1 00:01:18,480 --> 00:01:22,480 MEYDİN İNGİLTERE: POWELL VE PRESSBURGER FİLMLERİ 2 00:01:26,480 --> 00:01:29,480 MARTIN SCORSESE SUNAR 3 00:02:21,563 --> 00:02:26,063 YÖNETMEN DAVID HINTON 4 00:02:37,480 --> 00:02:39,313 1942'de doğdum 5 00:02:39,480 --> 00:02:42,896 ve üç yaşındayken astım oldum. 6 00:02:44,313 --> 00:02:47,605 Yani diğer çocuklar gibi etrafta koşturup oynayamıyordum, 7 00:02:47,605 --> 00:02:49,646 bu yüzden kendimi televizyon karşısında 8 00:02:49,646 --> 00:02:51,438 filmler izlerken buldum. 9 00:02:55,063 --> 00:02:58,480 İzlediğimi hatırladığım ilk görüntüler 10 00:02:58,480 --> 00:03:00,688 Bağdat Hırsızı filmindendi. 11 00:03:01,813 --> 00:03:04,771 Kamçıla, cennetin rüzgarları! 12 00:03:04,896 --> 00:03:07,063 Feryat edene kadar kamçıla! 13 00:03:11,271 --> 00:03:15,521 O zaman bilmiyordum ama o filmin yönetmenlerinden biri Michael Powell'dı. 14 00:03:19,396 --> 00:03:20,438 Ve bir çocuğun 15 00:03:20,563 --> 00:03:22,688 Michael Powell'ın gizemleriyle tanışması için 16 00:03:22,688 --> 00:03:24,563 daha iyi bir yol düşünemiyorum. 17 00:03:28,021 --> 00:03:30,438 Büyük bir şovmen tarafından yapılmış bir filmdi bu 18 00:03:30,771 --> 00:03:32,563 ve her karesi beni 19 00:03:32,688 --> 00:03:33,896 kendine hayran bırakmıştı. 20 00:03:35,980 --> 00:03:38,063 Bir filmin sahip olabileceği güç 21 00:03:38,063 --> 00:03:39,896 beni büyülemişti. 22 00:03:43,188 --> 00:03:44,188 Gözlerim! 23 00:03:45,896 --> 00:03:46,980 Kör oldum! 24 00:03:50,438 --> 00:03:52,563 Tabii o zaman izlediğim 25 00:03:52,563 --> 00:03:54,855 filmin renkli versiyonu değil, 26 00:03:54,855 --> 00:03:58,105 epey kötü bir siyah beyaz versiyonuydu. 27 00:03:58,105 --> 00:04:01,355 Üstelik evimizdeki 16 inç televizyonda izlemiştim. 28 00:04:07,980 --> 00:04:08,980 Yine de 29 00:04:08,980 --> 00:04:11,605 beni öyle bir etkiledi ki 30 00:04:11,605 --> 00:04:13,896 aklımdan bir daha asla çıkmadı. 31 00:04:15,646 --> 00:04:17,105 Amerikan filmleri, evet. 32 00:04:17,521 --> 00:04:20,938 Hatta İtalyan filmlerini, yeni gerçekçi filmleri bile izledim televizyonda. 33 00:04:20,938 --> 00:04:23,896 Ama o dönem televizyonla ilgili ilginç olan şey şuydu: 34 00:04:23,896 --> 00:04:26,938 Amerikan televizyonlarında gösterilen filmleri çoğu 35 00:04:27,188 --> 00:04:28,355 İngiliz yapımıydı. 36 00:04:28,771 --> 00:04:32,063 Çünkü Amerikalı dağıtımcılar televizyonlara satış yapmıyordu. 37 00:04:32,521 --> 00:04:34,355 Ama belli ki İngiliz yapımcılar yapıyordu. 38 00:04:34,980 --> 00:04:36,313 İşte bu yüzden 39 00:04:36,730 --> 00:04:39,605 İngiliz sineması beni şekillendirdi. 40 00:04:40,646 --> 00:04:42,396 Eskiden İngiliz film şirketlerinin 41 00:04:42,396 --> 00:04:45,355 logolarını görünce heyecanlanırdım. 42 00:04:46,105 --> 00:04:49,480 Ama bu logolardan biri, büyük vaatler barındırırdı. 43 00:04:50,563 --> 00:04:52,271 The Archers'ın hedef tahtalı logosu. 44 00:04:52,271 --> 00:04:53,230 BİR ARCHERS YAPIMI 45 00:04:53,230 --> 00:04:55,605 Bir Powell-Pressburger filmi geliyor demekti bu. 46 00:04:56,063 --> 00:04:58,605 10-11 yaşlarındayken 47 00:04:58,605 --> 00:05:01,730 televizyonda durmadan Powell-Pressburger filmleri izlerdim. 48 00:05:01,730 --> 00:05:03,188 Sık yayınlanırdı bu filmler. 49 00:05:06,730 --> 00:05:09,230 Hoffmann'ın Sihirli Masalları diye bir film vardı. 50 00:05:10,896 --> 00:05:14,896 Aslında normalde bir çocuğun seveceği bir film değildi. 51 00:05:15,313 --> 00:05:18,188 Özünde bir 19. yüzyıl operasıydı. 52 00:05:18,480 --> 00:05:20,813 Bir kere de izlemedim üstelik, tekrar tekrar izledim, 53 00:05:20,813 --> 00:05:22,563 takıntı haline gelmişti. 54 00:05:24,813 --> 00:05:27,813 Million Dollar Movie diye bir programda çıkıyordu. 55 00:05:27,980 --> 00:05:30,230 Tüm hafta aynı filmi gösterirdi, 56 00:05:30,563 --> 00:05:31,855 akşam iki kere, 57 00:05:32,355 --> 00:05:33,896 üç kere de haftasonu. 58 00:05:35,438 --> 00:05:38,355 Bu film beni büyülemişti. 59 00:05:39,146 --> 00:05:42,563 Kamera ile müzik arasındaki ilişkiye dair her şeyi 60 00:05:43,021 --> 00:05:45,605 bu filmi tekrar tekrar izlemem sayesinde öğrendim. 61 00:05:53,980 --> 00:05:55,021 Bugün hâlâ 62 00:05:55,438 --> 00:05:57,563 bu filmden müzikler ve görüntüler 63 00:05:57,688 --> 00:05:59,271 aklıma geliyor. 64 00:06:03,396 --> 00:06:04,438 Aslında 65 00:06:04,438 --> 00:06:06,771 bence Powell-Pressburger filmlerinin 66 00:06:06,771 --> 00:06:10,271 yaptığım işlere kattığım hassasiyet üzerinde 67 00:06:10,271 --> 00:06:12,188 büyük etkisi oldu. 68 00:06:13,146 --> 00:06:15,230 Çocukken beni öyle büyülediler ki 69 00:06:15,230 --> 00:06:19,271 sinemaya dair bilinçaltımda büyük bir yer edindiler. 70 00:06:20,480 --> 00:06:22,813 Ayrıca babamla sinemaya gitmek de 71 00:06:23,146 --> 00:06:25,855 çocukluğumun çok önemli bir parçasıydı. 72 00:06:28,646 --> 00:06:31,980 O dönemin en iyi sinemalarının kendileri de görülmeye değerdi. 73 00:06:31,980 --> 00:06:34,938 Muazzam sinema sarayları, devasa ekranlar. 74 00:06:35,355 --> 00:06:38,146 İnsanı umutla doldururlardı, bir mucizeyle karşılaşacakmış gibi. 75 00:06:40,313 --> 00:06:41,480 Bir film, 76 00:06:41,813 --> 00:06:44,271 tüm bu beklentileri karşılamıştı: 77 00:06:44,438 --> 00:06:45,646 Kırmızı Pabuçlar. 78 00:06:48,105 --> 00:06:50,605 The Archers logosunu renkli olarak ilk defa o zaman görmüştüm. 79 00:06:53,438 --> 00:06:57,230 Ve tabii ki bale sahnesini çok net hatırlıyorum. 80 00:06:57,896 --> 00:07:01,896 Dansçıyı nasıl gazete kağıdına dönüştürdüklerini öğrenmek istemiştim. 81 00:07:03,563 --> 00:07:06,230 Bugünlerde Powell-Pressburger'ın "İngiliz Romantizmi" 82 00:07:06,230 --> 00:07:08,730 diye bir şeyi temsil ettiği söyleniyor. 83 00:07:09,063 --> 00:07:10,563 Ama bu ne demek bilmiyorum ben. 84 00:07:10,563 --> 00:07:13,230 Filmlerinin bende bıraktığı en baskın izlenim 85 00:07:13,230 --> 00:07:14,896 her daim renklerle ilgili oldu, 86 00:07:15,271 --> 00:07:16,271 ışıkla, 87 00:07:16,438 --> 00:07:18,855 devinimle ve müziğin hissiyle. 88 00:07:25,313 --> 00:07:26,480 Çocuk yaşımda bile 89 00:07:26,771 --> 00:07:29,896 Kırmızı Pabuçlar'ın tiyatralliğinden çok etkilenmiştim. 90 00:07:29,896 --> 00:07:31,688 Sinematik ve tiyatral. 91 00:07:34,646 --> 00:07:36,521 Oyuncuların karede konumlandırılışı, 92 00:07:36,813 --> 00:07:39,688 ilginç görünüşleri ve hareketleri. 93 00:07:41,230 --> 00:07:43,396 Dramatik açılar ve ışık. 94 00:07:45,688 --> 00:07:47,021 İnsan böyle bir filmde 95 00:07:47,021 --> 00:07:49,021 her şeyin mümkün olduğunu hissediyor. 96 00:07:52,271 --> 00:07:54,730 Filmin gizemi ve histerisi 97 00:07:54,730 --> 00:07:56,396 beni içine çekmişti. 98 00:08:00,396 --> 00:08:04,563 O kadar yoğun bir deneyimdi ki Kırmızı Pabuçlar'ı ilk izleyişim, 99 00:08:04,980 --> 00:08:08,230 sinemanın kendisine duyduğum takıntının kaynaklarından biri olabilir. 100 00:08:09,355 --> 00:08:12,313 Öğrenciliğimde ve sinemaya adım attığım ilk yıllarda 101 00:08:12,605 --> 00:08:16,563 Powell ve Pressburger hayranlığım hep sürdü. 102 00:08:18,480 --> 00:08:22,438 Ama izlediğim kopyalarda hep bir noksanlık oluyordu. 103 00:08:24,396 --> 00:08:26,688 Bozuk, düşük kaliteli kopyalar. 104 00:08:34,646 --> 00:08:37,896 Yine de bu filmlerin özel olduğunun farkındaydık. 105 00:08:37,896 --> 00:08:41,480 Ve bu filmlere atılan o eşsiz imzaya hayran olduk. 106 00:08:43,813 --> 00:08:48,271 Senarist, yapımcı ve yönetmen Michael Powell ve Emeric Pressburger. 107 00:08:49,855 --> 00:08:51,980 Böyle bir işbirliği 108 00:08:52,730 --> 00:08:56,188 daha önce duyulmamış bir şeydi, bu yüzden kimin ne yaptığını, 109 00:08:56,188 --> 00:08:58,271 kimin "Kestik", kimin "Motor" dediğini merak ediyorduk. 110 00:08:58,271 --> 00:08:59,980 Tam bir muammaydı. 111 00:09:00,438 --> 00:09:03,313 O günlerde tek bilgi kaynağı kitaplardı, 112 00:09:03,313 --> 00:09:04,688 belki bir de dergiler. 113 00:09:05,396 --> 00:09:07,605 Tabii ki İngiliz yönetmenlerden haberimiz vardı, 114 00:09:07,605 --> 00:09:10,271 mesela David Lean Carol Reedand ve Alfred Hitchcock. 115 00:09:10,563 --> 00:09:13,980 Ama Powell-Pressburger'dan nadiren bahsediliyordu. 116 00:09:13,980 --> 00:09:15,563 Bu yüzden 117 00:09:16,063 --> 00:09:17,896 mitolojik canlılara dönüştüler, 118 00:09:18,063 --> 00:09:20,105 hem benim hem arkadaşlarımın gözünde. 119 00:09:27,980 --> 00:09:30,605 Sonra nihayet 1970'te 120 00:09:31,021 --> 00:09:34,813 Kadın Katili'nin 35mm renkli kopyasını izleyebildim. 121 00:09:35,521 --> 00:09:39,355 Sinema öğrencileri ve sinemacılar arasında bir efsaneye dönüşmüştü bu. 122 00:09:40,521 --> 00:09:41,938 İki pound ediyor. 123 00:09:44,188 --> 00:09:47,146 Psikopat ve takıntılı genç bir sinemacıya dair 124 00:09:47,146 --> 00:09:50,146 bir film izleyen takıntılı genç bir sinemacıydım. 125 00:09:53,855 --> 00:09:56,438 Kan görmediğimiz bir korku filmiydi. 126 00:09:56,646 --> 00:10:00,480 Korkuyu yaratan, kameranın kendisiydi. 127 00:10:04,730 --> 00:10:06,146 Hayır! 128 00:10:10,230 --> 00:10:13,521 İlk izlediğimde Kırmızı Pabuçlar'ı yapan Michael Powell'ın 129 00:10:13,521 --> 00:10:15,688 böylesine yalın ve kışkırtıcı 130 00:10:15,688 --> 00:10:18,438 bir film çektiğine inanamamıştım. 131 00:10:19,480 --> 00:10:20,855 Ama çekmişti işte. 132 00:10:26,730 --> 00:10:30,646 Daha önce kimsenin cüret edemediği bir şey yapmıştı. 133 00:10:31,188 --> 00:10:34,105 Film çekmenin deliliğe ne kadar yakın olabileceğini gösterdi. 134 00:10:34,855 --> 00:10:37,396 İzin verilirse insanı nasıl mahvedebileceğini. 135 00:10:41,813 --> 00:10:44,021 Bu dönemde ben de film yapıyordum. 136 00:10:44,021 --> 00:10:48,646 1974'te Mean Streets'i yaptıktan sonra İngiltere'ye gittiğimde 137 00:10:49,188 --> 00:10:52,980 kendimi Michael Kaplan diye bir adamın düzenlediği kokteylde buldum. 138 00:10:53,730 --> 00:10:56,313 Ona bunu, bu muammayı sordum. 139 00:10:56,605 --> 00:10:58,480 Michael Powell diye birini tanıyor musun? 140 00:10:58,938 --> 00:11:00,146 Böyle biri var mı? 141 00:11:00,313 --> 00:11:01,480 Böyle bir insan yaşıyor mu? 142 00:11:02,563 --> 00:11:05,146 O da "Evet, bir yerde bir karavanda yaşıyor" dedi. 143 00:11:07,188 --> 00:11:10,230 Meğerse abartıymış dedikleri. 144 00:11:10,230 --> 00:11:13,313 Aslında Gloucestershire'da bir kır evinde yaşıyormuş 145 00:11:13,730 --> 00:11:15,730 ama sonra zorluk çekmeye başlamış. 146 00:11:15,730 --> 00:11:17,730 İngiliz film endüstrisi tarafından 147 00:11:17,730 --> 00:11:19,688 neredeyse tamamen unutulup terk edilmiş, 148 00:11:19,688 --> 00:11:22,313 parası yakacağa bile zar zor yetiyormuş. 149 00:11:23,188 --> 00:11:24,730 Tabii ki onunla buluşmak istedim, 150 00:11:24,938 --> 00:11:27,021 böylece bir şeyler içelim diye kararlaştırıldı. 151 00:11:27,146 --> 00:11:30,646 Birdenbire Michael Powell'la sohbet ederken buldum kendimi. 152 00:11:31,188 --> 00:11:34,980 Birisinin onunla filmlerini tartışmak istemesine çok şaşırmıştı. 153 00:11:36,396 --> 00:11:40,438 Filmlerinin bana ilham olduğuna dair hiçbir fikri yoktu. 154 00:11:40,813 --> 00:11:41,855 Ayrıca Brian De Palma 155 00:11:41,855 --> 00:11:44,646 ve Coppola gibi pek yeni nesil sinemacıya. 156 00:11:45,688 --> 00:11:49,438 Soluksuz konuştum tabii, çok enerjik ve heyecanlıydım. 157 00:11:49,438 --> 00:11:51,188 Soru yağmuruna tuttum adamı. 158 00:11:51,605 --> 00:11:52,980 O pek konuşmadı. 159 00:11:52,980 --> 00:11:55,313 Michael pek konuşmadı. Epey mesafeliydi. 160 00:11:56,021 --> 00:11:57,605 Kısa cevaplar veriyordu. 161 00:11:58,605 --> 00:12:01,980 Ama daha sonra bu görüşmeden çok etkilendiğini öğrendim. 162 00:12:02,146 --> 00:12:04,146 Çünkü otobiyografisinde 163 00:12:04,605 --> 00:12:06,188 o görüşme sırasında 164 00:12:06,688 --> 00:12:09,605 kanının yeniden damarlarında aktığını hissettiğini yazmıştı. 165 00:12:10,730 --> 00:12:12,896 Geçen gün seken kurabiye yedim. 166 00:12:13,063 --> 00:12:14,896 Duvardan sekip ağzına uçması gereken 167 00:12:14,896 --> 00:12:16,896 bir kurabiye türü bu. 168 00:12:17,063 --> 00:12:18,355 Eğer sekmezse... 169 00:12:19,355 --> 00:12:20,355 Aç kalırsın! 170 00:12:22,521 --> 00:12:25,896 Görüşmemizden sonra Michael'a Mean Streets'i izlettim. 171 00:12:26,771 --> 00:12:29,355 Filmi öven bir mektup yolladı bana. 172 00:12:29,563 --> 00:12:30,563 Tek sorun... 173 00:12:30,563 --> 00:12:32,646 Çok fazla kırmızı kullanmamdı ona göre. 174 00:12:32,646 --> 00:12:33,521 KIRMIZIDAN BUNALDIM 175 00:12:33,521 --> 00:12:34,563 Çok fazla kırmızı mı? 176 00:12:38,605 --> 00:12:41,688 Kendi filmlerinde de böyle olduğunu söylemedim ona. 177 00:12:42,188 --> 00:12:43,605 Baksanıza şu kırmızılara. 178 00:12:45,063 --> 00:12:49,563 Neyse, neticede yazışmaya başladık ve bir gün New York'a geldi. 179 00:12:49,563 --> 00:12:52,396 Bir sürü insanla tanıştı ve Zoetrope'ta 180 00:12:52,521 --> 00:12:55,605 kıdemli misafir yönetmen olma teklifi aldı, 181 00:12:55,605 --> 00:12:57,980 Francis Coppola'nın Los Angeles'taki şirketiydi bu. 182 00:12:58,480 --> 00:13:00,896 Böylece hayatı yeniden iyiye gitmeye başladı. 183 00:13:01,021 --> 00:13:04,063 Burada bir rutinim var. 184 00:13:05,313 --> 00:13:07,480 Sabahları otobiyografime çalışıyorum, 185 00:13:07,730 --> 00:13:10,438 saat 11 gibi de yürüyerek stüdyoya gidiyorum. 186 00:13:12,605 --> 00:13:14,355 Trafiği böyle durduruyorum. 187 00:13:15,146 --> 00:13:17,896 Bunu New York'ta yapsam beni ezip geçerlerdi. 188 00:13:19,521 --> 00:13:21,688 California'da her şeyi yapabiliyorsun. 189 00:13:23,730 --> 00:13:24,938 İster inanın ister inanmayın, 190 00:13:25,730 --> 00:13:27,605 bu muhteşem bina 191 00:13:28,355 --> 00:13:32,355 Technicolor'dan Doktor Kalmus tarafından Technicolor için inşa edildi. 192 00:13:32,771 --> 00:13:34,563 Art deco tarzında muhteşem bir bina. 193 00:13:34,813 --> 00:13:36,771 Ne günlermiş. 194 00:13:38,355 --> 00:13:39,896 İhtişamlı Technicolor! 195 00:13:43,105 --> 00:13:45,188 Günaydın Albayım. Bana bir şey geldi mi? 196 00:13:46,313 --> 00:13:47,396 Tamam. 197 00:13:53,021 --> 00:13:57,563 Michael, Kent'in Bekesbourne köyünde 1905'te doğmuş 198 00:13:57,980 --> 00:14:00,105 ve şerbetçi otu yetiştiren bir adamın oğlu olarak 199 00:14:00,105 --> 00:14:01,605 kırsalda büyümüş. 200 00:14:02,980 --> 00:14:05,730 Film kariyeri 20 yaşındayken başlamış. 201 00:14:06,271 --> 00:14:09,980 Tatile gittiğimde Fransa'nın güneyindeki bir film şirketine işe girip 202 00:14:09,980 --> 00:14:11,230 bir daha ardıma bakmadım. 203 00:14:18,646 --> 00:14:21,480 Nice'teki Victorine Stüdyoları'nda her türlü 204 00:14:21,480 --> 00:14:23,438 ayak işine koşuyormuş. 205 00:14:23,605 --> 00:14:26,230 Amerikalı yönetmen Rex Ingram 206 00:14:26,230 --> 00:14:29,271 MGM için epik sessiz filmler yapıyormuş orada. 207 00:14:39,188 --> 00:14:42,646 Avrupa'da iş yapan büyük bir Amerikan şirketindeydim, 208 00:14:43,021 --> 00:14:44,855 pek disiplin yoktu, 209 00:14:45,480 --> 00:14:47,938 tüm departmanlara ben koşuyordum. 210 00:14:59,271 --> 00:15:02,021 Michael'ı filmlerinde ihtişama yöneltenin, 211 00:15:02,021 --> 00:15:05,355 Ingram'ın yanında yaptığı çıraklık olduğunu düşündüm hep. 212 00:15:05,688 --> 00:15:08,605 Şaşaalı görseller, yoğun duygular 213 00:15:08,938 --> 00:15:12,355 ve gerçekliktense şok ve temaşaya önem vermek. 214 00:15:12,521 --> 00:15:15,396 Ve tırnak içinde "zevkli olmaya". 215 00:15:20,646 --> 00:15:22,188 Ingram'la çalışırken 216 00:15:22,188 --> 00:15:24,313 oyunculuk ve dublörlük de yapmış, 217 00:15:24,313 --> 00:15:28,146 The Riviera Revels adlı kısa komedilerden oluşan bir dizi için. 218 00:15:32,438 --> 00:15:34,105 Burada, 1927'de, 219 00:15:35,188 --> 00:15:38,355 masum bir İngiliz turist rolüne adamış kendini. 220 00:15:46,521 --> 00:15:48,980 Michael 1928'de İngiltere'ye dönüp 221 00:15:48,980 --> 00:15:52,688 Amerikalı yapımcı Jerry Jackson'la 222 00:15:53,146 --> 00:15:54,896 "kota filmleri" yapmaya başlamış. 223 00:15:55,146 --> 00:15:58,896 Bunlar çok düşük bütçeyle, çok hızlı çekilen filmler. 224 00:15:59,105 --> 00:16:00,313 Orada mısın Bob? 225 00:16:05,355 --> 00:16:07,771 Tanrım! Bizimki. Işığım kapalı. 226 00:16:09,105 --> 00:16:11,980 Michael da yönetmenliği bu filmlerde çalışarak öğrenmiş, 227 00:16:11,980 --> 00:16:13,938 20'den fazla böyle film yaparak. 228 00:16:13,938 --> 00:16:15,021 Elektrikler kesik. 229 00:16:15,355 --> 00:16:16,396 Tornistan. 230 00:16:16,605 --> 00:16:17,646 İskele mi, sancak mı? 231 00:16:18,188 --> 00:16:19,271 Aman Tanrım! 232 00:16:19,771 --> 00:16:21,855 Hayalet ışık bu. Hani bahsettikleri. 233 00:16:21,855 --> 00:16:22,896 Ne cehennemdeyiz biz? 234 00:16:24,813 --> 00:16:27,605 Bir dakika bekleyin Bay Owen. North Stake kayalarının az ötesindeyiz. 235 00:16:27,605 --> 00:16:28,896 Bizi yine aşağı indirin! 236 00:16:31,105 --> 00:16:32,271 Makine dairesini uyarın! 237 00:16:38,730 --> 00:16:41,021 Bu Phantom Light. 238 00:16:41,771 --> 00:16:42,771 Ucuz kurtulduk. 239 00:16:43,146 --> 00:16:44,438 Haklısınız efendim. 240 00:16:46,896 --> 00:16:52,355 1937 yılında Michael artık kendi kendine bir şeyler yapacak 241 00:16:52,480 --> 00:16:54,605 deneyimi ve özgüveni edinmişti. 242 00:16:55,646 --> 00:16:56,813 The Edge of the World. 243 00:16:59,688 --> 00:17:03,605 İskoçya açıklarındaki bir adada yaşayan ufak bir toplulukla ilgili bir filmdi bu. 244 00:18:17,063 --> 00:18:19,105 Michael için büyük bir adımdı. 245 00:18:19,771 --> 00:18:22,563 Güzel, iddialı ve şiirsel bir film. 246 00:18:22,688 --> 00:18:23,855 Bu film sayesinde 247 00:18:24,146 --> 00:18:27,313 Denham stüdyolarının yapımcısı Alexander Korda ile 248 00:18:27,605 --> 00:18:28,938 bir sözleşme imzaladı. 249 00:18:37,563 --> 00:18:41,521 Korda, Michael'dan The Spy In Black filminde çalışmasını istedi. 250 00:18:52,188 --> 00:18:56,313 Bir senaryo toplantısında Emeric Pressburger adlı yazarla tanıştı. 251 00:18:56,813 --> 00:18:59,146 Emeric elini cebine atıp 252 00:18:59,438 --> 00:19:02,813 yazdığı senaryoyu çıkardı. 253 00:19:03,730 --> 00:19:04,730 İşte bu. 254 00:19:06,271 --> 00:19:09,105 Dürülmüş ufak bir kağıttı, 255 00:19:09,105 --> 00:19:12,355 kağıdı açıp ilk sahneyi okuduğunda 256 00:19:13,188 --> 00:19:15,105 büyülendim. 257 00:19:15,105 --> 00:19:17,313 O okumaya devam etti, ben de dinlemeye. 258 00:19:17,313 --> 00:19:20,355 Okudukça kağıdı açıyordu. 259 00:19:21,938 --> 00:19:24,105 Hikayeyi tersyüz etmişti. 260 00:19:24,105 --> 00:19:27,063 Erkeği kadın, kadını erkek yapmıştı. 261 00:19:27,063 --> 00:19:29,855 Gizemi değiştirmiş, başka bir son yazmıştı. 262 00:19:30,730 --> 00:19:33,688 Yapımcıya baktığımda suratı mosmordu. 263 00:19:33,688 --> 00:19:36,355 Senarist bayılacak gibiydi. 264 00:19:36,730 --> 00:19:40,396 Bense böyle biriyle çalışacağım için havalara uçmuştum 265 00:19:40,396 --> 00:19:43,230 ve aceleyle kaçıp gitmesini istemiyordum. 266 00:19:43,563 --> 00:19:45,480 The Soldier's March'ı duydunuz mu? 267 00:20:01,688 --> 00:20:03,688 O madalya kurdelesi... 268 00:20:03,688 --> 00:20:05,230 Daha önce gördüğümü sanmıyorum. 269 00:20:05,230 --> 00:20:06,313 Nedir o? 270 00:20:06,938 --> 00:20:09,646 Demir Haç, ikinci sınıf. 271 00:20:10,146 --> 00:20:11,146 İkinci sınıf. 272 00:20:12,688 --> 00:20:14,438 Savaş esirisiniz o zaman. 273 00:20:15,021 --> 00:20:16,063 Değilim. 274 00:20:17,271 --> 00:20:18,313 Siz öylesiniz. 275 00:20:18,980 --> 00:20:20,063 Aman Tanrım. 276 00:20:20,938 --> 00:20:23,646 Emeric Pressburger de Alex Korda gibi 277 00:20:23,813 --> 00:20:26,938 Macardı ama aynı zaman da tam bir Avrupalıydı. 278 00:20:27,730 --> 00:20:30,230 Prag ve Stuttgart'ta üniversite okumuştu. 279 00:20:31,063 --> 00:20:35,021 Babam ölünce benim de öğrenciliğim sona erdi. 280 00:20:35,230 --> 00:20:36,938 Hiçbir şeyim yoktu. 281 00:20:39,396 --> 00:20:42,146 Bu yüzden Berlin'e geldim 282 00:20:42,313 --> 00:20:44,855 ve yazmak istedim. 283 00:20:44,855 --> 00:20:47,896 Sayısız film fikri yazıp yolladım 284 00:20:48,355 --> 00:20:51,271 ama hepsi reddedildi. Derken bir gün 285 00:20:51,688 --> 00:20:54,521 nihayet biri kabul edildi. 286 00:20:55,396 --> 00:20:58,438 Emeric nihayet ünlü UFA stüdyolarının 287 00:20:58,438 --> 00:21:00,063 senaryo departmanına girdi. 288 00:21:00,730 --> 00:21:03,396 O dönem Avrupa'nın en büyük stüdyosuydu. 289 00:21:03,813 --> 00:21:06,605 Fritz Lang ve Alman dışavurumculuğunun yuvasıydı. 290 00:21:06,896 --> 00:21:09,230 Emeric orada birkaç yıl mutlu mesut çalıştı. 291 00:21:13,438 --> 00:21:16,730 Bu görüntü 1932'den, sette görebilirsiniz onu, 292 00:21:16,938 --> 00:21:18,980 Budapeşte'deki bir UFA yapımı sırasında. 293 00:21:25,355 --> 00:21:27,771 Fakat Emeric Yahudi'ydi 294 00:21:28,313 --> 00:21:31,313 ve Nazilerin yükselişi yüzünden Berlin'den kaçmak zorunda kaldı. 295 00:21:32,063 --> 00:21:34,730 Önce Paris'e, sonra 1935'te 296 00:21:34,938 --> 00:21:38,563 uyruksuz bir pasaportla Londra'ya gitti. 297 00:21:42,063 --> 00:21:46,563 Emeric İngiltere'ye gelişini 33 yaşında yeniden doğmak olarak tanımlıyor. 298 00:21:49,396 --> 00:21:51,271 İngiltere'deki yaşamı bilmiyordu 299 00:21:51,521 --> 00:21:54,271 ve sıfırdan İngilizce öğrenmesi gerekiyordu. 300 00:22:00,521 --> 00:22:02,813 Michael'la tanışmak onun için büyük şanstı 301 00:22:02,813 --> 00:22:05,563 çünkü onun özgün senaryo fikirlerine anında 302 00:22:05,563 --> 00:22:07,063 çekilen biriydi. 303 00:22:08,730 --> 00:22:13,021 Sizi çeken şey, ondaki Avrupa, 304 00:22:13,271 --> 00:22:16,230 hatta belki Macar havası mıydı? 305 00:22:16,521 --> 00:22:20,021 Hayır, beni çeken şey o güzel aklıydı. 306 00:22:20,688 --> 00:22:22,271 Macar olmasına gerek yoktu. 307 00:22:22,605 --> 00:22:27,605 Ne kastettiğimi anlamakla kalmayıp 308 00:22:27,855 --> 00:22:29,813 ben daha yarısını bile söylemeden 309 00:22:29,813 --> 00:22:34,313 ne diyeceğimi tahmin edebilen biriyle hiç karşılaşmamıştım. 310 00:22:34,605 --> 00:22:35,688 Michael öyledir. 311 00:22:36,480 --> 00:22:41,896 Bence bu insanın ömründe sık yaşayabileceği bir şey değil 312 00:22:42,896 --> 00:22:43,896 ama ben... 313 00:22:43,896 --> 00:22:45,021 Böyle hissettim. 314 00:22:45,980 --> 00:22:48,813 İkili, sonraki 20 yıl boyunca kullanacakları işbirliği 315 00:22:48,813 --> 00:22:50,563 modelini geliştirdiler hemen. 316 00:22:51,521 --> 00:22:53,771 Emeric her zaman özgün senaryoyu yazıyordu 317 00:22:53,771 --> 00:22:56,230 ki bu da sahnelerin biçimini belirliyordu. 318 00:22:56,480 --> 00:22:59,771 Sonra da birlikte diyaloglar üzerine çalışıyorlardı. 319 00:23:00,396 --> 00:23:03,563 İfade etmek istedikleri şey konusunda mükemmel bir uyum içindeydiler. 320 00:23:03,896 --> 00:23:04,980 Hiç kavga etmediler. 321 00:23:05,730 --> 00:23:07,480 Birbirimizi azarlıyor muyuz? 322 00:23:07,938 --> 00:23:09,230 Sanmıyorum. 323 00:23:09,521 --> 00:23:12,730 Hayır, zamana bırakıyoruz. 324 00:23:14,313 --> 00:23:15,730 Birkaç saat sonra 325 00:23:18,188 --> 00:23:20,521 benim haklı olduğumu anlıyor. 326 00:23:23,646 --> 00:23:25,188 Londra çağrı yapıyor. 327 00:23:25,896 --> 00:23:27,938 Londra, dünyaya çağrı yapıyor. 328 00:23:28,146 --> 00:23:30,396 Savaştaki bir dünyaya çağrı yapıyor. 329 00:23:32,521 --> 00:23:35,313 İngiltere, 1939'da Almanya'yla savaşa girdiğinde 330 00:23:35,521 --> 00:23:39,355 film endüstrisi kendini tamamen savaş seferberliğine adayarak 331 00:23:39,563 --> 00:23:40,563 ayakta kaldı. 332 00:23:43,188 --> 00:23:45,646 Bunlar Hollywood ses efektleri değil. 333 00:23:45,646 --> 00:23:48,563 Her gece Londra'da çalınan müzik bu, 334 00:23:48,855 --> 00:23:50,313 savaş senfonisi. 335 00:23:55,480 --> 00:23:56,855 Powell ve Pressburger için 336 00:23:57,271 --> 00:24:00,771 kariyerlerinin en önemli olayıydı bu, 337 00:24:00,771 --> 00:24:02,688 işlerine çarpıcı bir derinlik 338 00:24:02,938 --> 00:24:04,813 ve amaç katan bir şey. 339 00:24:13,105 --> 00:24:15,021 Perde Kanada üzerinde yükseliyor. 340 00:24:17,313 --> 00:24:18,355 Yere yatın! 341 00:24:23,563 --> 00:24:24,605 Domuzlar! 342 00:24:24,605 --> 00:24:25,896 Pis, şeytan domuzlar! 343 00:24:25,896 --> 00:24:26,938 Jahner! 344 00:24:30,521 --> 00:24:34,396 49th Parallel, Kanada'da yolunu bulmaya çalışan 345 00:24:34,563 --> 00:24:36,230 altı kaçak Nazi'nin hikayesini anlatıyor. 346 00:24:37,480 --> 00:24:41,021 Her İngiliz filminin artık net bir propagandası vardı. 347 00:24:41,521 --> 00:24:43,063 Buradaki amaç da 348 00:24:43,230 --> 00:24:45,646 Amerika'yı savaşa girmeye teşvik etmekti. 349 00:24:45,646 --> 00:24:47,021 Koş Les, koş! 350 00:24:47,188 --> 00:24:51,563 Nazi tehdidini Amerika'nın eşiğine getirerek. 351 00:24:57,605 --> 00:24:59,855 Epik bir film için büyük bir fikirdi. 352 00:25:00,563 --> 00:25:03,688 Prodüksiyon açısından da devasa bir girişimdi. 353 00:25:06,480 --> 00:25:08,980 İkili arasındaki bazı farklılıkları ortaya çıkaran da bu oldu. 354 00:25:09,730 --> 00:25:12,480 Emeric, hikaye ve iskelet kurma konusunda bir dahiyken 355 00:25:12,980 --> 00:25:15,771 Michael ise dinamo gibiydi, iş bitiriciydi. 356 00:25:15,980 --> 00:25:18,605 Ekibi Kanada'nın dört bir yanındaki mekanlarda yönetiyordu. 357 00:25:19,730 --> 00:25:22,355 Sürekli mevsimlerle yarışıyordum. 358 00:25:22,355 --> 00:25:25,646 Emeric senaryoyu Londra'da yazıyordu, 359 00:25:25,855 --> 00:25:28,188 ben de böyle bir sürü dış çekim yapıyordum, 360 00:25:28,313 --> 00:25:30,896 sonbahar gelmeden önce. 361 00:25:32,980 --> 00:25:37,313 Bir yerde Naziler, bir grup Alman'ın yanına sığınmaya çalışıyor. 362 00:25:37,771 --> 00:25:40,271 Dindar bir Hutterit cemaati. 363 00:25:40,271 --> 00:25:41,938 Almanlar! 364 00:25:42,688 --> 00:25:43,938 Kardeşlerim! 365 00:25:45,313 --> 00:25:49,688 Muhteşem Führer'imize saygı duruşunda bulunmaya davet ediyorum sizi. 366 00:25:50,813 --> 00:25:51,896 Heil Hitler! 367 00:25:52,063 --> 00:25:53,355 Heil Hitler! 368 00:25:54,313 --> 00:25:57,438 Bu film, Naziler ile Almanlar arasında bir ayrım yapma 369 00:25:57,438 --> 00:25:59,313 konusunda ısrarcıydı. 370 00:26:00,146 --> 00:26:01,646 Emeric için çok önemliydi bu 371 00:26:01,646 --> 00:26:04,146 çünkü Almanya'da yıllarca mutlu mesut yaşamıştı, 372 00:26:04,313 --> 00:26:06,105 bir sürü Alman arkadaşı olmuştu. 373 00:26:08,938 --> 00:26:11,771 Biz sizin kardeşiniz değiliz. 374 00:26:12,146 --> 00:26:16,021 Çocuklarımız yeni bir ortamda, yeni ufuklarla büyüdü. 375 00:26:16,605 --> 00:26:19,021 Ve özgürler! 376 00:26:20,105 --> 00:26:23,188 Çocukluklarını yaşamakta, 377 00:26:23,396 --> 00:26:28,021 koşmakta, gülmekte özgürler, üniforma giymeye zorlanmadan. 378 00:26:28,021 --> 00:26:33,521 Savaş şarkıları söyleyerek sokakları arşınlamak zorunda kalmadan! 379 00:26:34,605 --> 00:26:37,480 Yani burada Emeric, İngilizler adına propaganda yapıyor. 380 00:26:37,980 --> 00:26:41,563 Ama tipik bir propaganda gibi her şeyi basite indirgemiyor. 381 00:26:42,021 --> 00:26:44,688 Her zaman duyguları karmaşıklaştırmanın peşinde. 382 00:26:45,021 --> 00:26:46,521 Siz Nazi'siniz, değil mi? 383 00:26:47,896 --> 00:26:48,896 Değil mi? 384 00:26:49,021 --> 00:26:50,896 Sizi polise ihbar etmeliyim. 385 00:26:51,605 --> 00:26:53,688 Kız çocuklarına laf düşmez. 386 00:26:53,688 --> 00:26:55,605 - Yetti. - Derdin ne? 387 00:26:56,021 --> 00:26:57,063 Yetti. 388 00:26:57,063 --> 00:26:58,188 Vogel! 389 00:26:59,188 --> 00:27:00,271 Gel Anna. 390 00:27:00,771 --> 00:27:01,896 Seni eve götüreyim. 391 00:27:02,688 --> 00:27:04,355 Herr Leutnant, gitmelerine izin veremeyiz. 392 00:27:04,355 --> 00:27:06,105 Durdurmaya çalış da göreyim seni. 393 00:27:06,105 --> 00:27:07,813 - Vogel! - Buyurun Herr Leutnant! 394 00:27:08,063 --> 00:27:09,605 Kim olduğunu mu unuttun? 395 00:27:10,771 --> 00:27:12,521 Onu eve götüreceğim Herr Leutnant. 396 00:27:15,271 --> 00:27:18,563 Emeric, Nazilerden birine bile üzülmemizi sağlıyor. 397 00:27:18,688 --> 00:27:22,021 Yoldaşlarına başkaldıran bir fırıncı. 398 00:27:22,813 --> 00:27:24,146 Makine Ustası Uzman Er Vogel. 399 00:27:28,646 --> 00:27:29,730 Tutuklusun. 400 00:27:35,688 --> 00:27:38,438 Askerden kaçma ve Üçüncü Reich'a ihanetle suçlanıyorsun. 401 00:27:39,188 --> 00:27:41,771 Şu an burada usule uygun bir mahkeme olmadığından 402 00:27:41,771 --> 00:27:44,396 üstün olarak yetkiyi elime alıyor ve seni idama mahkum ediyorum. 403 00:27:44,730 --> 00:27:45,855 Söyleyecek bir şeyin var mı? 404 00:27:53,105 --> 00:27:56,480 Ceza, Führer adına hemen uygulanacak. 405 00:28:00,480 --> 00:28:01,563 49TH PARALLEL, EN İYİ SAVAŞ FİLMİ 406 00:28:01,563 --> 00:28:04,563 49th Parallel, gişede büyük başarı yakaladı. 407 00:28:05,771 --> 00:28:09,105 Ve Emeric'e en iyi özgün senaryo dalında Oscar kazandırdı. 408 00:28:09,855 --> 00:28:11,855 Bu başarının verdiği coşkuyla 409 00:28:12,063 --> 00:28:15,438 kendi yapım şirketlerini kurmaya karar verdiler: 410 00:28:15,730 --> 00:28:16,771 The Archers. 411 00:28:18,563 --> 00:28:21,646 Mümkün olduğunca her şeyde ortaklaşmaya çalıştık. 412 00:28:21,938 --> 00:28:25,313 Tabii ki sahada yönetmenlik yapmak sadece benim işimdi. 413 00:28:25,313 --> 00:28:28,563 Ama mümkün mertebe her kararı ortak verdik, değil mi? 414 00:28:28,896 --> 00:28:29,896 Evet. 415 00:28:29,896 --> 00:28:32,521 Buna ekleyecek bir şeyiniz var mı Bay Pressburger? Böyle-- 416 00:28:32,521 --> 00:28:33,855 Sanmıyorum. 417 00:28:34,105 --> 00:28:39,813 Genel olarak, basit bir cevap vermek gerekirse Michael yönetmenliği 418 00:28:40,855 --> 00:28:42,021 tek başına yaptı. 419 00:28:42,146 --> 00:28:44,896 Ben daha ziyade senaristtim. 420 00:28:45,438 --> 00:28:47,355 - Ve birlikte ürettik. - Evet. 421 00:28:47,771 --> 00:28:50,688 İkili, Rank Organization ile bir yapım sözleşmesi imzaladı. 422 00:28:50,813 --> 00:28:52,313 J. ARTHUR RANK SUNAR 423 00:28:52,313 --> 00:28:54,730 Böylece en çok istedikleri şeyi elde etmiş oldular. 424 00:28:55,855 --> 00:28:58,730 Kendi işlerini kontrol etme özgürlüğü. 425 00:29:00,146 --> 00:29:03,563 Benim için The Archers'a dair en heyecan verici şeylerden biri 426 00:29:03,563 --> 00:29:08,521 sistemin içinde iş yapan deneysel sinemacılar olmalarıydı. 427 00:29:08,813 --> 00:29:11,771 Ve bunun şartlarını sağlayan Rank oldu. 428 00:29:15,855 --> 00:29:17,813 Yıl artık 1942'ydi 429 00:29:18,563 --> 00:29:20,938 ve en fena hava saldırıları gelip geçmişti. 430 00:29:21,396 --> 00:29:24,230 Ama İngiltere'nin savaştaki durumu hâlâ kötüydü. 431 00:29:24,855 --> 00:29:26,563 İşte tam da bu hassas dönemde 432 00:29:26,855 --> 00:29:30,646 Michael ve Emeric İngiliz ordusundaki demode fikirleri 433 00:29:30,646 --> 00:29:33,896 alaya alan bir film yapmaya karar verdi. 434 00:29:37,605 --> 00:29:41,521 Tahmin edebileceğiniz gibi resmi makamların itirazlarıyla karşılaştılar. 435 00:29:41,771 --> 00:29:45,563 Winston Churchill bu fikre sert bir şekilde karşı çıktı. 436 00:29:46,063 --> 00:29:50,313 "Ordunun moralini bozacak propagandaya izin veremem. 437 00:29:50,730 --> 00:29:52,230 Bunun arkasında kimler var?" 438 00:29:52,730 --> 00:29:55,230 Churchill harika bir lider olsa da 439 00:29:55,230 --> 00:29:57,646 iyi bir film eleştirmeni değildi. 440 00:29:59,521 --> 00:30:01,896 Her şeye rağmen filmi çekmiş olmaları 441 00:30:01,896 --> 00:30:04,980 Powell ve Pressburger'in özgüvenine ve otoriteye karşı tavırlarına dair 442 00:30:04,980 --> 00:30:06,355 çok şey söylüyor. 443 00:30:06,688 --> 00:30:09,730 Bu hiçbir zaman şövalye unvanı alamayacakları anlamına gelse de 444 00:30:09,938 --> 00:30:11,980 İngiltere bir demokrasi ülkesiydi 445 00:30:11,980 --> 00:30:14,938 ve kimse bu filmi yapmalarına fiilen engel olmadı. 446 00:30:16,188 --> 00:30:20,480 Filmin başkarakteri, Clive Candy adlı İngiliz bir subaydı. 447 00:30:21,188 --> 00:30:24,188 Yarbay Blimp adlı bir çizgi roman karakterinden esinlenilmişti. 448 00:30:27,480 --> 00:30:30,855 Çok saygısız bir genç askersin sen. 449 00:30:31,271 --> 00:30:36,396 40 yıl sonra senin de yaşlı bir bey olacağını hatırlatırım. 450 00:30:36,813 --> 00:30:38,646 Ama iki saat içinde 451 00:30:38,813 --> 00:30:42,313 bu iki boyutlu tipleme, katmanlı ve karmaşık 452 00:30:42,480 --> 00:30:45,021 bir karaktere dönüşüyor. 453 00:30:45,188 --> 00:30:46,188 O ne? 454 00:30:46,646 --> 00:30:48,563 - Victoria Haçı efendim. - Nerede kazandın bunu? 455 00:30:48,855 --> 00:30:50,396 Güney Afrika. Jordaan hattında. 456 00:30:51,396 --> 00:30:52,396 Sen Candy'sin! 457 00:30:52,396 --> 00:30:53,605 "Tatlı" Candy. 458 00:30:53,605 --> 00:30:54,688 Evet efendim. 459 00:30:55,355 --> 00:30:59,355 Film bizi 40 yıl öncesine, 1902 yılına götürür, 460 00:30:59,771 --> 00:31:02,063 Candy'nin asabi bir genç asker olduğu döneme. 461 00:31:06,980 --> 00:31:10,396 Berlin'e gittiğinde bir şekilde Alman İmparatorluk Ordusu'nun 462 00:31:10,396 --> 00:31:12,730 tümüne hakaret eder. 463 00:31:12,730 --> 00:31:15,938 Bu yüzden düello yapması gerekir. 464 00:31:15,938 --> 00:31:17,063 Düello mu? 465 00:31:20,688 --> 00:31:23,730 Bu düello, en sevdiğim Powell and Pressburger sahnelerinden biri. 466 00:31:23,730 --> 00:31:25,230 Keşke üniformamı getirseydim. 467 00:31:25,563 --> 00:31:29,396 Bu sahneyi eşsiz ve beklenmedik bir biçimde çekmelerinden dolayı. 468 00:31:29,396 --> 00:31:30,521 Gömleğinizi açar mısınız? 469 00:31:30,813 --> 00:31:31,813 Teşekkürler. 470 00:31:31,813 --> 00:31:35,438 Mesele kozları paylaşmaktan ziyade adabımuaşeretti bu sahnede. 471 00:31:35,438 --> 00:31:38,230 Kollarınızı sıvamak mı isterseniz, yoksa yırtmak mı? 472 00:31:38,521 --> 00:31:39,521 Hangisi daha iyi? 473 00:31:39,521 --> 00:31:41,563 Tavsiye verme yetkim yok. 474 00:31:41,730 --> 00:31:42,771 Yırtacağım sanırım. 475 00:31:42,771 --> 00:31:44,021 Kesinlikle daha iyi olur. 476 00:31:44,021 --> 00:31:45,313 Doktor, makasınızı alabilir miyim? 477 00:31:45,313 --> 00:31:48,271 133. paragrafta şöyle diyor: 478 00:31:48,730 --> 00:31:52,271 "Düellodan birkaç saat önce banyo yapılması tavsiye edilir." 479 00:31:52,480 --> 00:31:54,771 Sadece düello yapacak olanlar, yedekler değil. 480 00:32:02,396 --> 00:32:05,855 Bu sahnede ayrıca hikayenin iki ana karakteri 481 00:32:05,855 --> 00:32:07,855 ilk kez karşılaşır. 482 00:32:08,813 --> 00:32:12,855 Clive Candy ve Theo Kretschmar-Schuldorff. 483 00:32:13,938 --> 00:32:15,313 Birbirini tanımayan bu iki adam 484 00:32:15,938 --> 00:32:18,730 onurları için birbirleriyle dövüşmek zorunda. 485 00:32:20,813 --> 00:32:22,688 Pozisyon alın lütfen. 486 00:32:26,230 --> 00:32:27,271 Sonrasında da 487 00:32:27,813 --> 00:32:29,771 ömürlük arkadaş oluyorlar. 488 00:32:33,896 --> 00:32:34,896 Fertig? 489 00:32:36,896 --> 00:32:37,938 Hazır mısınız? 490 00:32:38,896 --> 00:32:39,938 Los! 491 00:32:49,563 --> 00:32:51,230 Düello başladığı anda 492 00:32:52,146 --> 00:32:56,521 Michael sahneden uzaklaşıp çıkma cüretini gösteriyor. 493 00:32:57,521 --> 00:33:00,480 İnanılmaz bir cesaret gösterisi bu. 494 00:33:00,480 --> 00:33:02,355 Onca hazırlıktan sonra 495 00:33:02,980 --> 00:33:05,938 dövüşü ekrana yansıtmamak. 496 00:33:09,230 --> 00:33:12,438 Bunu ancak çok cesur bir yönetmen yapabilir. 497 00:33:12,771 --> 00:33:15,563 Ama Michael için dövüşün kendisinin pek bir anlamı yoktu. 498 00:33:16,730 --> 00:33:18,980 Önemli olan iki adamın buluşması 499 00:33:19,396 --> 00:33:21,313 ve bundan doğan ilişkiydi. 500 00:33:22,605 --> 00:33:25,771 Benim de Kızgın Boğa'daki şampiyonluk maçının 501 00:33:25,771 --> 00:33:29,021 çok azını göstermenin sebebi tam olarak buydu. 502 00:33:29,646 --> 00:33:32,980 Jake LaMotta'nın ringe yürüyüşünü gösteren o sabit kameralı çekim 503 00:33:32,980 --> 00:33:35,855 direkt Kahraman'daki o düello sahnesinden geliyor. 504 00:34:02,563 --> 00:34:06,521 Burada önemli olan dövüşün kendisinden ziyade 505 00:34:06,896 --> 00:34:08,938 Jake'in ringe çıkmak için 506 00:34:09,938 --> 00:34:11,438 geçtiği yıkıcı yol. 507 00:34:14,313 --> 00:34:16,313 - Kretschmar-Schuldorff. - Evet, biliyorum. 508 00:34:16,313 --> 00:34:18,688 Düellodan sonra Clive ve Theo 509 00:34:18,688 --> 00:34:21,021 aynı revirde tedavi oluyor. 510 00:34:21,021 --> 00:34:22,021 Gelmene çok sevindim. 511 00:34:22,021 --> 00:34:24,271 Burada aynı kadına aşık oluyorlar. 512 00:34:25,313 --> 00:34:26,688 Dalgın dalgın dolanmayı bırak. 513 00:34:26,980 --> 00:34:29,730 - Dalgın filan değilim! - Sakin ol. 514 00:34:30,271 --> 00:34:33,063 Ne oldu, söylesene canım. 515 00:34:33,313 --> 00:34:35,105 Edith, sorun ne? 516 00:34:35,730 --> 00:34:40,521 Bayan Hunter'ı seviyorum. 517 00:34:47,063 --> 00:34:48,105 Kafayı yemişsin. 518 00:34:48,563 --> 00:34:49,730 Sen kafayı yemişsin 519 00:34:50,396 --> 00:34:52,271 çünkü Bayan Hunter 520 00:34:53,521 --> 00:34:54,605 beni seviyor. 521 00:34:56,605 --> 00:34:59,105 Clive'ın çok romantik 522 00:34:59,105 --> 00:35:01,688 ve çok tutuk biri olduğu ortaya çıkıyor. 523 00:35:01,896 --> 00:35:02,938 Kadeh kaldıralım. 524 00:35:03,271 --> 00:35:06,938 Hiç nişanlım olmamış nişanlımın mutluluğuna. 525 00:35:07,313 --> 00:35:10,730 Ve beni tanımadan, beni öldürmeye çalışan adama. 526 00:35:14,146 --> 00:35:17,688 - Gelini öpebilir miyim? - Niye soruyorsun? Ben sormadım. 527 00:35:21,355 --> 00:35:23,938 - Hoşçakal Clive. - Hoşçakal canım Edith. 528 00:35:25,480 --> 00:35:28,855 Aşık olduğunu çok geç 529 00:35:29,105 --> 00:35:30,230 fark ediyor. 530 00:35:31,646 --> 00:35:33,688 Umarım yine karşılaşırız. 531 00:35:33,980 --> 00:35:35,146 Kesin karşılaşırız. 532 00:35:38,063 --> 00:35:41,230 Birdenbire kalbinin kırıldığını fark ediyor. 533 00:35:43,938 --> 00:35:44,771 ASLAN, DOĞU AFRİKA, 1903 534 00:35:46,813 --> 00:35:47,855 YABAN DOMUZU, SUDAN, 1904 535 00:35:49,730 --> 00:35:50,605 GERGEDAN, DOĞU AFRİKA, 1905 536 00:35:50,938 --> 00:35:54,813 Candy'nin hayatının pek çok yılını ekranda görmüyoruz 537 00:35:55,188 --> 00:35:57,855 çünkü aşk yok bu yıllarda. 538 00:36:00,980 --> 00:36:03,313 Sert, komik 539 00:36:04,396 --> 00:36:05,521 ve kahredici. 540 00:36:28,313 --> 00:36:31,105 ALMAN ASKERİ, FLANDRE, 1910 541 00:36:31,105 --> 00:36:32,521 Birinci Dünya Savaşı sırasında 542 00:36:32,896 --> 00:36:35,855 Candy kaybettiği Edith'e tıpatıp benzeyen 543 00:36:35,855 --> 00:36:37,355 başka bir kadın buluyor. 544 00:36:37,355 --> 00:36:38,438 Hemşire. 545 00:36:38,563 --> 00:36:41,146 Masanın ucunda oturan kızın adını biliyor musun? 546 00:36:41,146 --> 00:36:42,230 Gel Wynne. 547 00:36:51,021 --> 00:36:52,063 Onunla evleniyor 548 00:36:52,521 --> 00:36:56,438 ve bir süreliğine kırılgan bir mutluluk hissediyor. 549 00:37:02,771 --> 00:37:03,771 Sevgilim. 550 00:37:05,021 --> 00:37:06,063 Mırıldanma. 551 00:37:07,980 --> 00:37:09,021 Mırıldanıyor muydum? 552 00:37:11,021 --> 00:37:12,521 Öyle bir huyun var. 553 00:37:13,063 --> 00:37:14,605 Burada önemli bir husus var. 554 00:37:15,146 --> 00:37:16,855 Candy'nin kariyerine 555 00:37:16,855 --> 00:37:19,855 alaycı ve ironik bir bakış var. 556 00:37:20,021 --> 00:37:21,480 Mırıldanmayıp ne yapacağım? 557 00:37:24,146 --> 00:37:25,938 Ama duygusal dünyası 558 00:37:26,188 --> 00:37:30,021 hep samimiyet ve şefkatle aktarılıyor. 559 00:37:47,563 --> 00:37:50,021 Belki de en cesur şeylerden biri 560 00:37:50,021 --> 00:37:54,313 Candy'nin hayatında önemli olan her kadını 561 00:37:55,105 --> 00:37:58,105 Deborah Kerr'ın canlandırmış olması. 562 00:37:59,105 --> 00:38:01,355 İlk aşkı Edith. 563 00:38:02,063 --> 00:38:03,855 Sonra eşi Barbara. 564 00:38:04,688 --> 00:38:07,813 Daha sonra da II. Dünya Savaşı sırasındaki genç şoförü. 565 00:38:07,813 --> 00:38:09,730 Işığı yakalamaya çalışsak sorun olur mu efendim? 566 00:38:09,730 --> 00:38:12,230 Bu radikal fikir Emeric'e aitti. 567 00:38:12,230 --> 00:38:13,688 Yapmayın, bütün gece olmaz. 568 00:38:13,688 --> 00:38:17,938 Filme daimi bir hasret ve kayıp duygusu katıyor bu. 569 00:38:19,938 --> 00:38:23,438 Deborah Kerr, bu filmde oynadığında henüz 20 yaşındaydı 570 00:38:23,771 --> 00:38:27,063 ama o genç yaşta ustalığını kanıtladı. 571 00:38:29,438 --> 00:38:30,938 Powell ve Pressburger da 572 00:38:31,646 --> 00:38:33,730 en çok sevdikleri işte başarılı oldu. 573 00:38:34,896 --> 00:38:37,438 Bir risk alıp alınlarının akıyla çıkmak. 574 00:38:40,313 --> 00:38:45,688 Masumiyet Çağı'nı çekerken Kahraman'dan çok etkilendiğim kesin. 575 00:38:45,938 --> 00:38:48,938 Yerleşir yerleşmez sana yazıp nerede olduğumu haber vereceğim. 576 00:38:48,938 --> 00:38:50,271 Evet, çok güzel olur. 577 00:38:50,688 --> 00:38:52,438 Çok yakında Paris'te görüşürüz. 578 00:38:53,188 --> 00:38:55,021 May'le gelebilirseniz. 579 00:38:56,938 --> 00:38:59,938 Çünkü bu filme beni çeken aşk hikayesiydi. 580 00:39:01,771 --> 00:39:05,438 Aşık olmaması gereken iki insanın imkansız aşkı. 581 00:39:05,438 --> 00:39:06,771 İyi geceler Newland. 582 00:39:07,021 --> 00:39:08,896 İyi geceler Sillerton. İyi geceler Larry. 583 00:39:10,313 --> 00:39:11,730 Ve yıllarca sürüyor bu. 584 00:39:13,646 --> 00:39:17,396 Bunun Kahraman'da gördüğüm pişmanlıkla dolu 585 00:39:17,813 --> 00:39:19,188 arzuyla aynı olduğunu 586 00:39:20,063 --> 00:39:21,813 düşünmüştüm. 587 00:39:26,563 --> 00:39:28,146 Beni çeken buydu sanırım. 588 00:39:28,605 --> 00:39:31,105 Duyguların bastırılması 589 00:39:31,771 --> 00:39:34,146 ve insanın kendini kontrol etme mecburiyeti. 590 00:39:35,063 --> 00:39:37,146 Ona aşıktım. Karına. 591 00:39:40,605 --> 00:39:42,021 Hiç söylemedi bana. 592 00:39:42,230 --> 00:39:43,396 O da bilmiyordu. 593 00:39:45,271 --> 00:39:47,396 Ama hatırlıyorum--- 594 00:39:47,646 --> 00:39:51,021 Ah Clive, Berlin'deki son gün sana gerçekten 595 00:39:51,021 --> 00:39:52,646 mutlu göründüğünü söyledim. 596 00:39:52,646 --> 00:39:54,771 Takma kafana, o zaman farkında değildim. 597 00:39:55,355 --> 00:39:57,771 Ama trende onu özlemeye başladım. 598 00:39:58,396 --> 00:39:59,896 Gemiye bindiğimde daha da fena oldu. 599 00:39:59,896 --> 00:40:02,688 Londra'ya döndüğümde kesin olarak anlamıştım. 600 00:40:03,188 --> 00:40:05,355 Teyzem Margaret hemen aldı kokusunu. 601 00:40:05,355 --> 00:40:07,480 Kadınların burnu iyidir bu konularda. 602 00:40:08,396 --> 00:40:11,438 Hayallerimin kadınıydı denebilir. 603 00:40:13,313 --> 00:40:14,313 Efendim. 604 00:40:16,521 --> 00:40:18,938 Blimp karakterine sempati duydunuz mu? 605 00:40:19,438 --> 00:40:21,688 Evet, onunla tamamen özdeşleştim. 606 00:40:22,188 --> 00:40:25,063 - Pek çok açıdan aynı ben. - Ne mesela? 607 00:40:25,355 --> 00:40:26,938 Daha İngiliz olamaz. 608 00:40:28,396 --> 00:40:29,521 Ben de duygusaldım. 609 00:40:30,480 --> 00:40:31,480 Ve... 610 00:40:33,480 --> 00:40:34,771 Kadınları ve köpekleri severim. 611 00:40:35,188 --> 00:40:39,271 Böyle adamlara hep büyük bir sempati besledim. 612 00:40:39,730 --> 00:40:43,271 Onurlu, kafası karışık, masum. 613 00:40:43,980 --> 00:40:46,146 Kendimi de böyle görüyorum. 614 00:40:47,980 --> 00:40:52,771 Kahraman Subay, Powell ve Pressburger'ın gerçekten şahsi olan ilk filmi. 615 00:40:53,438 --> 00:40:54,438 Benim içinse 616 00:40:54,855 --> 00:40:56,105 ilk başyapıtları. 617 00:40:57,771 --> 00:41:01,146 O kadar çok izledim ki artık hayatımın bir parçası haline geldi. 618 00:41:01,396 --> 00:41:02,730 Yaşım ilerledikçe 619 00:41:04,021 --> 00:41:06,730 karakterlerin hislerini de giderek daha iyi anlıyorum. 620 00:41:08,230 --> 00:41:12,230 Büyümeye, yaşlanmaya ve nihayetinde vazgeçmeye dair 621 00:41:13,188 --> 00:41:14,188 en çok şey söyleyen 622 00:41:14,646 --> 00:41:17,730 film bu benim için. 623 00:41:25,730 --> 00:41:28,605 Bir sonraki The Archers filmi A Canterbury Tale 624 00:41:29,230 --> 00:41:32,188 klasik bir "Güzel İngiltere" filmi olarak başlıyor. 625 00:41:36,438 --> 00:41:39,063 Chaucer'ın hacıları Cantenbury'ye yürüyor. 626 00:41:41,855 --> 00:41:42,980 Ama sonra... 627 00:41:43,688 --> 00:41:44,938 Meşhur bir dönüşüm. 628 00:41:47,396 --> 00:41:50,855 Ortaçağ şahini, modern bir Spitfire uçağına dönüşüyor. 629 00:41:51,730 --> 00:41:53,355 İzlemek üzere olduğumuz film 630 00:41:53,355 --> 00:41:57,105 tarihimizle bağ kurmamızın ruhani refahımız için 631 00:41:57,480 --> 00:41:59,521 elzem olduğunu öne sürüyor. 632 00:42:02,188 --> 00:42:05,646 O dönemki propaganda görevlerinden biri şu soruyu sormaktı: 633 00:42:05,938 --> 00:42:07,271 Ne için savaşıyoruz? 634 00:42:09,771 --> 00:42:14,855 Powell ve Pressburger da İngiliz kırsalının tarihi ve geleneklerinde 635 00:42:15,313 --> 00:42:17,855 bu soruya cevaplar arıyordu işte. 636 00:42:19,021 --> 00:42:22,021 Neden ucube hamallarını hac yolundan çekmedin? 637 00:42:22,813 --> 00:42:24,813 Michael memleketi Kent'i çok severdi. 638 00:42:24,813 --> 00:42:27,146 İngiltere'nin insanını ve kültürünü çok severdi. 639 00:42:27,980 --> 00:42:30,563 Bu filmde de bunu yansıtmak istedi. 640 00:42:30,688 --> 00:42:32,146 Saat 8 Bob. 641 00:42:37,230 --> 00:42:40,105 Cantenbury Katedrali'ne karşı bilhassa yoğun duyguları vardı. 642 00:42:41,021 --> 00:42:44,813 Kraliyet Okul Korosu'nda şarkı söylediği yerdi burası. 643 00:42:45,605 --> 00:42:48,063 Dönemeçten, tepenin doğu ucundan 644 00:42:48,813 --> 00:42:51,063 hacılar ilk defa gördü Cantenbury'yi. 645 00:42:51,230 --> 00:42:52,230 Sen gördün mü? 646 00:42:52,771 --> 00:42:53,771 Evet. 647 00:42:55,438 --> 00:42:56,646 Bir arkadaşımla. 648 00:42:56,938 --> 00:42:58,105 Kız mıydı, erkek miydi? 649 00:42:58,605 --> 00:42:59,605 Erkek. 650 00:42:59,730 --> 00:43:01,146 Sana yazıyordur umarım. 651 00:43:03,896 --> 00:43:04,896 Yazmıyor. 652 00:43:05,063 --> 00:43:07,771 Belki mektubunu düşman ele geçirmiştir. 653 00:43:09,063 --> 00:43:10,230 Hayır Bob. 654 00:43:11,188 --> 00:43:12,188 Aslına bakarsan 655 00:43:12,855 --> 00:43:14,521 düşman onu ele geçirdi. 656 00:43:15,771 --> 00:43:16,771 Pilottu. 657 00:43:17,855 --> 00:43:18,855 Uçağını mı düşürdüler? 658 00:43:19,563 --> 00:43:20,563 Evet. 659 00:43:20,855 --> 00:43:21,855 Başın sağ olsun. 660 00:43:26,980 --> 00:43:30,021 Filmi ana karakterleri, farkında olmasalar da 661 00:43:30,688 --> 00:43:32,021 modern hacılar. 662 00:43:32,605 --> 00:43:34,980 Hepsi Canterbury'ye doğru kendi yolculuğunu yapıyor. 663 00:43:36,063 --> 00:43:37,480 Hepsi kayıp ruhlar, 664 00:43:38,063 --> 00:43:40,438 bir şekilde sürüklenip giden kederli insanlar. 665 00:43:41,730 --> 00:43:45,438 Hepsinin onları iyileştirip ayağa kaldıracak bir yardıma ihtiyacı var. 666 00:43:47,480 --> 00:43:48,480 Burada, 667 00:43:48,605 --> 00:43:52,480 çiftlikte çalışan Alison Kent kırsalına vardığında 668 00:43:53,271 --> 00:43:55,063 mekan onunla konuşmaya başlıyor. 669 00:43:57,438 --> 00:44:00,646 Manzarada eski hacıların seslerini ve müziklerini 670 00:44:00,980 --> 00:44:02,188 duyuyor. 671 00:44:03,063 --> 00:44:04,230 Atalarının. 672 00:44:18,063 --> 00:44:20,271 Eğer durup dinlersen, 673 00:44:21,355 --> 00:44:22,355 dikkatini verirsen 674 00:44:23,063 --> 00:44:24,813 geçmiş seninle konuşur. 675 00:44:25,980 --> 00:44:27,605 Ve geçmişin sesleri 676 00:44:27,980 --> 00:44:31,188 şu an yaşadığın hayatı anlamlandırmana yardımcı olur. 677 00:44:32,438 --> 00:44:33,563 Muhteşem değil mi? 678 00:44:38,730 --> 00:44:39,938 Kimse var mı orada? 679 00:44:40,521 --> 00:44:43,313 Michael ve Emeric, her zaman sihirli bir şeyler yakalamak için 680 00:44:43,313 --> 00:44:46,188 pusuya yatıyordu. Emeric'in ifadesi bu. 681 00:44:46,855 --> 00:44:50,813 Gündelik deneyimlerin tasvirinin ötesine geçip hayatlarımızın 682 00:44:50,813 --> 00:44:55,438 derin ve gizemli yanlarını yansıtmanın yollarını bulmak istiyorlardı. 683 00:44:57,438 --> 00:45:01,980 Burada Powell ve Pressburger için epey yeni bir mistisizm var. 684 00:45:01,980 --> 00:45:04,396 Yerel yargıçlardan daha yüksek mahkemeler var. 685 00:45:06,271 --> 00:45:07,396 Hafif bir dokunuşla 686 00:45:07,896 --> 00:45:10,646 ruhlar dünyasını uyandırmaya çalışıyorlar. 687 00:45:11,688 --> 00:45:14,688 Cantenbury hacıları, gelin ve yardımlarınızı alın. 688 00:45:14,688 --> 00:45:16,188 Senin hacılığın biraz tuhaf. 689 00:45:16,896 --> 00:45:20,021 Hacılık ya yardım almak için yapılır 690 00:45:20,521 --> 00:45:21,855 ya da kefaret ödemek için. 691 00:45:21,855 --> 00:45:23,313 Benim ikisine de ihtiyacım yok. 692 00:45:23,313 --> 00:45:24,855 Sen bir araçsındır belki. 693 00:45:24,855 --> 00:45:26,146 Alevli kılıç alacak mıyım? 694 00:45:27,563 --> 00:45:28,855 Hiçbir şey şaşırtmaz beni. 695 00:45:31,980 --> 00:45:34,396 Kafamın etrafında bir hale görene kadar inanmam. 696 00:45:44,271 --> 00:45:46,480 Çok güzel bir katedral manzaran var. 697 00:46:13,271 --> 00:46:14,855 Tüm tuhaflığına rağmen bu, 698 00:46:15,730 --> 00:46:19,605 meşhur the Archers filmleri içinde en mütevazı olanı. 699 00:46:19,605 --> 00:46:21,438 En gösterişsiz, en samimi 700 00:46:21,980 --> 00:46:25,313 ve sıradan hayatlarla en çok ilgili olan filmleri. 701 00:46:31,105 --> 00:46:34,813 Ana karakterler, seyircinin 1944 yılında kendini bulabileceği 702 00:46:34,813 --> 00:46:36,271 bir durumdalar. 703 00:46:37,105 --> 00:46:38,813 Sevdiklerinden ayrılmışlar. 704 00:46:40,105 --> 00:46:42,105 Görev bilinciyle metin olmaya çalışıyorlar. 705 00:46:43,021 --> 00:46:44,230 Ama kendi köşelerinde 706 00:46:45,105 --> 00:46:47,771 korku, yalnızlık ve acı içindeler. 707 00:46:50,646 --> 00:46:53,230 Filmin amaçlarından biri, 708 00:46:53,438 --> 00:46:56,563 acı çekenlere teselli sunmak. 709 00:46:57,271 --> 00:46:59,396 Alison keder içindeyken 710 00:47:00,188 --> 00:47:02,563 nişanlısının babasının onu görmek için 711 00:47:02,563 --> 00:47:04,646 Cantenbury'ye geldiğini öğrenir. 712 00:47:04,646 --> 00:47:07,063 İki haftadan uzun bir süre seni bekledi, 713 00:47:07,063 --> 00:47:08,313 Canterbury'de. 714 00:47:11,605 --> 00:47:12,355 Neden? 715 00:47:12,355 --> 00:47:16,855 Çünkü Bay Geoffrey ile ilgili doğrulanmış bir haberi vardı Bayan Alison. 716 00:47:16,980 --> 00:47:18,146 Cebelitarık'taymış. 717 00:47:21,105 --> 00:47:22,105 Bayan Alison. 718 00:47:31,938 --> 00:47:34,605 Mucize diye bir şey vardır diyen bir film bu. 719 00:47:35,813 --> 00:47:37,605 Pencereleri açayım. 720 00:47:39,188 --> 00:47:40,813 Hac yolculuğunun sonunda 721 00:47:42,313 --> 00:47:44,688 gerçekten ihtiyacın olan yardımı alabilirsin. 722 00:48:02,438 --> 00:48:06,563 Filmin sonunda, bir alay asker katedrale giriyor. 723 00:48:07,480 --> 00:48:09,063 Denizaşırı göreve gitmek üzereler 724 00:48:09,063 --> 00:48:12,021 ve kaçının geri döneceğini bilmiyoruz. 725 00:48:18,313 --> 00:48:19,688 Muhtemelen burada 726 00:48:20,105 --> 00:48:22,146 Canterbury Katedrali savaş yorgunu 727 00:48:22,396 --> 00:48:26,271 ama korunmaya değer İngiltere'yi temsil ediyor. 728 00:48:26,605 --> 00:48:28,646 Uğruna savaşılacak bir yer. 729 00:48:42,313 --> 00:48:45,980 Powell ve Pressburger bu filmde propaganda yaptıkları kadar vaaz da veriyor. 730 00:48:46,896 --> 00:48:49,646 Neticede de ilk fiyaskolarına imza atıyorlar. 731 00:48:50,188 --> 00:48:53,355 Film, genel seyirci için çok tuhaf ve anlaşılmaz. 732 00:49:01,105 --> 00:49:03,563 Yine de bu aksilikten etkilenmediler. 733 00:49:03,813 --> 00:49:06,063 O dönemde ikisi arasında derin bir güven duygusu vardı 734 00:49:06,063 --> 00:49:08,730 ve bir sonraki işlerinin ne olacağını çok iyi biliyorlardı. 735 00:49:09,730 --> 00:49:13,313 Joan bir yaşındayken nereye gideceğini çoktan biliyordu. 736 00:49:13,521 --> 00:49:15,438 Sağa gidiyor, sola. 737 00:49:15,855 --> 00:49:17,230 Hayır, dümdüz. 738 00:49:19,188 --> 00:49:22,063 I Know Where I'm Going, ilk bakışta eğlenceli olduğu 739 00:49:22,063 --> 00:49:23,730 anlaşılan bir film. 740 00:49:24,980 --> 00:49:27,855 Müttefik Devletler'in savaşı kazanacağı artık belli olduğundan 741 00:49:27,855 --> 00:49:31,105 Michael ve Emeric de rahatlıyor bu dönemde. 742 00:49:31,105 --> 00:49:33,313 Mizah duyguları ortaya çıkıyor böylece. 743 00:49:33,521 --> 00:49:34,938 Şimdi 25 yaşında. 744 00:49:35,105 --> 00:49:37,188 Değişmeyen tek bir şey varsa o da şu: 745 00:49:37,605 --> 00:49:39,438 Hâlâ nereye gittiğini biliyor. 746 00:49:39,646 --> 00:49:41,021 İyi akşamlar Bayan Webster. 747 00:49:41,813 --> 00:49:42,980 İyi akşamlar Leon. 748 00:49:45,438 --> 00:49:46,480 Merhaba tatlım. 749 00:49:46,855 --> 00:49:49,188 Joan Webster diye yeni bir karakter 750 00:49:49,188 --> 00:49:51,021 takdim ediliyor burada. 751 00:49:51,021 --> 00:49:52,146 Baba. 752 00:49:52,271 --> 00:49:53,355 Evleniyorum. 753 00:49:53,980 --> 00:49:54,980 Ne? 754 00:49:55,230 --> 00:49:57,021 - Masanız hazır Bayan Webster. - Teşekkürler Fred. 755 00:50:00,855 --> 00:50:02,855 Geçelim tatlım. İçecek bir şey getir. 756 00:50:04,438 --> 00:50:07,646 Bir kadını ön plana alan ilk the Archers filmi bu 757 00:50:07,896 --> 00:50:12,188 ve bu kadın Emeric'in tutkuyla flört edip 758 00:50:12,480 --> 00:50:16,396 kısa süre önce evlendiği Wendy Green'e benziyor muhtemelen. 759 00:50:17,105 --> 00:50:19,438 Belli ki Wendy inatçı, sofistike 760 00:50:19,438 --> 00:50:22,188 ve maddiyatçı birisiydi. 761 00:50:22,355 --> 00:50:25,271 Tabii ki sizin hesabınıza yazıldı hanımefendi. 762 00:50:27,105 --> 00:50:30,646 Belki de bu yüzden Emeric senaryoyu kolayca yazdı. 763 00:50:30,896 --> 00:50:33,563 Tüm metni bir haftadan kısa sürede çıkardı ortaya. 764 00:50:33,563 --> 00:50:35,230 Leydi Bellinger'in arabası! 765 00:50:35,563 --> 00:50:38,105 Joan'un hikayesi, kuzeye yapılan bir yolculukla başlıyor. 766 00:50:43,396 --> 00:50:46,021 Consolidated Chemical Industries ile evlenemezsin. 767 00:50:46,563 --> 00:50:47,896 Öyle mi? 768 00:50:48,896 --> 00:50:51,355 Küçük bir İskoç adasına gidiyor, 769 00:50:51,355 --> 00:50:54,146 burada Sör Robert Bellinger ile evlenecek, 770 00:50:54,438 --> 00:50:58,271 Consolidated Chemical Industries'in zengin sahibi bu adam. 771 00:51:03,188 --> 00:51:04,938 Joan Webster, 772 00:51:05,396 --> 00:51:07,980 Consolidated Chemical Industries'i 773 00:51:07,980 --> 00:51:10,146 kocan olarak kabul ediyor musun? 774 00:51:10,146 --> 00:51:12,480 - Evet. - Glasgow istasyonu. 775 00:51:12,688 --> 00:51:13,980 Öyle mi? 776 00:51:13,980 --> 00:51:16,980 Bir beyefendi sizi bekliyor. İstasyon şefi de yanında. 777 00:51:18,271 --> 00:51:20,271 Buchanan caddesine gitmek için epey vaktin olacak. 778 00:51:20,271 --> 00:51:22,230 The Archers bu filmde gerçekten eğleniyor. 779 00:51:22,896 --> 00:51:23,938 Şu şapkaya dikkat edin. 780 00:51:33,146 --> 00:51:37,271 Bu yolculuk muhtemelen Emeric'in Michael'a hediyesiydi 781 00:51:37,271 --> 00:51:41,063 çünkü Michael'ın da çok keyif aldığı bir rotaydı bu. 782 00:51:41,563 --> 00:51:44,271 İskoçya, dünyada en çok sevdiği yerdi. 783 00:51:44,271 --> 00:51:46,188 Ve ne zaman bir filmin çekimleri bitse 784 00:51:46,646 --> 00:51:49,813 burada doğa yürüyüşlerine çıkarak kendi tazelerdi. 785 00:51:52,855 --> 00:51:54,521 Duyduk duymadık demeyin! 786 00:51:54,688 --> 00:51:55,813 Joan Webster için 787 00:51:56,105 --> 00:51:59,480 Dış Hebridler zorlu bir yere dönüşüyor. 788 00:51:59,730 --> 00:52:01,188 Şansınıza bugün karşıya geçilemiyor. 789 00:52:01,188 --> 00:52:04,313 Filmin büyük bir kısmında adalara gidecek bir gemi bulmaya çalışıyor, 790 00:52:04,313 --> 00:52:05,688 nişanlısı orada onu bekliyor. 791 00:52:05,688 --> 00:52:08,146 Evde beklemek ister misiniz? Tanıdıklar var. 792 00:52:08,146 --> 00:52:09,313 Teşekkürler. 793 00:52:09,313 --> 00:52:11,271 Ama gemi beni buradan alacak, 794 00:52:11,271 --> 00:52:13,396 o yüzden burada beklesem daha iyi olur. 795 00:52:14,271 --> 00:52:15,271 Peki. 796 00:52:19,605 --> 00:52:22,188 Ama eğer gemim gelmezse beni siz götürür müsünüz? 797 00:52:22,480 --> 00:52:24,188 Götüremem hanımefendi. 798 00:52:25,021 --> 00:52:28,980 Duygusal yoğunluğu epey yüksek üç dört sahneyle 799 00:52:29,730 --> 00:52:34,355 buranın kadına ne kadar yabancı geldiğini net bir şekilde anlıyoruz. 800 00:52:34,355 --> 00:52:37,021 Yokuşun tepesinde ufak bir kapı göreceksiniz. 801 00:52:37,021 --> 00:52:41,688 Joan, hava düzelene kadar yerli halkın yardımlarını kabul etmek zorunda. 802 00:52:42,605 --> 00:52:47,355 Yerli halkın uçuk ve kendine yeten insanlar olduğunu görüyor, 803 00:52:47,563 --> 00:52:51,521 üstelik hayata bakışları da onunkinden tamamen farklı. 804 00:52:51,521 --> 00:52:52,896 Ben de tam yanınıza geliyordum. 805 00:52:52,896 --> 00:52:55,146 İçeri buyurun, ateş yakmıştık. Albayla tanışmışsınız. 806 00:52:55,146 --> 00:52:57,813 Evet, bu şerefe nail oldum. Ben Barnstable. 807 00:52:57,813 --> 00:52:59,438 Albay Barnstable, usta şahin terbiyecisi-- 808 00:52:59,438 --> 00:53:01,813 Doğan diyecektin Torquil'ciğim! 809 00:53:01,813 --> 00:53:03,980 Dış Hebridlerin en iyi doğan terbiyecisi. 810 00:53:03,980 --> 00:53:05,563 Dünyanın canım. 811 00:53:06,521 --> 00:53:08,605 Merkezinde komedi ve aşk olsa da 812 00:53:08,730 --> 00:53:10,605 bir yandan da değerlere dair bir film bu. 813 00:53:10,980 --> 00:53:14,771 Tüm o atılgan karakterler, Michael ile Emeric'in sevip 814 00:53:14,896 --> 00:53:17,563 önem verdiği birtakım özellikleri temsil ediyor. 815 00:53:18,438 --> 00:53:21,063 - Catriona! - Sevgili kızımız gelmiş. 816 00:53:21,396 --> 00:53:24,146 Cesaret, nezaket, cömertlik, 817 00:53:24,146 --> 00:53:26,188 sıcakkanlılık ve yoldaşlık. 818 00:53:26,188 --> 00:53:27,521 Torquil! 819 00:53:30,896 --> 00:53:32,646 Bayan Potts! 820 00:53:33,230 --> 00:53:36,730 Tüm bu özellikleri en eksiksiz şekilde vücuda getirense 821 00:53:37,021 --> 00:53:38,021 Torquil. 822 00:53:38,355 --> 00:53:40,146 İzne çıkmış bir deniz subayı. 823 00:53:40,563 --> 00:53:42,021 Kibrit veya çakmak var mı? 824 00:53:44,730 --> 00:53:45,730 Teşekkürler. 825 00:53:46,146 --> 00:53:50,188 Joan'un evlilik planlarına ciddi bir tehdit oluşturduğu aşikar. 826 00:53:50,188 --> 00:53:52,271 Film sorusu ise şuna dönüşüyor: 827 00:53:52,730 --> 00:53:53,896 Bu adama karşı koyabilir mi? 828 00:53:55,688 --> 00:53:56,730 Teşekkürler. 829 00:53:57,313 --> 00:54:00,980 Torquil'in önündeki engel, Sir Robert Bellinger tabii. 830 00:54:01,396 --> 00:54:03,396 Merhaba canım. Ben Robert. 831 00:54:03,396 --> 00:54:05,438 Cartier yüzüğü teslim etmiştir umarım. 832 00:54:05,730 --> 00:54:08,813 Tabii ki Robert, her şey çok güzeldi. 833 00:54:08,813 --> 00:54:11,688 Joan, bir telefon numarası yazmanı istiyorum. Hazır mısın? 834 00:54:12,021 --> 00:54:13,480 2-36. Yazdın mı? 835 00:54:14,063 --> 00:54:17,313 Robinson'ın numarası bu. Sorn'daki kaleyi kiraladılar. 836 00:54:17,605 --> 00:54:21,021 Buralarda tanınmaya değer tek insanlar onlar. Bu kadar. 837 00:54:21,688 --> 00:54:23,605 Bu arkadaşlarla, Robinsonlarla 838 00:54:23,605 --> 00:54:26,063 tanıştığımızda züppe, alıngan ve bencil 839 00:54:26,230 --> 00:54:28,730 olduklarını görüyoruz. 840 00:54:28,896 --> 00:54:30,021 Sana bir bakalım. 841 00:54:31,646 --> 00:54:33,605 Evet, tamamsın. 842 00:54:33,896 --> 00:54:36,521 Sör Robert Bellinger ile evleneceksin, değil mi? 843 00:54:36,521 --> 00:54:38,980 - Evet. Senin için bir sakıncası yoksa. - Yok. 844 00:54:40,313 --> 00:54:41,605 Zengin biri, değil mi? 845 00:54:41,605 --> 00:54:44,021 Yani parasını saymadım. 846 00:54:44,021 --> 00:54:45,105 Sen zengin misin? 847 00:54:46,271 --> 00:54:47,355 Hayır. 848 00:54:49,896 --> 00:54:53,313 Emeric, A Cantenbury Tale'in ardından bu filmin The Archers'ın 849 00:54:53,521 --> 00:54:57,771 maddiyatçılığa karşı savaşının ikinci bölümü olduğunu söyledi. 850 00:54:58,146 --> 00:55:00,313 Buradaki insanlar çok fakir sanırım. 851 00:55:00,313 --> 00:55:03,021 - Fakir değiller, paraları yok sadece. - İkisi aynı şey. 852 00:55:03,021 --> 00:55:04,688 Hayır, çok farklı şeyler. 853 00:55:10,355 --> 00:55:11,396 Daha iyi mi? 854 00:55:18,021 --> 00:55:20,313 Joan, Torquil ile vakit geçirdikçe 855 00:55:20,688 --> 00:55:23,938 bu adamın ve dünyasının büyüsüne daha çok kapılıyor. 856 00:55:24,271 --> 00:55:25,313 Dikkatli ol. 857 00:55:32,480 --> 00:55:35,521 Güzel şarkı. Nut Brown Maiden. Duydun mu daha önce? 858 00:55:36,646 --> 00:55:37,771 Daha yüksek sesle çocuklar! 859 00:55:37,771 --> 00:55:39,313 En sevdiğim sahne, Torquil'in 860 00:55:39,313 --> 00:55:41,813 bir şarkının sözlerini ezberden söylediği kısım. 861 00:55:41,813 --> 00:55:44,146 "Çok yaşa fındık renkli sevgilim, 862 00:55:44,646 --> 00:55:46,313 Çok yaşa fındık renkli sevgilim, 863 00:55:47,021 --> 00:55:49,813 Yaşa sevgilim 864 00:55:50,146 --> 00:55:51,563 Çünkü benim kadınım sensin." 865 00:56:03,146 --> 00:56:05,730 Bu film, hoşlandığınız birine izletebileceğiniz bir film, 866 00:56:05,938 --> 00:56:10,063 nasıl söyleyeceğinizi bilmediğiniz şeyleri ifade etmenin bir yolu olarak. 867 00:56:10,480 --> 00:56:12,438 Yani deneyimi paylaşmak için. 868 00:56:12,771 --> 00:56:15,771 Bunu bir tek ben yapmadım, biliyorum. 869 00:56:17,105 --> 00:56:19,230 Birçok romantik ilişki üzerinde 870 00:56:19,230 --> 00:56:22,355 etki bırakmış bir film bu. 871 00:56:22,521 --> 00:56:25,271 Bugün denize açılamayacağın söylendi sana. 872 00:56:25,271 --> 00:56:27,438 Ömürleri boyunca burada yaşamış insanlar daha mı iyi biliyorsun? 873 00:56:27,438 --> 00:56:30,021 Ruairidh havanın düzeleceğini söyledi. Kenny de. 874 00:56:30,021 --> 00:56:32,646 Kenny başka ne söyleyebilir ki? Satın almadın mı onu? 875 00:56:32,646 --> 00:56:34,021 Bağırmana gerek yok! 876 00:56:34,021 --> 00:56:36,396 İyi, git o zaman! 877 00:56:37,105 --> 00:56:38,438 Boğul oralarda! 878 00:56:39,688 --> 00:56:41,563 Senden kaçıyor. 879 00:56:44,646 --> 00:56:46,146 Haklısın. 880 00:56:53,563 --> 00:56:57,771 Neticede Joan ile Torquil'in ufak bir teknede olduğunu görüyoruz. 881 00:56:57,771 --> 00:56:59,980 Brandanın altına gir ve sıkı tutun! 882 00:57:06,063 --> 00:57:08,271 Ah, elbisem! 883 00:57:11,980 --> 00:57:13,855 Saçmalama! Vazgeç! 884 00:57:15,146 --> 00:57:17,771 Motor bozuluyor, hava berbat 885 00:57:18,271 --> 00:57:22,146 ve Corryvreckan'daki çok fena bir girdaba girmek üzereler. 886 00:57:23,646 --> 00:57:26,063 İnsanın hayatını tamamen rayından çıkaran, 887 00:57:26,063 --> 00:57:28,646 doğal afet gibi bir aşka dair bir film bu. 888 00:57:29,855 --> 00:57:33,396 Ve Joan'ın kaderi sadece Torquil'in değil, 889 00:57:34,313 --> 00:57:37,063 doğa tanrılarının da elinde gibi görünüyor. 890 00:57:49,938 --> 00:57:52,938 Film, The Archers için biraz sıradışı olan bir özelliğe de sahip, 891 00:57:53,688 --> 00:57:55,438 klasik bir mutlu sonla bitiyor. 892 00:57:56,521 --> 00:57:59,605 Ama bu aşk hikayesinin insanı mest eden bir yanı var. 893 00:58:00,688 --> 00:58:04,313 Bence gelmiş geçmiş en iyi aşk filmlerinden biri bu. 894 00:58:05,688 --> 00:58:06,730 Hey! 895 00:58:06,855 --> 00:58:08,021 Hey! 896 00:58:09,980 --> 00:58:13,021 Ayrıca doğal aleme dair mistik bir şiir. 897 00:58:13,396 --> 00:58:15,938 Ve doğru değerlere dair bir vaaz. 898 00:58:19,855 --> 00:58:22,188 Bu dönemde herkes, çatışmalar bittiğinde 899 00:58:22,188 --> 00:58:24,438 İngiltere'nin nasıl bir yer olması gerektiğine 900 00:58:24,438 --> 00:58:26,230 kafa yormaya başlamıştı. 901 00:58:27,521 --> 00:58:31,813 Michael ve Emeric de insanları paralarına göre değil 902 00:58:32,105 --> 00:58:33,605 karakterlerine göre değerlendiren 903 00:58:33,605 --> 00:58:36,605 bir ülke olabileceği yönündeki idealist fikirlerini sunmak için 904 00:58:36,605 --> 00:58:37,771 bu filmden faydalandı. 905 00:58:38,605 --> 00:58:39,938 İSTİHBARAT BAKANLIĞI 906 00:58:39,938 --> 00:58:41,396 FİLM DEPARTMANI SALON 907 00:58:41,396 --> 00:58:44,146 The Archers'ın savaş yıllarında çektiği tüm filmlerin konusunun 908 00:58:44,146 --> 00:58:46,938 İstihbarat Bakanlığı tarafından onaylanması gerekiyordu. 909 00:58:47,855 --> 00:58:50,813 İstihbarat Bakanlığı'nın bir film departmanı vardı. 910 00:58:50,813 --> 00:58:52,480 Başında da Jack Beddington vardı. 911 00:58:52,480 --> 00:58:56,896 Savaş sırasında onların onayı olmadan film yapmak mümkün değildi. 912 00:58:56,896 --> 00:58:59,813 Jack Beddington bizi görüşmeye çağırıp 913 00:59:00,146 --> 00:59:01,396 şöyle dedi: 914 00:59:01,771 --> 00:59:03,105 Savaşı kaybederken 915 00:59:03,105 --> 00:59:06,771 Amerikalılarla ilişkilerimiz çok iyiydi 916 00:59:06,980 --> 00:59:09,771 ama şimdi kazanmaya başlayınca ilişkilerimiz de bozuldu. 917 00:59:11,271 --> 00:59:16,313 İlişkileri düzeltmek için özgün bir senaryo yazmak, 918 00:59:16,313 --> 00:59:20,605 İngiliz-Amerikan ilişkilerine dair özgün bir film yapmak ister misiniz diye sordu. 919 00:59:22,063 --> 00:59:24,688 The Archers bir çatışma filmi değil, 920 00:59:25,021 --> 00:59:27,021 şiirsel bir fantezi çıkardı ortaya. 921 00:59:27,480 --> 00:59:30,063 İyi bir kıza benziyorsun. Sana konumumu söyleyemem. 922 00:59:30,063 --> 00:59:31,563 Araçlar da personel de gitti. 923 00:59:31,563 --> 00:59:34,105 Telsizcim Bob hariç, burada ölü yatıyor. 924 00:59:34,105 --> 00:59:35,605 Diğerleri emirlerimi dinlemedi. 925 00:59:35,605 --> 00:59:37,355 Saat 0335, tamam mı? 926 00:59:37,355 --> 00:59:41,021 İlk sahnede David Niven'in canlandırdığı Pete ile tanışıyoruz. 927 00:59:41,355 --> 00:59:44,105 Yetti bu kadar. Yanmaktansa atlamayı tercih ederim. 928 00:59:44,438 --> 00:59:46,355 İlk 300 metreden sonra ne fark eder ki zaten? 929 00:59:46,355 --> 00:59:47,855 Bir şey hissetmeyeceğim, 930 00:59:48,480 --> 00:59:50,063 seni korkutmadım umarım. 931 00:59:51,730 --> 00:59:54,188 - Korkmadım. - Aferin. 932 00:59:54,396 --> 00:59:59,271 Mahvolmuş uçağının kokpitinden Kim Hunter'ın oynadığı June'la konuşuyor. 933 00:59:59,521 --> 01:00:01,813 Aşık olduğun biri var mı? Dur, dur, cevap verme. 934 01:00:02,313 --> 01:00:03,980 Senin gibi bir adamı sevebilirim Peter. 935 01:00:03,980 --> 01:00:06,396 Seni seviyorum June, sen hayatımsın ve seni terk ediyorum. 936 01:00:06,646 --> 01:00:08,563 Peter aynı anda hem ölüme uçuyor 937 01:00:08,563 --> 01:00:10,813 hem de aşık oluyor. 938 01:00:10,813 --> 01:00:12,896 Kapatıyorum June. Hoşçakal. 939 01:00:12,896 --> 01:00:13,980 Hoşçakal June. 940 01:00:13,980 --> 01:00:16,771 Alo, George için G. Alo, G-Goerge. 941 01:00:17,021 --> 01:00:18,396 Alo, G-Goerge. 942 01:00:18,896 --> 01:00:19,896 Alo--- 943 01:00:24,855 --> 01:00:26,855 Elveda Bob. Birazdan görüşürüz. 944 01:00:26,855 --> 01:00:29,896 Sen ne takacağımızı biliyorsun artık. Bildiğin kanat. 945 01:00:30,771 --> 01:00:33,188 Bu film, Powell ve Pressburger'ın 946 01:00:33,188 --> 01:00:37,896 neden belgesel çekmediğinin çok net bir ifadesi. 947 01:00:40,480 --> 01:00:43,646 Sadece kurmacayla başarılabilecek bir yoğunluğa 948 01:00:43,980 --> 01:00:46,563 ulaşmak istiyorlardı. 949 01:00:50,063 --> 01:00:54,230 Peter ıssız bir kıyıya vurur, nerede olduğuna dair hiçbir fikri yoktur. 950 01:00:56,980 --> 01:01:00,396 Mucize eseri, sahilde bisiklet süren June ile karşılaşır. 951 01:01:00,813 --> 01:01:01,855 Merhaba. 952 01:01:02,396 --> 01:01:03,938 Sana da merhaba. Ne oldu? 953 01:01:04,355 --> 01:01:08,271 Ve bu ikili, birbirlerine duydukları aşktan anında emin olur. 954 01:01:08,438 --> 01:01:09,480 Sen June'sun. 955 01:01:17,230 --> 01:01:18,313 Sen de Peter. 956 01:01:22,271 --> 01:01:26,105 Ama bir sorun vardır. İlahi hesaplamalara göre 957 01:01:26,105 --> 01:01:27,396 Peter'ın ölmüş olması gerekir. 958 01:01:28,146 --> 01:01:31,230 Toplam 91,716, 959 01:01:31,521 --> 01:01:35,105 varan 91,715. 960 01:01:35,396 --> 01:01:37,563 - 17 numaralı kılavuz. - Hanımefendi, 961 01:01:37,688 --> 01:01:39,063 herkesin yapabileceği bir hata. 962 01:01:39,063 --> 01:01:40,146 Nasıl oldu bu? 963 01:01:40,146 --> 01:01:43,355 Bu lanet olası sis hariç her şey hesaba katılmıştı. 964 01:01:43,355 --> 01:01:47,271 Pilot uçaktan atladı, siste kayboldu, yakalayamadım onu. 965 01:01:48,063 --> 01:01:52,313 Kılavuz melek, Dünya'ya geri dönüp Peter'ı bularak 966 01:01:52,313 --> 01:01:55,688 hatasını telafi etme emri alır. 967 01:01:56,063 --> 01:01:59,188 Bu arada mösyö, Peter'ı görünce benden bir mesaj iletebilir misiniz? 968 01:01:59,188 --> 01:02:02,480 - Avec plaisir. - Sadece "Hey" deyin. 969 01:02:03,063 --> 01:02:04,105 Bon. 970 01:02:17,938 --> 01:02:22,605 İnsan yukarıda renkleri özlüyor. 971 01:02:26,146 --> 01:02:29,188 Aşk için harika bir akşam. 972 01:02:33,688 --> 01:02:37,855 İki alem fikri, Emeric'in o güne kadarki en iddialı fikriydi. 973 01:02:38,063 --> 01:02:40,605 Ayrıca renklerle ilgili de cesur bir karar vermişti. 974 01:02:41,021 --> 01:02:45,730 Öteki dünya nispeten yavan, bürokratik, 975 01:02:46,271 --> 01:02:47,855 siyah-beyaz bir yerdi. 976 01:02:48,188 --> 01:02:50,563 Bizim dünyamızsa rengarenkti. 977 01:02:51,855 --> 01:02:55,188 Ateşin, tutkunun, güzelliğin ve şiirin diyarı. 978 01:02:55,813 --> 01:02:59,480 Peter'ın derdi, artık hangi dünyaya ait olduğunu bilememesi. 979 01:02:59,605 --> 01:03:03,188 Dünya'da June ile aşkını yaşamasına izin mi verilecek, 980 01:03:03,563 --> 01:03:06,146 yoksa öteki dünyaya gitmeye mecbur mu kalacak? 981 01:03:06,396 --> 01:03:07,396 Özetle, 982 01:03:08,188 --> 01:03:09,646 yeri yaşayanların yanı mı, 983 01:03:10,688 --> 01:03:11,771 ölülerin mi? 984 01:03:13,271 --> 01:03:16,021 Epey detaylı halüsinasyonlar görüyor, 985 01:03:16,313 --> 01:03:19,021 gerçek bir yaşam deneyimine benzeyen şeyler. 986 01:03:19,021 --> 01:03:22,313 Görüntüler, sesler ve fikirlerin bir birleşimi. 987 01:03:22,605 --> 01:03:25,563 Bu film Powell ve Pressburger için önemli bir adımdı 988 01:03:25,563 --> 01:03:29,396 çünkü burada gerçekçiliğin prangalarından tamamen kurtulup 989 01:03:30,688 --> 01:03:33,146 memnuniyetle gerçeküstücülüğü kucakladılar. 990 01:03:57,313 --> 01:03:58,605 Doktor, geldi! June! 991 01:04:00,396 --> 01:04:03,563 Michael, bir film yönetmenin birtakım numaraları olan 992 01:04:03,563 --> 01:04:05,521 bir sihirbaz olduğunu düşünürdü. 993 01:04:06,271 --> 01:04:07,271 Doktor. 994 01:04:10,730 --> 01:04:13,605 Eski usül efektler ve illüzyonların keyfini çıkararak 995 01:04:13,938 --> 01:04:17,105 sessiz filmlerle geçen gençliğini yad ediyor sanki, 996 01:04:17,271 --> 01:04:20,521 Victorine stüdyolarında Rex Ingramla ile çalıştığı dönemi. 997 01:04:26,105 --> 01:04:29,813 Rex Ingram'ın etkisi, bu filmin ölçeğini de etkiledi. 998 01:04:30,730 --> 01:04:33,230 Hem iddialı hem maceralı bir film çıktı ortaya. 999 01:04:33,646 --> 01:04:34,730 Geri dön! 1000 01:04:35,855 --> 01:04:38,563 Peter! Peter! Geri dön! 1001 01:04:39,688 --> 01:04:43,855 Filmin başarılı olması için muazzam bir set tasarımı ve görüntü yönetimi lazımdı. 1002 01:04:44,771 --> 01:04:48,063 Ama bu dönemde the Archers'ın zaten çok yetenekli teknisyenlerden 1003 01:04:48,063 --> 01:04:50,355 oluşan bir ekibi vardı. 1004 01:04:51,396 --> 01:04:55,563 Ekibin en önemli üyelerinden olan sanat yönetmeni Alfred Junge 1005 01:04:55,980 --> 01:04:57,438 bir tasarım dehası olmanın yanı sıra 1006 01:04:57,438 --> 01:05:01,563 mühendislik ve mimarlık konusunda pratik bir beceriye sahipti. 1007 01:05:17,730 --> 01:05:22,355 Sinemanın gelmiş geçmiş en iyi sanat yönetmeniyle çalışıyorduk. 1008 01:05:22,771 --> 01:05:27,855 Kariyeri Fritz Lang'ın ilk dönemine ve Metropolis'e kadar uzanıyor. 1009 01:05:27,980 --> 01:05:31,855 Biz de ondan öyle şeyler istedik ki. Mesela perspektifle halledilip 1010 01:05:31,855 --> 01:05:34,313 aynı gün içinde çekimleri yapılacak 1011 01:05:34,313 --> 01:05:36,480 bir yürüyen merdiven yapmasını istemiştik. 1012 01:05:36,771 --> 01:05:39,396 Çünkü savaşın sonunda elimizde yeterince çelik yoktu 1013 01:05:39,396 --> 01:05:43,646 ve merdiveni sürekli çalıştırmak için yeterli elektrik de yoktu. 1014 01:05:43,896 --> 01:05:47,855 Bu yüzden merdivenin yukarısındaki ve aşağısındaki tüm sahneler 1015 01:05:47,855 --> 01:05:50,521 tahtada perspektifle çalışıldı. 1016 01:05:51,188 --> 01:05:54,605 Bence bu insanların en önemli özelliği 1017 01:05:54,605 --> 01:05:57,938 muazzam teknisyenler olmalarının yanı sıra 1018 01:05:58,188 --> 01:05:59,521 problem çözmekten de hoşlanan 1019 01:06:00,730 --> 01:06:02,813 insanlar olmalarıydı. 1020 01:06:04,855 --> 01:06:06,021 Biz de problem yaratmaya bayılıyorduk! 1021 01:06:06,021 --> 01:06:07,563 Çoğu insan, 1022 01:06:07,855 --> 01:06:12,063 çoğu insan hiçbir problem çıkmadığında mutlu olur 1023 01:06:12,396 --> 01:06:15,771 ama problemlere bayılanlar da vardır. 1024 01:06:15,771 --> 01:06:18,980 O dönemde birlikte çalıştığımız ekipteki insanlar 1025 01:06:19,563 --> 01:06:22,563 yanımıza gelip "Problem ne?" derdi. 1026 01:06:23,480 --> 01:06:25,855 Bay Powell, sette oyuncularla nasıl çalışıyorsunuz? 1027 01:06:26,021 --> 01:06:29,230 Şu sahneyi düşündüm, bence böyle yapalım, 1028 01:06:29,230 --> 01:06:30,521 siz ne dersiniz 1029 01:06:30,813 --> 01:06:32,063 diye başlıyorum güne. 1030 01:06:32,063 --> 01:06:34,521 Onlar da genelde başka bir şey yapmak istediklerini söylüyor. 1031 01:06:35,188 --> 01:06:36,480 Bu yüzden tartışıyoruz. 1032 01:06:37,521 --> 01:06:38,771 Uzun uzadıya değil ama. 1033 01:06:39,480 --> 01:06:42,480 David Niven ile çalışmak rüya gibi. 1034 01:06:43,105 --> 01:06:47,521 Ayrıca çok da net biri. Her zaman tam 6'ya 10 kala çıkar. 1035 01:06:48,355 --> 01:06:49,938 Bir sahnenin ortasında olsan bile 1036 01:06:50,105 --> 01:06:52,813 gelip "Kusura bakma dostum ama gitmem lazım" der. 1037 01:06:52,938 --> 01:06:54,813 - Ve gider! - Cidden mi? 1038 01:07:04,188 --> 01:07:08,271 Peter'ın yaşadığı her şeyin somut tıbbi gerçeklere dayanması 1039 01:07:08,271 --> 01:07:11,438 gerektiği fikri Michael'dan çıktı. 1040 01:07:13,480 --> 01:07:19,063 Ayrıca filmin tüm görsel oyunlarının altında ciddi bir amaç yatıyor. 1041 01:07:20,105 --> 01:07:24,605 Michael bunlar aracılığıyla kamerasını dertli bir ruha çevirip 1042 01:07:24,605 --> 01:07:26,021 savaşın sebep olduğu 1043 01:07:26,021 --> 01:07:28,896 ruhsal hasarlara dair bir hikaye anlatıyor. 1044 01:07:43,063 --> 01:07:46,396 Ölülerin ardı arkası gelmez kitleler halinde öteki dünyaya aktığı 1045 01:07:46,521 --> 01:07:49,646 görüntülerle dolu kafası onu rahatsız ediyor 1046 01:07:53,146 --> 01:07:56,063 ve kendisinin nasıl hayatta kaldığını anlayamıyor. 1047 01:07:58,230 --> 01:08:01,146 Bugünlerde buna sağ kalma suçluluğu denebilir. 1048 01:08:04,271 --> 01:08:06,896 Savaşın hemen ardından gelen bu dönemde 1049 01:08:06,896 --> 01:08:09,855 sinemanın yükselen trendi kara filmlerdi. 1050 01:08:10,896 --> 01:08:13,813 Genelde karakterlerin sonunun baştan belli olduğu 1051 01:08:13,813 --> 01:08:16,063 karamsar, kötümser filmler. 1052 01:08:16,896 --> 01:08:18,480 Peter. Peter! 1053 01:08:19,521 --> 01:08:22,480 Powell ve Pressburger bu geleneğin tam tersi işler yaptı. 1054 01:08:27,271 --> 01:08:31,230 Savaş yıllarındaki tüm önemli filmlerinde yardım eli uzatmaya, 1055 01:08:32,230 --> 01:08:35,688 teselli vermeye ve yeniden başlama umudu aşılamaya çalıştılar. 1056 01:08:38,230 --> 01:08:42,688 Aşk ve Ölüm'de ise bir aşk ihtimali sunuyorlar. 1057 01:08:48,480 --> 01:08:49,605 Müsaadenizle. 1058 01:08:50,438 --> 01:08:55,855 Aşkın, hayatta kalmanın ve her şeyi aşmanın hak edilmiş coşkusu. 1059 01:08:58,730 --> 01:09:01,396 Elimizdeki tek somut kanıt bu. 1060 01:09:02,646 --> 01:09:05,730 Çabuk. Mahkemeyi bekletmeyelim. 1061 01:09:06,771 --> 01:09:09,313 Filmdeki en güzel numaralardan biri 1062 01:09:09,605 --> 01:09:12,563 tüm görsel ihtişama rağmen 1063 01:09:12,730 --> 01:09:15,480 aşkın kanıtının ufacık bir şey olması. 1064 01:09:15,938 --> 01:09:19,105 Bir gülün üzerindeki tek bir gözyaşı. 1065 01:09:27,313 --> 01:09:28,438 Hoşçakal sevgilim. 1066 01:09:30,688 --> 01:09:32,813 June da Peter'ın yerine 1067 01:09:33,188 --> 01:09:36,521 öteki dünyaya gitmeye gönüllü olduğunda ikinci kanıtı sunuyor. 1068 01:09:37,521 --> 01:09:41,230 Peter için canını vereceğini gösteriyor böylece. 1069 01:09:46,063 --> 01:09:48,188 Bu fedakarlık anında 1070 01:09:48,188 --> 01:09:50,438 filmin anafikri net bir şekilde ifade ediliyor. 1071 01:09:53,646 --> 01:09:57,355 Evet Bay Farlan, evrende en güçlü şey kanunlar olsa da 1072 01:09:57,355 --> 01:10:00,271 Dünya'da en güçlü şey aşktır. 1073 01:10:07,313 --> 01:10:10,188 İktidarın ve ölümün karşısında 1074 01:10:11,105 --> 01:10:12,313 birbirimize tutunuyoruz. 1075 01:10:13,563 --> 01:10:17,063 Bir gülün üzerindeki tek bir gözyaşı 1076 01:10:17,688 --> 01:10:19,105 cennetin ordularından güçlüdür. 1077 01:10:26,980 --> 01:10:29,980 Empire sinemasının önünde binlerce Londralı 1078 01:10:29,980 --> 01:10:33,355 Royal Command Film Performance'a katılacak kraliyet ailesini, 1079 01:10:33,355 --> 01:10:36,438 film yıldızlarını ve ünlüleri görmek için girişe yığılmış durumda. 1080 01:10:37,105 --> 01:10:40,438 Aşk ve Ölüm, Powell ve Pressburger'ın güçlerinin zirvesinde 1081 01:10:40,438 --> 01:10:42,021 olduğu bir film. 1082 01:10:42,188 --> 01:10:46,021 İlk Royal Film Performance etkinliği için seçiliyor. 1083 01:10:46,313 --> 01:10:49,771 Öyle bir kalabalık vardı ki Kraliyet ailesi geç kaldı. 1084 01:10:49,771 --> 01:10:52,605 Sonunda mekana geldiklerinde kalabalığın içinden geçip 1085 01:10:52,605 --> 01:10:54,563 sinema salonuna zar zor ulaştı. 1086 01:11:06,313 --> 01:11:09,480 The Archers çok iyi durumdaydı ama yıl artık 1946'ydı 1087 01:11:09,771 --> 01:11:12,730 ve hizmet edilecek bir savaş seferberliği kalmamıştı. 1088 01:11:15,396 --> 01:11:18,146 Emeric'i art arda özgün senaryolar yazmaya iten 1089 01:11:18,146 --> 01:11:20,355 bir teşvik yoktu artık. 1090 01:11:21,188 --> 01:11:24,105 Böylece The Archers büyük bir soruyla karşılaştı. 1091 01:11:24,313 --> 01:11:26,813 Artık ne tür filmler yapacaklardı? 1092 01:11:27,355 --> 01:11:31,438 Birden şöyle hissetmeye başladık, bu filmleri yaptık bitirdik, 1093 01:11:33,563 --> 01:11:35,938 artık savaşla ilgili olmayan 1094 01:11:37,146 --> 01:11:42,355 bir film yapmamızın vakti gelmedi mi? 1095 01:11:53,396 --> 01:11:58,355 Siyah Nergis, Powell ve Pressburger'ın işlerine yepyeni bir yön verdi. 1096 01:11:58,730 --> 01:12:01,563 İlk özgün olmayan hikayeleriydi 1097 01:12:02,021 --> 01:12:04,313 ve savaşın ardından 1098 01:12:05,021 --> 01:12:07,855 farklı ve uzak bir dünyaya kaçıştı. 1099 01:12:16,771 --> 01:12:20,438 Rumer Godden'ın romanı, Himalayalar'da bir manastır 1100 01:12:20,771 --> 01:12:25,355 kurmaya çalışan rahibelerin yaşadığı zorlukları resmediyor. 1101 01:12:30,480 --> 01:12:33,688 Duyuları harekete geçiren bir atmosfer var sanki 1102 01:12:34,021 --> 01:12:36,188 ve rahibeler de tehlikeli dürtüler 1103 01:12:36,438 --> 01:12:39,938 ve gergin çatışmalarla mücadele ederken buluyorlar kendilerini. 1104 01:12:42,730 --> 01:12:47,355 Kendimi Himalayalar'da rahibelerle ilgili bir film yaparken buldum. 1105 01:12:47,688 --> 01:12:51,896 Camlara dağlar çizilmişti. 1106 01:12:56,188 --> 01:12:58,396 Tüm hikaye Hindistan'da geçtiğinden 1107 01:12:58,396 --> 01:13:02,063 Michael'ın filmin tamamını İngiltere'de çekme kararı 1108 01:13:02,063 --> 01:13:04,146 hem şaşırtıcı hem de cesurcaydı. 1109 01:13:04,688 --> 01:13:08,771 Himalaya ortamını yaratmak için sıradışı setler, çekim hileleri 1110 01:13:09,230 --> 01:13:12,188 ve gerçek görüntüleri kopyalayan sahneler kullanılacaktı. 1111 01:13:20,355 --> 01:13:22,896 Bir bakımdan pratik bir karardı bu 1112 01:13:23,021 --> 01:13:27,855 çünkü o zamanlar film yapmak çok dinamik bir şey değildi. 1113 01:13:28,855 --> 01:13:31,813 Her şeyin önceden görselleştirilmesi gerekiyordu, 1114 01:13:32,063 --> 01:13:35,313 spontane veya doğaçlama olabilecek çok az şey vardı. 1115 01:13:40,146 --> 01:13:43,355 Siyah Nergis, her sahneyi kendi içinde bir prodüksiyona çevirerek 1116 01:13:43,355 --> 01:13:46,230 bu süreci bir keyfe dönüştürdü. 1117 01:13:47,063 --> 01:13:50,521 Karenin her veçhesinin titizlikle denetlendiği 1118 01:13:50,646 --> 01:13:52,646 ressamlara yaraşır bir kompozisyon. 1119 01:13:55,563 --> 01:13:59,271 Hakikaten görüntülerin ince ince tasarlandığı bir sinema bu. 1120 01:14:00,688 --> 01:14:04,271 Filme halüsinasyon havası veren bir canlılık ve yoğunluk 1121 01:14:04,271 --> 01:14:05,938 katan da bu. 1122 01:14:10,896 --> 01:14:12,688 Kameraman Jack Cardiff'ti. 1123 01:14:13,396 --> 01:14:16,271 Ve kasıtlı bir biçimde Rembrandt ve Vermeer gibi ressamların 1124 01:14:16,271 --> 01:14:18,146 izinden gidiyordu. 1125 01:14:19,188 --> 01:14:23,021 Ayrıca renk kullanımına tam bir İngiliz gibi yaklaşması da çok özeldi. 1126 01:14:23,313 --> 01:14:27,355 Beyaz ve kırık beyaz kıyafetler giyen rahibeler, 1127 01:14:27,521 --> 01:14:32,021 soğuk yeşil, mavi ve grilerle çevriliydi. 1128 01:14:32,355 --> 01:14:34,855 Bu yüzden kırmızı gibi sıcak bir renk belirdiğinde 1129 01:14:35,605 --> 01:14:36,980 cidden göze çarpıyordu. 1130 01:14:37,938 --> 01:14:42,396 Filmin renkli nitrat baskı versiyonunu ilk izleyişimi hâlâ hatırlıyorum. 1131 01:14:45,313 --> 01:14:48,396 Ormangülleri ekranda patlar gibi belirdiğinde 1132 01:14:48,688 --> 01:14:50,021 neredeyse şoke olmuştum. 1133 01:14:53,355 --> 01:14:55,355 Renklerin hikayeyi ve filmin duygusunu 1134 01:14:55,730 --> 01:14:57,813 bu kadar beslediği 1135 01:14:57,813 --> 01:15:00,021 başka bir film görmemiş olabilirim. 1136 01:15:01,730 --> 01:15:04,688 Tüm bu ince tasarımın tam merkezindeyse 1137 01:15:04,855 --> 01:15:06,271 insan yüzleri var. 1138 01:15:06,771 --> 01:15:11,188 Bilhassa da Rahibe Clodagh'ı oynayan Deborah Kerr'ın yüzü. 1139 01:15:12,313 --> 01:15:16,688 Rahibe Clodagh'a tezat ve muhalif konumdaysa 1140 01:15:17,063 --> 01:15:20,146 Kathleen Byron'ın oynadığı Rahibe Ruth. 1141 01:15:22,105 --> 01:15:25,021 David Farrar da tekinsiz bir varlık olarak... 1142 01:15:25,021 --> 01:15:25,980 Teşekkürler. 1143 01:15:25,980 --> 01:15:29,480 ...iki kadın arasında hararetli bir rekabeti ateşliyor. 1144 01:15:30,480 --> 01:15:33,230 Onu gördüğüne çok memnun olduğunu fark ettim. 1145 01:15:37,605 --> 01:15:40,896 Eğer böyle düşünüyorsan aklını kaçırdığını söylemeden edemeyeceğim. 1146 01:15:42,438 --> 01:15:44,105 O döneme göre cesur bir hamleyle, 1147 01:15:44,355 --> 01:15:47,271 Ferrar, kadınların bakış açısından erkek bir seks objesi 1148 01:15:47,271 --> 01:15:48,938 olarak sunuluyor. 1149 01:15:50,021 --> 01:15:54,313 Sonuç olarak da ortaya beden ve ruh arasındaki klasik çatışma çıkıyor. 1150 01:16:01,063 --> 01:16:02,480 Bana emir veremezsin, 1151 01:16:02,480 --> 01:16:04,605 üzerimde hiçbir gücün yok artık. 1152 01:16:06,313 --> 01:16:09,813 Rahibe Ruth'un kırmızı bir elbise giyip kırmızı ruj sürmesi 1153 01:16:10,063 --> 01:16:11,688 hem cüretkar bir hareket 1154 01:16:12,563 --> 01:16:14,688 hem de görsel bir şok. 1155 01:16:16,313 --> 01:16:19,230 Seks, renk kullanımı üzerinden hikayeye damgasını vuruyor. 1156 01:16:24,688 --> 01:16:28,355 Bunlar, 1940'larda şoke edici derecede erotik olarak algılanan görüntülerdi, 1157 01:16:29,896 --> 01:16:33,188 arkadaşlarımla bu filmi ilk defa televizyonda izlediğimiz dönemde yani. 1158 01:16:33,188 --> 01:16:34,980 Katolik Kilisesi'nin sansüründen geçmiş 1159 01:16:34,980 --> 01:16:37,605 siyah-beyaz bir versiyondu izlediğimiz 1160 01:16:37,896 --> 01:16:40,105 ama yine de izlememize müsaade edilen 1161 01:16:40,105 --> 01:16:42,730 görüntülere içkin psikoseksüel enerji 1162 01:16:42,730 --> 01:16:46,980 bizi hem içine çekmiş hem de büyülemişti. 1163 01:17:00,980 --> 01:17:03,688 - Ayah, uyan! - Ne oldu? Ne oldu? 1164 01:17:04,396 --> 01:17:05,563 Rahibe Ruth! 1165 01:17:05,563 --> 01:17:07,230 Durdur onu! Delirmiş! 1166 01:17:07,480 --> 01:17:08,813 Gidip Rahibe Clodagh ile konuş. 1167 01:17:09,105 --> 01:17:11,146 Seni buraya o getirdi, geri de götürebilir. 1168 01:17:11,563 --> 01:17:12,855 Rahibe Clodagh, Rahibe Clodagh! 1169 01:17:12,855 --> 01:17:15,521 - Seninle ilgili dediklerini biliyor musun? - Ne dediyse doğrudur. 1170 01:17:15,521 --> 01:17:18,480 - Onu sevdiğin için böyle diyorsun! - Kimseyi sevmiyorum ben! 1171 01:17:19,146 --> 01:17:21,480 Clodagh... 1172 01:17:21,480 --> 01:17:23,730 Ruth, deliliğin zirve noktasında 1173 01:17:23,730 --> 01:17:27,896 bayılıp kendinden geçiyor ve ekran kıpkırmızı oluyor. 1174 01:17:29,021 --> 01:17:33,105 Tutkusunun yoğunluğunu resmetmenin muazzam bir yolu bu. 1175 01:17:33,271 --> 01:17:34,938 Kırmızı, alev alev bir arzu. 1176 01:17:40,938 --> 01:17:43,938 Powell ve Pressburger'ın epey stilize bir şekilde 1177 01:17:43,938 --> 01:17:47,813 dışavurumcu bir deneye en çok giriştiği filmleri buydu. 1178 01:17:52,355 --> 01:17:55,313 Michael'ın en çok önem verdiği sekans da 1179 01:17:55,605 --> 01:17:58,813 "kompoze film" dediği on dakikalık 1180 01:17:59,146 --> 01:18:00,688 bir deneydi. 1181 01:18:03,563 --> 01:18:07,188 Sadece aksiyondan oluşan titiz bir koreografi var burada, 1182 01:18:07,688 --> 01:18:10,438 on dakika boyunca hiç diyalog yok. 1183 01:18:34,480 --> 01:18:37,355 Müziğin sahneye kılavuzluk etmesini istemişlerdi, 1184 01:18:37,355 --> 01:18:39,021 karakterlerin hareketlerini dikte edip 1185 01:18:39,021 --> 01:18:42,896 duygu ve düşüncelerini kelimelerden daha canlı bir şekilde resmedecekti. 1186 01:18:54,355 --> 01:18:56,063 Önce müzik bestelenmiş 1187 01:18:56,521 --> 01:18:58,313 sonra da bu sekans adım adım 1188 01:18:58,563 --> 01:18:59,813 çekilmişti. 1189 01:19:00,480 --> 01:19:01,605 Böylece her kare 1190 01:19:02,230 --> 01:19:04,105 müziğe mükemmelen uydurulmuştu. 1191 01:19:06,563 --> 01:19:10,105 Her şey bir araya gelip organik bir bütün oluşturuyor. 1192 01:19:11,188 --> 01:19:13,271 Melodramı operaya çeviriyor. 1193 01:19:29,063 --> 01:19:31,480 Oldurduk, oldurduk! 1194 01:19:31,980 --> 01:19:33,730 Ben de gözlerime inanamadım. 1195 01:19:34,313 --> 01:19:37,605 Bundan sonra sinemacılık anlayışım tamamen değişti. 1196 01:19:37,938 --> 01:19:40,813 Sonraki yıl Kırmızı Pabuçlar çıktığında 1197 01:19:40,980 --> 01:19:44,188 tüm baleyi kompoze bir filme çevirdik. 1198 01:19:47,021 --> 01:19:51,813 Kırmızı Pabuçlar, sanatı ile aşkı arasında kalan bir kızın hikayesi. 1199 01:19:53,230 --> 01:19:55,813 Hırslı bir balerin olan Vicky Page, 1200 01:19:55,813 --> 01:19:59,605 meşhur menajer Lermontov'la çalışmaya başlıyor. 1201 01:20:00,521 --> 01:20:04,271 Ama besteci Julian Craster'e aşık olunca 1202 01:20:04,271 --> 01:20:05,980 hayatı ikiye bölünüyor. 1203 01:20:07,271 --> 01:20:09,230 Uzun bir geçmişi olan bir film bu. 1204 01:20:10,021 --> 01:20:14,396 Emeric, 1930'larda bir bale filmi senaryosu yazmıştı. 1205 01:20:15,021 --> 01:20:18,313 Ama Michael'ın senaryosunda aradığı esas şey, 1206 01:20:18,771 --> 01:20:20,980 denencek yeni fırsatlardı. 1207 01:20:24,063 --> 01:20:27,355 Aldığı ilk radikal karar şuydu: Filmi ancak Vicky Page'i 1208 01:20:27,355 --> 01:20:32,355 bir oyuncu değil, gerçek bir balerin canlandırırsa çekecekti. 1209 01:20:33,021 --> 01:20:35,730 İyi bir dansçı olmanın yanı sıra büyük bir filmi sırtlayacak kadar 1210 01:20:35,730 --> 01:20:38,855 iyi oyunculuk yapabilecek birini bulmak hiç kolay iş değildi. 1211 01:20:47,271 --> 01:20:51,063 Ama nihayetinde aradığı her şeyi Moira Shearer'da buldu. 1212 01:20:53,063 --> 01:20:55,563 Tek sorun, filmde oynamak istememesiydi 1213 01:20:55,896 --> 01:20:58,313 ve onu ikna etmeleri neredeyse bir yıllarını aldı. 1214 01:20:58,938 --> 01:21:02,021 Dönemin bale kültürünün parçası olan bir isimdi. 1215 01:21:02,021 --> 01:21:04,063 Dansın, sinemadan çok daha ciddi bir sanat 1216 01:21:04,605 --> 01:21:07,355 olduğunu düşünüyordu. 1217 01:21:12,521 --> 01:21:13,563 İyi şanslar! 1218 01:21:13,855 --> 01:21:14,855 İyi şanslar. 1219 01:21:15,188 --> 01:21:19,063 Filmdeki en cesur fikir, merkezine gerçek bir 1220 01:21:19,980 --> 01:21:21,230 bale eserini yerleştirmekti. 1221 01:21:21,855 --> 01:21:22,896 Tamam Ivan. 1222 01:21:24,105 --> 01:21:25,313 Gitme zamanı Craster. 1223 01:21:25,313 --> 01:21:27,188 - İyi şanslar Bay Craster. - Teşekkürler Bay Lermontov. 1224 01:21:27,188 --> 01:21:28,480 - Heyecanlı mısın? - Hayır. 1225 01:21:28,480 --> 01:21:29,605 Hadi! 1226 01:21:30,771 --> 01:21:33,438 Bir bale gösterisini bütünüyle ekrana taşımak için 1227 01:21:33,438 --> 01:21:35,646 filme 15 dakika ara vermek. 1228 01:21:36,021 --> 01:21:38,021 Büyük bir riskti bu. 1229 01:21:40,355 --> 01:21:42,438 Daha önce kimse böyle bir şey yapmamıştı 1230 01:21:42,438 --> 01:21:46,063 ve seyircinin nasıl tepki vereceğine dair kimsenin bir fikri yoktu. 1231 01:21:51,230 --> 01:21:55,271 Kırmızı Pabuçlar Balesi, Hans Andersen'in bir masalına dayanıyor. 1232 01:21:55,271 --> 01:21:57,730 Dans etmeye bayılan bir kızın hikayesi. 1233 01:21:59,646 --> 01:22:03,230 Sihirli kırmızı ayakkabıları sayesinde hayallerini gerçekleştirebiliyor. 1234 01:22:03,938 --> 01:22:06,105 Ama dans etmeye ara vermek istese de 1235 01:22:06,396 --> 01:22:08,063 ayakkabılar buna müsaade etmiyor. 1236 01:22:14,980 --> 01:22:19,438 Bu bale sahnesi, Michael'ın filme dair en çok heyecanlandığı şeydi. 1237 01:22:21,771 --> 01:22:24,105 Diyaloğun boyunduruğundan kurtularak 1238 01:22:24,271 --> 01:22:26,688 gönlünce yeni şeyler deneyebilir, 1239 01:22:27,021 --> 01:22:30,313 müzikle, ışıkla, görüntülerle, hareketle ve enerjiyle 1240 01:22:30,521 --> 01:22:32,105 özgürce oynayabilirdi. 1241 01:22:34,771 --> 01:22:36,730 Bu fikrin en radikal kısmı, 1242 01:22:36,730 --> 01:22:39,021 baleyi salondaki izleyicinin 1243 01:22:39,271 --> 01:22:41,146 göreceği şekilde değil, 1244 01:22:41,396 --> 01:22:44,855 dansçının kendi kafasının içinde deneyimlediği şekilde sunmaktı. 1245 01:22:48,230 --> 01:22:51,855 Michael, dansçının bedenini ve fizikselliği kullanarak 1246 01:22:51,980 --> 01:22:54,146 bir dansçının iç dünyasını resmetti. 1247 01:22:57,438 --> 01:23:02,188 Ruhsal acıyı yansıtmak için fiziksel devinimi kullandı. 1248 01:23:03,813 --> 01:23:05,563 İşte bu öznel yaklaşımın, 1249 01:23:06,480 --> 01:23:08,063 benim de Kızgın Boğa'daki 1250 01:23:08,188 --> 01:23:11,230 boks sahnelerini çekme biçimim üzerinde çok büyük bir etkisi oldu. 1251 01:23:14,105 --> 01:23:16,396 De Niro'nun hamlelerini izlerken 1252 01:23:16,396 --> 01:23:19,355 bunu bir dans, bir koreografi olarak gördüm. 1253 01:23:20,563 --> 01:23:24,355 Ayrıca mümkün olduğunca ringde kalmam gerektiğini fark ettim. 1254 01:23:24,355 --> 01:23:26,855 Ve dövüşçünün kafasının içinde kalmam gerektiğini. 1255 01:23:27,355 --> 01:23:29,396 Onun bakış açısını görüp duymak gerekiyordu. 1256 01:23:29,396 --> 01:23:32,813 ...çeneye bir sağ yumruk, LaMotta'dan vücuda sert bir sol yumruk. 1257 01:23:33,646 --> 01:23:34,980 Raund 8, her şey olabilir... 1258 01:23:34,980 --> 01:23:37,896 Bu şekilde dövüş, çarpışma, mücadele 1259 01:23:39,063 --> 01:23:41,896 ve acı çekme hissi seyirciye de geçiyor. 1260 01:23:43,563 --> 01:23:45,980 Bir yandan da Jake'in ne hissettiğini yansıtmak için 1261 01:23:45,980 --> 01:23:48,230 görsel olarak her istediğini yapmakta da özgürsün. 1262 01:23:48,230 --> 01:23:51,146 Vücuda sert bir sol yumruk, Robinson ringden düştü... 1263 01:23:51,730 --> 01:23:53,855 Ringde olanları nasıl algıladığını. 1264 01:23:55,063 --> 01:23:57,146 Bu da bunu çok şahsi bir şeye dönüştürüyor. 1265 01:24:08,605 --> 01:24:10,771 LaMotta maçın kontrolünü ele geçirdi, 1266 01:24:10,771 --> 01:24:13,813 namağlup Sugar Ray'in zafer günleri geride kalmak üzere. 1267 01:24:13,813 --> 01:24:15,063 LaMotta yine hamle yapıyor. 1268 01:24:15,355 --> 01:24:16,938 LaMotta sol gösteriyor... 1269 01:24:18,605 --> 01:24:20,605 Kırmızı Pabuçlar balesinin sonunda 1270 01:24:20,605 --> 01:24:23,146 dansçının tutkusu onu felakete sürüklüyor. 1271 01:24:27,105 --> 01:24:30,563 Bale, sanatın ihtişamını büyük bir coşkuyla kucaklıyor. 1272 01:24:31,063 --> 01:24:33,813 Ama bir yandan sanatçı olmanın 1273 01:24:34,813 --> 01:24:36,688 insanı mahvedeceğini söylüyor. 1274 01:24:40,271 --> 01:24:43,980 Gerçek bir sanatçının 1275 01:24:44,438 --> 01:24:45,813 istediği için değil 1276 01:24:46,771 --> 01:24:48,813 mecbur olduğu için sanat yaptığını söylüyor. 1277 01:24:49,521 --> 01:24:52,480 Bir seçim değil, mecburiyet. 1278 01:24:55,521 --> 01:25:00,313 Kırmızı Pabuçlar'ı eşsiz kılan sadece ve sadece 1279 01:25:00,313 --> 01:25:01,896 sanatla ilgisi olmasıydı. 1280 01:25:01,896 --> 01:25:04,355 Sadece sanatla, sanatın en iyisiyle ilgilenmesi. 1281 01:25:06,605 --> 01:25:09,188 Filmin en takıntılı karakteri Boris Lermontov 1282 01:25:09,188 --> 01:25:12,563 hem Michael'dan hem de Emeric'ten izler taşıyor. 1283 01:25:14,855 --> 01:25:19,355 Powell ve Pressburger filmleri genellikle benmerkezci, istikrarsız 1284 01:25:19,605 --> 01:25:21,480 ve bağımlı kişilikleri ele alıyor. 1285 01:25:22,480 --> 01:25:25,896 Ama bu karakterler bana hitap ediyor ve beni çeken karakterlerin çoğunun 1286 01:25:25,896 --> 01:25:29,521 Powell'ın kahramanlarından etkilendiği belki de belli oluyordur. 1287 01:25:30,438 --> 01:25:34,980 Çatışmaların sürüklediği, hasarlı anti-kahramanlar bunlar. 1288 01:25:35,230 --> 01:25:37,563 İlginçtir ki benim için 1289 01:25:37,938 --> 01:25:41,146 Lermontov ile Travis arasında bile bir benzerlik var, 1290 01:25:41,146 --> 01:25:42,938 Taksi Şoförü'ndeki Travis Bickle. 1291 01:25:43,105 --> 01:25:45,771 Çünkü ikisi de her şeyin dışında dolanan karakterler. 1292 01:25:46,021 --> 01:25:48,688 İnsanları dinleyip gözlemliyorlar; 1293 01:25:49,063 --> 01:25:51,063 sürekli, patlamanın eşiğindeler. 1294 01:26:40,896 --> 01:26:42,355 İyi akşamlar Bay Craster. 1295 01:26:43,313 --> 01:26:45,521 Bu gece Covent Garden'a beklenmiyor musunuz? 1296 01:26:47,730 --> 01:26:49,813 Yeter artık, ikiniz de beni rahat bırakın. 1297 01:26:49,980 --> 01:26:52,813 Lütfen Julian, performans bitene kadar bekle. 1298 01:26:53,146 --> 01:26:54,396 Çok geç olur o zaman. 1299 01:26:54,396 --> 01:26:56,771 Zaten geç kaldınız Bay Craster. 1300 01:26:57,730 --> 01:26:58,938 Onu neden terk ettiğini söyle ona. 1301 01:26:58,938 --> 01:27:00,938 - Onu terk etmedim. - Terk ettin tabii ki. 1302 01:27:00,938 --> 01:27:03,730 Kimsenin iki farklı hayatı olamaz ve senin hayatın dans. 1303 01:27:03,896 --> 01:27:07,396 Kırmızı Pabuçlar'daki dramı benim için çekici kılan, 1304 01:27:07,396 --> 01:27:12,105 üç karakterin de hırslı ve sorunlu insanlar olması. 1305 01:27:12,980 --> 01:27:14,230 Ee Vicky... 1306 01:27:14,688 --> 01:27:16,230 Seni seviyorum Julian. 1307 01:27:16,396 --> 01:27:17,730 Sadece seni seviyorum. 1308 01:27:21,521 --> 01:27:22,896 Ama bunu daha çok seviyorsun. 1309 01:27:24,105 --> 01:27:25,271 Bilmiyorum! 1310 01:27:25,605 --> 01:27:26,771 Bilmiyorum... 1311 01:27:29,438 --> 01:27:32,563 Eğer onunla gidersen seni asla geri kabul etmem. Asla! 1312 01:27:34,355 --> 01:27:35,980 Aşkımızı yok etmek mi istiyorsun? 1313 01:27:36,105 --> 01:27:38,146 Ergen saçmalıkları! 1314 01:27:39,105 --> 01:27:42,313 Peki, git madem, onunla git! 1315 01:27:42,313 --> 01:27:45,063 Sadık bir ev hanımı ol! 1316 01:27:45,730 --> 01:27:48,355 Tabii ki bu çok riskli bir sahne. 1317 01:27:48,855 --> 01:27:51,271 Performanslar aşırı uçlara kayıyor 1318 01:27:52,188 --> 01:27:55,730 ve tüm hikayenin bayağı ve ucuz algılanma ihtimali doğuyor. 1319 01:27:57,521 --> 01:28:01,646 Ama bence gerçekliğin fevri ve içgüdüsel bir şekilde yoğunlaştırılması söz konusu. 1320 01:28:02,063 --> 01:28:03,688 Hayatın hiçbir önemi yok. 1321 01:28:06,313 --> 01:28:10,771 Şu andan itibaren dans edeceksin! 1322 01:28:11,771 --> 01:28:13,605 Kimsenin dans etmediği gibi. 1323 01:28:23,855 --> 01:28:27,730 Neticede hayat ve sanat bir araya geliyor 1324 01:28:28,271 --> 01:28:31,563 ve kırmızı ayakkabılar balede sahip oldukları gücü 1325 01:28:32,313 --> 01:28:33,813 hayatta da elde ediyor. 1326 01:28:36,563 --> 01:28:41,230 Moira Shearer'in gözlerinin o çarpıcı görüntüsü hiç aklımdan çıkmıyor. 1327 01:28:41,480 --> 01:28:43,521 Ayakkabılar onu yönlendirmeye başladığında 1328 01:28:48,313 --> 01:28:50,188 yüzü grotesk bir hal alıyor, 1329 01:28:52,396 --> 01:28:55,105 antik trajedileri hatırlatan bir maske gibi. 1330 01:28:59,646 --> 01:29:02,480 O kadar cesur, gösterişli ve abartılı ki. 1331 01:29:02,646 --> 01:29:06,896 Bazen ortaya çıkan o kontrolün kaybolduğu hissi hoşuma gidiyor. 1332 01:29:07,938 --> 01:29:10,063 Karakterlerin duyguları değil, 1333 01:29:10,063 --> 01:29:12,563 filmi yapan insanların duyguları kontrolden çıkıyor sanki. 1334 01:29:12,771 --> 01:29:14,313 Tutkuları kontrolden çıkıyor. 1335 01:29:15,271 --> 01:29:18,271 Yarattıkları peri masalına duydukları bağlılık 1336 01:29:18,271 --> 01:29:20,646 unutulmaz bir doruk noktası yaratıyor. 1337 01:29:22,563 --> 01:29:23,688 Hayır! 1338 01:29:30,980 --> 01:29:34,855 Birinin sanatı için öldüğünü göstermek sizin için neden bu kadar önemliydi? 1339 01:29:35,105 --> 01:29:37,105 Benim de başıma gelebileceği için bence. 1340 01:29:37,771 --> 01:29:39,271 Gerçekten mi? 1341 01:29:43,021 --> 01:29:44,021 Bana inanmıyorsunuz. 1342 01:29:46,938 --> 01:29:50,313 Rank yapımcıları Kırmızı Pabuçlar'dan nefret ettiler. 1343 01:29:50,980 --> 01:29:54,730 Şirketi giderek ele geçiren bürokratlar ve sermayedarlar, 1344 01:29:55,021 --> 01:29:58,605 bunu para kazandırmayacak felaket bir sanat filmi olarak algıladı. 1345 01:29:59,230 --> 01:30:00,355 ELEŞTİRMENLER "KIRMIZI PABUÇLAR"I COŞKUYLA KARŞILADI 1346 01:30:00,355 --> 01:30:03,771 Filmin kaderini, Bob Benjamin ve Arthur Krim adlı 1347 01:30:04,396 --> 01:30:06,771 iki Amerikalı değiştirdi. 1348 01:30:07,146 --> 01:30:10,396 New York'taki tek bir salonda bu filmi uzun süre gösterdiler. 1349 01:30:10,396 --> 01:30:11,855 KIRMIZI PABUÇLAR İKİ YILDIR BROADWAY'DE DANS EDİYOR 1350 01:30:11,855 --> 01:30:15,896 Zamanla The Archers'ın en meşhur filmi oldu. 1351 01:30:16,021 --> 01:30:18,813 Gelmiş geçmiş en iyi ve en başarılı filmlerden biri olu. 1352 01:30:20,480 --> 01:30:24,188 Ticari film anlayışını tersyüz etti bence bu film. 1353 01:30:25,105 --> 01:30:27,355 Powell ve Pressburger'da hayran olduğum her şeyin 1354 01:30:27,355 --> 01:30:28,646 en somut örneği. 1355 01:30:30,021 --> 01:30:33,021 Popüler bir eğlencelik olarak son derece tatmin edici 1356 01:30:33,396 --> 01:30:36,355 ama bir yandan da muazzam bir yaratıcılığa ve derinliğe sahip, 1357 01:30:36,355 --> 01:30:39,355 katmanlı ve huzursuz edici. 1358 01:30:41,063 --> 01:30:44,146 Tarihin görkemli bir biçimde haklı çıkardığı film. 1359 01:30:45,021 --> 01:30:46,896 Ama 1949 yılında 1360 01:30:46,896 --> 01:30:50,771 Michael ve Emeric, Rank'in filme yaptığı muameleden o kadar tiksindiler ki 1361 01:30:51,521 --> 01:30:53,230 şirketle bağlarını kopardılar. 1362 01:30:56,105 --> 01:30:59,938 London Films'e geçip yeniden Alex Korda ile ilişki kurdular. 1363 01:31:00,438 --> 01:31:03,688 Alex o kadar hoş 1364 01:31:03,688 --> 01:31:05,896 ve eğlence dolu bir insandı ki 1365 01:31:06,355 --> 01:31:08,146 sadece parası olanlardan değil 1366 01:31:08,146 --> 01:31:12,438 ilginç bir şekilde hiç parası olmayan insanlardan da 1367 01:31:13,146 --> 01:31:16,521 para koparmayı başarıyordu. 1368 01:31:16,521 --> 01:31:18,980 Tabii ki felaketle sonuçlandı bu. 1369 01:31:25,813 --> 01:31:29,230 Küçük Arka Oda, yeni sözleşmeleri altında yaptıkları ilk filmdi. 1370 01:31:30,063 --> 01:31:33,105 Ayrıca bir başka şaşırtıcı yön değişiminin de işaretiydi. 1371 01:31:33,980 --> 01:31:37,771 Büyük bir renkli başyapıta imza attıktan sonra 1372 01:31:37,980 --> 01:31:40,980 Michael bu sefer de küçük çaplı bir siyah-beyaz film 1373 01:31:41,521 --> 01:31:42,896 yapmaya karar vermişti. 1374 01:31:43,980 --> 01:31:47,063 "Romantizmden gerçekliğe sığınmak istedim." 1375 01:31:47,063 --> 01:31:48,563 diye ifade etti bu durumu. 1376 01:31:52,230 --> 01:31:56,105 The Archers her daim, gerçekliği göz ardı etmekle suçlanıyordu. 1377 01:31:56,105 --> 01:31:58,646 Bu filmle onları eleştirenlerin dimdik karşısına çıktılar. 1378 01:31:58,813 --> 01:32:03,146 Karanlık sokakların, kalabalık barların, 1379 01:32:03,438 --> 01:32:04,771 yavan evlerin, 1380 01:32:05,021 --> 01:32:06,396 ve boğucu ofislerin 1381 01:32:06,396 --> 01:32:09,021 birbiri ardına sıralandığı kasvetli bir yolculuğa çıktılar. 1382 01:32:09,938 --> 01:32:12,355 Fakat Michael'ın filmle ilgili en çok heyecanlandığı şey 1383 01:32:12,355 --> 01:32:14,771 karakterlerin sorunlu ruh halleriydi, 1384 01:32:15,396 --> 01:32:18,063 Nigel Balchin'in romanından esinlenmişlerdi. 1385 01:32:19,980 --> 01:32:21,021 Bir şeyler içmem lazım. 1386 01:32:22,146 --> 01:32:23,438 İçki ikram et bana. 1387 01:32:23,688 --> 01:32:24,813 Bir şeyler iç Sammy. 1388 01:32:26,563 --> 01:32:27,563 Viski mi? 1389 01:32:30,646 --> 01:32:34,521 Almayayım Susan. Güzel ilaçlarımdan alacağım. 1390 01:32:37,771 --> 01:32:41,980 Ana karakter olan Sammy, 1391 01:32:41,980 --> 01:32:45,563 bir ayağını kaybettiği için protez takan bir mühimmat uzmanı. 1392 01:32:46,438 --> 01:32:48,146 Neden çıkarmıyorsun? 1393 01:32:50,438 --> 01:32:51,646 İyi gelir. 1394 01:32:52,063 --> 01:32:53,105 Olmaz. 1395 01:32:56,146 --> 01:32:57,396 Yalnızken çıkarıyorsun. 1396 01:32:58,396 --> 01:33:00,271 Ben buradayken neden çıkarmıyorsun? 1397 01:33:07,688 --> 01:33:09,188 Şimdilik iyi. 1398 01:33:10,355 --> 01:33:14,355 Bir savaşı kolaylıkla kazandıracak fikirlerin olabilir 1399 01:33:14,563 --> 01:33:17,521 ama bunları satamazsan kimseye bir faydan olmaz. 1400 01:33:17,980 --> 01:33:20,855 Üniversite değil burası. 1401 01:33:20,855 --> 01:33:23,480 Reklam ajansı da değil ki senin ait olduğun yer orası. 1402 01:33:23,730 --> 01:33:24,730 Beni dinle Sammy. 1403 01:33:24,938 --> 01:33:27,980 Kendini büyük bir biliminsanı, beni de yardakçı bir tüccar sanıyor olabilirsin. 1404 01:33:27,980 --> 01:33:30,605 Ama gerçek şu ki işleri batırdığında arkanı toplamak bana kalıyor. 1405 01:33:30,605 --> 01:33:31,688 Bir diğer gerçek de şu: 1406 01:33:31,688 --> 01:33:34,438 Sana itibar sağlayan şeylerin hepsi, benim zihnimden çıkma! 1407 01:33:34,438 --> 01:33:37,730 Siyasetçi veya pazarlamacı olmayabilirim ama on yaşında bir çocuk da değilim! 1408 01:33:43,021 --> 01:33:45,438 Sammy'nin sık sık çektiği ağrılar, 1409 01:33:45,730 --> 01:33:49,563 kontrol etmeye çalıştığı viski bağımlılığını derinleştiriyor. 1410 01:33:49,563 --> 01:33:50,646 Sammy. 1411 01:33:53,480 --> 01:33:56,980 Departmanı sen yönetebilirsin. Pinker bile böyle diyor. 1412 01:33:57,396 --> 01:33:58,938 Ama hiçbir şeyi göze almıyorsun. 1413 01:33:59,646 --> 01:34:02,646 Elinde yaşamaya değer onca şey varken sadece kendine acıyorsun. 1414 01:34:03,521 --> 01:34:05,855 Ama tek ayaklı olmayı bu kadar özel kılan ne ki? 1415 01:34:05,855 --> 01:34:07,563 Yüreğin yok senin! 1416 01:34:08,855 --> 01:34:11,396 - Sesini keser misin? - Ben doğruları söylüyorum. 1417 01:34:11,771 --> 01:34:14,105 Sammy, tam bir ahmaksın. 1418 01:34:15,271 --> 01:34:16,980 Kendine gel Sue! 1419 01:34:17,438 --> 01:34:19,105 Komik duruma düşüyorsun. 1420 01:34:22,396 --> 01:34:25,355 Bir dahaki sefere eve dönmeyi aklına koyduğunda 1421 01:34:26,063 --> 01:34:27,896 bana da haber verirsen sevinirim. 1422 01:34:30,271 --> 01:34:33,355 The Archers bu filmle eğer isterlerse 1423 01:34:33,605 --> 01:34:35,355 İngiliz gerçekçiliği geleneği dahilinde 1424 01:34:35,355 --> 01:34:37,813 samimi bir film yapabileceklerini gösterdiler. 1425 01:34:38,646 --> 01:34:41,938 Fantezi ve komediye yatkınlarını dizginleyip 1426 01:34:42,188 --> 01:34:45,021 karmaşık bir aşk hikayesinin duygusal hakikatine 1427 01:34:45,146 --> 01:34:46,771 odaklandılar. 1428 01:34:50,938 --> 01:34:54,938 Düşündüm de eğer bu gece söylediğin kadar zavallı bir aptal olduğumu düşünüyorsan... 1429 01:34:55,521 --> 01:34:57,480 Birbirimizin yolundan çekilmemiz en iyisi. 1430 01:34:59,313 --> 01:35:01,230 Ben de aynı şey düşündüm. 1431 01:35:07,438 --> 01:35:10,396 Filmin son versiyonu öfke ve acı doluydu 1432 01:35:11,105 --> 01:35:12,355 ve eleştirmenler filme bayıldı. 1433 01:35:12,355 --> 01:35:14,480 Çık şuradan! 1434 01:35:17,813 --> 01:35:21,230 Tek sorun, seyircinin pek ilgi göstermemesiydi. 1435 01:35:22,938 --> 01:35:24,605 Savaş yıllarının acılarını anımsatan 1436 01:35:24,605 --> 01:35:27,188 kasvetli hikayeler izlemek istemiyorlardı. 1437 01:35:28,980 --> 01:35:30,813 Bu yüzden Küçük Arka Oda, 1438 01:35:31,605 --> 01:35:34,771 yeni bir başlangıç değil, bir çıkmaz sokak oldu. 1439 01:35:41,313 --> 01:35:42,896 Kendilerinden bekleneceği üzere, 1440 01:35:43,396 --> 01:35:47,063 ikili çektikleri en kasvetli filmden sonra 1441 01:35:47,063 --> 01:35:49,521 o zamana kadarki en havai filmlerini çektiler. 1442 01:35:53,855 --> 01:35:57,271 Alexander Korda, 1930'larda Scarlet Pimpernel'in 1443 01:35:57,271 --> 01:36:00,480 çok kârlı bir versiyonunu çekmişti. 1444 01:36:01,771 --> 01:36:05,855 Şimdi de renkli ve görkemli bir versiyonunu çekmek istiyordu. 1445 01:36:08,646 --> 01:36:11,021 Sam Goldwyn, Hollywood parasını getirecekti. 1446 01:36:11,230 --> 01:36:14,355 Powell ve Pressburger, ortak kariyerlerinde ilk defa 1447 01:36:14,355 --> 01:36:17,563 kendilerini ikisinin de istemediği bir şeyi çekerken buldular, 1448 01:36:17,771 --> 01:36:20,271 eskimiş bir klasiğin yeni versiyonunu. 1449 01:36:20,563 --> 01:36:23,563 Kimse sana yardım edemez, devletin de dahil. 1450 01:36:25,646 --> 01:36:26,938 Ne diyeceksin buna? 1451 01:36:31,313 --> 01:36:33,021 Her şeyi düşünmüş gibisin. 1452 01:36:34,438 --> 01:36:36,271 Bana söyleyecek tek bir şey kaldı... 1453 01:36:39,188 --> 01:36:40,313 Tebrikler... 1454 01:36:41,438 --> 01:36:42,855 Çok incesiniz Sör Percy. 1455 01:36:43,230 --> 01:36:47,355 Klişe Pimpernel öyküsüyle yapabilecekleri tek şeyin şu olduğuna karar verdiler: 1456 01:36:47,605 --> 01:36:50,605 Filmi komedi ve müzikle doldurup 1457 01:36:50,813 --> 01:36:53,438 taşkın bir eğlenceliğe çevirmek. 1458 01:37:00,563 --> 01:37:03,188 Cyril Cusack'ın durmadan hapşırdığı sahnede 1459 01:37:03,188 --> 01:37:05,396 cüretkar bir sinematik şaka var. 1460 01:37:05,396 --> 01:37:07,605 Ne zaman hapşırsa kamera havai fişekleri gösteriyor. 1461 01:37:08,188 --> 01:37:10,230 İnsanı afallatan bir görüntü ve kurgu, 1462 01:37:10,230 --> 01:37:11,730 hikayeyle hiçbir ilgisi yok. 1463 01:37:11,730 --> 01:37:12,813 Demek istediğim, filmde 1464 01:37:12,813 --> 01:37:14,980 dışarıda bir yerlerde havai fişekler patlıyor filan değil. 1465 01:37:14,980 --> 01:37:18,063 Damdan düşer gibi ortaya çıkan görsel bir metafor sadece. 1466 01:37:18,438 --> 01:37:21,230 Bence bunu--- Aslında bunun kökleri 1467 01:37:21,563 --> 01:37:23,771 ilk sessiz filmlere dayanıyor, 1468 01:37:23,980 --> 01:37:27,063 bu filmlerde bir kişinin duyduklarını görebiliyorsun. 1469 01:37:36,938 --> 01:37:38,813 Ya da görsellerle her şeyin yapılabileceği 1470 01:37:38,813 --> 01:37:41,063 avangart film denemelerinde görülen bir şey. 1471 01:37:41,063 --> 01:37:43,521 Ama Michael ve Emeric'in bunu 1472 01:37:43,855 --> 01:37:45,105 bir dramanın ortasında yapması 1473 01:37:45,688 --> 01:37:49,230 bence film yapmanın katıksız keyfini temsil ediyor. 1474 01:37:51,188 --> 01:37:52,855 Ama 1950'de 1475 01:37:53,063 --> 01:37:55,813 bir macera filminde hikayenin kendisiyle dalga geçilemezdi. 1476 01:37:56,146 --> 01:37:58,563 Sam Goldwyn bu yüzden onlara çok sinirlendi. 1477 01:37:58,813 --> 01:38:03,063 Tek istediği, orijinal filmin renkli versiyonuydu. 1478 01:38:03,813 --> 01:38:07,980 Bu yüzden yeniden çekim ve kurgu yaptılar ve ortaya çıkan şey kimseyi 1479 01:38:07,980 --> 01:38:10,771 memnun etmeyen tatsız bir taviz ürünü oldu. 1480 01:38:15,896 --> 01:38:18,480 Bu aksaklığın ardından, yine 1950 yılında 1481 01:38:18,480 --> 01:38:21,688 bir başka büyük Hollywood yapımcısı olan David Selznick ile 1482 01:38:21,688 --> 01:38:23,188 ortak bir yapıma girdiler. 1483 01:38:24,396 --> 01:38:27,188 Gone to Earth adlı bu film, 1484 01:38:27,813 --> 01:38:30,771 Shropshire halkını merkeze alan ve Mary Webb'in romanına dayanan 1485 01:38:30,771 --> 01:38:32,688 tutkulu bir hikayeydi. 1486 01:38:34,230 --> 01:38:37,146 Selznick'in bu filmle vitrine çıkarmak istediği 1487 01:38:37,146 --> 01:38:38,771 yeni eşi Jennifer Jones, 1488 01:38:38,771 --> 01:38:40,563 muazzam bir oyuncu olduğunu kanıtladı. 1489 01:38:41,563 --> 01:38:44,146 Jennifer Jones ile çalışmaktan çok memnunduk. 1490 01:38:44,313 --> 01:38:46,605 Selznick'ten pek memnun değildik. 1491 01:38:47,188 --> 01:38:48,855 Eşine deli gibi aşıktı. 1492 01:38:49,355 --> 01:38:51,855 Ve ayrıca çok kıskançtı. 1493 01:38:52,355 --> 01:38:54,771 Ayrıca eşi oradayken sete gelmeye de korkuyordu 1494 01:38:54,771 --> 01:38:56,771 çünkü kadının ona bir şey fırlatma ihtimali vardı. 1495 01:38:56,980 --> 01:38:59,021 Yani demem o ki 1496 01:38:59,021 --> 01:39:02,938 setin arkasından dik dik bakan gözleri hissederdik hep. 1497 01:39:03,480 --> 01:39:06,605 Kayboldu! 1498 01:39:06,730 --> 01:39:09,480 Gone to Earth, bir nevi gotik başyapıttı. 1499 01:39:09,896 --> 01:39:12,438 Michael'ın ülkesine, doğal aleme 1500 01:39:12,646 --> 01:39:16,646 ve İngiliz kırsalının ritüellerine yönelik derin hisleriyle doluydu. 1501 01:39:42,105 --> 01:39:43,730 "Gece yarısı yaklaştığında 1502 01:39:44,646 --> 01:39:48,230 Tanrı'nın küçük dağındaki en sarp kayalara tırman. 1503 01:39:50,563 --> 01:39:52,896 Eşarbını Şeytan'ın sandalyesine koy 1504 01:39:54,146 --> 01:39:55,438 ve etrafından dolaş. 1505 01:39:58,730 --> 01:39:59,938 Dileğini dile." 1506 01:40:01,188 --> 01:40:03,313 Eğer "Hunters Spinney'ye" gidecek olursam... 1507 01:40:04,521 --> 01:40:05,813 Eğer gidersem... 1508 01:40:07,021 --> 01:40:08,896 Peri müziğini duymak istiyorum. 1509 01:40:55,188 --> 01:40:58,438 Jennifer Jones'un oynadığı Hazel karakteri, 1510 01:40:58,438 --> 01:41:01,605 tuzaklar ve kapanlarla dolu bir dünyada vahşi bir canlı. 1511 01:41:04,271 --> 01:41:05,521 Peşimizdeler Foxy. 1512 01:41:13,230 --> 01:41:14,313 Hangi yöne gidiyorlar? 1513 01:41:14,313 --> 01:41:16,021 "Hunters Spinney"! Buradan! 1514 01:41:16,188 --> 01:41:18,605 - Seni yok edecekler! - Bırak onu, seni yok edecekler! 1515 01:41:19,271 --> 01:41:21,230 Onu bana ver, aptallık etme, bana ver! 1516 01:41:21,938 --> 01:41:27,438 Kayboldu! 1517 01:41:27,438 --> 01:41:31,896 Sorun şu ki Selznick, yaptıkları filmi kabul etmedi. 1518 01:41:32,271 --> 01:41:35,271 Neticede kafasındaki film 1519 01:41:36,230 --> 01:41:37,230 farklıydı. 1520 01:41:37,605 --> 01:41:40,271 Bazı değişiklikler yapmamızı istedi ama yapmadık. 1521 01:41:40,271 --> 01:41:42,855 Kuzey Amerika hakları ondaydı. 1522 01:41:42,855 --> 01:41:45,438 Jennifer'la ekstra sahneler çekti, 1523 01:41:45,438 --> 01:41:47,730 Rouben Mamoulian çekmişti sanırım. 1524 01:41:48,771 --> 01:41:54,396 Selznick onları dava edip Wild Heart adıyla kendi versiyonunu çıkardı. 1525 01:41:54,896 --> 01:41:56,396 Yani The Archers'ın 1526 01:41:56,396 --> 01:41:59,188 Hollywood yapımcılarıyla ticari film yapma girişimlerinin ikisi de 1527 01:41:59,188 --> 01:42:03,188 karşılıklı suçlamalar ve davalarla sonuçlandı. 1528 01:42:04,271 --> 01:42:07,938 Savaş dönemi idealizminden barış dönemi tüccarlığına geçişin 1529 01:42:08,146 --> 01:42:10,313 epey zor olduğunu gördüler. 1530 01:42:11,646 --> 01:42:14,563 Yaratıcılık açısından her şey ters gidiyordu 1531 01:42:14,855 --> 01:42:19,688 ve ikilinin acilen kendi üsluplarında filmlere dönmeleri gerekiyordu. 1532 01:42:24,105 --> 01:42:27,105 Orkestra şefi Thomas Beecham; Offenbach'ın, 1533 01:42:27,105 --> 01:42:30,896 Hoffmann'ın Sihirli Masalları operasını film yapmayı önerdi. 1534 01:42:31,688 --> 01:42:33,605 Emeric hemen atladı bu fikre. 1535 01:42:34,480 --> 01:42:36,896 Müzik ilk aşkı, en sevdiği sanattı. 1536 01:42:37,813 --> 01:42:42,438 Emeric ayrıca Alman yazar Hoffmann'la benzer bir ruha sahip olduğunu gördü. 1537 01:42:42,563 --> 01:42:47,355 İkisi de büyülü, marazi ve fantastik şeylerden hoşlanıyordu. 1538 01:42:49,563 --> 01:42:54,688 İlk hikayede Hoffmann, mekanik bir bebek olan Olympia'ya aşık oluyor. 1539 01:42:56,271 --> 01:42:58,521 Şu delikanlı, sana yemin ederim, 1540 01:42:58,521 --> 01:43:00,605 yakında evlenme teklifi edecek 1541 01:43:00,605 --> 01:43:04,646 Bittabi dostum 1542 01:43:27,730 --> 01:43:29,355 Burada Michael'ı heyecanlandıran 1543 01:43:29,646 --> 01:43:33,355 operayı dansa dönüştürerek sinemaya taşıma 1544 01:43:33,938 --> 01:43:36,271 fikrinin radikalliğiydi. 1545 01:43:36,438 --> 01:43:39,730 Ağaçlık yollardaki kuşlar Kanat çırpıyor 1546 01:43:39,730 --> 01:43:42,771 Önemli rollere şarkıcılardan ziyade dansçıları seçti. 1547 01:43:43,605 --> 01:43:45,730 Böylece hikayeler görsel olarak can buldu 1548 01:43:46,146 --> 01:43:49,730 ve her şeyin koreografili olduğu bir yapım çıktı ortaya 1549 01:43:49,730 --> 01:43:52,355 ki Michael'a göre mükemmel film böyle olmalıydı. 1550 01:44:11,271 --> 01:44:13,313 Tüm çekimler sessiz film gibi yapıldı, 1551 01:44:13,313 --> 01:44:15,396 müzikler sette çalıyordu. 1552 01:44:15,563 --> 01:44:17,521 Böylece sanatçılar ve ekip 1553 01:44:17,980 --> 01:44:19,688 müziğin büyüsüne kapıldı. 1554 01:44:23,521 --> 01:44:27,563 Tabii ki hareket de sinema sanatının asli bir unsuru. 1555 01:44:27,813 --> 01:44:29,771 Kameranın hareketlerine bayılıyorum. 1556 01:44:30,355 --> 01:44:32,521 Bir hareketten diğerine kesmeye bayılıyorum. 1557 01:44:33,271 --> 01:44:36,938 Ve her şeyin tam istediğim gibi hareket ettiği o özel anlarda, 1558 01:44:38,313 --> 01:44:40,855 ister sette olsun ister de kurgu odasında, 1559 01:44:41,063 --> 01:44:43,855 çok güçlü bir enerjinin seni ele geçirdiğini hissediyorsun. 1560 01:44:47,230 --> 01:44:50,396 İzlediğin tüm filmler içinde en sevdiğin sahne ne diye soruluyor bazen. 1561 01:44:50,980 --> 01:44:53,438 Her defasında aklıma Hoffmann'daki gondolda geçen 1562 01:44:53,438 --> 01:44:55,813 kılıç dövüşü sahnesi geliyor. 1563 01:45:06,771 --> 01:45:09,063 O kadar kıvrak ve akıcı ki. 1564 01:45:10,230 --> 01:45:13,521 Her şeyiyle fiziksel ve baştan sonra rüya gibi. 1565 01:45:16,230 --> 01:45:17,688 Hiçbir ses efekti yok. 1566 01:45:19,271 --> 01:45:20,646 Hem çok dolaysız 1567 01:45:21,855 --> 01:45:22,855 hem çok mesafeli. 1568 01:45:29,605 --> 01:45:32,105 Başka hiçbir sanat türünün başaramayacağı bir şey bu. 1569 01:45:33,063 --> 01:45:34,105 Pür film. 1570 01:45:50,896 --> 01:45:55,271 Hoffmann'da neredeyse bilinen tüm sinema teknikleri kullanılıyor 1571 01:45:55,438 --> 01:45:59,771 ve geleneksel anlamda devamlılığa hiç önem verilmiyor. 1572 01:46:06,230 --> 01:46:09,396 Görsellerinin gerçeküstü ve şaşırtıcı yapısıyla 1573 01:46:09,396 --> 01:46:10,646 film kendini aşıyor sürekli. 1574 01:46:11,355 --> 01:46:16,063 Klasik tiyatro efektleri, mükemmel sinematik detaylarla birleşiyor. 1575 01:46:16,896 --> 01:46:19,230 Mesela burada Olmypia'nın gözlerinin hareketi gibi. 1576 01:46:23,438 --> 01:46:26,188 Her şey gibi gözlerin bile koreografisi var. 1577 01:46:28,521 --> 01:46:31,605 Bu hep dikkatimi çekti, bilhassa Robert Helpmann'ın gözleri. 1578 01:46:32,313 --> 01:46:33,355 Tek bir bakışla 1579 01:46:33,813 --> 01:46:35,813 beş adım dans etmiş hissi uyandırıyor. 1580 01:46:39,271 --> 01:46:42,688 Michael'ın en sevdiği mantralardan biri şuydu: "Tüm sanatlar bir bütündür." 1581 01:46:43,521 --> 01:46:45,063 Çünkü bir filmde edebiyatı, 1582 01:46:45,271 --> 01:46:49,521 müziği, dansı, tiyatroyu ve tasarımı bir araya getirerek 1583 01:46:49,938 --> 01:46:54,730 geleneksel sanatları aşan bir nevi salt sinema yaratılabileceğine inanıyordu. 1584 01:46:57,563 --> 01:47:00,771 Buna en çok yaklaştığı film Hoffmann'ın Sihirli Masalları'ydı. 1585 01:47:04,063 --> 01:47:08,980 Ayrıca en iddialı fikirlerini hayata geçirişini temsil ediyordu. 1586 01:47:09,938 --> 01:47:13,063 Yani film hem Siyah Nergis'teki 1587 01:47:13,355 --> 01:47:16,271 on dakikalık deneme gibi kompoze bir filmdi 1588 01:47:16,605 --> 01:47:21,396 hem de Kırmızı Pabuçlar'daki bale gibi gerçeküstü bir psikolojik dramdı. 1589 01:47:23,605 --> 01:47:26,855 Sonuç, senfoni gibi icra edilen bir film oldu. 1590 01:47:26,855 --> 01:47:29,188 Defalarca izleyip 1591 01:47:29,355 --> 01:47:31,730 her izlemede yeni bir şey keşfedebilirsiniz. 1592 01:47:34,480 --> 01:47:37,813 Sinema katıksız dışavuruma ancak bu kadar yaklaşabilir. 1593 01:47:38,021 --> 01:47:39,813 Art arda sıralanan görüntüler 1594 01:47:39,813 --> 01:47:43,605 duyguları apaçık bir şekilde iletmek için tasarlanmış. 1595 01:48:06,146 --> 01:48:08,313 Geçen hafta New York'ta tarih yazıldı, 1596 01:48:08,313 --> 01:48:10,855 zira Metropolitan Opera House tarihinde ilk kez 1597 01:48:10,855 --> 01:48:12,313 sinema salonuna dönüştürüldü. 1598 01:48:12,855 --> 01:48:14,938 Hoffmann'ın Sihirli Masalları vesilesiyle. 1599 01:48:15,146 --> 01:48:17,855 London Films yapımı bu yeni İngiliz filmi 1600 01:48:17,855 --> 01:48:21,605 prömiyerini Kızıl Haç yararına yapılan bir galada gerçekleştirdi. 1601 01:48:24,355 --> 01:48:26,313 New York'taki büyük prömiyerin ardından 1602 01:48:26,938 --> 01:48:31,146 Powell ve Pressburger, idollerinden biri olan Cecil B DeMille'den 1603 01:48:31,355 --> 01:48:32,521 bir tebrik mektubu aldı. 1604 01:48:32,521 --> 01:48:34,688 MUAZZAM CESARETİNİZ VE SANATINIZ İÇİN SİZE TEŞEKKÜR EDİYORUM 1605 01:48:36,938 --> 01:48:40,188 Ama film Cannes'da gösterildiğinde tatsız bir tartışma patlak verdi. 1606 01:48:40,938 --> 01:48:44,438 Alex Korda, yavaş ve sıkıcı bulduğu üçüncü perdenin 1607 01:48:44,438 --> 01:48:46,355 filmden atılması gerektiğini düşünüyordu. 1608 01:48:46,730 --> 01:48:48,688 Michael buna şiddetle karşı çıksa da 1609 01:48:49,063 --> 01:48:51,063 Emeric'in Korda'ya katıldığı hissine kapıldı. 1610 01:48:51,563 --> 01:48:52,688 Ve buna çok alındı. 1611 01:48:53,396 --> 01:48:55,938 Michael bir daha Korda'yla çalışmayacaktı. 1612 01:48:56,771 --> 01:48:57,855 Daha da fenası, 1613 01:48:58,480 --> 01:49:03,396 Emeric'le arasındaki güvenin temellerini sarstı bu olay. 1614 01:49:07,355 --> 01:49:09,771 Bunun ardından üç yıllık bir durgunluk dönemi yaşandı. 1615 01:49:09,771 --> 01:49:12,813 İkili bu süreçte birlikte tek bir film bile yapmadı. 1616 01:49:14,313 --> 01:49:16,771 Michael'ın bir sürü iddialı fikri vardı 1617 01:49:16,980 --> 01:49:19,021 ama yaratıcı özgürlük talep ediyordu. 1618 01:49:20,355 --> 01:49:22,688 Ama Korda ve Rank'le köprüleri yaktığından 1619 01:49:22,688 --> 01:49:24,480 bunu nereden bulacaktı? 1620 01:49:29,480 --> 01:49:33,855 Sıkkın ve huzursuz bir şekilde dünyayı dolaşarak geçirdi zamanını. 1621 01:49:35,396 --> 01:49:37,480 Ünlü bir isimdi, önemli biriydi 1622 01:49:37,480 --> 01:49:40,980 ama ne yapacağını da şaşırmış durumdaydı. 1623 01:49:42,146 --> 01:49:44,855 Michael, büyük sanatçılarla maceracı yapımların hayalini kuruyordu, 1624 01:49:44,855 --> 01:49:46,771 televizyonlar finanse edebilirdi bunları. 1625 01:49:47,021 --> 01:49:49,271 Fikirlerden biri, Odisseia'dan bir hikayeydi. 1626 01:49:49,271 --> 01:49:52,396 Başrolde Orson Welles olacaktı, opera metnini Dylan Thomas yazacak, 1627 01:49:52,396 --> 01:49:54,355 müziklerini de Stravinsky yapacaktı. 1628 01:49:56,355 --> 01:49:58,771 İkili arasında her zaman daha pratik düşünen Emeric'ti. 1629 01:49:58,771 --> 01:50:01,521 Kendi başına bir film çekmek için Korda'ya döndü. 1630 01:50:01,730 --> 01:50:04,980 Twice Upon a Time adlı bir çocuk masalıydı bu. 1631 01:50:05,813 --> 01:50:07,271 Ama film başarılı olmadı. 1632 01:50:09,646 --> 01:50:13,480 Sarsılıp hasar alan ortaklıklarını envaiçeşit projeyle 1633 01:50:13,771 --> 01:50:15,396 yeniden canlandırmaya çalıştılar. 1634 01:50:16,313 --> 01:50:18,146 Ama hiçbir işe ele atamadılar. 1635 01:50:22,146 --> 01:50:24,605 1950'lerin başında İngiliz filmleri yapmak için yeterli 1636 01:50:24,605 --> 01:50:27,021 para yoktu ve bağımsızlıklarını kaybetmeden 1637 01:50:27,021 --> 01:50:29,480 herhangi bir anlaşma yapmak çok zordu. 1638 01:50:29,771 --> 01:50:32,355 Yani film yapmak için sana para versinler istiyorsan 1639 01:50:32,355 --> 01:50:35,605 her yere gidersin, herkesle konuşursun, elinden geleni yaparsın. 1640 01:50:35,605 --> 01:50:38,688 Ama Michael ve Emeric bu şekilde çalışmaya alışık değildi. 1641 01:50:39,438 --> 01:50:41,396 Bağımsızlıklarını kaybetmek istemediler 1642 01:50:41,605 --> 01:50:42,980 ve bu yüzden çile çektiler. 1643 01:50:45,188 --> 01:50:48,980 Stres ve gerginlik yüzünden zıt yönlere gidiyor gibilerdi, 1644 01:50:49,271 --> 01:50:52,646 Michael daha idealist ve hırçın hale gelirken 1645 01:50:52,646 --> 01:50:56,813 Emeric'in hüsranı giderek derinleşiyordu. 1646 01:50:58,813 --> 01:51:03,021 Nihayetinde Oh... Rosalinda!! filmini çekecek kaynağı buldular. 1647 01:51:03,521 --> 01:51:05,605 Günümüz Viyana'sında geçen 1648 01:51:05,771 --> 01:51:07,938 bir Die Fledermaus yorumu. 1649 01:51:08,563 --> 01:51:12,105 Filmin sloganı, o dönemki ruh hallerine uyuyordu: 1650 01:51:12,438 --> 01:51:15,313 "Durum umutsuz ama ciddi değil." 1651 01:51:15,771 --> 01:51:16,855 Bence 1652 01:51:17,813 --> 01:51:18,855 affınıza sığınarak 1653 01:51:19,021 --> 01:51:21,813 böyle oldu! 1654 01:51:29,230 --> 01:51:33,021 Film, son derece farklı tasarımı ve ikiliye özgü 1655 01:51:33,021 --> 01:51:36,313 iddialı fikirlerle umut vaat eden bir başlangıç yapıyor. 1656 01:51:38,771 --> 01:51:41,521 Ama bu vaadi tam olarak yerine getiremiyor. 1657 01:51:58,313 --> 01:51:59,730 Rosalinda! 1658 01:52:00,563 --> 01:52:04,105 En iyi müzikal işlerinin aksine kompoze bir film değil bu, 1659 01:52:04,563 --> 01:52:07,021 daha serbest ve hafif bir iş. 1660 01:52:07,355 --> 01:52:09,688 Bence fikirlerini istedikleri gibi uygulamalarına 1661 01:52:09,688 --> 01:52:12,605 yetecek kadar paraları yoktu aslında 1662 01:52:15,480 --> 01:52:19,563 ve filmin vaat ettiği şampanyanın 1663 01:52:19,771 --> 01:52:21,021 gazı kaçmış gibiydi. 1664 01:52:24,480 --> 01:52:26,813 İngiliz kamuoyu, Emeric'in son derece Avrupai operet sevgisine 1665 01:52:26,813 --> 01:52:29,980 ortak olmayarak, onu cidden hayalkırıklığına uğratmıştı. 1666 01:52:30,938 --> 01:52:34,896 Ve ikilinin artık gerçekten bir başarıya ihtiyacı vardı. 1667 01:52:36,980 --> 01:52:40,313 Bir sonraki işleri, River Plata Muharebesi adlı 1668 01:52:40,771 --> 01:52:42,230 eski usül bir savaş filmiydi. 1669 01:52:44,021 --> 01:52:46,771 Michael bu filmi çekmekten büyük zevk aldı çünkü denizdeki gemileri 1670 01:52:46,771 --> 01:52:49,105 gösteren fevkalade kareleri yakalamak için büyük bir 1671 01:52:49,396 --> 01:52:52,855 savaş gemisi filosunu kumanda etmesine izin verilmişti. 1672 01:53:03,271 --> 01:53:06,563 Bu görüntülerin ekrana bu kadar iyi yansımasının sebebi 1673 01:53:06,980 --> 01:53:10,521 VistaVision'ın yeni geniş ekran formatında çekilmiş olmalarıydı, 1674 01:53:10,646 --> 01:53:12,730 o dönemin IMAX'iydi bu teknoloji. 1675 01:53:13,771 --> 01:53:16,063 Sinemada otururken insan kendini o gemilerin 1676 01:53:16,063 --> 01:53:17,355 güvertesindeymiş gibi hissediyordu. 1677 01:53:20,271 --> 01:53:22,688 Ölçek ve netlik inanılmazdı. 1678 01:53:29,730 --> 01:53:33,313 Ve böylece ikili birdenbire bir gişe başarısına daha imza attı. 1679 01:53:33,646 --> 01:53:37,105 Leicester Meydanı'ndaki Empire Theater, Royal Film Performance'a gelenleri 1680 01:53:37,105 --> 01:53:39,605 görmek isteyen çok sayıda Londralıyı 1681 01:53:39,605 --> 01:53:41,646 bir mıknatıs gibi kendine çekti. 1682 01:53:41,980 --> 01:53:44,146 Mesela genç Fransız oyuncu Brigitte Bardot. 1683 01:53:46,063 --> 01:53:49,980 Ayrıca muhtemelen Marilyn Monroe olarak tanıdığınız Bayan Arthur Miller. 1684 01:53:51,355 --> 01:53:53,271 Kraliçe, Bayan Monroe ile sohbet ediyor, 1685 01:53:53,271 --> 01:53:55,438 Windsor'da komşu olduklarından bahsediyor. 1686 01:53:56,063 --> 01:53:58,355 Drama açısından bakılırsa, ilk kez 1687 01:53:58,938 --> 01:54:00,980 son derece geleneksel bir film çekmişlerdi. 1688 01:54:01,980 --> 01:54:04,271 Şaşırtıcı veya yeni bir öğe yoktu. 1689 01:54:06,480 --> 01:54:10,021 ...intihar bu. Kendini parçalıyor! 1690 01:54:11,355 --> 01:54:13,313 Tanrıların alacakaranlığı. 1691 01:54:15,980 --> 01:54:17,688 Ama River Plata'nın başarısı 1692 01:54:17,938 --> 01:54:20,855 endüstride yeniden itibar kazandıkları anlamına geliyordu 1693 01:54:21,146 --> 01:54:24,480 ve Rank onlara yedi filmi kapsayan beş yıllık bir anlaşma önerdi. 1694 01:54:25,605 --> 01:54:28,313 Emeric kabul etmeye can atsa da Michael vasat oyuncularla 1695 01:54:28,313 --> 01:54:31,813 vasat filmler yapmak zorunda kalacaklarından korkuyordu. 1696 01:54:32,105 --> 01:54:35,938 Hayallerinden ve özerkliklerinden vazgeçme fikrini de hazmedemiyordu. 1697 01:54:37,230 --> 01:54:40,313 Sonunda Rank için tek bir film yapmayı kabul etti, 1698 01:54:40,438 --> 01:54:43,438 bu da Ill Met by Moonlight'tı. 1699 01:54:54,063 --> 01:54:56,521 Tam The Archers'lık bir konusu vardı. 1700 01:54:56,855 --> 01:54:59,605 Paddy Leigh Fermor'ın gerçek hikayesine dayanıyordu. 1701 01:55:00,021 --> 01:55:01,396 Tam bir İngiliz kahramanı, 1702 01:55:02,021 --> 01:55:03,396 alaylı bir özel harekat görevlisi. 1703 01:55:04,230 --> 01:55:08,188 II. Dünya Savaşı sırasında Girit'te Alman bir generali kaçırmayı başarıyor. 1704 01:55:14,855 --> 01:55:15,896 Hadi! 1705 01:55:23,271 --> 01:55:26,355 Filmle ilgili sorun şuydu: Emeric hikayeyi sakin bir belgesel 1706 01:55:26,355 --> 01:55:28,230 diliyle aktarmak isterken 1707 01:55:28,230 --> 01:55:30,896 Michael büyük ve romantik bir film hayal ediyordu. 1708 01:55:45,730 --> 01:55:50,313 VistaVision kamerası bir kez daha muazzam görüntüler sağladı. 1709 01:55:50,563 --> 01:55:54,313 Ama özünde film karmakarışık ve sönüktü. 1710 01:56:01,896 --> 01:56:05,271 Michael, Emeric'in yorulup çekingenleştiğini 1711 01:56:05,521 --> 01:56:08,313 ve tüm ışığını ve hırsını kaybettiğini düşünüyordu. 1712 01:56:09,021 --> 01:56:11,230 Emeric ise Michael'ın delirdiğini 1713 01:56:11,521 --> 01:56:14,646 her konuda mantıksız davranmaya başladığını düşünüyordu. 1714 01:56:16,313 --> 01:56:20,646 Michael, Rank'in başrole Dirk Bogarde'ı seçmesinden hiç hoşlanmamıştı. 1715 01:56:21,688 --> 01:56:23,021 Hadi, sinyali ver. 1716 01:56:23,021 --> 01:56:24,271 Şekerci. 1717 01:56:24,605 --> 01:56:25,855 Nasıl vereceğim "şekerci" sinyalini? 1718 01:56:27,646 --> 01:56:29,271 Mors alfabesini bilmiyor musun? 1719 01:56:29,271 --> 01:56:31,021 Ben mi? Ya sen? 1720 01:56:31,355 --> 01:56:32,355 Hayır. 1721 01:56:33,980 --> 01:56:34,980 Peki... 1722 01:56:36,480 --> 01:56:37,730 Mors alfabesini biliyor musun? 1723 01:56:38,230 --> 01:56:39,230 Tabii ki. 1724 01:56:40,938 --> 01:56:42,605 Eğitimli asker değil misiniz siz? 1725 01:56:42,896 --> 01:56:43,896 Çok şükür değiliz. 1726 01:56:44,396 --> 01:56:45,396 Ya binbaşı? 1727 01:56:45,855 --> 01:56:48,688 Hayır, o da amatör. Rütbeli olsa da amatör yine de. 1728 01:56:49,730 --> 01:56:52,355 Michael'ın filmi Girit'te çekmesine izin çıkmadı, 1729 01:56:52,563 --> 01:56:54,688 bu yüzden çekimleri Fransa'da yapmak zorunda kaldı. 1730 01:56:57,313 --> 01:57:00,771 Tüm bu gelişmeler, kimsenin inanmadığı yılgın 1731 01:57:00,980 --> 01:57:02,855 ve sorunlarla dolu bir yapımla sonuçlandı. 1732 01:57:04,896 --> 01:57:07,105 Michael 30 yıl sonra filmi izlediğinde 1733 01:57:07,271 --> 01:57:09,563 ne kadar kötü olduğuna kendisi bile şaşırdı. 1734 01:57:10,313 --> 01:57:13,813 Oyunculuklar vasattı, kamera tamamen yanlış kullanılmıştı. 1735 01:57:14,105 --> 01:57:18,730 1957 yılı için bile son derece demode bir işti. 1736 01:57:18,855 --> 01:57:21,605 "Senaryo tam pişmemişti, aksiyon yönünden zayıftı" ona göre. 1737 01:57:21,771 --> 01:57:23,230 "Espriler bayattı, 1738 01:57:23,396 --> 01:57:24,730 sürprizlerse 1739 01:57:24,730 --> 01:57:26,188 kimseyi şaşırtmıyordu." 1740 01:57:29,646 --> 01:57:32,521 Kurgu sürecinde Powell-Pressburger ikilisi 1741 01:57:32,521 --> 01:57:36,230 artık aynı bakış açısına sahip olmadıkları gerçeğiyle yüzleşerek 1742 01:57:36,438 --> 01:57:38,980 ortaklıklarını bitirme kararı aldı. 1743 01:57:42,730 --> 01:57:45,063 Gerçeklerle kısıtlanmak hoşuma gitmemişti. 1744 01:57:45,438 --> 01:57:49,646 Evet, o tür bir gerçekçiliğine karşı çıktığınızı okumuştum, 1745 01:57:49,813 --> 01:57:52,646 biraz daha hayalgücü istediğinizi. - Evet. Yani... 1746 01:57:52,938 --> 01:57:55,938 Doğal olarak bu yüzden giderek uzaklaştık birbirimizden. 1747 01:57:56,896 --> 01:57:58,480 Bu fikir yüzünden. 1748 01:57:58,480 --> 01:58:01,188 Şiddetli bir kavga olmadı ama... 1749 01:58:01,188 --> 01:58:02,313 Olmadı. 1750 01:58:02,438 --> 01:58:06,063 O gerçeklikten taviz vermiyor, siz de hışımla çıkıp gidiyorsunuz gibi... 1751 01:58:06,396 --> 01:58:10,605 Hayır, daha ziyade üzücü bir müşterek uçurum gibiydi. 1752 01:58:11,563 --> 01:58:13,438 Müşterek uçurum diye bir şey yok, değil mi? 1753 01:58:13,438 --> 01:58:17,271 Birbirini seven iki insan arasında açılan üzücü bir uçurum. 1754 01:58:18,355 --> 01:58:20,896 Emeric bir zamanlar ortaklıklarını böyle tanımlamıştı: 1755 01:58:21,646 --> 01:58:25,313 "Profesyonellerin dünyasında bir çift amatörmüşüz gibi hissettim hep. 1756 01:58:25,521 --> 01:58:28,521 Amatörler yaptıkları işle çok daha yakın temas halindedir 1757 01:58:28,646 --> 01:58:30,355 ve hevesleri onlara yakıt sağlar 1758 01:58:30,730 --> 01:58:34,771 ki bu da profesyonellerin yakıtından çok daha güçlü bir şeydir." 1759 01:58:36,605 --> 01:58:40,688 İnsanlar bize o kadar uzun süre birlikte çalışmayı nasıl başardığımızı soruyor. 1760 01:58:40,688 --> 01:58:42,271 18 yıl gibi bir süre. 1761 01:58:43,563 --> 01:58:44,688 Cevap 1762 01:58:45,563 --> 01:58:46,605 sevgi. 1763 01:58:47,646 --> 01:58:49,396 Sevgi olmadan 1764 01:58:50,146 --> 01:58:51,188 hiçbir şekilde 1765 01:58:51,688 --> 01:58:52,771 işbirliği kurulamaz. 1766 01:58:55,063 --> 01:58:57,605 Emeric ve Michael'ın dostluğu baki kaldı 1767 01:58:57,605 --> 01:59:00,896 ve hiçbir zaman birbirleri hakkında tek bir kötü söz söylemediler. 1768 01:59:01,688 --> 01:59:06,646 Roman yazmaya başladım. Ama çok az yazdım, sadece iki tane. 1769 01:59:06,813 --> 01:59:07,813 Ve... 1770 01:59:08,271 --> 01:59:10,896 Bence iyi romanlardı. 1771 01:59:16,813 --> 01:59:18,855 Mark, ne güzel bir çocuk. 1772 01:59:19,105 --> 01:59:20,105 Kim o? 1773 01:59:20,896 --> 01:59:21,896 Benim. 1774 01:59:23,563 --> 01:59:24,730 Tabii ya. 1775 01:59:25,063 --> 01:59:26,271 Videoyu kim çekti peki? 1776 01:59:28,313 --> 01:59:29,313 Babam. 1777 01:59:31,313 --> 01:59:34,563 Michael, Emeric olmadan harika bir film daha çekti. 1778 01:59:35,021 --> 01:59:36,396 Ah, o ne? 1779 01:59:41,646 --> 01:59:43,438 Kadın Katili'ydi bu film. 1780 01:59:44,271 --> 01:59:48,605 Bence Michael'ın yeni şeyler deneme konusundaki kararlılığını temsil ediyor. 1781 01:59:51,188 --> 01:59:52,355 Mark, ne yapıyorsun? 1782 01:59:52,480 --> 01:59:54,313 İzlerken bir fotoğrafını çekmek istedim. 1783 01:59:54,521 --> 01:59:55,521 Hayır, hayır! 1784 01:59:56,646 --> 01:59:59,021 Michael kendini de hikayeye dahil etti. 1785 01:59:59,021 --> 02:00:02,105 Korkusunu incelemek için kendi çocuğunun ödünü koparan 1786 02:00:02,105 --> 02:00:04,480 zorba baba rolünü üstlendi. 1787 02:00:08,355 --> 02:00:09,355 Ne yapıyor? 1788 02:00:11,646 --> 02:00:12,855 Bana hediye veriyor. 1789 02:00:14,480 --> 02:00:15,480 Ne peki? 1790 02:00:17,230 --> 02:00:18,355 Tahmin edebilirsin. 1791 02:00:21,980 --> 02:00:23,063 Kamera. 1792 02:00:27,438 --> 02:00:29,188 Çocuk büyüyünce katil oluyor. 1793 02:00:29,355 --> 02:00:31,605 En huzursuz edici şeyse 1794 02:00:31,730 --> 02:00:34,313 tabii ki bu adamın anlayışlı bir bakışla resmedilmesi. 1795 02:00:34,438 --> 02:00:36,605 Utangaç ve acı çeken bir insan. 1796 02:00:36,605 --> 02:00:37,688 Kapat şunu Mark! 1797 02:00:40,188 --> 02:00:41,563 Mark, kapat şunu! 1798 02:00:41,813 --> 02:00:44,605 Sorunu, kendini bu dünyaya ait hissetmemesi 1799 02:00:45,438 --> 02:00:49,271 ve kendini sadece başkalarının mahvından yarattığı görüntülerde 1800 02:00:49,271 --> 02:00:52,105 canlı ve eksiksiz hissediyor. 1801 02:00:54,021 --> 02:00:57,313 Her akşam bu film makinesini açıyorsun. 1802 02:00:59,230 --> 02:01:02,896 İzlemeye can attığın bu filmler ne ki? 1803 02:01:04,813 --> 02:01:06,521 Şu an oynayan film hangisi? 1804 02:01:08,563 --> 02:01:10,646 Beni sinemana götür. 1805 02:01:11,438 --> 02:01:12,438 Olur. 1806 02:01:14,271 --> 02:01:16,771 Tüm filme hakim olan atmosfer, 1807 02:01:16,771 --> 02:01:19,188 bunaltıcı bir keder. 1808 02:01:22,105 --> 02:01:23,980 Bu izlediğim ne Mark? 1809 02:01:28,855 --> 02:01:30,188 Cevap versene. 1810 02:01:40,480 --> 02:01:41,480 Güzel değil. 1811 02:01:42,396 --> 02:01:44,230 Ben de bundan korkuyordum. 1812 02:01:44,938 --> 02:01:45,938 Ne? 1813 02:01:46,271 --> 02:01:47,938 Işıklar çok çabuk sönüyor. 1814 02:01:48,563 --> 02:01:51,188 Çok rahatsız edici ve tahammülü zor bir film 1815 02:01:51,605 --> 02:01:53,521 ama bir yandan da çok dokunaklı 1816 02:01:53,688 --> 02:01:57,313 çünkü merkezinde radikal bir şefkat var. 1817 02:01:58,271 --> 02:02:00,271 Aklını kaçırmış bir katile 1818 02:02:00,271 --> 02:02:02,063 üzülmenizi istiyor çünkü. 1819 02:02:02,063 --> 02:02:03,813 Neyi mahvettin sence? 1820 02:02:04,688 --> 02:02:05,771 Bir fırsatı. 1821 02:02:07,480 --> 02:02:09,230 Şimdi başka bir fırsat bulmam lazım. 1822 02:02:14,563 --> 02:02:15,646 İzle onları Helen. 1823 02:02:16,438 --> 02:02:17,813 Veda edişlerini izle, 1824 02:02:18,480 --> 02:02:19,521 birer birer. 1825 02:02:20,230 --> 02:02:21,813 Tek tek sıraladım hepsini. 1826 02:02:30,896 --> 02:02:31,771 Helen! 1827 02:02:31,938 --> 02:02:32,938 Helen! 1828 02:02:33,313 --> 02:02:34,313 Korkuyorum. 1829 02:02:34,938 --> 02:02:36,813 Hayır, hayır Mark! 1830 02:02:40,563 --> 02:02:41,646 Ve memnunum... 1831 02:02:42,646 --> 02:02:43,646 Korkarım. 1832 02:02:46,521 --> 02:02:50,313 "Bu kalibredeki bir yönetmenin ekranı böylesine sapkın bir saçmalıkla 1833 02:02:50,313 --> 02:02:54,271 kirlettiğini görmek beni şoke etti." 1834 02:02:54,605 --> 02:02:59,355 "Michael Powell imzalı Kadın Katili'nin dünyası tek kelimeyle iğrenç." 1835 02:02:59,688 --> 02:03:03,230 " Kadın Katili, İngiliz sinemasının Bombay Canavarları'ndan bu yana gördüğü 1836 02:03:03,230 --> 02:03:05,146 en berbat film." 1837 02:03:05,730 --> 02:03:09,105 " Kadın Katili'nden kurtulmanın en tatmin edici yolu 1838 02:03:09,105 --> 02:03:12,688 kürekle alıp en yakın lağıma atmak olacaktır." 1839 02:03:13,396 --> 02:03:15,646 Ben bu filme inanmıştım ama onlar inanmadı. 1840 02:03:16,563 --> 02:03:18,563 20 yıl boyunca ortadan kayboldu. 1841 02:03:19,355 --> 02:03:20,730 Ben de onunla birlikte kayboldum. 1842 02:03:21,480 --> 02:03:23,105 Kâr garantili değildim artık. 1843 02:03:23,438 --> 02:03:24,980 Fazla bağımsızdım. 1844 02:03:25,521 --> 02:03:27,021 Bildiğimi okuyordum. 1845 02:03:28,188 --> 02:03:31,730 Michael'ın aleyhine işleyen bir diğer durumsa 1846 02:03:32,230 --> 02:03:33,646 artık 60'lara gelinmiş olmasıydı. 1847 02:03:34,063 --> 02:03:35,605 Tony Richardson, Karel Reisz, 1848 02:03:35,605 --> 02:03:38,021 Lindsay Anderson, belgesel geleneğinden 1849 02:03:38,146 --> 02:03:41,563 ve Avrupa Yeni Dalgasının fikirlerinden ilham alan yepyeni ve enerjik 1850 02:03:41,771 --> 02:03:44,063 klasikler çekiyordu. 1851 02:03:45,396 --> 02:03:47,605 Ben Ron, seninle konuşmak istiyorum. 1852 02:03:47,605 --> 02:03:51,605 Michael bu genç adamların gözünde çoktan tarih olmuştu. 1853 02:03:52,813 --> 02:03:54,855 - Paramı geri ver! - Söyle! 1854 02:04:00,563 --> 02:04:01,563 Kestik! 1855 02:04:01,813 --> 02:04:03,855 Kareden çıktım, beni hiç takip etmiyor musunuz? 1856 02:04:03,855 --> 02:04:06,605 - Seni takip etmiyoruz. - Tamam o zaman, peki, iyi. 1857 02:04:06,605 --> 02:04:07,730 Özür dilerim... 1858 02:04:07,730 --> 02:04:11,688 Yok, ağzımı açtığım o sahnede dudağımı biraz fazla yaladığım 1859 02:04:11,813 --> 02:04:15,605 hissine kapıldım. Birdenbire öyle yaparken buldum kendimi. 1860 02:04:15,605 --> 02:04:17,730 - Evet, tekrar yap onu. - Bir daha çekmek ister misin? 1861 02:04:17,730 --> 02:04:18,730 Motor! 1862 02:04:18,730 --> 02:04:21,230 Epey bir mücadelenin ardından Avustralya'da iki tane 1863 02:04:21,230 --> 02:04:22,896 düşük bütçeli film çıkarmayı başardı. 1864 02:04:23,605 --> 02:04:25,771 Bayan Ryan, sizinle konuşmak istiyorum. 1865 02:04:25,938 --> 02:04:26,938 Konuşmak istiyorum... 1866 02:04:26,938 --> 02:04:28,105 Bu da onlardan biri, 1867 02:04:28,105 --> 02:04:31,230 Helen Mirren ve James Mason'ın oynadığı Çıplak Model. 1868 02:04:31,438 --> 02:04:34,230 - Paramı geri ver! - Sen benden çaldın o parayı! 1869 02:04:38,355 --> 02:04:39,396 Kestik! 1870 02:04:39,396 --> 02:04:42,896 İkiniz de yeterince asılmadığınız için gerçek bir çekişme olmadı. 1871 02:04:43,146 --> 02:04:47,563 Gerçek bir çekişme varsa hayatın çantaya bağlı demektir. 1872 02:04:47,563 --> 02:04:49,938 Çantayı kaybedersen gidersin, anladın mı? 1873 02:04:50,355 --> 02:04:51,355 Cora! 1874 02:04:52,105 --> 02:04:53,146 Motor. 1875 02:05:01,355 --> 02:05:02,355 Kestik! 1876 02:05:02,355 --> 02:05:03,771 Çok güzeldi tatlım. 1877 02:05:04,105 --> 02:05:05,271 Harika. İyi misin? 1878 02:05:05,688 --> 02:05:06,938 Çok iyiydi. 1879 02:05:10,730 --> 02:05:11,938 Herkes memnun mu? 1880 02:05:13,105 --> 02:05:16,521 Kendisi tabii ki farkında olmasa da son uzun metrajlı filmiydi bu. 1881 02:05:17,688 --> 02:05:20,313 Yeni bir film çekecek parayı bir daha asla denkleştiremeyecekti. 1882 02:05:23,063 --> 02:05:24,063 Ölmüş. 1883 02:05:28,021 --> 02:05:29,105 Büyükannem mi? 1884 02:05:31,271 --> 02:05:33,730 Tabii ki Michael'ın zorluklar çektiği 1885 02:05:33,730 --> 02:05:36,521 ve neredeyse tamamen unutulmaya başladığı o yıllarda 1886 02:05:36,980 --> 02:05:40,105 Francis Coppola ve benim gibi insanlar Atlas Okyanusu'nun öteki yakasında 1887 02:05:40,105 --> 02:05:41,938 onun işlerini keşfediyordu. 1888 02:05:43,813 --> 02:05:47,563 En büyük şansımız, Powell-Pressburger filmlerini kültürel yükler olmadan 1889 02:05:47,688 --> 02:05:49,563 izliyor olmamızdı. 1890 02:05:49,938 --> 02:05:52,980 Yapıldıkları döneme veya nasıl karşılandıklarına dayanan 1891 02:05:53,188 --> 02:05:54,771 önyargılarımız yoktu. 1892 02:05:54,938 --> 02:05:57,480 Sadece keyifli filmler ve bazen de muhteşem sanat eserleri 1893 02:05:57,480 --> 02:05:59,063 olarak izledik bunları. 1894 02:05:59,896 --> 02:06:04,396 Her türden İngiliz filmini izledik, Grierson, Jennings, 1895 02:06:04,896 --> 02:06:08,063 David Lean, Carol Reed, Hitchcock, Powell ve Pressburger. 1896 02:06:08,230 --> 02:06:11,313 Ve hiçbir üslubun diğerinden daha iyi olduğunu düşünmedik. 1897 02:06:11,521 --> 02:06:16,105 Bize göre aynı halkın farklı yönlerini yansıtıyorlardı. 1898 02:06:16,813 --> 02:06:17,813 İngilizlerin. 1899 02:06:18,563 --> 02:06:20,438 Ve hepsine açıktık. 1900 02:06:22,271 --> 02:06:23,771 Michael'ı yakından tanıdığımda 1901 02:06:24,021 --> 02:06:28,563 İngiltere'nin ruhu ve kalbinin içine işlediğini net bir şekilde gördüm. 1902 02:06:29,480 --> 02:06:32,438 1980'lerde onun ve Emeric'in İngiltere'de nihayet 1903 02:06:32,646 --> 02:06:35,563 yeniden keşfedilip değerlendirildiğini görmek 1904 02:06:35,896 --> 02:06:38,188 büyük bir şanstı benim için. 1905 02:06:39,396 --> 02:06:43,188 Bu gece, bu ödülü takdim etmenin beni ne kadar mutlu ettiğini 1906 02:06:43,480 --> 02:06:47,646 kelimelerle anlatmam imkansız. 1907 02:06:48,063 --> 02:06:53,896 Çok ama çok gecikmiş olduğunu düşündüğüm bir ödül. 1908 02:06:56,688 --> 02:06:58,230 20 yıl boyunca tamamen unutulmuş 1909 02:06:58,230 --> 02:07:01,396 bu iki sinema devi nihayet hak ettikleri 1910 02:07:02,105 --> 02:07:05,730 takdir ve saygıyı kazanmıştı. 1911 02:07:07,605 --> 02:07:09,938 Michael 1984 yılında 1912 02:07:09,938 --> 02:07:12,896 uzun yıllardır birlikte çalıştığım, Kızgın Boğa'dan beri tüm filmlerimin 1913 02:07:12,896 --> 02:07:15,688 kurgusunu yapmış olan Thelma Schoonmaker'la evlendi. 1914 02:07:16,230 --> 02:07:19,188 New York'ta yaşıyorlardı ve Michael hem arkadaşım 1915 02:07:19,438 --> 02:07:21,563 hem de hayatımın daimi bir parçası oldu. 1916 02:07:22,396 --> 02:07:25,271 25-30 yıldır film yapmamış birisiydi. 1917 02:07:25,271 --> 02:07:28,021 Ama her gün bir film tasarlıyordu. 1918 02:07:30,396 --> 02:07:35,105 Zor zamanlarımda bana çok destek oldu. 1919 02:07:36,146 --> 02:07:38,563 Komedi Kralı'nı bitirdiğim dönemde 1920 02:07:38,813 --> 02:07:41,063 dibe vurmuştum neredeyse. 1921 02:07:41,813 --> 02:07:45,146 Ama Michael yaşadığım her şeyi anlıyordu bir şekilde. 1922 02:07:45,771 --> 02:07:46,855 Hiçbir zaman... 1923 02:07:47,230 --> 02:07:48,396 Müdahaleci olmadı. 1924 02:07:49,271 --> 02:07:51,521 Ama bir şeyler yaratarak geçirdiği 1925 02:07:51,855 --> 02:07:55,813 uzun yıllara dayanan deneyimiyle benimle yürekten konuşabiliyordu. 1926 02:07:56,188 --> 02:07:58,396 Ve bakış açısı, o zamanlar 1927 02:07:58,771 --> 02:08:01,063 etrafımda olan insanlarınkinden çok farklıydı. 1928 02:08:02,105 --> 02:08:05,146 Çok güçlü ve tavizsiz 1929 02:08:05,313 --> 02:08:06,605 bir ruhu vardı. 1930 02:08:07,313 --> 02:08:09,646 Unutulduğu dönemlerde bile böyleydi. 1931 02:08:10,521 --> 02:08:14,105 Şüpheye düştüğüm ve çaresiz hissettiğim dönemlerde 1932 02:08:14,521 --> 02:08:15,563 o ruh beni ayakta tuttu. 1933 02:08:18,313 --> 02:08:19,730 Şimdi dönüp baktığımda 1934 02:08:19,730 --> 02:08:22,355 Michael Powell'la 16 yıllık bir dostluğum olması 1935 02:08:22,355 --> 02:08:23,813 inanılmaz geliyor. 1936 02:08:23,813 --> 02:08:27,021 Sadece destekçim değil, aynı zamanda rehberimdi de. 1937 02:08:27,271 --> 02:08:31,813 Beni teşvik etti, kendime güvenmemi ve cesur filmler yapmamı sağladı. 1938 02:08:31,813 --> 02:08:33,230 Tamamdır millet, sorun değil. 1939 02:08:34,563 --> 02:08:37,271 Bu tamam. Ne? Tamam, evet. 1940 02:08:38,021 --> 02:08:40,813 Benim için neden bu kadar değerli olduğunu ve nasıl daima benimle 1941 02:08:41,605 --> 02:08:44,730 yaşayacağını tam olarak anlamam veya anlatmam mümkün değil. 1942 02:08:48,938 --> 02:08:50,271 Ve aklım her zaman 1943 02:08:50,271 --> 02:08:53,230 Emeric'le yaptığı filmlere gidiyor. 1944 02:08:54,605 --> 02:08:56,063 Artık kapatıyorum June. 1945 02:08:56,063 --> 02:08:57,646 Hoşçakal, hoşçakal June. 1946 02:08:57,646 --> 02:09:00,646 Alo, George için G. Alo, G-George. 1947 02:09:00,646 --> 02:09:01,730 Alo, G-George. 1948 02:09:01,730 --> 02:09:04,813 David Niven'in Aşk ve Ölüm'de telsizden Kim Hunter'a 1949 02:09:05,105 --> 02:09:07,105 veda edişi. 1950 02:09:14,521 --> 02:09:15,646 Çalsın. 1951 02:09:15,855 --> 02:09:20,313 Küçük Arka Oda'da Kathleen Byron ile David Farrar'ın inanılmaz derecede 1952 02:09:20,730 --> 02:09:22,188 erotik sahneleri. 1953 02:09:29,146 --> 02:09:33,730 Kahraman Subay'da kameranın yükselerek sahneden uzaklaşması. 1954 02:09:42,313 --> 02:09:45,855 İnsan bazı filmleri defalarca izler ve onları içinde taşır. 1955 02:09:47,021 --> 02:09:49,688 Yaşın ilerledikçe daha da derinleşirler. 1956 02:09:50,646 --> 02:09:52,438 Nasıl olduğunu bilmiyorum ama oluyor işte. 1957 02:09:54,521 --> 02:09:57,396 Benim için bu külliyat muhteşem bir varlık, 1958 02:09:57,813 --> 02:09:59,688 daimi bir enerji kaynağı 1959 02:10:00,146 --> 02:10:02,313 ve hayatın ve sanatın 1960 02:10:02,438 --> 02:10:04,896 anlamına dair bir yadigar. 1961 02:10:22,563 --> 02:10:23,688 Geriye dönüp baktığınızda 1962 02:10:23,688 --> 02:10:26,105 İngilizlerin sizi bir şekilde 1963 02:10:26,688 --> 02:10:30,813 hak ettiğiniz gibi takdir etmediklerini düşünüyor musunuz? 1964 02:10:33,313 --> 02:10:36,105 İngilizler büyük adamları ne zaman takdir etti ki? 1965 02:10:40,063 --> 02:10:41,063 Kestik. 1966 02:10:41,063 --> 02:10:43,396 Umarım bu kısmı atarsınız. 1967 02:10:45,646 --> 02:10:48,896 MEYDİN İNGİLTERE