355 --> 00:21:27,771
Fakat Emeric Yahudi'ydi
294
00:21:28,313 --> 00:21:31,313
ve Nazilerin yükselişi yüzünden
Berlin'den kaçmak zorunda kaldı.
295
00:21:32,063 --> 00:21:34,730
Önce Paris'e, sonra 1935'te
296
00:21:34,938 --> 00:21:38,563
uyruksuz bir pasaportla
Londra'ya gitti.
297
00:21:42,063 --> 00:21:46,563
Emeric İngiltere'ye gelişini 33 yaşında
yeniden doğmak olarak tanımlıyor.
298
00:21:49,396 --> 00:21:51,271
İngiltere'deki yaşamı bilmiyordu
299
00:21:51,521 --> 00:21:54,271
ve sıfırdan İngilizce
öğrenmesi gerekiyordu.
300
00:22:00,521 --> 00:22:02,813
Michael'la tanışmak
onun için büyük şanstı
301
00:22:02,813 --> 00:22:05,563
çünkü onun özgün senaryo
fikirlerine anında
302
00:22:05,563 --> 00:22:07,063
çekilen biriydi.
303
00:22:08,730 --> 00:22:13,021
Sizi çeken şey,
ondaki Avrupa,
304
00:22:13,271 --> 00:22:16,230
hatta belki Macar havası mıydı?
305
00:22:16,521 --> 00:22:20,021
Hayır, beni çeken şey
o güzel aklıydı.
306
00:22:20,688 --> 00:22:22,271
Macar olmasına gerek yoktu.
307
00:22:22,605 --> 00:22:27,605
Ne kastettiğimi anlamakla kalmayıp
308
00:22:27,855 --> 00:22:29,813
ben daha yarısını bile söylemeden
309
00:22:29,813 --> 00:22:34,313
ne diyeceğimi tahmin edebilen
biriyle hiç karşılaşmamıştım.
310
00:22:34,605 --> 00:22:35,688
Michael öyledir.
311
00:22:36,480 --> 00:22:41,896
Bence bu insanın ömründe
sık yaşayabileceği bir şey değil
312
00:22:42,896 --> 00:22:43,896
ama ben...
313
00:22:43,896 --> 00:22:45,021
Böyle hissettim.
314
00:22:45,980 --> 00:22:48,813
İkili, sonraki 20 yıl boyunca
kullanacakları işbirliği
315
00:22:48,813 --> 00:22:50,563
modelini geliştirdiler hemen.
316
00:22:51,521 --> 00:22:53,771
Emeric her zaman
özgün senaryoyu yazıyordu
317
00:22:53,771 --> 00:22:56,230
ki bu da sahnelerin
biçimini belirliyordu.
318
00:22:56,480 --> 00:22:59,771
Sonra da birlikte diyaloglar
üzerine çalışıyorlardı.
319
00:23:00,396 --> 00:23:03,563
İfade etmek istedikleri şey konusunda
mükemmel bir uyum içindeydiler.
320
00:23:03,896 --> 00:23:04,980
Hiç kavga etmediler.
321
00:23:05,730 --> 00:23:07,480
Birbirimizi azarlıyor muyuz?
322
00:23:07,938 --> 00:23:09,230
Sanmıyorum.
323
00:23:09,521 --> 00:23:12,730
Hayır, zamana bırakıyoruz.
324
00:23:14,313 --> 00:23:15,730
Birkaç saat sonra
325
00:23:18,188 --> 00:23:20,521
benim haklı olduğumu anlıyor.
326
00:23:23,646 --> 00:23:25,188
Londra çağrı yapıyor.
327
00:23:25,896 --> 00:23:27,938
Londra, dünyaya çağrı yapıyor.
328
00:23:28,146 --> 00:23:30,396
Savaştaki bir dünyaya çağrı yapıyor.
329
00:23:32,521 --> 00:23:35,313
İngiltere, 1939'da Almanya'yla
savaşa girdiğinde
330
00:23:35,521 --> 00:23:39,355
film endüstrisi kendini tamamen
savaş seferberliğine adayarak
331
00:23:39,563 --> 00:23:40,563
ayakta kaldı.
332
00:23:43,188 --> 00:23:45,646
Bunlar Hollywood ses efektleri değil.
333
00:23:45,646 --> 00:23:48,563
Her gece Londra'da çalınan müzik bu,
334
00:23:48,855 --> 00:23:50,313
savaş senfonisi.
335
00:23:55,480 --> 00:23:56,855
Powell ve Pressburger için
336
00:23:57,271 --> 00:24:00,771
kariyerlerinin en önemli
olayıydı bu,
337
00:24:00,771 --> 00:24:02,688
işlerine çarpıcı bir derinlik
338
00:24:02,938 --> 00:24:04,813
ve amaç katan bir şey.
339
00:24:13,105 --> 00:24:15,021
Perde Kanada üzerinde yükseliyor.
340
00:24:17,313 --> 00:24:18,355
Yere yatın!
341
00:24:23,563 --> 00:24:24,605
Domuzlar!
342
00:24:24,605 --> 00:24:25,896
Pis, şeytan domuzlar!
343
00:24:25,896 --> 00:24:26,938
Jahner!
344
00:24:30,521 --> 00:24:34,396
49th Parallel, Kanada'da
yolunu bulmaya çalışan
345
00:24:34,563 --> 00:24:36,230
altı kaçak Nazi'nin hikayesini anlatıyor.
346
00:24:37,480 --> 00:24:41,021
Her İngiliz filminin artık
net bir propagandası vardı.
347
00:24:41,521 --> 00:24:43,063
Buradaki amaç da
348
00:24:43,230 --> 00:24:45,646
Amerika'yı savaşa girmeye
teşvik etmekti.
349
00:24:45,646 --> 00:24:47,021
Koş Les, koş!
350
00:24:47,188 --> 00:24:51,563
Nazi tehdidini Amerika'nın
eşiğine getirerek.
351
00:24:57,605 --> 00:24:59,855
Epik bir film için büyük bir fikirdi.
352
00:25:00,563 --> 00:25:03,688
Prodüksiyon açısından da
devasa bir girişimdi.
353
00:25:06,480 --> 00:25:08,980
İkili arasındaki bazı farklılıkları
ortaya çıkaran da bu oldu.
354
00:25:09,730 --> 00:25:12,480
Emeric, hikaye ve iskelet kurma
konusunda bir dahiyken
355
00:25:12,980 --> 00:25:15,771
Michael ise dinamo gibiydi,
iş bitiriciydi.
356
00:25:15,980 --> 00:25:18,605
Ekibi Kanada'nın dört bir yanındaki
mekanlarda yönetiyordu.
357
00:25:19,730 --> 00:25:22,355
Sürekli mevsimlerle yarışıyordum.
358
00:25:22,355 --> 00:25:25,646
Emeric senaryoyu
Londra'da yazıyordu,
359
00:25:25,855 --> 00:25:28,188
ben de böyle bir sürü
dış çekim yapıyordum,
360
00:25:28,313 --> 00:25:30,896
sonbahar gelmeden önce.
361
00:25:32,980 --> 00:25:37,313
Bir yerde Naziler, bir grup
Alman'ın yanına sığınmaya çalışıyor.
362
00:25:37,771 --> 00:25:40,271
Dindar bir Hutterit cemaati.
363
00:25:40,271 --> 00:25:41,938
Almanlar!
364
00:25:42,688 --> 00:25:43,938
Kardeşlerim!
365
00:25:45,313 --> 00:25:49,688
Muhteşem Führer'imize saygı duruşunda
bulunmaya davet ediyorum sizi.
366
00:25:50,813 --> 00:25:51,896
Heil Hitler!
367
00:25:52,063 --> 00:25:53,355
Heil Hitler!
368
00:25:54,313 --> 00:25:57,438
Bu film, Naziler ile Almanlar
arasında bir ayrım yapma
369
00:25:57,438 --> 00:25:59,313
konusunda ısrarcıydı.
370
00:26:00,146 --> 00:26:01,646
Emeric için çok önemliydi bu
371
00:26:01,646 --> 00:26:04,146
çünkü Almanya'da yıllarca
mutlu mesut yaşamıştı,
372
00:26:04,313 --> 00:26:06,105
bir sürü Alman arkadaşı olmuştu.
373
00:26:08,938 --> 00:26:11,771
Biz sizin kardeşiniz değiliz.
374
00:26:12,146 --> 00:26:16,021
Çocuklarımız yeni bir ortamda,
yeni ufuklarla büyüdü.
375
00:26:16,605 --> 00:26:19,021
Ve özgürler!
376
00:26:20,105 --> 00:26:23,188
Çocukluklarını yaşamakta,
377
00:26:23,396 --> 00:26:28,021
koşmakta, gülmekte özgürler,
üniforma giymeye zorlanmadan.
378
00:26:28,021 --> 00:26:33,521
Savaş şarkıları söyleyerek sokakları
arşınlamak zorunda kalmadan!
379
00:26:34,605 --> 00:26:37,480
Yani burada Emeric, İngilizler
adına propaganda yapıyor.
380
00:26:37,980 --> 00:26:41,563
Ama tipik bir propaganda gibi
her şeyi basite indirgemiyor.
381
00:26:42,021 --> 00:26:44,688
Her zaman duyguları
karmaşıklaştırmanın peşinde.
382
00:26:45,021 --> 00:26:46,521
Siz Nazi'siniz, değil mi?
383
00:26:47,896 --> 00:26:48,896
Değil mi?
384
00:26:49,021 --> 00:26:50,896
Sizi polise ihbar etmeliyim.
385
00:26:51,605 --> 00:26:53,688
Kız çocuklarına laf düşmez.
386
00:26:53,688 --> 00:26:55,605
- Yetti.
- Derdin ne?
387
00:26:56,021 --> 00:26:57,063
Yetti.
388
00:26:57,063 --> 00:26:58,188
Vogel!
389
00:26:59,188 --> 00:27:00,271
Gel Anna.
390
00:27:00,771 --> 00:27:01,896
Seni eve götüreyim.
391
00:27:02,688 --> 00:27:04,355
Herr Leutnant,
gitmelerine izin veremeyiz.
392
00:27:04,355 --> 00:27:06,105
Durdurmaya çalış da
göreyim seni.
393
00:27:06,105 --> 00:27:07,813
- Vogel!
- Buyurun Herr Leutnant!
394
00:27:08,063 --> 00:27:09,605
Kim olduğunu mu unuttun?
395
00:27:10,771 --> 00:27:12,521
Onu eve götüreceğim Herr Leutnant.
396
00:27:15,271 --> 00:27:18,563
Emeric, Nazilerden birine bile
üzülmemizi sağlıyor.
397
00:27:18,688 --> 00:27:22,021
Yoldaşlarına başkaldıran bir fırıncı.
398
00:27:22,813 --> 00:27:24,146
Makine Ustası Uzman Er Vogel.
399
00:27:28,646 --> 00:27:29,730
Tutuklusun.
400
00:27:35,688 --> 00:27:38,438
Askerden kaçma ve Üçüncü Reich'a
ihanetle suçlanıyorsun.
401
00:27:39,188 --> 00:27:41,771
Şu an burada usule uygun
bir mahkeme olmadığından
402
00:27:41,771 --> 00:27:44,396
üstün olarak yetkiyi elime alıyor
ve seni idama mahkum ediyorum.
403
00:27:44,730 --> 00:27:45,855
Söyleyecek bir şeyin var mı?
404
00:27:53,105 --> 00:27:56,480
Ceza, Führer adına
hemen uygulanacak.
405
00:28:00,480 --> 00:28:01,563
49TH PARALLEL, EN İYİ SAVAŞ FİLMİ
406
00:28:01,563 --> 00:28:04,563
49th Parallel, gişede
büyük başarı yakaladı.
407
00:28:05,771 --> 00:28:09,105
Ve Emeric'e en iyi özgün senaryo
dalında Oscar kazandırdı.
408
00:28:09,855 --> 00:28:11,855
Bu başarının verdiği coşkuyla
409
00:28:12,063 --> 00:28:15,438
kendi yapım şirketlerini
kurmaya karar verdiler:
410
00:28:15,730 --> 00:28:16,771
The Archers.
411
00:28:18,563 --> 00:28:21,646
Mümkün olduğunca her şeyde
ortaklaşmaya çalıştık.
412
00:28:21,938 --> 00:28:25,313
Tabii ki sahada yönetmenlik yapmak
sadece benim işimdi.
413
00:28:25,313 --> 00:28:28,563
Ama mümkün mertebe her kararı
ortak verdik, değil mi?
414
00:28:28,896 --> 00:28:29,896
Evet.
415
00:28:29,896 --> 00:28:32,521
Buna ekleyecek bir şeyiniz var mı
Bay Pressburger? Böyle--
416
00:28:32,521 --> 00:28:33,855
Sanmıyorum.
417
00:28:34,105 --> 00:28:39,813
Genel olarak, basit bir cevap vermek
gerekirse Michael yönetmenliği
418
00:28:40,855 --> 00:28:42,021
tek başına yaptı.
419
00:28:42,146 --> 00:28:44,896
Ben daha ziyade senaristtim.
420
00:28:45,438 --> 00:28:47,355
- Ve birlikte ürettik.
- Evet.
421
00:28:47,771 --> 00:28:50,688
İkili, Rank Organization ile
bir yapım sözleşmesi imzaladı.
422
00:28:50,813 --> 00:28:52,313
J. ARTHUR RANK
SUNAR
423
00:28:52,313 --> 00:28:54,730
Böylece en çok istedikleri şeyi
elde etmiş oldular.
424
00:28:55,855 --> 00:28:58,730
Kendi işlerini kontrol etme özgürlüğü.
425
00:29:00,146 --> 00:29:03,563
Benim için The Archers'a dair
en heyecan verici şeylerden biri
426
00:29:03,563 --> 00:29:08,521
sistemin içinde iş yapan
deneysel sinemacılar olmalarıydı.
427
00:29:08,813 --> 00:29:11,771
Ve bunun şartlarını sağlayan
Rank oldu.
428
00:29:15,855 --> 00:29:17,813
Yıl artık 1942'ydi
429
00:29:18,563 --> 00:29:20,938
ve en fena hava saldırıları
gelip geçmişti.
430
00:29:21,396 --> 00:29:24,230
Ama İngiltere'nin savaştaki durumu
hâlâ kötüydü.
431
00:29:24,855 --> 00:29:26,563
İşte tam da bu hassas dönemde
432
00:29:26,855 --> 00:29:30,646
Michael ve Emeric
İngiliz ordusundaki demode fikirleri
433
00:29:30,646 --> 00:29:33,896
alaya alan bir film
yapmaya karar verdi.
434
00:29:37,605 --> 00:29:41,521
Tahmin edebileceğiniz gibi resmi
makamların itirazlarıyla karşılaştılar.
435
00:29:41,771 --> 00:29:45,563
Winston Churchill bu fikre
sert bir şekilde karşı çıktı.
436
00:29:46,063 --> 00:29:50,313
"Ordunun moralini bozacak
propagandaya izin veremem.
437
00:29:50,730 --> 00:29:52,230
Bunun arkasında kimler var?"
438
00:29:52,730 --> 00:29:55,230
Churchill harika bir lider olsa da
439
00:29:55,230 --> 00:29:57,646
iyi bir film eleştirmeni değildi.
440
00:29:59,521 --> 00:30:01,896
Her şeye rağmen filmi çekmiş olmaları
441
00:30:01,896 --> 00:30:04,980
Powell ve Pressburger'in özgüvenine
ve otoriteye karşı tavırlarına dair
442
00:30:04,980 --> 00:30:06,355
çok şey söylüyor.
443
00:30:06,688 --> 00:30:09,730
Bu hiçbir zaman şövalye unvanı
alamayacakları anlamına gelse de
444
00:30:09,938 --> 00:30:11,980
İngiltere bir demokrasi ülkesiydi
445
00:30:11,980 --> 00:30:14,938
ve kimse bu filmi yapmalarına
fiilen engel olmadı.
446
00:30:16,188 --> 00:30:20,480
Filmin başkarakteri, Clive Candy adlı
İngiliz bir subaydı.
447
00:30:21,188 --> 00:30:24,188
Yarbay Blimp adlı bir
çizgi roman karakterinden esinlenilmişti.
448
00:30:27,480 --> 00:30:30,855
Çok saygısız bir genç askersin sen.
449
00:30:31,271 --> 00:30:36,396
40 yıl sonra senin de yaşlı bir bey
olacağını hatırlatırım.
450
00:30:36,813 --> 00:30:38,646
Ama iki saat içinde
451
00:30:38,813 --> 00:30:42,313
bu iki boyutlu tipleme,
katmanlı ve karmaşık
452
00:30:42,480 --> 00:30:45,021
bir karaktere dönüşüyor.
453
00:30:45,188 --> 00:30:46,188
O ne?
454
00:30:46,646 --> 00:30:48,563
- Victoria Haçı efendim.
- Nerede kazandın bunu?
455
00:30:48,855 --> 00:30:50,396
Güney Afrika.
Jordaan hattında.
456
00:30:51,396 --> 00:30:52,396
Sen Candy'sin!
457
00:30:52,396 --> 00:30:53,605
"Tatlı" Candy.
458
00:30:53,605 --> 00:30:54,688
Evet efendim.
459
00:30:55,355 --> 00:30:59,355
Film bizi 40 yıl öncesine,
1902 yılına götürür,
460
00:30:59,771 --> 00:31:02,063
Candy'nin asabi bir genç asker
olduğu döneme.
461
00:31:06,980 --> 00:31:10,396
Berlin'e gittiğinde bir şekilde
Alman İmparatorluk Ordusu'nun
462
00:31:10,396 --> 00:31:12,730
tümüne hakaret eder.
463
00:31:12,730 --> 00:31:15,938
Bu yüzden düello yapması gerekir.
464
00:31:15,938 --> 00:31:17,063
Düello mu?
465
00:31:20,688 --> 00:31:23,730
Bu düello, en sevdiğim
Powell and Pressburger sahnelerinden biri.
466
00:31:23,730 --> 00:31:25,230
Keşke üniformamı getirseydim.
467
00:31:25,563 --> 00:31:29,396
Bu sahneyi eşsiz ve beklenmedik
bir biçimde çekmelerinden dolayı.
468
00:31:29,396 --> 00:31:30,521
Gömleğinizi açar mısınız?
469
00:31:30,813 --> 00:31:31,813
Teşekkürler.
470
00:31:31,813 --> 00:31:35,438
Mesele kozları paylaşmaktan ziyade
adabımuaşeretti bu sahnede.
471
00:31:35,438 --> 00:31:38,230
Kollarınızı sıvamak mı isterseniz,
yoksa yırtmak mı?
472
00:31:38,521 --> 00:31:39,521
Hangisi daha iyi?
473
00:31:39,521 --> 00:31:41,563
Tavsiye verme yetkim yok.
474
00:31:41,730 --> 00:31:42,771
Yırtacağım sanırım.
475
00:31:42,771 --> 00:31:44,021
Kesinlikle daha iyi olur.
476
00:31:44,021 --> 00:31:45,313
Doktor, makasınızı alabilir miyim?
477
00:31:45,313 --> 00:31:48,271
133. paragrafta şöyle diyor:
478
00:31:48,730 --> 00:31:52,271
"Düellodan birkaç saat önce
banyo yapılması tavsiye edilir."
479
00:31:52,480 --> 00:31:54,771
Sadece düello yapacak olanlar,
yedekler değil.
480
00:32:02,396 --> 00:32:05,855
Bu sahnede ayrıca
hikayenin iki ana karakteri
481
00:32:05,855 --> 00:32:07,855
ilk kez karşılaşır.
482
00:32:08,813 --> 00:32:12,855
Clive Candy ve Theo Kretschmar-Schuldorff.
483
00:32:13,938 --> 00:32:15,313
Birbirini tanımayan bu iki adam
484
00:32:15,938 --> 00:32:18,730
onurları için birbirleriyle
dövüşmek zorunda.
485
00:32:20,813 --> 00:32:22,688
Pozisyon alın lütfen.
486
00:32:26,230 --> 00:32:27,271
Sonrasında da
487
00:32:27,813 --> 00:32:29,771
ömürlük arkadaş oluyorlar.
488
00:32:33,896 --> 00:32:34,896
Fertig?
489
00:32:36,896 --> 00:32:37,938
Hazır mısınız?
490
00:32:38,896 --> 00:32:39,938
Los!
491
00:32:49,563 --> 00:32:51,230
Düello başladığı anda
492
00:32:52,146 --> 00:32:56,521
Michael sahneden uzaklaşıp
çıkma cüretini gösteriyor.
493
00:32:57,521 --> 00:33:00,480
İnanılmaz bir cesaret gösterisi bu.
494
00:33:00,480 --> 00:33:02,355
Onca hazırlıktan sonra
495
00:33:02,980 --> 00:33:05,938
dövüşü ekrana yansıtmamak.
496
00:33:09,230 --> 00:33:12,438
Bunu ancak çok cesur
bir yönetmen yapabilir.
497
00:33:12,771 --> 00:33:15,563
Ama Michael için dövüşün
kendisinin pek bir anlamı yoktu.
498
00:33:16,730 --> 00:33:18,980
Önemli olan iki adamın buluşması
499
00:33:19,396 --> 00:33:21,313
ve bundan doğan ilişkiydi.
500
00:33:22,605 --> 00:33:25,771
Benim de Kızgın Boğa'daki
şampiyonluk maçının
501
00:33:25,771 --> 00:33:29,021
çok azını göstermenin sebebi
tam olarak buydu.
502
00:33:29,646 --> 00:33:32,980
Jake LaMotta'nın ringe yürüyüşünü
gösteren o sabit kameralı çekim
503
00:33:32,980 --> 00:33:35,855
direkt Kahraman'daki o düello
sahnesinden geliyor.
504
00:34:02,563 --> 00:34:06,521
Burada önemli olan
dövüşün kendisinden ziyade
505
00:34:06,896 --> 00:34:08,938
Jake'in ringe çıkmak için
506
00:34:09,938 --> 00:34:11,438
geçtiği yıkıcı yol.
507
00:34:14,313 --> 00:34:16,313
- Kretschmar-Schuldorff.
- Evet, biliyorum.
508
00:34:16,313 --> 00:34:18,688
Düellodan sonra
Clive ve Theo
509
00:34:18,688 --> 00:34:21,021
aynı revirde tedavi oluyor.
510
00:34:21,021 --> 00:34:22,021
Gelmene çok sevindim.
511
00:34:22,021 --> 00:34:24,271
Burada aynı kadına
aşık oluyorlar.
512
00:34:25,313 --> 00:34:26,688
Dalgın dalgın dolanmayı bırak.
513
00:34:26,980 --> 00:34:29,730
- Dalgın filan değilim!
- Sakin ol.
514
00:34:30,271 --> 00:34:33,063
Ne oldu, söylesene canım.
515
00:34:33,313 --> 00:34:35,105
Edith, sorun ne?
516
00:34:35,730 --> 00:34:40,521
Bayan Hunter'ı seviyorum.
517
00:34:47,063 --> 00:34:48,105
Kafayı yemişsin.
518
00:34:48,563 --> 00:34:49,730
Sen kafayı yemişsin
519
00:34:50,396 --> 00:34:52,271
çünkü Bayan Hunter
520
00:34:53,521 --> 00:34:54,605
beni seviyor.
521
00:34:56,605 --> 00:34:59,105
Clive'ın çok romantik
522
00:34:59,105 --> 00:35:01,688
ve çok tutuk biri olduğu ortaya çıkıyor.
523
00:35:01,896 --> 00:35:02,938
Kadeh kaldıralım.
524
00:35:03,271 --> 00:35:06,938
Hiç nişanlım olmamış
nişanlımın mutluluğuna.
525
00:35:07,313 --> 00:35:10,730
Ve beni tanımadan,
beni öldürmeye çalışan adama.
526
00:35:14,146 --> 00:35:17,688
- Gelini öpebilir miyim?
- Niye soruyorsun? Ben sormadım.
527
00:35:21,355 --> 00:35:23,938
- Hoşçakal Clive.
- Hoşçakal canım Edith.
528
00:35:25,480 --> 00:35:28,855
Aşık olduğunu çok geç
529
00:35:29,105 --> 00:35:30,230
fark ediyor.
530
00:35:31,646 --> 00:35:33,688
Umarım yine karşılaşırız.
531
00:35:33,980 --> 00:35:35,146
Kesin karşılaşırız.
532
00:35:38,063 --> 00:35:41,230
Birdenbire kalbinin
kırıldığını fark ediyor.
533
00:35:43,938 --> 00:35:44,771
ASLAN, DOĞU AFRİKA, 1903
534
00:35:46,813 --> 00:35:47,855
YABAN DOMUZU, SUDAN, 1904
535
00:35:49,730 --> 00:35:50,605
GERGEDAN, DOĞU AFRİKA, 1905
536
00:35:50,938 --> 00:35:54,813
Candy'nin hayatının pek çok yılını
ekranda görmüyoruz
537
00:35:55,188 --> 00:35:57,855
çünkü aşk yok bu yıllarda.
538
00:36:00,980 --> 00:36:03,313
Sert, komik
539
00:36:04,396 --> 00:36:05,521
ve kahredici.
540
00:36:28,313 --> 00:36:31,105
ALMAN ASKERİ, FLANDRE, 1910
541
00:36:31,105 --> 00:36:32,521
Birinci Dünya Savaşı sırasında
542
00:36:32,896 --> 00:36:35,855
Candy kaybettiği Edith'e
tıpatıp benzeyen
543
00:36:35,855 --> 00:36:37,355
başka bir kadın buluyor.
544
00:36:37,355 --> 00:36:38,438
Hemşire.
545
00:36:38,563 --> 00:36:41,146
Masanın ucunda oturan kızın
adını biliyor musun?
546
00:36:41,146 --> 00:36:42,230
Gel Wynne.
547
00:36:51,021 --> 00:36:52,063
Onunla evleniyor
548
00:36:52,521 --> 00:36:56,438
ve bir süreliğine kırılgan
bir mutluluk hissediyor.
549
00:37:02,771 --> 00:37:03,771
Sevgilim.
550
00:37:05,021 --> 00:37:06,063
Mırıldanma.
551
00:37:07,980 --> 00:37:09,021
Mırıldanıyor muydum?
552
00:37:11,021 --> 00:37:12,521
Öyle bir huyun var.
553
00:37:13,063 --> 00:37:14,605
Burada önemli bir husus var.
554
00:37:15,146 --> 00:37:16,855
Candy'nin kariyerine
555
00:37:16,855 --> 00:37:19,855
alaycı ve ironik bir bakış var.
556
00:37:20,021 --> 00:37:21,480
Mırıldanmayıp ne yapacağım?
557
00:37:24,146 --> 00:37:25,938
Ama duygusal dünyası
558
00:37:26,188 --> 00:37:30,021
hep samimiyet ve şefkatle
aktarılıyor.
559
00:37:47,563 --> 00:37:50,021
Belki de en cesur şeylerden biri
560
00:37:50,021 --> 00:37:54,313
Candy'nin hayatında önemli olan
her kadını
561
00:37:55,105 --> 00:37:58,105
Deborah Kerr'ın canlandırmış olması.
562
00:37:59,105 --> 00:38:01,355
İlk aşkı Edith.
563
00:38:02,063 --> 00:38:03,855
Sonra eşi Barbara.
564
00:38:04,688 --> 00:38:07,813
Daha sonra da II. Dünya Savaşı
sırasındaki genç şoförü.
565
00:38:07,813 --> 00:38:09,730
Işığı yakalamaya çalışsak
sorun olur mu efendim?
566
00:38:09,730 --> 00:38:12,230
Bu radikal fikir
Emeric'e aitti.
567
00:38:12,230 --> 00:38:13,688
Yapmayın, bütün gece olmaz.
568
00:38:13,688 --> 00:38:17,938
Filme daimi bir hasret
ve kayıp duygusu katıyor bu.
569
00:38:19,938 --> 00:38:23,438
Deborah Kerr, bu filmde oynadığında
henüz 20 yaşındaydı
570
00:38:23,771 --> 00:38:27,063
ama o genç yaşta
ustalığını kanıtladı.
571
00:38:29,438 --> 00:38:30,938
Powell ve Pressburger da
572
00:38:31,646 --> 00:38:33,730
en çok sevdikleri işte
başarılı oldu.
573
00:38:34,896 --> 00:38:37,438
Bir risk alıp alınlarının akıyla çıkmak.
574
00:38:40,313 --> 00:38:45,688
Masumiyet Çağı'nı çekerken
Kahraman'dan çok etkilendiğim kesin.
575
00:38:45,938 --> 00:38:48,938
Yerleşir yerleşmez sana yazıp
nerede olduğumu haber vereceğim.
576
00:38:48,938 --> 00:38:50,271
Evet, çok güzel olur.
577
00:38:50,688 --> 00:38:52,438
Çok yakında Paris'te görüşürüz.
578
00:38:53,188 --> 00:38:55,021
May'le gelebilirseniz.
579
00:38:56,938 --> 00:38:59,938
Çünkü bu filme beni çeken
aşk hikayesiydi.
580
00:39:01,771 --> 00:39:05,438
Aşık olmaması gereken iki insanın
imkansız aşkı.
581
00:39:05,438 --> 00:39:06,771
İyi geceler Newland.
582
00:39:07,021 --> 00:39:08,896
İyi geceler Sillerton.
İyi geceler Larry.
583
00:39:10,313 --> 00:39:11,730
Ve yıllarca sürüyor bu.
584
00:39:13,646 --> 00:39:17,396
Bunun Kahraman'da gördüğüm
pişmanlıkla dolu
585
00:39:17,813 --> 00:39:19,188
arzuyla aynı olduğunu
586
00:39:20,063 --> 00:39:21,813
düşünmüştüm.
587
00:39:26,563 --> 00:39:28,146
Beni çeken buydu sanırım.
588
00:39:28,605 --> 00:39:31,105
Duyguların bastırılması
589
00:39:31,771 --> 00:39:34,146
ve insanın kendini
kontrol etme mecburiyeti.
590
00:39:35,063 --> 00:39:37,146
Ona aşıktım.
Karına.
591
00:39:40,605 --> 00:39:42,021
Hiç söylemedi bana.
592
00:39:42,230 --> 00:39:43,396
O da bilmiyordu.
593
00:39:45,271 --> 00:39:47,396
Ama hatırlıyorum---
594
00:39:47,646 --> 00:39:51,021
Ah Clive, Berlin'deki son gün
sana gerçekten
595
00:39:51,021 --> 00:39:52,646
mutlu göründüğünü söyledim.
596
00:39:52,646 --> 00:39:54,771
Takma kafana,
o zaman farkında değildim.
597
00:39:55,355 --> 00:39:57,771
Ama trende onu özlemeye başladım.
598
00:39:58,396 --> 00:39:59,896
Gemiye bindiğimde
daha da fena oldu.
599
00:39:59,896 --> 00:40:02,688
Londra'ya döndüğümde
kesin olarak anlamıştım.
600
00:40:03,188 --> 00:40:05,355
Teyzem Margaret hemen aldı kokusunu.
601
00:40:05,355 --> 00:40:07,480
Kadınların burnu iyidir bu konularda.
602
00:40:08,396 --> 00:40:11,438
Hayallerimin kadınıydı denebilir.
603
00:40:13,313 --> 00:40:14,313
Efendim.
604
00:40:16,521 --> 00:40:18,938
Blimp karakterine sempati duydunuz mu?
605
00:40:19,438 --> 00:40:21,688
Evet, onunla tamamen özdeşleştim.
606
00:40:22,188 --> 00:40:25,063
- Pek çok açıdan aynı ben.
- Ne mesela?
607
00:40:25,355 --> 00:40:26,938
Daha İngiliz olamaz.
608
00:40:28,396 --> 00:40:29,521
Ben de duygusaldım.
609
00:40:30,480 --> 00:40:31,480
Ve...
610
00:40:33,480 --> 00:40:34,771
Kadınları ve köpekleri severim.
611
00:40:35,188 --> 00:40:39,271
Böyle adamlara hep
büyük bir sempati besledim.
612
00:40:39,730 --> 00:40:43,271
Onurlu, kafası karışık, masum.
613
00:40:43,980 --> 00:40:46,146
Kendimi de böyle görüyorum.
614
00:40:47,980 --> 00:40:52,771
Kahraman Subay, Powell ve Pressburger'ın
gerçekten şahsi olan ilk filmi.
615
00:40:53,438 --> 00:40:54,438
Benim içinse
616
00:40:54,855 --> 00:40:56,105
ilk başyapıtları.
617
00:40:57,771 --> 00:41:01,146
O kadar çok izledim ki artık
hayatımın bir parçası haline geldi.
618
00:41:01,396 --> 00:41:02,730
Yaşım ilerledikçe
619
00:41:04,021 --> 00:41:06,730
karakterlerin hislerini de
giderek daha iyi anlıyorum.
620
00:41:08,230 --> 00:41:12,230
Büyümeye, yaşlanmaya
ve nihayetinde vazgeçmeye dair
621
00:41:13,188 --> 00:41:14,188
en çok şey söyleyen
622
00:41:14,646 --> 00:41:17,730
film bu benim için.
623
00:41:25,730 --> 00:41:28,605
Bir sonraki The Archers filmi
A Canterbury Tale
624
00:41:29,230 --> 00:41:32,188
klasik bir "Güzel İngiltere"
filmi olarak başlıyor.
625
00:41:36,438 --> 00:41:39,063
Chaucer'ın hacıları
Cantenbury'ye yürüyor.
626
00:41:41,855 --> 00:41:42,980
Ama sonra...
627
00:41:43,688 --> 00:41:44,938
Meşhur bir dönüşüm.
628
00:41:47,396 --> 00:41:50,855
Ortaçağ şahini, modern bir
Spitfire uçağına dönüşüyor.
629
00:41:51,730 --> 00:41:53,355
İzlemek üzere olduğumuz film
630
00:41:53,355 --> 00:41:57,105
tarihimizle bağ kurmamızın
ruhani refahımız için
631
00:41:57,480 --> 00:41:59,521
elzem olduğunu öne sürüyor.
632
00:42:02,188 --> 00:42:05,646
O dönemki propaganda görevlerinden biri
şu soruyu sormaktı:
633
00:42:05,938 --> 00:42:07,271
Ne için savaşıyoruz?
634
00:42:09,771 --> 00:42:14,855
Powell ve Pressburger da İngiliz kırsalının
tarihi ve geleneklerinde
635
00:42:15,313 --> 00:42:17,855
bu soruya cevaplar arıyordu işte.
636
00:42:19,021 --> 00:42:22,021
Neden ucube hamallarını
hac yolundan çekmedin?
637
00:42:22,813 --> 00:42:24,813
Michael memleketi Kent'i
çok severdi.
638
00:42:24,813 --> 00:42:27,146
İngiltere'nin insanını ve
kültürünü çok severdi.
639
00:42:27,980 --> 00:42:30,563
Bu filmde de bunu yansıtmak istedi.
640
00:42:30,688 --> 00:42:32,146
Saat 8 Bob.
641
00:42:37,230 --> 00:42:40,105
Cantenbury Katedrali'ne karşı
bilhassa yoğun duyguları vardı.
642
00:42:41,021 --> 00:42:44,813
Kraliyet Okul Korosu'nda
şarkı söylediği yerdi burası.
643
00:42:45,605 --> 00:42:48,063
Dönemeçten,
tepenin doğu ucundan
644
00:42:48,813 --> 00:42:51,063
hacılar ilk defa gördü
Cantenbury'yi.
645
00:42:51,230 --> 00:42:52,230
Sen gördün mü?
646
00:42:52,771 --> 00:42:53,771
Evet.
647
00:42:55,438 --> 00:42:56,646
Bir arkadaşımla.
648
00:42:56,938 --> 00:42:58,105
Kız mıydı, erkek miydi?
649
00:42:58,605 --> 00:42:59,605
Erkek.
650
00:42:59,730 --> 00:43:01,146
Sana yazıyordur umarım.
651
00:43:03,896 --> 00:43:04,896
Yazmıyor.
652
00:43:05,063 --> 00:43:07,771
Belki mektubunu
düşman ele geçirmiştir.
653
00:43:09,063 --> 00:43:10,230
Hayır Bob.
654
00:43:11,188 --> 00:43:12,188
Aslına bakarsan
655
00:43:12,855 --> 00:43:14,521
düşman onu ele geçirdi.
656
00:43:15,771 --> 00:43:16,771
Pilottu.
657
00:43:17,855 --> 00:43:18,855
Uçağını mı düşürdüler?
658
00:43:19,563 --> 00:43:20,563
Evet.
659
00:43:20,855 --> 00:43:21,855
Başın sağ olsun.
660
00:43:26,980 --> 00:43:30,021
Filmi ana karakterleri,
farkında olmasalar da
661
00:43:30,688 --> 00:43:32,021
modern hacılar.
662
00:43:32,605 --> 00:43:34,980
Hepsi Canterbury'ye doğru
kendi yolculuğunu yapıyor.
663
00:43:36,063 --> 00:43:37,480
Hepsi kayıp ruhlar,
664
00:43:38,063 --> 00:43:40,438
bir şekilde sürüklenip giden
kederli insanlar.
665
00:43:41,730 --> 00:43:45,438
Hepsinin onları iyileştirip ayağa
kaldıracak bir yardıma ihtiyacı var.
666
00:43:47,480 --> 00:43:48,480
Burada,
667
00:43:48,605 --> 00:43:52,480
çiftlikte çalışan Alison
Kent kırsalına vardığında
668
00:43:53,271 --> 00:43:55,063
mekan onunla konuşmaya başlıyor.
669
00:43:57,438 --> 00:44:00,646
Manzarada eski hacıların
seslerini ve müziklerini
670
00:44:00,980 --> 00:44:02,188
duyuyor.
671
00:44:03,063 --> 00:44:04,230
Atalarının.
672
00:44:18,063 --> 00:44:20,271
Eğer durup dinlersen,
673
00:44:21,355 --> 00:44:22,355
dikkatini verirsen
674
00:44:23,063 --> 00:44:24,813
geçmiş seninle konuşur.
675
00:44:25,980 --> 00:44:27,605
Ve geçmişin sesleri
676
00:44:27,980 --> 00:44:31,188
şu an yaşadığın hayatı
anlamlandırmana yardımcı olur.
677
00:44:32,438 --> 00:44:33,563
Muhteşem değil mi?
678
00:44:38,730 --> 00:44:39,938
Kimse var mı orada?
679
00:44:40,521 --> 00:44:43,313
Michael ve Emeric, her zaman
sihirli bir şeyler yakalamak için
680
00:44:43,313 --> 00:44:46,188
pusuya yatıyordu.
Emeric'in ifadesi bu.
681
00:44:46,855 --> 00:44:50,813
Gündelik deneyimlerin tasvirinin
ötesine geçip hayatlarımızın
682
00:44:50,813 --> 00:44:55,438
derin ve gizemli yanlarını yansıtmanın
yollarını bulmak istiyorlardı.
683
00:44:57,438 --> 00:45:01,980
Burada Powell ve Pressburger için
epey yeni bir mistisizm var.
684
00:45:01,980 --> 00:45:04,396
Yerel yargıçlardan daha
yüksek mahkemeler var.
685
00:45:06,271 --> 00:45:07,396
Hafif bir dokunuşla
686
00:45:07,896 --> 00:45:10,646
ruhlar dünyasını
uyandırmaya çalışıyorlar.
687
00:45:11,688 --> 00:45:14,688
Cantenbury hacıları,
gelin ve yardımlarınızı alın.
688
00:45:14,688 --> 00:45:16,188
Senin hacılığın biraz tuhaf.
689
00:45:16,896 --> 00:45:20,021
Hacılık ya yardım almak için yapılır
690
00:45:20,521 --> 00:45:21,855
ya da kefaret ödemek için.
691
00:45:21,855 --> 00:45:23,313
Benim ikisine de ihtiyacım yok.
692
00:45:23,313 --> 00:45:24,855
Sen bir araçsındır belki.
693
00:45:24,855 --> 00:45:26,146
Alevli kılıç alacak mıyım?
694
00:45:27,563 --> 00:45:28,855
Hiçbir şey şaşırtmaz beni.
695
00:45:31,980 --> 00:45:34,396
Kafamın etrafında bir hale
görene kadar inanmam.
696
00:45:44,271 --> 00:45:46,480
Çok güzel bir katedral manzaran var.
697
00:46:13,271 --> 00:46:14,855
Tüm tuhaflığına rağmen bu,
698
00:46:15,730 --> 00:46:19,605
meşhur the Archers filmleri içinde
en mütevazı olanı.
699
00:46:19,605 --> 00:46:21,438
En gösterişsiz, en samimi
700
00:46:21,980 --> 00:46:25,313
ve sıradan hayatlarla
en çok ilgili olan filmleri.
701
00:46:31,105 --> 00:46:34,813
Ana karakterler, seyircinin
1944 yılında kendini bulabileceği
702
00:46:34,813 --> 00:46:36,271
bir durumdalar.
703
00:46:37,105 --> 00:46:38,813
Sevdiklerinden ayrılmışlar.
704
00:46:40,105 --> 00:46:42,105
Görev bilinciyle
metin olmaya çalışıyorlar.
705
00:46:43,021 --> 00:46:44,230
Ama kendi köşelerinde
706
00:46:45,105 --> 00:46:47,771
korku, yalnızlık ve acı içindeler.
707
00:46:50,646 --> 00:46:53,230
Filmin amaçlarından biri,
708
00:46:53,438 --> 00:46:56,563
acı çekenlere teselli sunmak.
709
00:46:57,271 --> 00:46:59,396
Alison keder içindeyken
710
00:47:00,188 --> 00:47:02,563
nişanlısının babasının
onu görmek için
711
00:47:02,563 --> 00:47:04,646
Cantenbury'ye geldiğini öğrenir.
712
00:47:04,646 --> 00:47:07,063
İki haftadan uzun bir süre
seni bekledi,
713
00:47:07,063 --> 00:47:08,313
Canterbury'de.
714
00:47:11,605 --> 00:47:12,355
Neden?
715
00:47:12,355 --> 00:47:16,855
Çünkü Bay Geoffrey ile ilgili doğrulanmış
bir haberi vardı Bayan Alison.
716
00:47:16,980 --> 00:47:18,146
Cebelitarık'taymış.
717
00:47:21,105 --> 00:47:22,105
Bayan Alison.
718
00:47:31,938 --> 00:47:34,605
Mucize diye bir şey vardır
diyen bir film bu.
719
00:47:35,813 --> 00:47:37,605
Pencereleri açayım.
720
00:47:39,188 --> 00:47:40,813
Hac yolculuğunun sonunda
721
00:47:42,313 --> 00:47:44,688
gerçekten ihtiyacın olan yardımı
alabilirsin.
722
00:48:02,438 --> 00:48:06,563
Filmin sonunda, bir alay asker
katedrale giriyor.
723
00:48:07,480 --> 00:48:09,063
Denizaşırı göreve gitmek üzereler
724
00:48:09,063 --> 00:48:12,021
ve kaçının geri döneceğini
bilmiyoruz.
725
00:48:18,313 --> 00:48:19,688
Muhtemelen burada
726
00:48:20,105 --> 00:48:22,146
Canterbury Katedrali
savaş yorgunu
727
00:48:22,396 --> 00:48:26,271
ama korunmaya değer
İngiltere'yi temsil ediyor.
728
00:48:26,605 --> 00:48:28,646
Uğruna savaşılacak bir yer.
729
00:48:42,313 --> 00:48:45,980
Powell ve Pressburger bu filmde propaganda
yaptıkları kadar vaaz da veriyor.
730
00:48:46,896 --> 00:48:49,646
Neticede de ilk fiyaskolarına
imza atıyorlar.
731
00:48:50,188 --> 00:48:53,355
Film, genel seyirci için
çok tuhaf ve anlaşılmaz.
732
00:49:01,105 --> 00:49:03,563
Yine de bu aksilikten
etkilenmediler.
733
00:49:03,813 --> 00:49:06,063
O dönemde ikisi arasında
derin bir güven duygusu vardı
734
00:49:06,063 --> 00:49:08,730
ve bir sonraki işlerinin ne olacağını
çok iyi biliyorlardı.
735
00:49:09,730 --> 00:49:13,313
Joan bir yaşındayken nereye gideceğini
çoktan biliyordu.
736
00:49:13,521 --> 00:49:15,438
Sağa gidiyor, sola.
737
00:49:15,855 --> 00:49:17,230
Hayır, dümdüz.
738
00:49:19,188 --> 00:49:22,063
I Know Where I'm Going,
ilk bakışta eğlenceli olduğu
739
00:49:22,063 --> 00:49:23,730
anlaşılan bir film.
740
00:49:24,980 --> 00:49:27,855
Müttefik Devletler'in savaşı kazanacağı
artık belli olduğundan
741
00:49:27,855 --> 00:49:31,105
Michael ve Emeric de
rahatlıyor bu dönemde.
742
00:49:31,105 --> 00:49:33,313
Mizah duyguları ortaya çıkıyor böylece.
743
00:49:33,521 --> 00:49:34,938
Şimdi 25 yaşında.
744
00:49:35,105 --> 00:49:37,188
Değişmeyen tek bir şey varsa o da şu:
745
00:49:37,605 --> 00:49:39,438
Hâlâ nereye gittiğini biliyor.
746
00:49:39,646 --> 00:49:41,021
İyi akşamlar Bayan Webster.
747
00:49:41,813 --> 00:49:42,980
İyi akşamlar Leon.
748
00:49:45,438 --> 00:49:46,480
Merhaba tatlım.
749
00:49:46,855 --> 00:49:49,188
Joan Webster diye
yeni bir karakter
750
00:49:49,188 --> 00:49:51,021
takdim ediliyor burada.
751
00:49:51,021 --> 00:49:52,146
Baba.
752
00:49:52,271 --> 00:49:53,355
Evleniyorum.
753
00:49:53,980 --> 00:49:54,980
Ne?
754
00:49:55,230 --> 00:49:57,021
- Masanız hazır Bayan Webster.
- Teşekkürler Fred.
755
00:50:00,855 --> 00:50:02,855
Geçelim tatlım.
İçecek bir şey getir.
756
00:50:04,438 --> 00:50:07,646
Bir kadını ön plana alan
ilk the Archers filmi bu
757
00:50:07,896 --> 00:50:12,188
ve bu kadın Emeric'in tutkuyla flört edip
758
00:50:12,480 --> 00:50:16,396
kısa süre önce evlendiği Wendy Green'e
benziyor muhtemelen.
759
00:50:17,105 --> 00:50:19,438
Belli ki Wendy inatçı, sofistike
760
00:50:19,438 --> 00:50:22,188
ve maddiyatçı birisiydi.
761
00:50:22,355 --> 00:50:25,271
Tabii ki sizin hesabınıza
yazıldı hanımefendi.
762
00:50:27,105 --> 00:50:30,646
Belki de bu yüzden Emeric
senaryoyu kolayca yazdı.
763
00:50:30,896 --> 00:50:33,563
Tüm metni bir haftadan
kısa sürede çıkardı ortaya.
764
00:50:33,563 --> 00:50:35,230
Leydi Bellinger'in arabası!
765
00:50:35,563 --> 00:50:38,105
Joan'un hikayesi, kuzeye yapılan
bir yolculukla başlıyor.
766
00:50:43,396 --> 00:50:46,021
Consolidated Chemical Industries
ile evlenemezsin.
767
00:50:46,563 --> 00:50:47,896
Öyle mi?
768
00:50:48,896 --> 00:50:51,355
Küçük bir İskoç adasına gidiyor,
769
00:50:51,355 --> 00:50:54,146
burada Sör Robert Bellinger
ile evlenecek,
770
00:50:54,438 --> 00:50:58,271
Consolidated Chemical Industries'in
zengin sahibi bu adam.
771
00:51:03,188 --> 00:51:04,938
Joan Webster,
772
00:51:05,396 --> 00:51:07,980
Consolidated Chemical Industries'i
773
00:51:07,980 --> 00:51:10,146
kocan olarak kabul ediyor musun?
774
00:51:10,146 --> 00:51:12,480
- Evet.
- Glasgow istasyonu.
775
00:51:12,688 --> 00:51:13,980
Öyle mi?
776
00:51:13,980 --> 00:51:16,980
Bir beyefendi sizi bekliyor.
İstasyon şefi de yanında.
777
00:51:18,271 --> 00:51:20,271
Buchanan caddesine gitmek için
epey vaktin olacak.
778
00:51:20,271 --> 00:51:22,230
The Archers bu filmde
gerçekten eğleniyor.
779
00:51:22,896 --> 00:51:23,938
Şu şapkaya dikkat edin.
780
00:51:33,146 --> 00:51:37,271
Bu yolculuk muhtemelen Emeric'in
Michael'a hediyesiydi
781
00:51:37,271 --> 00:51:41,063
çünkü Michael'ın da çok keyif aldığı
bir rotaydı bu.
782
00:51:41,563 --> 00:51:44,271
İskoçya, dünyada en çok sevdiği yerdi.
783
00:51:44,271 --> 00:51:46,188
Ve ne zaman bir filmin çekimleri bitse
784
00:51:46,646 --> 00:51:49,813
burada doğa yürüyüşlerine çıkarak
kendi tazelerdi.
785
00:51:52,855 --> 00:51:54,521
Duyduk duymadık demeyin!
786
00:51:54,688 --> 00:51:55,813
Joan Webster için
787
00:51:56,105 --> 00:51:59,480
Dış Hebridler zorlu bir yere dönüşüyor.
788
00:51:59,730 --> 00:52:01,188
Şansınıza bugün karşıya geçilemiyor.
789
00:52:01,188 --> 00:52:04,313
Filmin büyük bir kısmında adalara
gidecek bir gemi bulmaya çalışıyor,
790
00:52:04,313 --> 00:52:05,688
nişanlısı orada onu bekliyor.
791
00:52:05,688 --> 00:52:08,146
Evde beklemek ister misiniz?
Tanıdıklar var.
792
00:52:08,146 --> 00:52:09,313
Teşekkürler.
793
00:52:09,313 --> 00:52:11,271
Ama gemi beni buradan alacak,
794
00:52:11,271 --> 00:52:13,396
o yüzden burada beklesem
daha iyi olur.
795
00:52:14,271 --> 00:52:15,271
Peki.
796
00:52:19,605 --> 00:52:22,188
Ama eğer gemim gelmezse
beni siz götürür müsünüz?
797
00:52:22,480 --> 00:52:24,188
Götüremem hanımefendi.
798
00:52:25,021 --> 00:52:28,980
Duygusal yoğunluğu epey yüksek
üç dört sahneyle
799
00:52:29,730 --> 00:52:34,355
buranın kadına ne kadar yabancı
geldiğini net bir şekilde anlıyoruz.
800
00:52:34,355 --> 00:52:37,021
Yokuşun tepesinde
ufak bir kapı göreceksiniz.
801
00:52:37,021 --> 00:52:41,688
Joan, hava düzelene kadar yerli halkın
yardımlarını kabul etmek zorunda.
802
00:52:42,605 --> 00:52:47,355
Yerli halkın uçuk ve kendine yeten
insanlar olduğunu görüyor,
803
00:52:47,563 --> 00:52:51,521
üstelik hayata bakışları da
onunkinden tamamen farklı.
804
00:52:51,521 --> 00:52:52,896
Ben de tam yanınıza geliyordum.
805
00:52:52,896 --> 00:52:55,146
İçeri buyurun, ateş yakmıştık.
Albayla tanışmışsınız.
806
00:52:55,146 --> 00:52:57,813
Evet, bu şerefe nail oldum.
Ben Barnstable.
807
00:52:57,813 --> 00:52:59,438
Albay Barnstable,
usta şahin terbiyecisi--
808
00:52:59,438 --> 00:53:01,813
Doğan diyecektin Torquil'ciğim!
809
00:53:01,813 --> 00:53:03,980
Dış Hebridlerin en iyi
doğan terbiyecisi.
810
00:53:03,980 --> 00:53:05,563
Dünyanın canım.
811
00:53:06,521 --> 00:53:08,605
Merkezinde komedi ve aşk olsa da
812
00:53:08,730 --> 00:53:10,605
bir yandan da değerlere dair
bir film bu.
813
00:53:10,980 --> 00:53:14,771
Tüm o atılgan karakterler,
Michael ile Emeric'in sevip
814
00:53:14,896 --> 00:53:17,563
önem verdiği birtakım
özellikleri temsil ediyor.
815
00:53:18,438 --> 00:53:21,063
- Catriona!
- Sevgili kızımız gelmiş.
816
00:53:21,396 --> 00:53:24,146
Cesaret, nezaket, cömertlik,
817
00:53:24,146 --> 00:53:26,188
sıcakkanlılık ve yoldaşlık.
818
00:53:26,188 --> 00:53:27,521
Torquil!
819
00:53:30,896 --> 00:53:32,646
Bayan Potts!
820
00:53:33,230 --> 00:53:36,730
Tüm bu özellikleri en eksiksiz şekilde
vücuda getirense
821
00:53:37,021 --> 00:53:38,021
Torquil.
822
00:53:38,355 --> 00:53:40,146
İzne çıkmış bir deniz subayı.
823
00:53:40,563 --> 00:53:42,021
Kibrit veya çakmak var mı?
824
00:53:44,730 --> 00:53:45,730
Teşekkürler.
825
00:53:46,146 --> 00:53:50,188
Joan'un evlilik planlarına ciddi
bir tehdit oluşturduğu aşikar.
826
00:53:50,188 --> 00:53:52,271
Film sorusu ise şuna dönüşüyor:
827
00:53:52,730 --> 00:53:53,896
Bu adama karşı koyabilir mi?
828
00:53:55,688 --> 00:53:56,730
Teşekkürler.
829
00:53:57,313 --> 00:54:00,980
Torquil'in önündeki engel,
Sir Robert Bellinger tabii.
830
00:54:01,396 --> 00:54:03,396
Merhaba canım.
Ben Robert.
831
00:54:03,396 --> 00:54:05,438
Cartier yüzüğü teslim etmiştir umarım.
832
00:54:05,730 --> 00:54:08,813
Tabii ki Robert, her şey çok güzeldi.
833
00:54:08,813 --> 00:54:11,688
Joan, bir telefon numarası yazmanı
istiyorum. Hazır mısın?
834
00:54:12,021 --> 00:54:13,480
2-36.
Yazdın mı?
835
00:54:14,063 --> 00:54:17,313
Robinson'ın numarası bu.
Sorn'daki kaleyi kiraladılar.
836
00:54:17,605 --> 00:54:21,021
Buralarda tanınmaya değer
tek insanlar onlar. Bu kadar.
837
00:54:21,688 --> 00:54:23,605
Bu arkadaşlarla, Robinsonlarla
838
00:54:23,605 --> 00:54:26,063
tanıştığımızda züppe,
alıngan ve bencil
839
00:54:26,230 --> 00:54:28,730
olduklarını görüyoruz.
840
00:54:28,896 --> 00:54:30,021
Sana bir bakalım.
841
00:54:31,646 --> 00:54:33,605
Evet, tamamsın.
842
00:54:33,896 --> 00:54:36,521
Sör Robert Bellinger ile
evleneceksin, değil mi?
843
00:54:36,521 --> 00:54:38,980
- Evet. Senin için bir sakıncası yoksa.
- Yok.
844
00:54:40,313 --> 00:54:41,605
Zengin biri, değil mi?
845
00:54:41,605 --> 00:54:44,021
Yani parasını saymadım.
846
00:54:44,021 --> 00:54:45,105
Sen zengin misin?
847
00:54:46,271 --> 00:54:47,355
Hayır.
848
00:54:49,896 --> 00:54:53,313
Emeric, A Cantenbury Tale'in ardından
bu filmin The Archers'ın
849
00:54:53,521 --> 00:54:57,771
maddiyatçılığa karşı savaşının
ikinci bölümü olduğunu söyledi.
850
00:54:58,146 --> 00:55:00,313
Buradaki insanlar çok fakir sanırım.
851
00:55:00,313 --> 00:55:03,021
- Fakir değiller, paraları yok sadece.
- İkisi aynı şey.
852
00:55:03,021 --> 00:55:04,688
Hayır, çok farklı şeyler.
853
00:55:10,355 --> 00:55:11,396
Daha iyi mi?
854
00:55:18,021 --> 00:55:20,313
Joan, Torquil ile vakit geçirdikçe
855
00:55:20,688 --> 00:55:23,938
bu adamın ve dünyasının büyüsüne
daha çok kapılıyor.
856
00:55:24,271 --> 00:55:25,313
Dikkatli ol.
857
00:55:32,480 --> 00:55:35,521
Güzel şarkı. Nut Brown Maiden.
Duydun mu daha önce?
858
00:55:36,646 --> 00:55:37,771
Daha yüksek sesle çocuklar!
859
00:55:37,771 --> 00:55:39,313
En sevdiğim sahne, Torquil'in
860
00:55:39,313 --> 00:55:41,813
bir şarkının sözlerini ezberden
söylediği kısım.
861
00:55:41,813 --> 00:55:44,146
"Çok yaşa fındık renkli sevgilim,
862
00:55:44,646 --> 00:55:46,313
Çok yaşa fındık renkli sevgilim,
863
00:55:47,021 --> 00:55:49,813
Yaşa sevgilim
864
00:55:50,146 --> 00:55:51,563
Çünkü benim kadınım sensin."
865
00:56:03,146 --> 00:56:05,730
Bu film, hoşlandığınız birine
izletebileceğiniz bir film,
866
00:56:05,938 --> 00:56:10,063
nasıl söyleyeceğinizi bilmediğiniz şeyleri
ifade etmenin bir yolu olarak.
867
00:56:10,480 --> 00:56:12,438
Yani deneyimi paylaşmak için.
868
00:56:12,771 --> 00:56:15,771
Bunu bir tek ben yapmadım, biliyorum.
869
00:56:17,105 --> 00:56:19,230
Birçok romantik ilişki üzerinde
870
00:56:19,230 --> 00:56:22,355
etki bırakmış bir film bu.
871
00:56:22,521 --> 00:56:25,271
Bugün denize açılamayacağın
söylendi sana.
872
00:56:25,271 --> 00:56:27,438
Ömürleri boyunca burada yaşamış
insanlar daha mı iyi biliyorsun?
873
00:56:27,438 --> 00:56:30,021
Ruairidh havanın düzeleceğini söyledi.
Kenny de.
874
00:56:30,021 --> 00:56:32,646
Kenny başka ne söyleyebilir ki?
Satın almadın mı onu?
875
00:56:32,646 --> 00:56:34,021
Bağırmana gerek yok!
876
00:56:34,021 --> 00:56:36,396
İyi, git o zaman!
877
00:56:37,105 --> 00:56:38,438
Boğul oralarda!
878
00:56:39,688 --> 00:56:41,563
Senden kaçıyor.
879
00:56:44,646 --> 00:56:46,146
Haklısın.
880
00:56:53,563 --> 00:56:57,771
Neticede Joan ile Torquil'in
ufak bir teknede olduğunu görüyoruz.
881
00:56:57,771 --> 00:56:59,980
Brandanın altına gir ve sıkı tutun!
882
00:57:06,063 --> 00:57:08,271
Ah, elbisem!
883
00:57:11,980 --> 00:57:13,855
Saçmalama! Vazgeç!
884
00:57:15,146 --> 00:57:17,771
Motor bozuluyor, hava berbat
885
00:57:18,271 --> 00:57:22,146
ve Corryvreckan'daki çok fena
bir girdaba girmek üzereler.
886
00:57:23,646 --> 00:57:26,063
İnsanın hayatını tamamen
rayından çıkaran,
887
00:57:26,063 --> 00:57:28,646
doğal afet gibi
bir aşka dair bir film bu.
888
00:57:29,855 --> 00:57:33,396
Ve Joan'ın kaderi sadece Torquil'in değil,
889
00:57:34,313 --> 00:57:37,063
doğa tanrılarının da elinde
gibi görünüyor.
890
00:57:49,938 --> 00:57:52,938
Film, The Archers için biraz
sıradışı olan bir özelliğe de sahip,
891
00:57:53,688 --> 00:57:55,438
klasik bir mutlu sonla bitiyor.
892
00:57:56,521 --> 00:57:59,605
Ama bu aşk hikayesinin
insanı mest eden bir yanı var.
893
00:58:00,688 --> 00:58:04,313
Bence gelmiş geçmiş en iyi
aşk filmlerinden biri bu.
894
00:58:05,688 --> 00:58:06,730
Hey!
895
00:58:06,855 --> 00:58:08,021
Hey!
896
00:58:09,980 --> 00:58:13,021
Ayrıca doğal aleme dair
mistik bir şiir.
897
00:58:13,396 --> 00:58:15,938
Ve doğru değerlere dair bir vaaz.
898
00:58:19,855 --> 00:58:22,188
Bu dönemde herkes,
çatışmalar bittiğinde
899
00:58:22,188 --> 00:58:24,438
İngiltere'nin nasıl bir yer
olması gerektiğine
900
00:58:24,438 --> 00:58:26,230
kafa yormaya başlamıştı.
901
00:58:27,521 --> 00:58:31,813
Michael ve Emeric de insanları
paralarına göre değil
902
00:58:32,105 --> 00:58:33,605
karakterlerine göre değerlendiren
903
00:58:33,605 --> 00:58:36,605
bir ülke olabileceği yönündeki
idealist fikirlerini sunmak için
904
00:58:36,605 --> 00:58:37,771
bu filmden faydalandı.
905
00:58:38,605 --> 00:58:39,938
İSTİHBARAT BAKANLIĞI
906
00:58:39,938 --> 00:58:41,396
FİLM DEPARTMANI
SALON
907
00:58:41,396 --> 00:58:44,146
The Archers'ın savaş yıllarında
çektiği tüm filmlerin konusunun
908
00:58:44,146 --> 00:58:46,938
İstihbarat Bakanlığı tarafından
onaylanması gerekiyordu.
909
00:58:47,855 --> 00:58:50,813
İstihbarat Bakanlığı'nın
bir film departmanı vardı.
910
00:58:50,813 --> 00:58:52,480
Başında da Jack Beddington vardı.
911
00:58:52,480 --> 00:58:56,896
Savaş sırasında onların onayı olmadan
film yapmak mümkün değildi.
912
00:58:56,896 --> 00:58:59,813
Jack Beddington bizi
görüşmeye çağırıp
913
00:59:00,146 --> 00:59:01,396
şöyle dedi:
914
00:59:01,771 --> 00:59:03,105
Savaşı kaybederken
915
00:59:03,105 --> 00:59:06,771
Amerikalılarla ilişkilerimiz çok iyiydi
916
00:59:06,980 --> 00:59:09,771
ama şimdi kazanmaya başlayınca
ilişkilerimiz de bozuldu.
917
00:59:11,271 --> 00:59:16,313
İlişkileri düzeltmek için
özgün bir senaryo yazmak,
918
00:59:16,313 --> 00:59:20,605
İngiliz-Amerikan ilişkilerine dair özgün
bir film yapmak ister misiniz diye sordu.
919
00:59:22,063 --> 00:59:24,688
The Archers bir çatışma filmi değil,
920
00:59:25,021 --> 00:59:27,021
şiirsel bir fantezi çıkardı ortaya.
921
00:59:27,480 --> 00:59:30,063
İyi bir kıza benziyorsun.
Sana konumumu söyleyemem.
922
00:59:30,063 --> 00:59:31,563
Araçlar da personel de gitti.
923
00:59:31,563 --> 00:59:34,105
Telsizcim Bob hariç,
burada ölü yatıyor.
924
00:59:34,105 --> 00:59:35,605
Diğerleri emirlerimi dinlemedi.
925
00:59:35,605 --> 00:59:37,355
Saat 0335, tamam mı?
926
00:59:37,355 --> 00:59:41,021
İlk sahnede David Niven'in
canlandırdığı Pete ile tanışıyoruz.
927
00:59:41,355 --> 00:59:44,105
Yetti bu kadar.
Yanmaktansa atlamayı tercih ederim.
928
00:59:44,438 --> 00:59:46,355
İlk 300 metreden sonra
ne fark eder ki zaten?
929
00:59:46,355 --> 00:59:47,855
Bir şey hissetmeyeceğim,
930
00:59:48,480 --> 00:59:50,063
seni korkutmadım umarım.
931
00:59:51,730 --> 00:59:54,188
- Korkmadım.
- Aferin.
932
00:59:54,396 --> 00:59:59,271
Mahvolmuş uçağının kokpitinden
Kim Hunter'ın oynadığı June'la konuşuyor.
933
00:59:59,521 --> 01:00:01,813
Aşık olduğun biri var mı?
Dur, dur, cevap verme.
934
01:00:02,313 --> 01:00:03,980
Senin gibi bir adamı sevebilirim Peter.
935
01:00:03,980 --> 01:00:06,396
Seni seviyorum June, sen hayatımsın
ve seni terk ediyorum.
936
01:00:06,646 --> 01:00:08,563
Peter aynı anda
hem ölüme uçuyor
937
01:00:08,563 --> 01:00:10,813
hem de aşık oluyor.
938
01:00:10,813 --> 01:00:12,896
Kapatıyorum June.
Hoşçakal.
939
01:00:12,896 --> 01:00:13,980
Hoşçakal June.
940
01:00:13,980 --> 01:00:16,771
Alo, George için G.
Alo, G-Goerge.
941
01:00:17,021 --> 01:00:18,396
Alo, G-Goerge.
942
01:00:18,896 --> 01:00:19,896
Alo---
943
01:00:24,855 --> 01:00:26,855
Elveda Bob.
Birazdan görüşürüz.
944
01:00:26,855 --> 01:00:29,896
Sen ne takacağımızı biliyorsun artık.
Bildiğin kanat.
945
01:00:30,771 --> 01:00:33,188
Bu film, Powell ve Pressburger'ın
946
01:00:33,188 --> 01:00:37,896
neden belgesel çekmediğinin
çok net bir ifadesi.
947
01:00:40,480 --> 01:00:43,646
Sadece kurmacayla başarılabilecek
bir yoğunluğa
948
01:00:43,980 --> 01:00:46,563
ulaşmak istiyorlardı.
949
01:00:50,063 --> 01:00:54,230
Peter ıssız bir kıyıya vurur, nerede
olduğuna dair hiçbir fikri yoktur.
950
01:00:56,980 --> 01:01:00,396
Mucize eseri, sahilde bisiklet süren
June ile karşılaşır.
951
01:01:00,813 --> 01:01:01,855
Merhaba.
952
01:01:02,396 --> 01:01:03,938
Sana da merhaba. Ne oldu?
953
01:01:04,355 --> 01:01:08,271
Ve bu ikili, birbirlerine duydukları
aşktan anında emin olur.
954
01:01:08,438 --> 01:01:09,480
Sen June'sun.
955
01:01:17,230 --> 01:01:18,313
Sen de Peter.
956
01:01:22,271 --> 01:01:26,105
Ama bir sorun vardır.
İlahi hesaplamalara göre
957
01:01:26,105 --> 01:01:27,396
Peter'ın ölmüş olması gerekir.
958
01:01:28,146 --> 01:01:31,230
Toplam 91,716,
959
01:01:31,521 --> 01:01:35,105
varan 91,715.
960
01:01:35,396 --> 01:01:37,563
- 17 numaralı kılavuz.
- Hanımefendi,
961
01:01:37,688 --> 01:01:39,063
herkesin yapabileceği bir hata.
962
01:01:39,063 --> 01:01:40,146
Nasıl oldu bu?
963
01:01:40,146 --> 01:01:43,355
Bu lanet olası sis hariç
her şey hesaba katılmıştı.
964
01:01:43,355 --> 01:01:47,271
Pilot uçaktan atladı, siste kayboldu,
yakalayamadım onu.
965
01:01:48,063 --> 01:01:52,313
Kılavuz melek, Dünya'ya
geri dönüp Peter'ı bularak
966
01:01:52,313 --> 01:01:55,688
hatasını telafi etme emri alır.
967
01:01:56,063 --> 01:01:59,188
Bu arada mösyö, Peter'ı görünce benden
bir mesaj iletebilir misiniz?
968
01:01:59,188 --> 01:02:02,480
- Avec plaisir.
- Sadece "Hey" deyin.
969
01:02:03,063 --> 01:02:04,105
Bon.
970
01:02:17,938 --> 01:02:22,605
İnsan yukarıda renkleri özlüyor.
971
01:02:26,146 --> 01:02:29,188
Aşk için harika bir akşam.
972
01:02:33,688 --> 01:02:37,855
İki alem fikri, Emeric'in o güne kadarki
en iddialı fikriydi.
973
01:02:38,063 --> 01:02:40,605
Ayrıca renklerle ilgili de
cesur bir karar vermişti.
974
01:02:41,021 --> 01:02:45,730
Öteki dünya nispeten yavan,
bürokratik,
975
01:02:46,271 --> 01:02:47,855
siyah-beyaz bir yerdi.
976
01:02:48,188 --> 01:02:50,563
Bizim dünyamızsa rengarenkti.
977
01:02:51,855 --> 01:02:55,188
Ateşin, tutkunun, güzelliğin
ve şiirin diyarı.
978
01:02:55,813 --> 01:02:59,480
Peter'ın derdi, artık hangi dünyaya
ait olduğunu bilememesi.
979
01:02:59,605 --> 01:03:03,188
Dünya'da June ile aşkını yaşamasına
izin mi verilecek,
980
01:03:03,563 --> 01:03:06,146
yoksa öteki dünyaya gitmeye
mecbur mu kalacak?
981
01:03:06,396 --> 01:03:07,396
Özetle,
982
01:03:08,188 --> 01:03:09,646
yeri yaşayanların yanı mı,
983
01:03:10,688 --> 01:03:11,771
ölülerin mi?
984
01:03:13,271 --> 01:03:16,021
Epey detaylı halüsinasyonlar görüyor,
985
01:03:16,313 --> 01:03:19,021
gerçek bir yaşam deneyimine
benzeyen şeyler.
986
01:03:19,021 --> 01:03:22,313
Görüntüler, sesler ve
fikirlerin bir birleşimi.
987
01:03:22,605 --> 01:03:25,563
Bu film Powell ve Pressburger için
önemli bir adımdı
988
01:03:25,563 --> 01:03:29,396
çünkü burada gerçekçiliğin prangalarından
tamamen kurtulup
989
01:03:30,688 --> 01:03:33,146
memnuniyetle gerçeküstücülüğü
kucakladılar.
990
01:03:57,313 --> 01:03:58,605
Doktor, geldi! June!
991
01:04:00,396 --> 01:04:03,563
Michael, bir film yönetmenin
birtakım numaraları olan
992
01:04:03,563 --> 01:04:05,521
bir sihirbaz olduğunu düşünürdü.
993
01:04:06,271 --> 01:04:07,271
Doktor.
994
01:04:10,730 --> 01:04:13,605
Eski usül efektler ve illüzyonların
keyfini çıkararak
995
01:04:13,938 --> 01:04:17,105
sessiz filmlerle geçen gençliğini
yad ediyor sanki,
996
01:04:17,271 --> 01:04:20,521
Victorine stüdyolarında Rex Ingramla ile
çalıştığı dönemi.
997
01:04:26,105 --> 01:04:29,813
Rex Ingram'ın etkisi,
bu filmin ölçeğini de etkiledi.
998
01:04:30,730 --> 01:04:33,230
Hem iddialı hem maceralı bir film
çıktı ortaya.
999
01:04:33,646 --> 01:04:34,730
Geri dön!
1000
01:04:35,855 --> 01:04:38,563
Peter! Peter! Geri dön!
1001
01:04:39,688 --> 01:04:43,855
Filmin başarılı olması için muazzam bir
set tasarımı ve görüntü yönetimi lazımdı.
1002
01:04:44,771 --> 01:04:48,063
Ama bu dönemde the Archers'ın
zaten çok yetenekli teknisyenlerden
1003
01:04:48,063 --> 01:04:50,355
oluşan bir ekibi vardı.
1004
01:04:51,396 --> 01:04:55,563
Ekibin en önemli üyelerinden olan
sanat yönetmeni Alfred Junge
1005
01:04:55,980 --> 01:04:57,438
bir tasarım dehası olmanın yanı sıra
1006
01:04:57,438 --> 01:05:01,563
mühendislik ve mimarlık konusunda
pratik bir beceriye sahipti.
1007
01:05:17,730 --> 01:05:22,355
Sinemanın gelmiş geçmiş en iyi
sanat yönetmeniyle çalışıyorduk.
1008
01:05:22,771 --> 01:05:27,855
Kariyeri Fritz Lang'ın ilk dönemine
ve Metropolis'e kadar uzanıyor.
1009
01:05:27,980 --> 01:05:31,855
Biz de ondan öyle şeyler istedik ki.
Mesela perspektifle halledilip
1010
01:05:31,855 --> 01:05:34,313
aynı gün içinde çekimleri yapılacak
1011
01:05:34,313 --> 01:05:36,480
bir yürüyen merdiven yapmasını
istemiştik.
1012
01:05:36,771 --> 01:05:39,396
Çünkü savaşın sonunda
elimizde yeterince çelik yoktu
1013
01:05:39,396 --> 01:05:43,646
ve merdiveni sürekli çalıştırmak için
yeterli elektrik de yoktu.
1014
01:05:43,896 --> 01:05:47,855
Bu yüzden merdivenin yukarısındaki
ve aşağısındaki tüm sahneler
1015
01:05:47,855 --> 01:05:50,521
tahtada perspektifle çalışıldı.
1016
01:05:51,188 --> 01:05:54,605
Bence bu insanların en önemli özelliği
1017
01:05:54,605 --> 01:05:57,938
muazzam teknisyenler olmalarının yanı sıra
1018
01:05:58,188 --> 01:05:59,521
problem çözmekten de hoşlanan
1019
01:06:00,730 --> 01:06:02,813
insanlar olmalarıydı.
1020
01:06:04,855 --> 01:06:06,021
Biz de problem yaratmaya bayılıyorduk!
1021
01:06:06,021 --> 01:06:07,563
Çoğu insan,
1022
01:06:07,855 --> 01:06:12,063
çoğu insan hiçbir problem çıkmadığında
mutlu olur
1023
01:06:12,396 --> 01:06:15,771
ama problemlere
bayılanlar da vardır.
1024
01:06:15,771 --> 01:06:18,980
O dönemde birlikte çalıştığımız
ekipteki insanlar
1025
01:06:19,563 --> 01:06:22,563
yanımıza gelip
"Problem ne?" derdi.
1026
01:06:23,480 --> 01:06:25,855
Bay Powell, sette oyuncularla
nasıl çalışıyorsunuz?
1027
01:06:26,021 --> 01:06:29,230
Şu sahneyi düşündüm,
bence böyle yapalım,
1028
01:06:29,230 --> 01:06:30,521
siz ne dersiniz
1029
01:06:30,813 --> 01:06:32,063
diye başlıyorum güne.
1030
01:06:32,063 --> 01:06:34,521
Onlar da genelde başka bir şey
yapmak istediklerini söylüyor.
1031
01:06:35,188 --> 01:06:36,480
Bu yüzden tartışıyoruz.
1032
01:06:37,521 --> 01:06:38,771
Uzun uzadıya değil ama.
1033
01:06:39,480 --> 01:06:42,480
David Niven ile çalışmak rüya gibi.
1034
01:06:43,105 --> 01:06:47,521
Ayrıca çok da net biri.
Her zaman tam 6'ya 10 kala çıkar.
1035
01:06:48,355 --> 01:06:49,938
Bir sahnenin ortasında olsan bile
1036
01:06:50,105 --> 01:06:52,813
gelip "Kusura bakma dostum
ama gitmem lazım" der.
1037
01:06:52,938 --> 01:06:54,813
- Ve gider!
- Cidden mi?
1038
01:07:04,188 --> 01:07:08,271
Peter'ın yaşadığı her şeyin
somut tıbbi gerçeklere dayanması
1039
01:07:08,271 --> 01:07:11,438
gerektiği fikri Michael'dan çıktı.
1040
01:07:13,480 --> 01:07:19,063
Ayrıca filmin tüm görsel oyunlarının
altında ciddi bir amaç yatıyor.
1041
01:07:20,105 --> 01:07:24,605
Michael bunlar aracılığıyla kamerasını
dertli bir ruha çevirip
1042
01:07:24,605 --> 01:07:26,021
savaşın sebep olduğu
1043
01:07:26,021 --> 01:07:28,896
ruhsal hasarlara dair
bir hikaye anlatıyor.
1044
01:07:43,063 --> 01:07:46,396
Ölülerin ardı arkası gelmez
kitleler halinde öteki dünyaya aktığı
1045
01:07:46,521 --> 01:07:49,646
görüntülerle dolu kafası
onu rahatsız ediyor
1046
01:07:53,146 --> 01:07:56,063
ve kendisinin nasıl hayatta kaldığını
anlayamıyor.
1047
01:07:58,230 --> 01:08:01,146
Bugünlerde buna
sağ kalma suçluluğu denebilir.
1048
01:08:04,271 --> 01:08:06,896
Savaşın hemen ardından gelen
bu dönemde
1049
01:08:06,896 --> 01:08:09,855
sinemanın yükselen trendi
kara filmlerdi.
1050
01:08:10,896 --> 01:08:13,813
Genelde karakterlerin
sonunun baştan belli olduğu
1051
01:08:13,813 --> 01:08:16,063
karamsar, kötümser filmler.
1052
01:08:16,896 --> 01:08:18,480
Peter. Peter!
1053
01:08:19,521 --> 01:08:22,480
Powell ve Pressburger bu geleneğin
tam tersi işler yaptı.
1054
01:08:27,271 --> 01:08:31,230
Savaş yıllarındaki tüm önemli
filmlerinde yardım eli uzatmaya,
1055
01:08:32,230 --> 01:08:35,688
teselli vermeye ve yeniden başlama
umudu aşılamaya çalıştılar.
1056
01:08:38,230 --> 01:08:42,688
Aşk ve Ölüm'de ise
bir aşk ihtimali sunuyorlar.
1057
01:08:48,480 --> 01:08:49,605
Müsaadenizle.
1058
01:08:50,438 --> 01:08:55,855
Aşkın, hayatta kalmanın ve her şeyi
aşmanın hak edilmiş coşkusu.
1059
01:08:58,730 --> 01:09:01,396
Elimizdeki tek somut kanıt bu.
1060
01:09:02,646 --> 01:09:05,730
Çabuk. Mahkemeyi bekletmeyelim.
1061
01:09:06,771 --> 01:09:09,313
Filmdeki en güzel numaralardan biri
1062
01:09:09,605 --> 01:09:12,563
tüm görsel ihtişama rağmen
1063
01:09:12,730 --> 01:09:15,480
aşkın kanıtının ufacık bir şey olması.
1064
01:09:15,938 --> 01:09:19,105
Bir gülün üzerindeki
tek bir gözyaşı.
1065
01:09:27,313 --> 01:09:28,438
Hoşçakal sevgilim.
1066
01:09:30,688 --> 01:09:32,813
June da Peter'ın yerine
1067
01:09:33,188 --> 01:09:36,521
öteki dünyaya gitmeye gönüllü olduğunda
ikinci kanıtı sunuyor.
1068
01:09:37,521 --> 01:09:41,230
Peter için canını vereceğini
gösteriyor böylece.
1069
01:09:46,063 --> 01:09:48,188
Bu fedakarlık anında
1070
01:09:48,188 --> 01:09:50,438
filmin anafikri net bir şekilde
ifade ediliyor.
1071
01:09:53,646 --> 01:09:57,355
Evet Bay Farlan, evrende en güçlü şey
kanunlar olsa da
1072
01:09:57,355 --> 01:10:00,271
Dünya'da en güçlü şey aşktır.
1073
01:10:07,313 --> 01:10:10,188
İktidarın ve ölümün karşısında
1074
01:10:11,105 --> 01:10:12,313
birbirimize tutunuyoruz.
1075
01:10:13,563 --> 01:10:17,063
Bir gülün üzerindeki tek bir gözyaşı
1076
01:10:17,688 --> 01:10:19,105
cennetin ordularından güçlüdür.
1077
01:10:26,980 --> 01:10:29,980
Empire sinemasının önünde
binlerce Londralı
1078
01:10:29,980 --> 01:10:33,355
Royal Command Film Performance'a
katılacak kraliyet ailesini,
1079
01:10:33,355 --> 01:10:36,438
film yıldızlarını ve ünlüleri görmek için
girişe yığılmış durumda.
1080
01:10:37,105 --> 01:10:40,438
Aşk ve Ölüm, Powell ve Pressburger'ın
güçlerinin zirvesinde
1081
01:10:40,438 --> 01:10:42,021
olduğu bir film.
1082
01:10:42,188 --> 01:10:46,021
İlk Royal Film Performance
etkinliği için seçiliyor.
1083
01:10:46,313 --> 01:10:49,771
Öyle bir kalabalık vardı ki
Kraliyet ailesi geç kaldı.
1084
01:10:49,771 --> 01:10:52,605
Sonunda mekana geldiklerinde
kalabalığın içinden geçip
1085
01:10:52,605 --> 01:10:54,563
sinema salonuna zar zor ulaştı.
1086
01:11:06,313 --> 01:11:09,480
The Archers çok iyi durumdaydı
ama yıl artık 1946'ydı
1087
01:11:09,771 --> 01:11:12,730
ve hizmet edilecek bir
savaş seferberliği kalmamıştı.
1088
01:11:15,396 --> 01:11:18,146
Emeric'i art arda
özgün senaryolar yazmaya iten
1089
01:11:18,146 --> 01:11:20,355
bir teşvik yoktu artık.
1090
01:11:21,188 --> 01:11:24,105
Böylece The Archers büyük bir
soruyla karşılaştı.
1091
01:11:24,313 --> 01:11:26,813
Artık ne tür filmler yapacaklardı?
1092
01:11:27,355 --> 01:11:31,438
Birden şöyle hissetmeye başladık,
bu filmleri yaptık bitirdik,
1093
01:11:33,563 --> 01:11:35,938
artık savaşla ilgili olmayan
1094
01:11:37,146 --> 01:11:42,355
bir film yapmamızın
vakti gelmedi mi?
1095
01:11:53,396 --> 01:11:58,355
Siyah Nergis, Powell ve Pressburger'ın
işlerine yepyeni bir yön verdi.
1096
01:11:58,730 --> 01:12:01,563
İlk özgün olmayan hikayeleriydi
1097
01:12:02,021 --> 01:12:04,313
ve savaşın ardından
1098
01:12:05,021 --> 01:12:07,855
farklı ve uzak bir dünyaya kaçıştı.
1099
01:12:16,771 --> 01:12:20,438
Rumer Godden'ın romanı,
Himalayalar'da bir manastır
1100
01:12:20,771 --> 01:12:25,355
kurmaya çalışan rahibelerin
yaşadığı zorlukları resmediyor.
1101
01:12:30,480 --> 01:12:33,688
Duyuları harekete geçiren
bir atmosfer var sanki
1102
01:12:34,021 --> 01:12:36,188
ve rahibeler de tehlikeli dürtüler
1103
01:12:36,438 --> 01:12:39,938
ve gergin çatışmalarla mücadele
ederken buluyorlar kendilerini.
1104
01:12:42,730 --> 01:12:47,355
Kendimi Himalayalar'da rahibelerle
ilgili bir film yaparken buldum.
1105
01:12:47,688 --> 01:12:51,896
Camlara dağlar çizilmişti.
1106
01:12:56,188 --> 01:12:58,396
Tüm hikaye Hindistan'da geçtiğinden
1107
01:12:58,396 --> 01:13:02,063
Michael'ın filmin tamamını
İngiltere'de çekme kararı
1108
01:13:02,063 --> 01:13:04,146
hem şaşırtıcı hem de cesurcaydı.
1109
01:13:04,688 --> 01:13:08,771
Himalaya ortamını yaratmak için
sıradışı setler, çekim hileleri
1110
01:13:09,230 --> 01:13:12,188
ve gerçek görüntüleri
kopyalayan sahneler kullanılacaktı.
1111
01:13:20,355 --> 01:13:22,896
Bir bakımdan pratik bir karardı bu
1112
01:13:23,021 --> 01:13:27,855
çünkü o zamanlar film yapmak
çok dinamik bir şey değildi.
1113
01:13:28,855 --> 01:13:31,813
Her şeyin önceden görselleştirilmesi
gerekiyordu,
1114
01:13:32,063 --> 01:13:35,313
spontane veya doğaçlama olabilecek
çok az şey vardı.
1115
01:13:40,146 --> 01:13:43,355
Siyah Nergis, her sahneyi
kendi içinde bir prodüksiyona çevirerek
1116
01:13:43,355 --> 01:13:46,230
bu süreci bir keyfe dönüştürdü.
1117
01:13:47,063 --> 01:13:50,521
Karenin her veçhesinin
titizlikle denetlendiği
1118
01:13:50,646 --> 01:13:52,646
ressamlara yaraşır bir kompozisyon.
1119
01:13:55,563 --> 01:13:59,271
Hakikaten görüntülerin ince ince
tasarlandığı bir sinema bu.
1120
01:14:00,688 --> 01:14:04,271
Filme halüsinasyon havası veren
bir canlılık ve yoğunluk
1121
01:14:04,271 --> 01:14:05,938
katan da bu.
1122
01:14:10,896 --> 01:14:12,688
Kameraman Jack Cardiff'ti.
1123
01:14:13,396 --> 01:14:16,271
Ve kasıtlı bir biçimde
Rembrandt ve Vermeer gibi ressamların
1124
01:14:16,271 --> 01:14:18,146
izinden gidiyordu.
1125
01:14:19,188 --> 01:14:23,021
Ayrıca renk kullanımına tam bir
İngiliz gibi yaklaşması da çok özeldi.
1126
01:14:23,313 --> 01:14:27,355
Beyaz ve kırık beyaz kıyafetler giyen
rahibeler,
1127
01:14:27,521 --> 01:14:32,021
soğuk yeşil, mavi ve grilerle çevriliydi.
1128
01:14:32,355 --> 01:14:34,855
Bu yüzden kırmızı gibi
sıcak bir renk belirdiğinde
1129
01:14:35,605 --> 01:14:36,980
cidden göze çarpıyordu.
1130
01:14:37,938 --> 01:14:42,396
Filmin renkli nitrat baskı versiyonunu
ilk izleyişimi hâlâ hatırlıyorum.
1131
01:14:45,313 --> 01:14:48,396
Ormangülleri ekranda patlar gibi
belirdiğinde
1132
01:14:48,688 --> 01:14:50,021
neredeyse şoke olmuştum.
1133
01:14:53,355 --> 01:14:55,355
Renklerin hikayeyi ve filmin duygusunu
1134
01:14:55,730 --> 01:14:57,813
bu kadar beslediği
1135
01:14:57,813 --> 01:15:00,021
başka bir film görmemiş olabilirim.
1136
01:15:01,730 --> 01:15:04,688
Tüm bu ince tasarımın tam merkezindeyse
1137
01:15:04,855 --> 01:15:06,271
insan yüzleri var.
1138
01:15:06,771 --> 01:15:11,188
Bilhassa da Rahibe Clodagh'ı
oynayan Deborah Kerr'ın yüzü.
1139
01:15:12,313 --> 01:15:16,688
Rahibe Clodagh'a tezat ve muhalif
konumdaysa
1140
01:15:17,063 --> 01:15:20,146
Kathleen Byron'ın oynadığı
Rahibe Ruth.
1141
01:15:22,105 --> 01:15:25,021
David Farrar da tekinsiz
bir varlık olarak...
1142
01:15:25,021 --> 01:15:25,980
Teşekkürler.
1143
01:15:25,980 --> 01:15:29,480
...iki kadın arasında hararetli
bir rekabeti ateşliyor.
1144
01:15:30,480 --> 01:15:33,230
Onu gördüğüne çok memnun
olduğunu fark ettim.
1145
01:15:37,605 --> 01:15:40,896
Eğer böyle düşünüyorsan aklını
kaçırdığını söylemeden edemeyeceğim.
1146
01:15:42,438 --> 01:15:44,105
O döneme göre cesur bir hamleyle,
1147
01:15:44,355 --> 01:15:47,271
Ferrar, kadınların bakış açısından
erkek bir seks objesi
1148
01:15:47,271 --> 01:15:48,938
olarak sunuluyor.
1149
01:15:50,021 --> 01:15:54,313
Sonuç olarak da ortaya beden
ve ruh arasındaki klasik çatışma çıkıyor.
1150
01:16:01,063 --> 01:16:02,480
Bana emir veremezsin,
1151
01:16:02,480 --> 01:16:04,605
üzerimde hiçbir gücün yok artık.
1152
01:16:06,313 --> 01:16:09,813
Rahibe Ruth'un kırmızı bir elbise giyip
kırmızı ruj sürmesi
1153
01:16:10,063 --> 01:16:11,688
hem cüretkar bir hareket
1154
01:16:12,563 --> 01:16:14,688
hem de görsel bir şok.
1155
01:16:16,313 --> 01:16:19,230
Seks, renk kullanımı üzerinden
hikayeye damgasını vuruyor.
1156
01:16:24,688 --> 01:16:28,355
Bunlar, 1940'larda şoke edici derecede
erotik olarak algılanan görüntülerdi,
1157
01:16:29,896 --> 01:16:33,188
arkadaşlarımla bu filmi ilk defa
televizyonda izlediğimiz dönemde yani.
1158
01:16:33,188 --> 01:16:34,980
Katolik Kilisesi'nin sansüründen geçmiş
1159
01:16:34,980 --> 01:16:37,605
siyah-beyaz bir versiyondu izlediğimiz
1160
01:16:37,896 --> 01:16:40,105
ama yine de izlememize
müsaade edilen
1161
01:16:40,105 --> 01:16:42,730
görüntülere içkin psikoseksüel enerji
1162
01:16:42,730 --> 01:16:46,980
bizi hem içine çekmiş
hem de büyülemişti.
1163
01:17:00,980 --> 01:17:03,688
- Ayah, uyan!
- Ne oldu? Ne oldu?
1164
01:17:04,396 --> 01:17:05,563
Rahibe Ruth!
1165
01:17:05,563 --> 01:17:07,230
Durdur onu! Delirmiş!
1166
01:17:07,480 --> 01:17:08,813
Gidip Rahibe Clodagh ile konuş.
1167
01:17:09,105 --> 01:17:11,146
Seni buraya o getirdi,
geri de götürebilir.
1168
01:17:11,563 --> 01:17:12,855
Rahibe Clodagh, Rahibe Clodagh!
1169
01:17:12,855 --> 01:17:15,521
- Seninle ilgili dediklerini biliyor musun?
- Ne dediyse doğrudur.
1170
01:17:15,521 --> 01:17:18,480
- Onu sevdiğin için böyle diyorsun!
- Kimseyi sevmiyorum ben!
1171
01:17:19,146 --> 01:17:21,480
Clodagh...
1172
01:17:21,480 --> 01:17:23,730
Ruth, deliliğin zirve noktasında
1173
01:17:23,730 --> 01:17:27,896
bayılıp kendinden geçiyor
ve ekran kıpkırmızı oluyor.
1174
01:17:29,021 --> 01:17:33,105
Tutkusunun yoğunluğunu resmetmenin
muazzam bir yolu bu.
1175
01:17:33,271 --> 01:17:34,938
Kırmızı, alev alev bir arzu.
1176
01:17:40,938 --> 01:17:43,938
Powell ve Pressburger'ın
epey stilize bir şekilde
1177
01:17:43,938 --> 01:17:47,813
dışavurumcu bir deneye
en çok giriştiği filmleri buydu.
1178
01:17:52,355 --> 01:17:55,313
Michael'ın en çok önem verdiği
sekans da
1179
01:17:55,605 --> 01:17:58,813
"kompoze film" dediği
on dakikalık
1180
01:17:59,146 --> 01:18:00,688
bir deneydi.
1181
01:18:03,563 --> 01:18:07,188
Sadece aksiyondan oluşan
titiz bir koreografi var burada,
1182
01:18:07,688 --> 01:18:10,438
on dakika boyunca hiç diyalog yok.
1183
01:18:34,480 --> 01:18:37,355
Müziğin sahneye kılavuzluk
etmesini istemişlerdi,
1184
01:18:37,355 --> 01:18:39,021
karakterlerin hareketlerini dikte edip
1185
01:18:39,021 --> 01:18:42,896
duygu ve düşüncelerini kelimelerden
daha canlı bir şekilde resmedecekti.
1186
01:18:54,355 --> 01:18:56,063
Önce müzik bestelenmiş
1187
01:18:56,521 --> 01:18:58,313
sonra da bu sekans
adım adım
1188
01:18:58,563 --> 01:18:59,813
çekilmişti.
1189
01:19:00,480 --> 01:19:01,605
Böylece her kare
1190
01:19:02,230 --> 01:19:04,105
müziğe mükemmelen uydurulmuştu.
1191
01:19:06,563 --> 01:19:10,105
Her şey bir araya gelip
organik bir bütün oluşturuyor.
1192
01:19:11,188 --> 01:19:13,271
Melodramı operaya çeviriyor.
1193
01:19:29,063 --> 01:19:31,480
Oldurduk, oldurduk!
1194
01:19:31,980 --> 01:19:33,730
Ben de gözlerime inanamadım.
1195
01:19:34,313 --> 01:19:37,605
Bundan sonra sinemacılık anlayışım
tamamen değişti.
1196
01:19:37,938 --> 01:19:40,813
Sonraki yıl Kırmızı Pabuçlar
çıktığında
1197
01:19:40,980 --> 01:19:44,188
tüm baleyi kompoze bir filme çevirdik.
1198
01:19:47,021 --> 01:19:51,813
Kırmızı Pabuçlar, sanatı ile aşkı
arasında kalan bir kızın hikayesi.
1199
01:19:53,230 --> 01:19:55,813
Hırslı bir balerin olan Vicky Page,
1200
01:19:55,813 --> 01:19:59,605
meşhur menajer Lermontov'la
çalışmaya başlıyor.
1201
01:20:00,521 --> 01:20:04,271
Ama besteci Julian Craster'e
aşık olunca
1202
01:20:04,271 --> 01:20:05,980
hayatı ikiye bölünüyor.
1203
01:20:07,271 --> 01:20:09,230
Uzun bir geçmişi olan
bir film bu.
1204
01:20:10,021 --> 01:20:14,396
Emeric, 1930'larda bir bale filmi
senaryosu yazmıştı.
1205
01:20:15,021 --> 01:20:18,313
Ama Michael'ın senaryosunda
aradığı esas şey,
1206
01:20:18,771 --> 01:20:20,980
denencek yeni fırsatlardı.
1207
01:20:24,063 --> 01:20:27,355
Aldığı ilk radikal karar şuydu:
Filmi ancak Vicky Page'i
1208
01:20:27,355 --> 01:20:32,355
bir oyuncu değil, gerçek bir balerin
canlandırırsa çekecekti.
1209
01:20:33,021 --> 01:20:35,730
İyi bir dansçı olmanın yanı sıra
büyük bir filmi sırtlayacak kadar
1210
01:20:35,730 --> 01:20:38,855
iyi oyunculuk yapabilecek birini bulmak
hiç kolay iş değildi.
1211
01:20:47,271 --> 01:20:51,063
Ama nihayetinde aradığı her şeyi
Moira Shearer'da buldu.
1212
01:20:53,063 --> 01:20:55,563
Tek sorun, filmde oynamak istememesiydi
1213
01:20:55,896 --> 01:20:58,313
ve onu ikna etmeleri
neredeyse bir yıllarını aldı.
1214
01:20:58,938 --> 01:21:02,021
Dönemin bale kültürünün
parçası olan bir isimdi.
1215
01:21:02,021 --> 01:21:04,063
Dansın, sinemadan
çok daha ciddi bir sanat
1216
01:21:04,605 --> 01:21:07,355
olduğunu düşünüyordu.
1217
01:21:12,521 --> 01:21:13,563
İyi şanslar!
1218
01:21:13,855 --> 01:21:14,855
İyi şanslar.
1219
01:21:15,188 --> 01:21:19,063
Filmdeki en cesur fikir,
merkezine gerçek bir
1220
01:21:19,980 --> 01:21:21,230
bale eserini yerleştirmekti.
1221
01:21:21,855 --> 01:21:22,896
Tamam Ivan.
1222
01:21:24,105 --> 01:21:25,313
Gitme zamanı Craster.
1223
01:21:25,313 --> 01:21:27,188
- İyi şanslar Bay Craster.
- Teşekkürler Bay Lermontov.
1224
01:21:27,188 --> 01:21:28,480
- Heyecanlı mısın?
- Hayır.
1225
01:21:28,480 --> 01:21:29,605
Hadi!
1226
01:21:30,771 --> 01:21:33,438
Bir bale gösterisini bütünüyle
ekrana taşımak için
1227
01:21:33,438 --> 01:21:35,646
filme 15 dakika ara vermek.
1228
01:21:36,021 --> 01:21:38,021
Büyük bir riskti bu.
1229
01:21:40,355 --> 01:21:42,438
Daha önce kimse
böyle bir şey yapmamıştı
1230
01:21:42,438 --> 01:21:46,063
ve seyircinin nasıl tepki vereceğine dair
kimsenin bir fikri yoktu.
1231
01:21:51,230 --> 01:21:55,271
Kırmızı Pabuçlar Balesi,
Hans Andersen'in bir masalına dayanıyor.
1232
01:21:55,271 --> 01:21:57,730
Dans etmeye bayılan bir kızın hikayesi.
1233
01:21:59,646 --> 01:22:03,230
Sihirli kırmızı ayakkabıları sayesinde
hayallerini gerçekleştirebiliyor.
1234
01:22:03,938 --> 01:22:06,105
Ama dans etmeye ara vermek
istese de
1235
01:22:06,396 --> 01:22:08,063
ayakkabılar buna müsaade etmiyor.
1236
01:22:14,980 --> 01:22:19,438
Bu bale sahnesi, Michael'ın filme dair
en çok heyecanlandığı şeydi.
1237
01:22:21,771 --> 01:22:24,105
Diyaloğun boyunduruğundan kurtularak
1238
01:22:24,271 --> 01:22:26,688
gönlünce yeni şeyler deneyebilir,
1239
01:22:27,021 --> 01:22:30,313
müzikle, ışıkla, görüntülerle,
hareketle ve enerjiyle
1240
01:22:30,521 --> 01:22:32,105
özgürce oynayabilirdi.
1241
01:22:34,771 --> 01:22:36,730
Bu fikrin en radikal kısmı,
1242
01:22:36,730 --> 01:22:39,021
baleyi salondaki izleyicinin
1243
01:22:39,271 --> 01:22:41,146
göreceği şekilde değil,
1244
01:22:41,396 --> 01:22:44,855
dansçının kendi kafasının içinde
deneyimlediği şekilde sunmaktı.
1245
01:22:48,230 --> 01:22:51,855
Michael, dansçının bedenini
ve fizikselliği kullanarak
1246
01:22:51,980 --> 01:22:54,146
bir dansçının iç dünyasını resmetti.
1247
01:22:57,438 --> 01:23:02,188
Ruhsal acıyı yansıtmak için
fiziksel devinimi kullandı.
1248
01:23:03,813 --> 01:23:05,563
İşte bu öznel yaklaşımın,
1249
01:23:06,480 --> 01:23:08,063
benim de Kızgın Boğa'daki
1250
01:23:08,188 --> 01:23:11,230
boks sahnelerini çekme biçimim üzerinde
çok büyük bir etkisi oldu.
1251
01:23:14,105 --> 01:23:16,396
De Niro'nun hamlelerini izlerken
1252
01:23:16,396 --> 01:23:19,355
bunu bir dans,
bir koreografi olarak gördüm.
1253
01:23:20,563 --> 01:23:24,355
Ayrıca mümkün olduğunca ringde
kalmam gerektiğini fark ettim.
1254
01:23:24,355 --> 01:23:26,855
Ve dövüşçünün kafasının içinde
kalmam gerektiğini.
1255
01:23:27,355 --> 01:23:29,396
Onun bakış açısını
görüp duymak gerekiyordu.
1256
01:23:29,396 --> 01:23:32,813
...çeneye bir sağ yumruk, LaMotta'dan
vücuda sert bir sol yumruk.
1257
01:23:33,646 --> 01:23:34,980
Raund 8, her şey olabilir...
1258
01:23:34,980 --> 01:23:37,896
Bu şekilde dövüş, çarpışma, mücadele
1259
01:23:39,063 --> 01:23:41,896
ve acı çekme hissi
seyirciye de geçiyor.
1260
01:23:43,563 --> 01:23:45,980
Bir yandan da Jake'in ne hissettiğini
yansıtmak için
1261
01:23:45,980 --> 01:23:48,230
görsel olarak her istediğini
yapmakta da özgürsün.
1262
01:23:48,230 --> 01:23:51,146
Vücuda sert bir sol yumruk,
Robinson ringden düştü...
1263
01:23:51,730 --> 01:23:53,855
Ringde olanları nasıl algıladığını.
1264
01:23:55,063 --> 01:23:57,146
Bu da bunu çok şahsi
bir şeye dönüştürüyor.
1265
01:24:08,605 --> 01:24:10,771
LaMotta maçın kontrolünü ele geçirdi,
1266
01:24:10,771 --> 01:24:13,813
namağlup Sugar Ray'in
zafer günleri geride kalmak üzere.
1267
01:24:13,813 --> 01:24:15,063
LaMotta yine hamle yapıyor.
1268
01:24:15,355 --> 01:24:16,938
LaMotta sol gösteriyor...
1269
01:24:18,605 --> 01:24:20,605
Kırmızı Pabuçlar balesinin sonunda
1270
01:24:20,605 --> 01:24:23,146
dansçının tutkusu onu
felakete sürüklüyor.
1271
01:24:27,105 --> 01:24:30,563
Bale, sanatın ihtişamını
büyük bir coşkuyla kucaklıyor.
1272
01:24:31,063 --> 01:24:33,813
Ama bir yandan sanatçı olmanın
1273
01:24:34,813 --> 01:24:36,688
insanı mahvedeceğini söylüyor.
1274
01:24:40,271 --> 01:24:43,980
Gerçek bir sanatçının
1275
01:24:44,438 --> 01:24:45,813
istediği için değil
1276
01:24:46,771 --> 01:24:48,813
mecbur olduğu için
sanat yaptığını söylüyor.
1277
01:24:49,521 --> 01:24:52,480
Bir seçim değil, mecburiyet.
1278
01:24:55,521 --> 01:25:00,313
Kırmızı Pabuçlar'ı eşsiz kılan
sadece ve sadece
1279
01:25:00,313 --> 01:25:01,896
sanatla ilgisi olmasıydı.
1280
01:25:01,896 --> 01:25:04,355
Sadece sanatla, sanatın
en iyisiyle ilgilenmesi.
1281
01:25:06,605 --> 01:25:09,188
Filmin en takıntılı karakteri
Boris Lermontov
1282
01:25:09,188 --> 01:25:12,563
hem Michael'dan hem de Emeric'ten
izler taşıyor.
1283
01:25:14,855 --> 01:25:19,355
Powell ve Pressburger filmleri
genellikle benmerkezci, istikrarsız
1284
01:25:19,605 --> 01:25:21,480
ve bağımlı kişilikleri
ele alıyor.
1285
01:25:22,480 --> 01:25:25,896
Ama bu karakterler bana hitap ediyor
ve beni çeken karakterlerin çoğunun
1286
01:25:25,896 --> 01:25:29,521
Powell'ın kahramanlarından etkilendiği
belki de belli oluyordur.
1287
01:25:30,438 --> 01:25:34,980
Çatışmaların sürüklediği,
hasarlı anti-kahramanlar bunlar.
1288
01:25:35,230 --> 01:25:37,563
İlginçtir ki benim için
1289
01:25:37,938 --> 01:25:41,146
Lermontov ile Travis arasında bile
bir benzerlik var,
1290
01:25:41,146 --> 01:25:42,938
Taksi Şoförü'ndeki Travis Bickle.
1291
01:25:43,105 --> 01:25:45,771
Çünkü ikisi de her şeyin
dışında dolanan karakterler.
1292
01:25:46,021 --> 01:25:48,688
İnsanları dinleyip gözlemliyorlar;
1293
01:25:49,063 --> 01:25:51,063
sürekli, patlamanın eşiğindeler.
1294
01:26:40,896 --> 01:26:42,355
İyi akşamlar Bay Craster.
1295
01:26:43,313 --> 01:26:45,521
Bu gece Covent Garden'a
beklenmiyor musunuz?
1296
01:26:47,730 --> 01:26:49,813
Yeter artık, ikiniz de
beni rahat bırakın.
1297
01:26:49,980 --> 01:26:52,813
Lütfen Julian, performans
bitene kadar bekle.
1298
01:26:53,146 --> 01:26:54,396
Çok geç olur o zaman.
1299
01:26:54,396 --> 01:26:56,771
Zaten geç kaldınız Bay Craster.
1300
01:26:57,730 --> 01:26:58,938
Onu neden terk ettiğini söyle ona.
1301
01:26:58,938 --> 01:27:00,938
- Onu terk etmedim.
- Terk ettin tabii ki.
1302
01:27:00,938 --> 01:27:03,730
Kimsenin iki farklı hayatı olamaz
ve senin hayatın dans.
1303
01:27:03,896 --> 01:27:07,396
Kırmızı Pabuçlar'daki dramı
benim için çekici kılan,
1304
01:27:07,396 --> 01:27:12,105
üç karakterin de hırslı ve sorunlu
insanlar olması.
1305
01:27:12,980 --> 01:27:14,230
Ee Vicky...
1306
01:27:14,688 --> 01:27:16,230
Seni seviyorum Julian.
1307
01:27:16,396 --> 01:27:17,730
Sadece seni seviyorum.
1308
01:27:21,521 --> 01:27:22,896
Ama bunu daha çok seviyorsun.
1309
01:27:24,105 --> 01:27:25,271
Bilmiyorum!
1310
01:27:25,605 --> 01:27:26,771
Bilmiyorum...
1311
01:27:29,438 --> 01:27:32,563
Eğer onunla gidersen seni
asla geri kabul etmem. Asla!
1312
01:27:34,355 --> 01:27:35,980
Aşkımızı yok etmek mi istiyorsun?
1313
01:27:36,105 --> 01:27:38,146
Ergen saçmalıkları!
1314
01:27:39,105 --> 01:27:42,313
Peki, git madem, onunla git!
1315
01:27:42,313 --> 01:27:45,063
Sadık bir ev hanımı ol!
1316
01:27:45,730 --> 01:27:48,355
Tabii ki bu çok riskli bir sahne.
1317
01:27:48,855 --> 01:27:51,271
Performanslar aşırı uçlara kayıyor
1318
01:27:52,188 --> 01:27:55,730
ve tüm hikayenin bayağı ve ucuz
algılanma ihtimali doğuyor.
1319
01:27:57,521 --> 01:28:01,646
Ama bence gerçekliğin fevri ve içgüdüsel
bir şekilde yoğunlaştırılması söz konusu.
1320
01:28:02,063 --> 01:28:03,688
Hayatın hiçbir önemi yok.
1321
01:28:06,313 --> 01:28:10,771
Şu andan itibaren dans edeceksin!
1322
01:28:11,771 --> 01:28:13,605
Kimsenin dans etmediği gibi.
1323
01:28:23,855 --> 01:28:27,730
Neticede hayat ve sanat
bir araya geliyor
1324
01:28:28,271 --> 01:28:31,563
ve kırmızı ayakkabılar
balede sahip oldukları gücü
1325
01:28:32,313 --> 01:28:33,813
hayatta da elde ediyor.
1326
01:28:36,563 --> 01:28:41,230
Moira Shearer'in gözlerinin
o çarpıcı görüntüsü hiç aklımdan çıkmıyor.
1327
01:28:41,480 --> 01:28:43,521
Ayakkabılar onu yönlendirmeye başladığında
1328
01:28:48,313 --> 01:28:50,188
yüzü grotesk bir hal alıyor,
1329
01:28:52,396 --> 01:28:55,105
antik trajedileri hatırlatan
bir maske gibi.
1330
01:28:59,646 --> 01:29:02,480
O kadar cesur, gösterişli
ve abartılı ki.
1331
01:29:02,646 --> 01:29:06,896
Bazen ortaya çıkan o kontrolün
kaybolduğu hissi hoşuma gidiyor.
1332
01:29:07,938 --> 01:29:10,063
Karakterlerin duyguları değil,
1333
01:29:10,063 --> 01:29:12,563
filmi yapan insanların duyguları
kontrolden çıkıyor sanki.
1334
01:29:12,771 --> 01:29:14,313
Tutkuları kontrolden çıkıyor.
1335
01:29:15,271 --> 01:29:18,271
Yarattıkları peri masalına
duydukları bağlılık
1336
01:29:18,271 --> 01:29:20,646
unutulmaz bir doruk noktası yaratıyor.
1337
01:29:22,563 --> 01:29:23,688
Hayır!
1338
01:29:30,980 --> 01:29:34,855
Birinin sanatı için öldüğünü göstermek
sizin için neden bu kadar önemliydi?
1339
01:29:35,105 --> 01:29:37,105
Benim de başıma gelebileceği için bence.
1340
01:29:37,771 --> 01:29:39,271
Gerçekten mi?
1341
01:29:43,021 --> 01:29:44,021
Bana inanmıyorsunuz.
1342
01:29:46,938 --> 01:29:50,313
Rank yapımcıları Kırmızı Pabuçlar'dan
nefret ettiler.
1343
01:29:50,980 --> 01:29:54,730
Şirketi giderek ele geçiren bürokratlar
ve sermayedarlar,
1344
01:29:55,021 --> 01:29:58,605
bunu para kazandırmayacak
felaket bir sanat filmi olarak algıladı.
1345
01:29:59,230 --> 01:30:00,355
ELEŞTİRMENLER "KIRMIZI PABUÇLAR"I
COŞKUYLA KARŞILADI
1346
01:30:00,355 --> 01:30:03,771
Filmin kaderini,
Bob Benjamin ve Arthur Krim adlı
1347
01:30:04,396 --> 01:30:06,771
iki Amerikalı değiştirdi.
1348
01:30:07,146 --> 01:30:10,396
New York'taki tek bir salonda
bu filmi uzun süre gösterdiler.
1349
01:30:10,396 --> 01:30:11,855
KIRMIZI PABUÇLAR İKİ YILDIR
BROADWAY'DE DANS EDİYOR
1350
01:30:11,855 --> 01:30:15,896
Zamanla The Archers'ın
en meşhur filmi oldu.
1351
01:30:16,021 --> 01:30:18,813
Gelmiş geçmiş en iyi ve en başarılı
filmlerden biri olu.
1352
01:30:20,480 --> 01:30:24,188
Ticari film anlayışını
tersyüz etti bence bu film.
1353
01:30:25,105 --> 01:30:27,355
Powell ve Pressburger'da
hayran olduğum her şeyin
1354
01:30:27,355 --> 01:30:28,646
en somut örneği.
1355
01:30:30,021 --> 01:30:33,021
Popüler bir eğlencelik olarak
son derece tatmin edici
1356
01:30:33,396 --> 01:30:36,355
ama bir yandan da muazzam
bir yaratıcılığa ve derinliğe sahip,
1357
01:30:36,355 --> 01:30:39,355
katmanlı ve huzursuz edici.
1358
01:30:41,063 --> 01:30:44,146
Tarihin görkemli bir biçimde
haklı çıkardığı film.
1359
01:30:45,021 --> 01:30:46,896
Ama 1949 yılında
1360
01:30:46,896 --> 01:30:50,771
Michael ve Emeric, Rank'in filme
yaptığı muameleden o kadar tiksindiler ki
1361
01:30:51,521 --> 01:30:53,230
şirketle bağlarını kopardılar.
1362
01:30:56,105 --> 01:30:59,938
London Films'e geçip yeniden
Alex Korda ile ilişki kurdular.
1363
01:31:00,438 --> 01:31:03,688
Alex o kadar hoş
1364
01:31:03,688 --> 01:31:05,896
ve eğlence dolu bir insandı ki
1365
01:31:06,355 --> 01:31:08,146
sadece parası olanlardan değil
1366
01:31:08,146 --> 01:31:12,438
ilginç bir şekilde hiç parası
olmayan insanlardan da
1367
01:31:13,146 --> 01:31:16,521
para koparmayı başarıyordu.
1368
01:31:16,521 --> 01:31:18,980
Tabii ki felaketle sonuçlandı bu.
1369
01:31:25,813 --> 01:31:29,230
Küçük Arka Oda, yeni sözleşmeleri
altında yaptıkları ilk filmdi.
1370
01:31:30,063 --> 01:31:33,105
Ayrıca bir başka şaşırtıcı
yön değişiminin de işaretiydi.
1371
01:31:33,980 --> 01:31:37,771
Büyük bir renkli başyapıta
imza attıktan sonra
1372
01:31:37,980 --> 01:31:40,980
Michael bu sefer de
küçük çaplı bir siyah-beyaz film
1373
01:31:41,521 --> 01:31:42,896
yapmaya karar vermişti.
1374
01:31:43,980 --> 01:31:47,063
"Romantizmden gerçekliğe
sığınmak istedim."
1375
01:31:47,063 --> 01:31:48,563
diye ifade etti bu durumu.
1376
01:31:52,230 --> 01:31:56,105
The Archers her daim, gerçekliği
göz ardı etmekle suçlanıyordu.
1377
01:31:56,105 --> 01:31:58,646
Bu filmle onları eleştirenlerin
dimdik karşısına çıktılar.
1378
01:31:58,813 --> 01:32:03,146
Karanlık sokakların, kalabalık barların,
1379
01:32:03,438 --> 01:32:04,771
yavan evlerin,
1380
01:32:05,021 --> 01:32:06,396
ve boğucu ofislerin
1381
01:32:06,396 --> 01:32:09,021
birbiri ardına sıralandığı
kasvetli bir yolculuğa çıktılar.
1382
01:32:09,938 --> 01:32:12,355
Fakat Michael'ın filmle ilgili
en çok heyecanlandığı şey
1383
01:32:12,355 --> 01:32:14,771
karakterlerin sorunlu
ruh halleriydi,
1384
01:32:15,396 --> 01:32:18,063
Nigel Balchin'in romanından
esinlenmişlerdi.
1385
01:32:19,980 --> 01:32:21,021
Bir şeyler içmem lazım.
1386
01:32:22,146 --> 01:32:23,438
İçki ikram et bana.
1387
01:32:23,688 --> 01:32:24,813
Bir şeyler iç Sammy.
1388
01:32:26,563 --> 01:32:27,563
Viski mi?
1389
01:32:30,646 --> 01:32:34,521
Almayayım Susan.
Güzel ilaçlarımdan alacağım.
1390
01:32:37,771 --> 01:32:41,980
Ana karakter olan Sammy,
1391
01:32:41,980 --> 01:32:45,563
bir ayağını kaybettiği için protez takan
bir mühimmat uzmanı.
1392
01:32:46,438 --> 01:32:48,146
Neden çıkarmıyorsun?
1393
01:32:50,438 --> 01:32:51,646
İyi gelir.
1394
01:32:52,063 --> 01:32:53,105
Olmaz.
1395
01:32:56,146 --> 01:32:57,396
Yalnızken çıkarıyorsun.
1396
01:32:58,396 --> 01:33:00,271
Ben buradayken neden çıkarmıyorsun?
1397
01:33:07,688 --> 01:33:09,188
Şimdilik iyi.
1398
01:33:10,355 --> 01:33:14,355
Bir savaşı kolaylıkla kazandıracak
fikirlerin olabilir
1399
01:33:14,563 --> 01:33:17,521
ama bunları satamazsan kimseye
bir faydan olmaz.
1400
01:33:17,980 --> 01:33:20,855
Üniversite değil burası.
1401
01:33:20,855 --> 01:33:23,480
Reklam ajansı da değil
ki senin ait olduğun yer orası.
1402
01:33:23,730 --> 01:33:24,730
Beni dinle Sammy.
1403
01:33:24,938 --> 01:33:27,980
Kendini büyük bir biliminsanı, beni de
yardakçı bir tüccar sanıyor olabilirsin.
1404
01:33:27,980 --> 01:33:30,605
Ama gerçek şu ki işleri batırdığında
arkanı toplamak bana kalıyor.
1405
01:33:30,605 --> 01:33:31,688
Bir diğer gerçek de şu:
1406
01:33:31,688 --> 01:33:34,438
Sana itibar sağlayan şeylerin hepsi,
benim zihnimden çıkma!
1407
01:33:34,438 --> 01:33:37,730
Siyasetçi veya pazarlamacı olmayabilirim
ama on yaşında bir çocuk da değilim!
1408
01:33:43,021 --> 01:33:45,438
Sammy'nin sık sık çektiği ağrılar,
1409
01:33:45,730 --> 01:33:49,563
kontrol etmeye çalıştığı
viski bağımlılığını derinleştiriyor.
1410
01:33:49,563 --> 01:33:50,646
Sammy.
1411
01:33:53,480 --> 01:33:56,980
Departmanı sen yönetebilirsin.
Pinker bile böyle diyor.
1412
01:33:57,396 --> 01:33:58,938
Ama hiçbir şeyi göze almıyorsun.
1413
01:33:59,646 --> 01:34:02,646
Elinde yaşamaya değer onca şey varken
sadece kendine acıyorsun.
1414
01:34:03,521 --> 01:34:05,855
Ama tek ayaklı olmayı bu kadar
özel kılan ne ki?
1415
01:34:05,855 --> 01:34:07,563
Yüreğin yok senin!
1416
01:34:08,855 --> 01:34:11,396
- Sesini keser misin?
- Ben doğruları söylüyorum.
1417
01:34:11,771 --> 01:34:14,105
Sammy, tam bir ahmaksın.
1418
01:34:15,271 --> 01:34:16,980
Kendine gel Sue!
1419
01:34:17,438 --> 01:34:19,105
Komik duruma düşüyorsun.
1420
01:34:22,396 --> 01:34:25,355
Bir dahaki sefere
eve dönmeyi aklına koyduğunda
1421
01:34:26,063 --> 01:34:27,896
bana da haber verirsen sevinirim.
1422
01:34:30,271 --> 01:34:33,355
The Archers bu filmle
eğer isterlerse
1423
01:34:33,605 --> 01:34:35,355
İngiliz gerçekçiliği geleneği dahilinde
1424
01:34:35,355 --> 01:34:37,813
samimi bir film yapabileceklerini
gösterdiler.
1425
01:34:38,646 --> 01:34:41,938
Fantezi ve komediye
yatkınlarını dizginleyip
1426
01:34:42,188 --> 01:34:45,021
karmaşık bir aşk hikayesinin
duygusal hakikatine
1427
01:34:45,146 --> 01:34:46,771
odaklandılar.
1428
01:34:50,938 --> 01:34:54,938
Düşündüm de eğer bu gece söylediğin kadar
zavallı bir aptal olduğumu düşünüyorsan...
1429
01:34:55,521 --> 01:34:57,480
Birbirimizin yolundan
çekilmemiz en iyisi.
1430
01:34:59,313 --> 01:35:01,230
Ben de aynı şey düşündüm.
1431
01:35:07,438 --> 01:35:10,396
Filmin son versiyonu
öfke ve acı doluydu
1432
01:35:11,105 --> 01:35:12,355
ve eleştirmenler filme bayıldı.
1433
01:35:12,355 --> 01:35:14,480
Çık şuradan!
1434
01:35:17,813 --> 01:35:21,230
Tek sorun, seyircinin pek
ilgi göstermemesiydi.
1435
01:35:22,938 --> 01:35:24,605
Savaş yıllarının acılarını anımsatan
1436
01:35:24,605 --> 01:35:27,188
kasvetli hikayeler izlemek
istemiyorlardı.
1437
01:35:28,980 --> 01:35:30,813
Bu yüzden Küçük Arka Oda,
1438
01:35:31,605 --> 01:35:34,771
yeni bir başlangıç değil,
bir çıkmaz sokak oldu.
1439
01:35:41,313 --> 01:35:42,896
Kendilerinden bekleneceği üzere,
1440
01:35:43,396 --> 01:35:47,063
ikili çektikleri en kasvetli
filmden sonra
1441
01:35:47,063 --> 01:35:49,521
o zamana kadarki en havai
filmlerini çektiler.
1442
01:35:53,855 --> 01:35:57,271
Alexander Korda, 1930'larda
Scarlet Pimpernel'in
1443
01:35:57,271 --> 01:36:00,480
çok kârlı bir versiyonunu çekmişti.
1444
01:36:01,771 --> 01:36:05,855
Şimdi de renkli ve görkemli
bir versiyonunu çekmek istiyordu.
1445
01:36:08,646 --> 01:36:11,021
Sam Goldwyn, Hollywood
parasını getirecekti.
1446
01:36:11,230 --> 01:36:14,355
Powell ve Pressburger,
ortak kariyerlerinde ilk defa
1447
01:36:14,355 --> 01:36:17,563
kendilerini ikisinin de istemediği
bir şeyi çekerken buldular,
1448
01:36:17,771 --> 01:36:20,271
eskimiş bir klasiğin yeni versiyonunu.
1449
01:36:20,563 --> 01:36:23,563
Kimse sana yardım edemez,
devletin de dahil.
1450
01:36:25,646 --> 01:36:26,938
Ne diyeceksin buna?
1451
01:36:31,313 --> 01:36:33,021
Her şeyi düşünmüş gibisin.
1452
01:36:34,438 --> 01:36:36,271
Bana söyleyecek tek bir şey kaldı...
1453
01:36:39,188 --> 01:36:40,313
Tebrikler...
1454
01:36:41,438 --> 01:36:42,855
Çok incesiniz Sör Percy.
1455
01:36:43,230 --> 01:36:47,355
Klişe Pimpernel öyküsüyle yapabilecekleri
tek şeyin şu olduğuna karar verdiler:
1456
01:36:47,605 --> 01:36:50,605
Filmi komedi ve müzikle doldurup
1457
01:36:50,813 --> 01:36:53,438
taşkın bir eğlenceliğe çevirmek.
1458
01:37:00,563 --> 01:37:03,188
Cyril Cusack'ın durmadan
hapşırdığı sahnede
1459
01:37:03,188 --> 01:37:05,396
cüretkar bir sinematik şaka var.
1460
01:37:05,396 --> 01:37:07,605
Ne zaman hapşırsa
kamera havai fişekleri gösteriyor.
1461
01:37:08,188 --> 01:37:10,230
İnsanı afallatan bir görüntü ve kurgu,
1462
01:37:10,230 --> 01:37:11,730
hikayeyle hiçbir ilgisi yok.
1463
01:37:11,730 --> 01:37:12,813
Demek istediğim, filmde
1464
01:37:12,813 --> 01:37:14,980
dışarıda bir yerlerde havai fişekler
patlıyor filan değil.
1465
01:37:14,980 --> 01:37:18,063
Damdan düşer gibi ortaya çıkan
görsel bir metafor sadece.
1466
01:37:18,438 --> 01:37:21,230
Bence bunu---
Aslında bunun kökleri
1467
01:37:21,563 --> 01:37:23,771
ilk sessiz filmlere dayanıyor,
1468
01:37:23,980 --> 01:37:27,063
bu filmlerde bir kişinin
duyduklarını görebiliyorsun.
1469
01:37:36,938 --> 01:37:38,813
Ya da görsellerle her şeyin yapılabileceği
1470
01:37:38,813 --> 01:37:41,063
avangart film denemelerinde
görülen bir şey.
1471
01:37:41,063 --> 01:37:43,521
Ama Michael ve Emeric'in bunu
1472
01:37:43,855 --> 01:37:45,105
bir dramanın ortasında yapması
1473
01:37:45,688 --> 01:37:49,230
bence film yapmanın katıksız
keyfini temsil ediyor.
1474
01:37:51,188 --> 01:37:52,855
Ama 1950'de
1475
01:37:53,063 --> 01:37:55,813
bir macera filminde hikayenin
kendisiyle dalga geçilemezdi.
1476
01:37:56,146 --> 01:37:58,563
Sam Goldwyn bu yüzden
onlara çok sinirlendi.
1477
01:37:58,813 --> 01:38:03,063
Tek istediği, orijinal filmin
renkli versiyonuydu.
1478
01:38:03,813 --> 01:38:07,980
Bu yüzden yeniden çekim ve kurgu yaptılar
ve ortaya çıkan şey kimseyi
1479
01:38:07,980 --> 01:38:10,771
memnun etmeyen tatsız bir
taviz ürünü oldu.
1480
01:38:15,896 --> 01:38:18,480
Bu aksaklığın ardından,
yine 1950 yılında
1481
01:38:18,480 --> 01:38:21,688
bir başka büyük Hollywood yapımcısı olan
David Selznick ile
1482
01:38:21,688 --> 01:38:23,188
ortak bir yapıma girdiler.
1483
01:38:24,396 --> 01:38:27,188
Gone to Earth adlı bu film,
1484
01:38:27,813 --> 01:38:30,771
Shropshire halkını merkeze alan
ve Mary Webb'in romanına dayanan
1485
01:38:30,771 --> 01:38:32,688
tutkulu bir hikayeydi.
1486
01:38:34,230 --> 01:38:37,146
Selznick'in bu filmle vitrine
çıkarmak istediği
1487
01:38:37,146 --> 01:38:38,771
yeni eşi Jennifer Jones,
1488
01:38:38,771 --> 01:38:40,563
muazzam bir oyuncu olduğunu kanıtladı.
1489
01:38:41,563 --> 01:38:44,146
Jennifer Jones ile çalışmaktan
çok memnunduk.
1490
01:38:44,313 --> 01:38:46,605
Selznick'ten pek memnun değildik.
1491
01:38:47,188 --> 01:38:48,855
Eşine deli gibi aşıktı.
1492
01:38:49,355 --> 01:38:51,855
Ve ayrıca çok kıskançtı.
1493
01:38:52,355 --> 01:38:54,771
Ayrıca eşi oradayken
sete gelmeye de korkuyordu
1494
01:38:54,771 --> 01:38:56,771
çünkü kadının ona bir şey
fırlatma ihtimali vardı.
1495
01:38:56,980 --> 01:38:59,021
Yani demem o ki
1496
01:38:59,021 --> 01:39:02,938
setin arkasından dik dik bakan
gözleri hissederdik hep.
1497
01:39:03,480 --> 01:39:06,605
Kayboldu!
1498
01:39:06,730 --> 01:39:09,480
Gone to Earth, bir nevi
gotik başyapıttı.
1499
01:39:09,896 --> 01:39:12,438
Michael'ın ülkesine, doğal aleme
1500
01:39:12,646 --> 01:39:16,646
ve İngiliz kırsalının ritüellerine yönelik
derin hisleriyle doluydu.
1501
01:39:42,105 --> 01:39:43,730
"Gece yarısı yaklaştığında
1502
01:39:44,646 --> 01:39:48,230
Tanrı'nın küçük dağındaki
en sarp kayalara tırman.
1503
01:39:50,563 --> 01:39:52,896
Eşarbını Şeytan'ın sandalyesine koy
1504
01:39:54,146 --> 01:39:55,438
ve etrafından dolaş.
1505
01:39:58,730 --> 01:39:59,938
Dileğini dile."
1506
01:40:01,188 --> 01:40:03,313
Eğer "Hunters Spinney'ye"
gidecek olursam...
1507
01:40:04,521 --> 01:40:05,813
Eğer gidersem...
1508
01:40:07,021 --> 01:40:08,896
Peri müziğini duymak istiyorum.
1509
01:40:55,188 --> 01:40:58,438
Jennifer Jones'un oynadığı
Hazel karakteri,
1510
01:40:58,438 --> 01:41:01,605
tuzaklar ve kapanlarla dolu
bir dünyada vahşi bir canlı.
1511
01:41:04,271 --> 01:41:05,521
Peşimizdeler Foxy.
1512
01:41:13,230 --> 01:41:14,313
Hangi yöne gidiyorlar?
1513
01:41:14,313 --> 01:41:16,021
"Hunters Spinney"! Buradan!
1514
01:41:16,188 --> 01:41:18,605
- Seni yok edecekler!
- Bırak onu, seni yok edecekler!
1515
01:41:19,271 --> 01:41:21,230
Onu bana ver, aptallık etme,
bana ver!
1516
01:41:21,938 --> 01:41:27,438
Kayboldu!
1517
01:41:27,438 --> 01:41:31,896
Sorun şu ki Selznick,
yaptıkları filmi kabul etmedi.
1518
01:41:32,271 --> 01:41:35,271
Neticede kafasındaki film
1519
01:41:36,230 --> 01:41:37,230
farklıydı.
1520
01:41:37,605 --> 01:41:40,271
Bazı değişiklikler yapmamızı istedi
ama yapmadık.
1521
01:41:40,271 --> 01:41:42,855
Kuzey Amerika hakları ondaydı.
1522
01:41:42,855 --> 01:41:45,438
Jennifer'la ekstra sahneler çekti,
1523
01:41:45,438 --> 01:41:47,730
Rouben Mamoulian çekmişti sanırım.
1524
01:41:48,771 --> 01:41:54,396
Selznick onları dava edip Wild Heart
adıyla kendi versiyonunu çıkardı.
1525
01:41:54,896 --> 01:41:56,396
Yani The Archers'ın
1526
01:41:56,396 --> 01:41:59,188
Hollywood yapımcılarıyla ticari film
yapma girişimlerinin ikisi de
1527
01:41:59,188 --> 01:42:03,188
karşılıklı suçlamalar ve davalarla
sonuçlandı.
1528
01:42:04,271 --> 01:42:07,938
Savaş dönemi idealizminden
barış dönemi tüccarlığına geçişin
1529
01:42:08,146 --> 01:42:10,313
epey zor olduğunu gördüler.
1530
01:42:11,646 --> 01:42:14,563
Yaratıcılık açısından
her şey ters gidiyordu
1531
01:42:14,855 --> 01:42:19,688
ve ikilinin acilen kendi üsluplarında
filmlere dönmeleri gerekiyordu.
1532
01:42:24,105 --> 01:42:27,105
Orkestra şefi Thomas Beecham;
Offenbach'ın,
1533
01:42:27,105 --> 01:42:30,896
Hoffmann'ın Sihirli Masalları
operasını film yapmayı önerdi.
1534
01:42:31,688 --> 01:42:33,605
Emeric hemen atladı bu fikre.
1535
01:42:34,480 --> 01:42:36,896
Müzik ilk aşkı, en sevdiği sanattı.
1536
01:42:37,813 --> 01:42:42,438
Emeric ayrıca Alman yazar Hoffmann'la
benzer bir ruha sahip olduğunu gördü.
1537
01:42:42,563 --> 01:42:47,355
İkisi de büyülü, marazi ve fantastik
şeylerden hoşlanıyordu.
1538
01:42:49,563 --> 01:42:54,688
İlk hikayede Hoffmann, mekanik bir
bebek olan Olympia'ya aşık oluyor.
1539
01:42:56,271 --> 01:42:58,521
Şu delikanlı, sana yemin ederim,
1540
01:42:58,521 --> 01:43:00,605
yakında evlenme teklifi edecek
1541
01:43:00,605 --> 01:43:04,646
Bittabi dostum
1542
01:43:27,730 --> 01:43:29,355
Burada Michael'ı heyecanlandıran
1543
01:43:29,646 --> 01:43:33,355
operayı dansa dönüştürerek
sinemaya taşıma
1544
01:43:33,938 --> 01:43:36,271
fikrinin radikalliğiydi.
1545
01:43:36,438 --> 01:43:39,730
Ağaçlık yollardaki kuşlar
Kanat çırpıyor
1546
01:43:39,730 --> 01:43:42,771
Önemli rollere şarkıcılardan ziyade
dansçıları seçti.
1547
01:43:43,605 --> 01:43:45,730
Böylece hikayeler görsel olarak
can buldu
1548
01:43:46,146 --> 01:43:49,730
ve her şeyin koreografili
olduğu bir yapım çıktı ortaya
1549
01:43:49,730 --> 01:43:52,355
ki Michael'a göre mükemmel film
böyle olmalıydı.
1550
01:44:11,271 --> 01:44:13,313
Tüm çekimler sessiz film gibi yapıldı,
1551
01:44:13,313 --> 01:44:15,396
müzikler sette çalıyordu.
1552
01:44:15,563 --> 01:44:17,521
Böylece sanatçılar ve ekip
1553
01:44:17,980 --> 01:44:19,688
müziğin büyüsüne kapıldı.
1554
01:44:23,521 --> 01:44:27,563
Tabii ki hareket de sinema
sanatının asli bir unsuru.
1555
01:44:27,813 --> 01:44:29,771
Kameranın hareketlerine bayılıyorum.
1556
01:44:30,355 --> 01:44:32,521
Bir hareketten diğerine
kesmeye bayılıyorum.
1557
01:44:33,271 --> 01:44:36,938
Ve her şeyin tam istediğim gibi
hareket ettiği o özel anlarda,
1558
01:44:38,313 --> 01:44:40,855
ister sette olsun
ister de kurgu odasında,
1559
01:44:41,063 --> 01:44:43,855
çok güçlü bir enerjinin
seni ele geçirdiğini hissediyorsun.
1560
01:44:47,230 --> 01:44:50,396
İzlediğin tüm filmler içinde en sevdiğin
sahne ne diye soruluyor bazen.
1561
01:44:50,980 --> 01:44:53,438
Her defasında aklıma
Hoffmann'daki gondolda geçen
1562
01:44:53,438 --> 01:44:55,813
kılıç dövüşü sahnesi geliyor.
1563
01:45:06,771 --> 01:45:09,063
O kadar kıvrak ve akıcı ki.
1564
01:45:10,230 --> 01:45:13,521
Her şeyiyle fiziksel
ve baştan sonra rüya gibi.
1565
01:45:16,230 --> 01:45:17,688
Hiçbir ses efekti yok.
1566
01:45:19,271 --> 01:45:20,646
Hem çok dolaysız
1567
01:45:21,855 --> 01:45:22,855
hem çok mesafeli.
1568
01:45:29,605 --> 01:45:32,105
Başka hiçbir sanat türünün
başaramayacağı bir şey bu.
1569
01:45:33,063 --> 01:45:34,105
Pür film.
1570
01:45:50,896 --> 01:45:55,271
Hoffmann'da neredeyse bilinen
tüm sinema teknikleri kullanılıyor
1571
01:45:55,438 --> 01:45:59,771
ve geleneksel anlamda devamlılığa
hiç önem verilmiyor.
1572
01:46:06,230 --> 01:46:09,396
Görsellerinin gerçeküstü
ve şaşırtıcı yapısıyla
1573
01:46:09,396 --> 01:46:10,646
film kendini aşıyor sürekli.
1574
01:46:11,355 --> 01:46:16,063
Klasik tiyatro efektleri, mükemmel
sinematik detaylarla birleşiyor.
1575
01:46:16,896 --> 01:46:19,230
Mesela burada Olmypia'nın
gözlerinin hareketi gibi.
1576
01:46:23,438 --> 01:46:26,188
Her şey gibi gözlerin bile
koreografisi var.
1577
01:46:28,521 --> 01:46:31,605
Bu hep dikkatimi çekti,
bilhassa Robert Helpmann'ın gözleri.
1578
01:46:32,313 --> 01:46:33,355
Tek bir bakışla
1579
01:46:33,813 --> 01:46:35,813
beş adım dans etmiş
hissi uyandırıyor.
1580
01:46:39,271 --> 01:46:42,688
Michael'ın en sevdiği mantralardan
biri şuydu: "Tüm sanatlar bir bütündür."
1581
01:46:43,521 --> 01:46:45,063
Çünkü bir filmde edebiyatı,
1582
01:46:45,271 --> 01:46:49,521
müziği, dansı, tiyatroyu
ve tasarımı bir araya getirerek
1583
01:46:49,938 --> 01:46:54,730
geleneksel sanatları aşan bir nevi
salt sinema yaratılabileceğine inanıyordu.
1584
01:46:57,563 --> 01:47:00,771
Buna en çok yaklaştığı film
Hoffmann'ın Sihirli Masalları'ydı.
1585
01:47:04,063 --> 01:47:08,980
Ayrıca en iddialı fikirlerini
hayata geçirişini temsil ediyordu.
1586
01:47:09,938 --> 01:47:13,063
Yani film hem Siyah Nergis'teki
1587
01:47:13,355 --> 01:47:16,271
on dakikalık deneme gibi
kompoze bir filmdi
1588
01:47:16,605 --> 01:47:21,396
hem de Kırmızı Pabuçlar'daki bale gibi
gerçeküstü bir psikolojik dramdı.
1589
01:47:23,605 --> 01:47:26,855
Sonuç, senfoni gibi icra edilen
bir film oldu.
1590
01:47:26,855 --> 01:47:29,188
Defalarca izleyip
1591
01:47:29,355 --> 01:47:31,730
her izlemede yeni bir şey
keşfedebilirsiniz.
1592
01:47:34,480 --> 01:47:37,813
Sinema katıksız dışavuruma
ancak bu kadar yaklaşabilir.
1593
01:47:38,021 --> 01:47:39,813
Art arda sıralanan görüntüler
1594
01:47:39,813 --> 01:47:43,605
duyguları apaçık bir şekilde
iletmek için tasarlanmış.
1595
01:48:06,146 --> 01:48:08,313
Geçen hafta New York'ta
tarih yazıldı,
1596
01:48:08,313 --> 01:48:10,855
zira Metropolitan Opera House
tarihinde ilk kez
1597
01:48:10,855 --> 01:48:12,313
sinema salonuna dönüştürüldü.
1598
01:48:12,855 --> 01:48:14,938
Hoffmann'ın Sihirli Masalları
vesilesiyle.
1599
01:48:15,146 --> 01:48:17,855
London Films yapımı bu yeni İngiliz filmi
1600
01:48:17,855 --> 01:48:21,605
prömiyerini Kızıl Haç yararına yapılan
bir galada gerçekleştirdi.
1601
01:48:24,355 --> 01:48:26,313
New York'taki büyük prömiyerin ardından
1602
01:48:26,938 --> 01:48:31,146
Powell ve Pressburger, idollerinden
biri olan Cecil B DeMille'den
1603
01:48:31,355 --> 01:48:32,521
bir tebrik mektubu aldı.
1604
01:48:32,521 --> 01:48:34,688
MUAZZAM CESARETİNİZ VE SANATINIZ İÇİN
SİZE TEŞEKKÜR EDİYORUM
1605
01:48:36,938 --> 01:48:40,188
Ama film Cannes'da gösterildiğinde
tatsız bir tartışma patlak verdi.
1606
01:48:40,938 --> 01:48:44,438
Alex Korda, yavaş ve
sıkıcı bulduğu üçüncü perdenin
1607
01:48:44,438 --> 01:48:46,355
filmden atılması gerektiğini
düşünüyordu.
1608
01:48:46,730 --> 01:48:48,688
Michael buna şiddetle karşı çıksa da
1609
01:48:49,063 --> 01:48:51,063
Emeric'in Korda'ya
katıldığı hissine kapıldı.
1610
01:48:51,563 --> 01:48:52,688
Ve buna çok alındı.
1611
01:48:53,396 --> 01:48:55,938
Michael bir daha Korda'yla
çalışmayacaktı.
1612
01:48:56,771 --> 01:48:57,855
Daha da fenası,
1613
01:48:58,480 --> 01:49:03,396
Emeric'le arasındaki güvenin
temellerini sarstı bu olay.
1614
01:49:07,355 --> 01:49:09,771
Bunun ardından üç yıllık
bir durgunluk dönemi yaşandı.
1615
01:49:09,771 --> 01:49:12,813
İkili bu süreçte birlikte
tek bir film bile yapmadı.
1616
01:49:14,313 --> 01:49:16,771
Michael'ın bir sürü
iddialı fikri vardı
1617
01:49:16,980 --> 01:49:19,021
ama yaratıcı özgürlük talep ediyordu.
1618
01:49:20,355 --> 01:49:22,688
Ama Korda ve Rank'le
köprüleri yaktığından
1619
01:49:22,688 --> 01:49:24,480
bunu nereden bulacaktı?
1620
01:49:29,480 --> 01:49:33,855
Sıkkın ve huzursuz bir şekilde
dünyayı dolaşarak geçirdi zamanını.
1621
01:49:35,396 --> 01:49:37,480
Ünlü bir isimdi, önemli biriydi
1622
01:49:37,480 --> 01:49:40,980
ama ne yapacağını da
şaşırmış durumdaydı.
1623
01:49:42,146 --> 01:49:44,855
Michael, büyük sanatçılarla
maceracı yapımların hayalini kuruyordu,
1624
01:49:44,855 --> 01:49:46,771
televizyonlar finanse edebilirdi
bunları.
1625
01:49:47,021 --> 01:49:49,271
Fikirlerden biri, Odisseia'dan
bir hikayeydi.
1626
01:49:49,271 --> 01:49:52,396
Başrolde Orson Welles olacaktı,
opera metnini Dylan Thomas yazacak,
1627
01:49:52,396 --> 01:49:54,355
müziklerini de Stravinsky
yapacaktı.
1628
01:49:56,355 --> 01:49:58,771
İkili arasında her zaman daha
pratik düşünen Emeric'ti.
1629
01:49:58,771 --> 01:50:01,521
Kendi başına bir film çekmek için
Korda'ya döndü.
1630
01:50:01,730 --> 01:50:04,980
Twice Upon a Time
adlı bir çocuk masalıydı bu.
1631
01:50:05,813 --> 01:50:07,271
Ama film başarılı olmadı.
1632
01:50:09,646 --> 01:50:13,480
Sarsılıp hasar alan ortaklıklarını
envaiçeşit projeyle
1633
01:50:13,771 --> 01:50:15,396
yeniden canlandırmaya çalıştılar.
1634
01:50:16,313 --> 01:50:18,146
Ama hiçbir işe ele atamadılar.
1635
01:50:22,146 --> 01:50:24,605
1950'lerin başında İngiliz
filmleri yapmak için yeterli
1636
01:50:24,605 --> 01:50:27,021
para yoktu ve
bağımsızlıklarını kaybetmeden
1637
01:50:27,021 --> 01:50:29,480
herhangi bir anlaşma yapmak çok zordu.
1638
01:50:29,771 --> 01:50:32,355
Yani film yapmak için
sana para versinler istiyorsan
1639
01:50:32,355 --> 01:50:35,605
her yere gidersin, herkesle konuşursun,
elinden geleni yaparsın.
1640
01:50:35,605 --> 01:50:38,688
Ama Michael ve Emeric
bu şekilde çalışmaya alışık değildi.
1641
01:50:39,438 --> 01:50:41,396
Bağımsızlıklarını kaybetmek istemediler
1642
01:50:41,605 --> 01:50:42,980
ve bu yüzden çile çektiler.
1643
01:50:45,188 --> 01:50:48,980
Stres ve gerginlik yüzünden
zıt yönlere gidiyor gibilerdi,
1644
01:50:49,271 --> 01:50:52,646
Michael daha idealist
ve hırçın hale gelirken
1645
01:50:52,646 --> 01:50:56,813
Emeric'in hüsranı giderek
derinleşiyordu.
1646
01:50:58,813 --> 01:51:03,021
Nihayetinde Oh... Rosalinda!! filmini
çekecek kaynağı buldular.
1647
01:51:03,521 --> 01:51:05,605
Günümüz Viyana'sında geçen
1648
01:51:05,771 --> 01:51:07,938
bir Die Fledermaus yorumu.
1649
01:51:08,563 --> 01:51:12,105
Filmin sloganı, o dönemki
ruh hallerine uyuyordu:
1650
01:51:12,438 --> 01:51:15,313
"Durum umutsuz ama ciddi değil."
1651
01:51:15,771 --> 01:51:16,855
Bence
1652
01:51:17,813 --> 01:51:18,855
affınıza sığınarak
1653
01:51:19,021 --> 01:51:21,813
böyle oldu!
1654
01:51:29,230 --> 01:51:33,021
Film, son derece
farklı tasarımı ve ikiliye özgü
1655
01:51:33,021 --> 01:51:36,313
iddialı fikirlerle umut vaat eden
bir başlangıç yapıyor.
1656
01:51:38,771 --> 01:51:41,521
Ama bu vaadi tam olarak
yerine getiremiyor.
1657
01:51:58,313 --> 01:51:59,730
Rosalinda!
1658
01:52:00,563 --> 01:52:04,105
En iyi müzikal işlerinin aksine
kompoze bir film değil bu,
1659
01:52:04,563 --> 01:52:07,021
daha serbest ve hafif bir iş.
1660
01:52:07,355 --> 01:52:09,688
Bence fikirlerini istedikleri gibi
uygulamalarına
1661
01:52:09,688 --> 01:52:12,605
yetecek kadar paraları
yoktu aslında
1662
01:52:15,480 --> 01:52:19,563
ve filmin vaat ettiği şampanyanın
1663
01:52:19,771 --> 01:52:21,021
gazı kaçmış gibiydi.
1664
01:52:24,480 --> 01:52:26,813
İngiliz kamuoyu, Emeric'in
son derece Avrupai operet sevgisine
1665
01:52:26,813 --> 01:52:29,980
ortak olmayarak, onu cidden
hayalkırıklığına uğratmıştı.
1666
01:52:30,938 --> 01:52:34,896
Ve ikilinin artık gerçekten
bir başarıya ihtiyacı vardı.
1667
01:52:36,980 --> 01:52:40,313
Bir sonraki işleri,
River Plata Muharebesi adlı
1668
01:52:40,771 --> 01:52:42,230
eski usül bir savaş filmiydi.
1669
01:52:44,021 --> 01:52:46,771
Michael bu filmi çekmekten
büyük zevk aldı çünkü denizdeki gemileri
1670
01:52:46,771 --> 01:52:49,105
gösteren fevkalade kareleri
yakalamak için büyük bir
1671
01:52:49,396 --> 01:52:52,855
savaş gemisi filosunu kumanda
etmesine izin verilmişti.
1672
01:53:03,271 --> 01:53:06,563
Bu görüntülerin ekrana bu kadar
iyi yansımasının sebebi
1673
01:53:06,980 --> 01:53:10,521
VistaVision'ın yeni geniş ekran
formatında çekilmiş olmalarıydı,
1674
01:53:10,646 --> 01:53:12,730
o dönemin IMAX'iydi bu teknoloji.
1675
01:53:13,771 --> 01:53:16,063
Sinemada otururken
insan kendini o gemilerin
1676
01:53:16,063 --> 01:53:17,355
güvertesindeymiş gibi
hissediyordu.
1677
01:53:20,271 --> 01:53:22,688
Ölçek ve netlik inanılmazdı.
1678
01:53:29,730 --> 01:53:33,313
Ve böylece ikili birdenbire
bir gişe başarısına daha imza attı.
1679
01:53:33,646 --> 01:53:37,105
Leicester Meydanı'ndaki Empire Theater,
Royal Film Performance'a gelenleri
1680
01:53:37,105 --> 01:53:39,605
görmek isteyen çok sayıda
Londralıyı
1681
01:53:39,605 --> 01:53:41,646
bir mıknatıs gibi kendine çekti.
1682
01:53:41,980 --> 01:53:44,146
Mesela genç Fransız oyuncu
Brigitte Bardot.
1683
01:53:46,063 --> 01:53:49,980
Ayrıca muhtemelen Marilyn Monroe olarak
tanıdığınız Bayan Arthur Miller.
1684
01:53:51,355 --> 01:53:53,271
Kraliçe, Bayan Monroe ile sohbet ediyor,
1685
01:53:53,271 --> 01:53:55,438
Windsor'da komşu olduklarından
bahsediyor.
1686
01:53:56,063 --> 01:53:58,355
Drama açısından bakılırsa,
ilk kez
1687
01:53:58,938 --> 01:54:00,980
son derece geleneksel
bir film çekmişlerdi.
1688
01:54:01,980 --> 01:54:04,271
Şaşırtıcı veya yeni bir öğe yoktu.
1689
01:54:06,480 --> 01:54:10,021
...intihar bu.
Kendini parçalıyor!
1690
01:54:11,355 --> 01:54:13,313
Tanrıların alacakaranlığı.
1691
01:54:15,980 --> 01:54:17,688
Ama River Plata'nın başarısı
1692
01:54:17,938 --> 01:54:20,855
endüstride yeniden itibar kazandıkları
anlamına geliyordu
1693
01:54:21,146 --> 01:54:24,480
ve Rank onlara yedi filmi kapsayan
beş yıllık bir anlaşma önerdi.
1694
01:54:25,605 --> 01:54:28,313
Emeric kabul etmeye can atsa da
Michael vasat oyuncularla
1695
01:54:28,313 --> 01:54:31,813
vasat filmler yapmak zorunda
kalacaklarından korkuyordu.
1696
01:54:32,105 --> 01:54:35,938
Hayallerinden ve özerkliklerinden vazgeçme
fikrini de hazmedemiyordu.
1697
01:54:37,230 --> 01:54:40,313
Sonunda Rank için
tek bir film yapmayı kabul etti,
1698
01:54:40,438 --> 01:54:43,438
bu da Ill Met by Moonlight'tı.
1699
01:54:54,063 --> 01:54:56,521
Tam The Archers'lık bir konusu vardı.
1700
01:54:56,855 --> 01:54:59,605
Paddy Leigh Fermor'ın
gerçek hikayesine dayanıyordu.
1701
01:55:00,021 --> 01:55:01,396
Tam bir İngiliz kahramanı,
1702
01:55:02,021 --> 01:55:03,396
alaylı bir özel harekat görevlisi.
1703
01:55:04,230 --> 01:55:08,188
II. Dünya Savaşı sırasında Girit'te
Alman bir generali kaçırmayı başarıyor.
1704
01:55:14,855 --> 01:55:15,896
Hadi!
1705
01:55:23,271 --> 01:55:26,355
Filmle ilgili sorun şuydu:
Emeric hikayeyi sakin bir belgesel
1706
01:55:26,355 --> 01:55:28,230
diliyle aktarmak isterken
1707
01:55:28,230 --> 01:55:30,896
Michael büyük ve romantik
bir film hayal ediyordu.
1708
01:55:45,730 --> 01:55:50,313
VistaVision kamerası bir kez daha
muazzam görüntüler sağladı.
1709
01:55:50,563 --> 01:55:54,313
Ama özünde film karmakarışık
ve sönüktü.
1710
01:56:01,896 --> 01:56:05,271
Michael, Emeric'in yorulup
çekingenleştiğini
1711
01:56:05,521 --> 01:56:08,313
ve tüm ışığını ve hırsını
kaybettiğini düşünüyordu.
1712
01:56:09,021 --> 01:56:11,230
Emeric ise Michael'ın delirdiğini
1713
01:56:11,521 --> 01:56:14,646
her konuda mantıksız davranmaya
başladığını düşünüyordu.
1714
01:56:16,313 --> 01:56:20,646
Michael, Rank'in başrole Dirk Bogarde'ı
seçmesinden hiç hoşlanmamıştı.
1715
01:56:21,688 --> 01:56:23,021
Hadi, sinyali ver.
1716
01:56:23,021 --> 01:56:24,271
Şekerci.
1717
01:56:24,605 --> 01:56:25,855
Nasıl vereceğim "şekerci" sinyalini?
1718
01:56:27,646 --> 01:56:29,271
Mors alfabesini bilmiyor musun?
1719
01:56:29,271 --> 01:56:31,021
Ben mi? Ya sen?
1720
01:56:31,355 --> 01:56:32,355
Hayır.
1721
01:56:33,980 --> 01:56:34,980
Peki...
1722
01:56:36,480 --> 01:56:37,730
Mors alfabesini biliyor musun?
1723
01:56:38,230 --> 01:56:39,230
Tabii ki.
1724
01:56:40,938 --> 01:56:42,605
Eğitimli asker değil misiniz siz?
1725
01:56:42,896 --> 01:56:43,896
Çok şükür değiliz.
1726
01:56:44,396 --> 01:56:45,396
Ya binbaşı?
1727
01:56:45,855 --> 01:56:48,688
Hayır, o da amatör.
Rütbeli olsa da amatör yine de.
1728
01:56:49,730 --> 01:56:52,355
Michael'ın filmi Girit'te
çekmesine izin çıkmadı,
1729
01:56:52,563 --> 01:56:54,688
bu yüzden çekimleri Fransa'da
yapmak zorunda kaldı.
1730
01:56:57,313 --> 01:57:00,771
Tüm bu gelişmeler, kimsenin
inanmadığı yılgın
1731
01:57:00,980 --> 01:57:02,855
ve sorunlarla dolu bir yapımla
sonuçlandı.
1732
01:57:04,896 --> 01:57:07,105
Michael 30 yıl sonra
filmi izlediğinde
1733
01:57:07,271 --> 01:57:09,563
ne kadar kötü olduğuna
kendisi bile şaşırdı.
1734
01:57:10,313 --> 01:57:13,813
Oyunculuklar vasattı,
kamera tamamen yanlış kullanılmıştı.
1735
01:57:14,105 --> 01:57:18,730
1957 yılı için bile son derece
demode bir işti.
1736
01:57:18,855 --> 01:57:21,605
"Senaryo tam pişmemişti, aksiyon
yönünden zayıftı" ona göre.
1737
01:57:21,771 --> 01:57:23,230
"Espriler bayattı,
1738
01:57:23,396 --> 01:57:24,730
sürprizlerse
1739
01:57:24,730 --> 01:57:26,188
kimseyi şaşırtmıyordu."
1740
01:57:29,646 --> 01:57:32,521
Kurgu sürecinde
Powell-Pressburger ikilisi
1741
01:57:32,521 --> 01:57:36,230
artık aynı bakış açısına sahip olmadıkları
gerçeğiyle yüzleşerek
1742
01:57:36,438 --> 01:57:38,980
ortaklıklarını bitirme kararı aldı.
1743
01:57:42,730 --> 01:57:45,063
Gerçeklerle kısıtlanmak
hoşuma gitmemişti.
1744
01:57:45,438 --> 01:57:49,646
Evet, o tür bir gerçekçiliğine
karşı çıktığınızı okumuştum,
1745
01:57:49,813 --> 01:57:52,646
biraz daha hayalgücü istediğinizi.
- Evet. Yani...
1746
01:57:52,938 --> 01:57:55,938
Doğal olarak bu yüzden
giderek uzaklaştık birbirimizden.
1747
01:57:56,896 --> 01:57:58,480
Bu fikir yüzünden.
1748
01:57:58,480 --> 01:58:01,188
Şiddetli bir kavga olmadı ama...
1749
01:58:01,188 --> 01:58:02,313
Olmadı.
1750
01:58:02,438 --> 01:58:06,063
O gerçeklikten taviz vermiyor,
siz de hışımla çıkıp gidiyorsunuz gibi...
1751
01:58:06,396 --> 01:58:10,605
Hayır, daha ziyade üzücü
bir müşterek uçurum gibiydi.
1752
01:58:11,563 --> 01:58:13,438
Müşterek uçurum diye
bir şey yok, değil mi?
1753
01:58:13,438 --> 01:58:17,271
Birbirini seven iki insan arasında açılan
üzücü bir uçurum.
1754
01:58:18,355 --> 01:58:20,896
Emeric bir zamanlar ortaklıklarını
böyle tanımlamıştı:
1755
01:58:21,646 --> 01:58:25,313
"Profesyonellerin dünyasında bir çift
amatörmüşüz gibi hissettim hep.
1756
01:58:25,521 --> 01:58:28,521
Amatörler yaptıkları işle
çok daha yakın temas halindedir
1757
01:58:28,646 --> 01:58:30,355
ve hevesleri onlara yakıt sağlar
1758
01:58:30,730 --> 01:58:34,771
ki bu da profesyonellerin yakıtından
çok daha güçlü bir şeydir."
1759
01:58:36,605 --> 01:58:40,688
İnsanlar bize o kadar uzun süre birlikte
çalışmayı nasıl başardığımızı soruyor.
1760
01:58:40,688 --> 01:58:42,271
18 yıl gibi bir süre.
1761
01:58:43,563 --> 01:58:44,688
Cevap
1762
01:58:45,563 --> 01:58:46,605
sevgi.
1763
01:58:47,646 --> 01:58:49,396
Sevgi olmadan
1764
01:58:50,146 --> 01:58:51,188
hiçbir şekilde
1765
01:58:51,688 --> 01:58:52,771
işbirliği kurulamaz.
1766
01:58:55,063 --> 01:58:57,605
Emeric ve Michael'ın dostluğu
baki kaldı
1767
01:58:57,605 --> 01:59:00,896
ve hiçbir zaman birbirleri hakkında
tek bir kötü söz söylemediler.
1768
01:59:01,688 --> 01:59:06,646
Roman yazmaya başladım. Ama
çok az yazdım, sadece iki tane.
1769
01:59:06,813 --> 01:59:07,813
Ve...
1770
01:59:08,271 --> 01:59:10,896
Bence iyi romanlardı.
1771
01:59:16,813 --> 01:59:18,855
Mark, ne güzel bir çocuk.
1772
01:59:19,105 --> 01:59:20,105
Kim o?
1773
01:59:20,896 --> 01:59:21,896
Benim.
1774
01:59:23,563 --> 01:59:24,730
Tabii ya.
1775
01:59:25,063 --> 01:59:26,271
Videoyu kim çekti peki?
1776
01:59:28,313 --> 01:59:29,313
Babam.
1777
01:59:31,313 --> 01:59:34,563
Michael, Emeric olmadan harika
bir film daha çekti.
1778
01:59:35,021 --> 01:59:36,396
Ah, o ne?
1779
01:59:41,646 --> 01:59:43,438
Kadın Katili'ydi bu film.
1780
01:59:44,271 --> 01:59:48,605
Bence Michael'ın yeni şeyler deneme
konusundaki kararlılığını temsil ediyor.
1781
01:59:51,188 --> 01:59:52,355
Mark, ne yapıyorsun?
1782
01:59:52,480 --> 01:59:54,313
İzlerken bir fotoğrafını
çekmek istedim.
1783
01:59:54,521 --> 01:59:55,521
Hayır, hayır!
1784
01:59:56,646 --> 01:59:59,021
Michael kendini de
hikayeye dahil etti.
1785
01:59:59,021 --> 02:00:02,105
Korkusunu incelemek için
kendi çocuğunun ödünü koparan
1786
02:00:02,105 --> 02:00:04,480
zorba baba rolünü üstlendi.
1787
02:00:08,355 --> 02:00:09,355
Ne yapıyor?
1788
02:00:11,646 --> 02:00:12,855
Bana hediye veriyor.
1789
02:00:14,480 --> 02:00:15,480
Ne peki?
1790
02:00:17,230 --> 02:00:18,355
Tahmin edebilirsin.
1791
02:00:21,980 --> 02:00:23,063
Kamera.
1792
02:00:27,438 --> 02:00:29,188
Çocuk büyüyünce katil oluyor.
1793
02:00:29,355 --> 02:00:31,605
En huzursuz edici şeyse
1794
02:00:31,730 --> 02:00:34,313
tabii ki bu adamın anlayışlı
bir bakışla resmedilmesi.
1795
02:00:34,438 --> 02:00:36,605
Utangaç ve acı çeken bir insan.
1796
02:00:36,605 --> 02:00:37,688
Kapat şunu Mark!
1797
02:00:40,188 --> 02:00:41,563
Mark, kapat şunu!
1798
02:00:41,813 --> 02:00:44,605
Sorunu, kendini bu dünyaya
ait hissetmemesi
1799
02:00:45,438 --> 02:00:49,271
ve kendini sadece başkalarının
mahvından yarattığı görüntülerde
1800
02:00:49,271 --> 02:00:52,105
canlı ve eksiksiz hissediyor.
1801
02:00:54,021 --> 02:00:57,313
Her akşam bu film makinesini açıyorsun.
1802
02:00:59,230 --> 02:01:02,896
İzlemeye can attığın bu filmler ne ki?
1803
02:01:04,813 --> 02:01:06,521
Şu an oynayan film hangisi?
1804
02:01:08,563 --> 02:01:10,646
Beni sinemana götür.
1805
02:01:11,438 --> 02:01:12,438
Olur.
1806
02:01:14,271 --> 02:01:16,771
Tüm filme hakim olan atmosfer,
1807
02:01:16,771 --> 02:01:19,188
bunaltıcı bir keder.
1808
02:01:22,105 --> 02:01:23,980
Bu izlediğim ne Mark?
1809
02:01:28,855 --> 02:01:30,188
Cevap versene.
1810
02:01:40,480 --> 02:01:41,480
Güzel değil.
1811
02:01:42,396 --> 02:01:44,230
Ben de bundan korkuyordum.
1812
02:01:44,938 --> 02:01:45,938
Ne?
1813
02:01:46,271 --> 02:01:47,938
Işıklar çok çabuk sönüyor.
1814
02:01:48,563 --> 02:01:51,188
Çok rahatsız edici ve
tahammülü zor bir film
1815
02:01:51,605 --> 02:01:53,521
ama bir yandan da çok dokunaklı
1816
02:01:53,688 --> 02:01:57,313
çünkü merkezinde
radikal bir şefkat var.
1817
02:01:58,271 --> 02:02:00,271
Aklını kaçırmış bir katile
1818
02:02:00,271 --> 02:02:02,063
üzülmenizi istiyor çünkü.
1819
02:02:02,063 --> 02:02:03,813
Neyi mahvettin sence?
1820
02:02:04,688 --> 02:02:05,771
Bir fırsatı.
1821
02:02:07,480 --> 02:02:09,230
Şimdi başka bir fırsat bulmam lazım.
1822
02:02:14,563 --> 02:02:15,646
İzle onları Helen.
1823
02:02:16,438 --> 02:02:17,813
Veda edişlerini izle,
1824
02:02:18,480 --> 02:02:19,521
birer birer.
1825
02:02:20,230 --> 02:02:21,813
Tek tek sıraladım hepsini.
1826
02:02:30,896 --> 02:02:31,771
Helen!
1827
02:02:31,938 --> 02:02:32,938
Helen!
1828
02:02:33,313 --> 02:02:34,313
Korkuyorum.
1829
02:02:34,938 --> 02:02:36,813
Hayır, hayır Mark!
1830
02:02:40,563 --> 02:02:41,646
Ve memnunum...
1831
02:02:42,646 --> 02:02:43,646
Korkarım.
1832
02:02:46,521 --> 02:02:50,313
"Bu kalibredeki bir yönetmenin
ekranı böylesine sapkın bir saçmalıkla
1833
02:02:50,313 --> 02:02:54,271
kirlettiğini görmek
beni şoke etti."
1834
02:02:54,605 --> 02:02:59,355
"Michael Powell imzalı Kadın Katili'nin
dünyası tek kelimeyle iğrenç."
1835
02:02:59,688 --> 02:03:03,230
" Kadın Katili, İngiliz sinemasının
Bombay Canavarları'ndan bu yana gördüğü
1836
02:03:03,230 --> 02:03:05,146
en berbat film."
1837
02:03:05,730 --> 02:03:09,105
" Kadın Katili'nden kurtulmanın
en tatmin edici yolu
1838
02:03:09,105 --> 02:03:12,688
kürekle alıp en yakın
lağıma atmak olacaktır."
1839
02:03:13,396 --> 02:03:15,646
Ben bu filme inanmıştım
ama onlar inanmadı.
1840
02:03:16,563 --> 02:03:18,563
20 yıl boyunca ortadan kayboldu.
1841
02:03:19,355 --> 02:03:20,730
Ben de onunla birlikte kayboldum.
1842
02:03:21,480 --> 02:03:23,105
Kâr garantili değildim artık.
1843
02:03:23,438 --> 02:03:24,980
Fazla bağımsızdım.
1844
02:03:25,521 --> 02:03:27,021
Bildiğimi okuyordum.
1845
02:03:28,188 --> 02:03:31,730
Michael'ın aleyhine işleyen
bir diğer durumsa
1846
02:03:32,230 --> 02:03:33,646
artık 60'lara gelinmiş olmasıydı.
1847
02:03:34,063 --> 02:03:35,605
Tony Richardson, Karel Reisz,
1848
02:03:35,605 --> 02:03:38,021
Lindsay Anderson,
belgesel geleneğinden
1849
02:03:38,146 --> 02:03:41,563
ve Avrupa Yeni Dalgasının fikirlerinden
ilham alan yepyeni ve enerjik
1850
02:03:41,771 --> 02:03:44,063
klasikler çekiyordu.
1851
02:03:45,396 --> 02:03:47,605
Ben Ron, seninle konuşmak istiyorum.
1852
02:03:47,605 --> 02:03:51,605
Michael bu genç adamların gözünde
çoktan tarih olmuştu.
1853
02:03:52,813 --> 02:03:54,855
- Paramı geri ver!
- Söyle!
1854
02:04:00,563 --> 02:04:01,563
Kestik!
1855
02:04:01,813 --> 02:04:03,855
Kareden çıktım, beni
hiç takip etmiyor musunuz?
1856
02:04:03,855 --> 02:04:06,605
- Seni takip etmiyoruz.
- Tamam o zaman, peki, iyi.
1857
02:04:06,605 --> 02:04:07,730
Özür dilerim...
1858
02:04:07,730 --> 02:04:11,688
Yok, ağzımı açtığım o sahnede
dudağımı biraz fazla yaladığım
1859
02:04:11,813 --> 02:04:15,605
hissine kapıldım. Birdenbire
öyle yaparken buldum kendimi.
1860
02:04:15,605 --> 02:04:17,730
- Evet, tekrar yap onu.
- Bir daha çekmek ister misin?
1861
02:04:17,730 --> 02:04:18,730
Motor!
1862
02:04:18,730 --> 02:04:21,230
Epey bir mücadelenin ardından
Avustralya'da iki tane
1863
02:04:21,230 --> 02:04:22,896
düşük bütçeli film çıkarmayı başardı.
1864
02:04:23,605 --> 02:04:25,771
Bayan Ryan, sizinle konuşmak istiyorum.
1865
02:04:25,938 --> 02:04:26,938
Konuşmak istiyorum...
1866
02:04:26,938 --> 02:04:28,105
Bu da onlardan biri,
1867
02:04:28,105 --> 02:04:31,230
Helen Mirren ve James Mason'ın
oynadığı Çıplak Model.
1868
02:04:31,438 --> 02:04:34,230
- Paramı geri ver!
- Sen benden çaldın o parayı!
1869
02:04:38,355 --> 02:04:39,396
Kestik!
1870
02:04:39,396 --> 02:04:42,896
İkiniz de yeterince asılmadığınız için
gerçek bir çekişme olmadı.
1871
02:04:43,146 --> 02:04:47,563
Gerçek bir çekişme varsa
hayatın çantaya bağlı demektir.
1872
02:04:47,563 --> 02:04:49,938
Çantayı kaybedersen gidersin,
anladın mı?
1873
02:04:50,355 --> 02:04:51,355
Cora!
1874
02:04:52,105 --> 02:04:53,146
Motor.
1875
02:05:01,355 --> 02:05:02,355
Kestik!
1876
02:05:02,355 --> 02:05:03,771
Çok güzeldi tatlım.
1877
02:05:04,105 --> 02:05:05,271
Harika. İyi misin?
1878
02:05:05,688 --> 02:05:06,938
Çok iyiydi.
1879
02:05:10,730 --> 02:05:11,938
Herkes memnun mu?
1880
02:05:13,105 --> 02:05:16,521
Kendisi tabii ki farkında olmasa da
son uzun metrajlı filmiydi bu.
1881
02:05:17,688 --> 02:05:20,313
Yeni bir film çekecek parayı
bir daha asla denkleştiremeyecekti.
1882
02:05:23,063 --> 02:05:24,063
Ölmüş.
1883
02:05:28,021 --> 02:05:29,105
Büyükannem mi?
1884
02:05:31,271 --> 02:05:33,730
Tabii ki Michael'ın zorluklar çektiği
1885
02:05:33,730 --> 02:05:36,521
ve neredeyse tamamen unutulmaya
başladığı o yıllarda
1886
02:05:36,980 --> 02:05:40,105
Francis Coppola ve benim gibi insanlar
Atlas Okyanusu'nun öteki yakasında
1887
02:05:40,105 --> 02:05:41,938
onun işlerini keşfediyordu.
1888
02:05:43,813 --> 02:05:47,563
En büyük şansımız, Powell-Pressburger
filmlerini kültürel yükler olmadan
1889
02:05:47,688 --> 02:05:49,563
izliyor olmamızdı.
1890
02:05:49,938 --> 02:05:52,980
Yapıldıkları döneme veya nasıl
karşılandıklarına dayanan
1891
02:05:53,188 --> 02:05:54,771
önyargılarımız yoktu.
1892
02:05:54,938 --> 02:05:57,480
Sadece keyifli filmler ve bazen de
muhteşem sanat eserleri
1893
02:05:57,480 --> 02:05:59,063
olarak izledik bunları.
1894
02:05:59,896 --> 02:06:04,396
Her türden İngiliz filmini izledik,
Grierson, Jennings,
1895
02:06:04,896 --> 02:06:08,063
David Lean, Carol Reed,
Hitchcock, Powell ve Pressburger.
1896
02:06:08,230 --> 02:06:11,313
Ve hiçbir üslubun diğerinden
daha iyi olduğunu düşünmedik.
1897
02:06:11,521 --> 02:06:16,105
Bize göre aynı halkın farklı
yönlerini yansıtıyorlardı.
1898
02:06:16,813 --> 02:06:17,813
İngilizlerin.
1899
02:06:18,563 --> 02:06:20,438
Ve hepsine açıktık.
1900
02:06:22,271 --> 02:06:23,771
Michael'ı yakından tanıdığımda
1901
02:06:24,021 --> 02:06:28,563
İngiltere'nin ruhu ve kalbinin
içine işlediğini net bir şekilde gördüm.
1902
02:06:29,480 --> 02:06:32,438
1980'lerde onun ve Emeric'in
İngiltere'de nihayet
1903
02:06:32,646 --> 02:06:35,563
yeniden keşfedilip
değerlendirildiğini görmek
1904
02:06:35,896 --> 02:06:38,188
büyük bir şanstı benim için.
1905
02:06:39,396 --> 02:06:43,188
Bu gece, bu ödülü takdim etmenin
beni ne kadar mutlu ettiğini
1906
02:06:43,480 --> 02:06:47,646
kelimelerle anlatmam imkansız.
1907
02:06:48,063 --> 02:06:53,896
Çok ama çok gecikmiş olduğunu
düşündüğüm bir ödül.
1908
02:06:56,688 --> 02:06:58,230
20 yıl boyunca tamamen unutulmuş
1909
02:06:58,230 --> 02:07:01,396
bu iki sinema devi
nihayet hak ettikleri
1910
02:07:02,105 --> 02:07:05,730
takdir ve saygıyı kazanmıştı.
1911
02:07:07,605 --> 02:07:09,938
Michael 1984 yılında
1912
02:07:09,938 --> 02:07:12,896
uzun yıllardır birlikte çalıştığım,
Kızgın Boğa'dan beri tüm filmlerimin
1913
02:07:12,896 --> 02:07:15,688
kurgusunu yapmış olan
Thelma Schoonmaker'la evlendi.
1914
02:07:16,230 --> 02:07:19,188
New York'ta yaşıyorlardı
ve Michael hem arkadaşım
1915
02:07:19,438 --> 02:07:21,563
hem de hayatımın daimi
bir parçası oldu.
1916
02:07:22,396 --> 02:07:25,271
25-30 yıldır film yapmamış birisiydi.
1917
02:07:25,271 --> 02:07:28,021
Ama her gün bir film tasarlıyordu.
1918
02:07:30,396 --> 02:07:35,105
Zor zamanlarımda bana
çok destek oldu.
1919
02:07:36,146 --> 02:07:38,563
Komedi Kralı'nı bitirdiğim dönemde
1920
02:07:38,813 --> 02:07:41,063
dibe vurmuştum neredeyse.
1921
02:07:41,813 --> 02:07:45,146
Ama Michael yaşadığım her şeyi
anlıyordu bir şekilde.
1922
02:07:45,771 --> 02:07:46,855
Hiçbir zaman...
1923
02:07:47,230 --> 02:07:48,396
Müdahaleci olmadı.
1924
02:07:49,271 --> 02:07:51,521
Ama bir şeyler yaratarak geçirdiği
1925
02:07:51,855 --> 02:07:55,813
uzun yıllara dayanan deneyimiyle
benimle yürekten konuşabiliyordu.
1926
02:07:56,188 --> 02:07:58,396
Ve bakış açısı, o zamanlar
1927
02:07:58,771 --> 02:08:01,063
etrafımda olan insanlarınkinden
çok farklıydı.
1928
02:08:02,105 --> 02:08:05,146
Çok güçlü ve tavizsiz
1929
02:08:05,313 --> 02:08:06,605
bir ruhu vardı.
1930
02:08:07,313 --> 02:08:09,646
Unutulduğu dönemlerde bile böyleydi.
1931
02:08:10,521 --> 02:08:14,105
Şüpheye düştüğüm ve çaresiz
hissettiğim dönemlerde
1932
02:08:14,521 --> 02:08:15,563
o ruh beni ayakta tuttu.
1933
02:08:18,313 --> 02:08:19,730
Şimdi dönüp baktığımda
1934
02:08:19,730 --> 02:08:22,355
Michael Powell'la 16 yıllık
bir dostluğum olması
1935
02:08:22,355 --> 02:08:23,813
inanılmaz geliyor.
1936
02:08:23,813 --> 02:08:27,021
Sadece destekçim değil,
aynı zamanda rehberimdi de.
1937
02:08:27,271 --> 02:08:31,813
Beni teşvik etti, kendime güvenmemi
ve cesur filmler yapmamı sağladı.
1938
02:08:31,813 --> 02:08:33,230
Tamamdır millet, sorun değil.
1939
02:08:34,563 --> 02:08:37,271
Bu tamam. Ne?
Tamam, evet.
1940
02:08:38,021 --> 02:08:40,813
Benim için neden bu kadar değerli
olduğunu ve nasıl daima benimle
1941
02:08:41,605 --> 02:08:44,730
yaşayacağını tam olarak anlamam
veya anlatmam mümkün değil.
1942
02:08:48,938 --> 02:08:50,271
Ve aklım her zaman
1943
02:08:50,271 --> 02:08:53,230
Emeric'le yaptığı filmlere gidiyor.
1944
02:08:54,605 --> 02:08:56,063
Artık kapatıyorum June.
1945
02:08:56,063 --> 02:08:57,646
Hoşçakal, hoşçakal June.
1946
02:08:57,646 --> 02:09:00,646
Alo, George için G.
Alo, G-George.
1947
02:09:00,646 --> 02:09:01,730
Alo, G-George.
1948
02:09:01,730 --> 02:09:04,813
David Niven'in Aşk ve Ölüm'de
telsizden Kim Hunter'a
1949
02:09:05,105 --> 02:09:07,105
veda edişi.
1950
02:09:14,521 --> 02:09:15,646
Çalsın.
1951
02:09:15,855 --> 02:09:20,313
Küçük Arka Oda'da Kathleen Byron
ile David Farrar'ın inanılmaz derecede
1952
02:09:20,730 --> 02:09:22,188
erotik sahneleri.
1953
02:09:29,146 --> 02:09:33,730
Kahraman Subay'da kameranın
yükselerek sahneden uzaklaşması.
1954
02:09:42,313 --> 02:09:45,855
İnsan bazı filmleri defalarca izler
ve onları içinde taşır.
1955
02:09:47,021 --> 02:09:49,688
Yaşın ilerledikçe daha da derinleşirler.
1956
02:09:50,646 --> 02:09:52,438
Nasıl olduğunu bilmiyorum ama
oluyor işte.
1957
02:09:54,521 --> 02:09:57,396
Benim için bu külliyat
muhteşem bir varlık,
1958
02:09:57,813 --> 02:09:59,688
daimi bir enerji kaynağı
1959
02:10:00,146 --> 02:10:02,313
ve hayatın ve sanatın
1960
02:10:02,438 --> 02:10:04,896
anlamına dair bir yadigar.
1961
02:10:22,563 --> 02:10:23,688
Geriye dönüp baktığınızda
1962
02:10:23,688 --> 02:10:26,105
İngilizlerin sizi bir şekilde
1963
02:10:26,688 --> 02:10:30,813
hak ettiğiniz gibi takdir etmediklerini
düşünüyor musunuz?
1964
02:10:33,313 --> 02:10:36,105
İngilizler büyük adamları
ne zaman takdir etti ki?
1965
02:10:40,063 --> 02:10:41,063
Kestik.
1966
02:10:41,063 --> 02:10:43,396
Umarım bu kısmı atarsınız.
1967
02:10:45,646 --> 02:10:48,896
MEYDİN İNGİLTERE