1
00:00:02,000 --> 00:00:07,000
Downloaded from
YTS.MX
2
00:00:06,464 --> 00:00:09,718
BİR NETFLIX BELGESELİ
3
00:00:08,000 --> 00:00:13,000
Official YIFY movies site:
YTS.MX
4
00:00:13,388 --> 00:00:15,098
"KARA EJDERHALAR"
5
00:00:15,181 --> 00:00:17,017
KARA LEJYON
6
00:00:17,851 --> 00:00:20,437
"KARA NERGİS"
7
00:00:21,312 --> 00:00:25,066
Bana göre
film tarihinin en heyecanlı dönemi
8
00:00:25,150 --> 00:00:28,737
adında "kara" kelimesi geçen filmlerin
bu hâlden…
9
00:00:28,820 --> 00:00:29,988
KARA KORSANLAR
10
00:00:30,905 --> 00:00:31,948
…bu hâle geldiği dönem.
11
00:00:34,743 --> 00:00:35,994
SİYAH ŞAMPUAN
12
00:00:36,077 --> 00:00:37,328
SİYAH ALTILI
13
00:00:37,412 --> 00:00:38,455
SİYAH GESTAPO
14
00:00:40,373 --> 00:00:42,375
SİYAH JACK
15
00:00:43,460 --> 00:00:47,714
Heyecanımın tek nedeni reklamların
artık daha gerçekçi olması değildi.
16
00:00:48,214 --> 00:00:51,051
Artık filmlerde
17
00:00:51,134 --> 00:00:54,054
öz güvenli ve yetenekli Siyahileri
görebilmemdi.
18
00:00:55,055 --> 00:00:57,557
İlk çizgi roman uyarlamalarından
19
00:00:57,640 --> 00:00:59,768
Friday Foster'da parlayan Pam Grier.
20
00:01:00,268 --> 00:01:04,314
The Mack kara filminde
Max Julien'in modern oyunculuğu.
21
00:01:04,397 --> 00:01:08,485
Charlie Russell'ın 1969'daki oyunu
Five on the Black Hand Side
22
00:01:08,568 --> 00:01:10,945
dört yıl sonra sinemaya geldi.
23
00:01:11,780 --> 00:01:16,618
Sakız veya sıkıntılı zaman dışında
hiçbir şeyden vazgeçmedim
24
00:01:16,701 --> 00:01:18,703
ve sakızım yeni bitti.
25
00:01:21,623 --> 00:01:24,292
Bu şekilde tepki veren tek kişi değildim.
26
00:01:24,375 --> 00:01:26,294
"SHAFT"A
KALABALIKLAR AKIN EDİYOR
27
00:01:26,377 --> 00:01:27,754
Harlem'de Hell Up.
28
00:01:27,837 --> 00:01:29,756
Siyah Baba.
29
00:01:30,840 --> 00:01:35,637
Bu özgürlük ve tatmin patlaması
bu kadar iyi karşılandıysa
30
00:01:35,720 --> 00:01:38,014
ve bu arzu hiç kaybolmadıysa
31
00:01:38,098 --> 00:01:41,267
neden bu Siyahi filmlerinin yapımı durdu?
32
00:01:55,865 --> 00:01:59,786
Büyükannem filmlerin, hayal kurma şeklini
değiştirdiğini söylerdi.
33
00:02:00,453 --> 00:02:02,372
Mississippiliydi.
34
00:02:02,455 --> 00:02:07,335
Filmler sayesinde hayallerinin
hikâyeyi andıran şeylere dönüştüğünü
35
00:02:07,836 --> 00:02:11,714
ve bilinçaltına yerleşen,
izlediği ilk filmin
36
00:02:11,798 --> 00:02:13,216
Dracula olduğunu söylerdi.
37
00:02:13,299 --> 00:02:16,511
Gotik ürpertileri
ve opera benzeri sesleri yüzünden
38
00:02:16,594 --> 00:02:19,264
bir hafta uyumaya korkmuş.
39
00:02:19,347 --> 00:02:22,016
Ben Dracula'yım.
40
00:02:22,100 --> 00:02:25,895
Kötü ruhlar mı? Aman tanrım!
Yani buralarda kötü ruh mu var?
41
00:02:25,979 --> 00:02:29,399
Tabii, bu yer onlarla kaynıyor.
Hepsi bu da değil.
42
00:02:29,482 --> 00:02:30,567
Ne? Dahası mı var?
43
00:02:30,650 --> 00:02:33,778
Ama korkuyla yüzleşen
Afrikalı Amerikalıları gösteren filmler
44
00:02:33,862 --> 00:02:38,324
bunu beyaz perdeye itibarsızlaştırarak
ve sürrealist bir şekilde taşıdı.
45
00:02:38,408 --> 00:02:39,576
Kim onlar?
46
00:02:41,244 --> 00:02:42,287
Zombi.
47
00:02:44,539 --> 00:02:48,710
Bu da şunu gösteriyor ki
klasik olarak bilinen filmler
48
00:02:48,793 --> 00:02:52,964
Siyahi insanları gereğinden fazla
hüsrana uğrattı.
49
00:02:53,047 --> 00:02:53,965
Bir noktada
50
00:02:54,048 --> 00:02:56,968
usta isimlerin eserlerinde
51
00:02:57,051 --> 00:03:00,388
sizi utandıracak bir sahneye
maruz kalabiliyorsunuz.
52
00:03:00,471 --> 00:03:04,058
Gerilim Ustası'nın
hızla ürettiği stereotipleri,
53
00:03:04,142 --> 00:03:06,603
filmin en çok beğenilen yazarlarından biri
54
00:03:06,686 --> 00:03:09,606
ve müzikallerin
oyuncu-yönetmen prömiyerleri
55
00:03:09,689 --> 00:03:11,399
iz bırakmaya devam ediyor.
56
00:03:12,525 --> 00:03:16,738
Tiyatro ve sinemanın devleri
Orson Welles ve Laurence Olivier
57
00:03:16,821 --> 00:03:20,200
Othello rolünü oynamak için
siyah boya sürüp
58
00:03:20,283 --> 00:03:22,160
mülayim bir üstünlüğe büründü.
59
00:03:22,660 --> 00:03:25,747
Cani sırların kirli çamaşır dolabı.
60
00:03:27,248 --> 00:03:30,877
Mickey Mouse'u veya Bugs Bunny'yi görüp de
61
00:03:30,960 --> 00:03:35,048
o ırkçı yapımları düşünmediğim
hiç olmadı.
62
00:03:35,131 --> 00:03:38,468
Ya ne düşünecektik?
Harvard Club için giyindiklerini mi?
63
00:03:38,551 --> 00:03:40,762
Bir filin uçtuğunu gördün mü hiç?
64
00:03:40,845 --> 00:03:42,388
At sineği gördüm.
65
00:03:42,472 --> 00:03:44,474
Ben bir yusufçuk gördüm.
66
00:03:45,016 --> 00:03:46,476
Ben karasinek gördüm.
67
00:03:48,102 --> 00:03:49,103
Bak, hepsini…
68
00:03:49,187 --> 00:03:51,356
Bunlar muhtemelen
69
00:03:51,439 --> 00:03:54,234
büyükannemin
bilinçaltına işleyen sahnelerdi.
70
00:03:54,317 --> 00:03:57,654
Siyahi bir Mississsippili kadın olarak
gördüğü muameleyle birlikte
71
00:03:57,737 --> 00:04:01,366
benliğini ele geçirmesin diye
savaşmak zorunda olduğu sahneler.
72
00:04:01,449 --> 00:04:05,536
Görüntü farkındalığı o kadar büyüktü ki
onu Hattiesburg'de gördüğümde
73
00:04:05,620 --> 00:04:09,082
The Andy Griffith Show'un tekrarını
izletmezdi.
74
00:04:09,165 --> 00:04:10,166
Şöyle derdi:
75
00:04:10,250 --> 00:04:12,794
"O güney şehrinde hiç Siyahi yok."
76
00:04:12,877 --> 00:04:14,921
"Sence onlara ne olmuştur?"
77
00:04:15,004 --> 00:04:19,008
Tüm bunlar filmleri sevmemi zorlaştırdı.
78
00:04:19,592 --> 00:04:25,306
Benim için ömür izlemek, düşünmek
ve filmler hakkında yazmaktan ibaretti.
79
00:04:25,390 --> 00:04:26,724
Beni caydıracak
80
00:04:26,808 --> 00:04:30,353
onca saygısız film sahnesine rağmen
hep geri döndüm.
81
00:04:30,853 --> 00:04:33,731
Bu aşağılanma bir dağ gibi büyüyebiliyor.
82
00:04:34,774 --> 00:04:38,361
Belki bunu
en basit şu şekilde açıklayabilirim.
83
00:04:38,444 --> 00:04:39,988
Beyaz bir oyuncu olsaydın
84
00:04:40,071 --> 00:04:43,032
resmî kıyafet gece hayatını,
hayatın sunduğu
85
00:04:43,116 --> 00:04:45,743
tüm zevklere hazır olduğunu ima ederdi.
86
00:04:46,703 --> 00:04:49,872
Siyahi oyuncuysan
siyah papyon havalı durmazdı.
87
00:04:49,956 --> 00:04:53,626
İşe gittiğini
ve üniforman olduğunu gösterirdi.
88
00:04:53,710 --> 00:04:57,505
Güzel kıyafetler herkes kadar
benim de hoşuma gider,
89
00:04:57,588 --> 00:04:58,756
belki daha da fazla
90
00:04:58,840 --> 00:05:01,384
ama papyonlardan hiç hazzetmedim.
91
00:05:01,467 --> 00:05:03,386
Belki bu yüzdendir.
92
00:05:05,680 --> 00:05:09,809
SHOW BOAT (1929)
YÖNETMEN: HARRY A. POLLARD
93
00:05:09,892 --> 00:05:15,732
SHOW BOAT (1936)
YÖNETMEN: JAMES WHALE
94
00:05:15,815 --> 00:05:19,027
SHOW BOAT (1951)
YÖNETMEN: GEORGE SIDNEY
95
00:05:19,110 --> 00:05:22,488
Siyahi oyunculara
yeni roller bulmak yerine
96
00:05:22,572 --> 00:05:25,450
Show Boat'un bitmek bilmez tekrarları
97
00:05:25,533 --> 00:05:28,453
aynı Siyahi oyuncuları
tekrar tekrar kullandı.
98
00:05:28,536 --> 00:05:31,956
Sinemada Siyahilerin umutlarının kırılması
gelenek olmuştu.
99
00:05:32,040 --> 00:05:34,876
Siyah erkekler için
pek rol olmadığının söylenmesinden tutun,
100
00:05:34,959 --> 00:05:36,919
Siyahi kadınların kendinden
101
00:05:37,003 --> 00:05:40,340
nefret etmesini sağlayan
güzellik standartlarına kadar.
102
00:05:40,423 --> 00:05:41,716
İşte geliyor.
103
00:05:42,633 --> 00:05:45,720
Saçıyla şu hareketi yaptığı
sahneye bayılıyorum.
104
00:05:45,803 --> 00:05:48,348
Bu replik
Siyah bir oyuncu için yazılmamıştı
105
00:05:48,431 --> 00:05:51,059
ama çok arzu edilen bir saçla ilgili
106
00:05:51,142 --> 00:05:53,394
tuhaf, kasıtsız bir yorumda bulundu.
107
00:05:54,062 --> 00:05:57,565
Siyah kadınların hâlâ mücadele ettiği
bir ders bu.
108
00:05:59,692 --> 00:06:02,904
Ben Atlanta'da çocukken
109
00:06:02,987 --> 00:06:06,032
çok katı bir ayrımcılık sistemi vardı.
110
00:06:06,115 --> 00:06:08,826
Hiçbir sinemaya gidemedim.
111
00:06:08,910 --> 00:06:13,164
Sadece bir veya iki tane
siyahi sineması vardı.
112
00:06:13,247 --> 00:06:18,252
Çok küçüklerdi
ve çok ünlü filmler gelmiyordu.
113
00:06:18,336 --> 00:06:22,465
Gelse bile iki, üç yıl geç geliyordu.
114
00:06:22,548 --> 00:06:28,346
Yani genel olarak
çok katı bir ayrımcılık vardı.
115
00:06:31,057 --> 00:06:33,684
Cumartesilerimi sinemada geçirirdim.
116
00:06:34,352 --> 00:06:37,105
Lash LaRue, Gene Autry, Roy Rogers
gibi isimlerin
117
00:06:37,188 --> 00:06:41,484
kovboy filmlerini veya Buck Bogers gibi
118
00:06:41,567 --> 00:06:45,154
uzay dizilerine bakardık.
119
00:06:45,238 --> 00:06:48,157
Kovboy filmlerine çok düşkündüm.
120
00:06:49,200 --> 00:06:51,327
Niyeyse onlara bayılırdım.
121
00:06:51,411 --> 00:06:54,539
Gene Autry, Johnny Mack Brown
ve Roy Rogers
122
00:06:54,622 --> 00:06:56,666
ve tüm o kovboy dizilerine.
123
00:06:57,750 --> 00:07:02,380
Los Angeles Sineması'na giderdim.
Eskisi gibi kocaman bir saraydı.
124
00:07:02,463 --> 00:07:04,507
Ve iyi korunmuştu.
125
00:07:04,590 --> 00:07:07,301
Bazen orada tek olurdum,
arkama yaslanırdım
126
00:07:07,385 --> 00:07:09,637
ve koca salon benim olurdu.
127
00:07:09,720 --> 00:07:12,849
John Ford, Monument Vally
gibi şeyleri izlerdim
128
00:07:12,932 --> 00:07:15,476
O tür şeyleri sevmeye başlamıştım.
129
00:07:15,560 --> 00:07:18,146
Çok güzel hikâyeler gördüm.
130
00:07:18,229 --> 00:07:22,817
Filmlere babamla giderdim.
131
00:07:22,900 --> 00:07:26,696
Beni, kendi sevdiği filmlere götürürdü.
132
00:07:26,779 --> 00:07:31,284
John Wayne, Steve McQueen gibi isimlerin
olduğu filmlere.
133
00:07:33,035 --> 00:07:35,037
Band of Angels'ı hatırlıyorum.
134
00:07:35,580 --> 00:07:38,624
Sidney Poitier'in
onu tokatlayışını hatırlıyorum.
135
00:07:38,708 --> 00:07:40,626
BAND OF ANGELS (1957)
YÖNETMEN: RAOUL WALSH
136
00:07:40,710 --> 00:07:44,255
Film kesiliyordu, döndüğünde
suratını tutarak duruyordu.
137
00:07:44,338 --> 00:07:47,383
"Ne oldu?" diye şaşırmıştık.
Annem "Tokatladı" dedi.
138
00:07:47,467 --> 00:07:48,551
"Ne? Cidden mi?"
139
00:07:49,510 --> 00:07:51,554
"Bunu gösteremezler ama evet."
140
00:07:52,054 --> 00:07:55,933
Film seven biriyseniz izlemek istediğiniz
filmlere gidersiniz.
141
00:07:56,017 --> 00:08:00,104
Filmde hiç siyahi oyuncu olmadığını
ancak filmin yarısında
142
00:08:00,188 --> 00:08:02,231
fark edebilirsiniz.
143
00:08:03,441 --> 00:08:06,235
Patlamış mısırınızı yerken dersiniz:
144
00:08:06,319 --> 00:08:10,448
"Bana mı öyle geliyor
yoksa bu filmde hiç siyahi yok mu?"
145
00:08:10,531 --> 00:08:12,950
"Filmde siyahi yok." "Tamam."
146
00:08:13,534 --> 00:08:15,495
Biz de bir şekilde
147
00:08:16,454 --> 00:08:18,623
temsil edilmek istiyoruz.
148
00:08:19,123 --> 00:08:22,710
Çünkü ben çocukken
149
00:08:22,793 --> 00:08:25,171
filmlerdeki siyahiler…
Stephin Fetchit vardı.
150
00:08:25,254 --> 00:08:26,547
Ne arıyorsun?
151
00:08:26,631 --> 00:08:27,798
AKTÖR
152
00:08:28,799 --> 00:08:30,760
Berberliği kasapta mı öğrendin?
153
00:08:30,843 --> 00:08:32,011
Willie Best vardı.
154
00:08:33,095 --> 00:08:36,307
Alfalfa, Buckwheat, Stymie…
155
00:08:39,185 --> 00:08:41,312
Yine de onlara özeniyordum!
156
00:08:41,395 --> 00:08:42,772
Selam Buckwheat.
157
00:08:42,855 --> 00:08:45,274
Beyazlarla oyun oynayan
Siyah çocuk hiç tanımıyordum.
158
00:08:45,358 --> 00:08:49,362
Hele onlarla takılmak,
evlerine gitmek,
159
00:08:49,445 --> 00:08:51,656
misafirlikler falan hiç yoktu.
160
00:08:51,739 --> 00:08:56,077
Our Gang'i izleyince
"Nerede yaşıyor bunlar ya?" diyordum.
161
00:08:56,869 --> 00:08:58,538
Ben ayrımcılıkla büyüdüm.
162
00:08:58,621 --> 00:09:04,544
Yani kendimi bildim bileli
163
00:09:04,627 --> 00:09:05,795
dünyalar ayrıydı.
164
00:09:07,213 --> 00:09:11,342
Ama film izlemeye gittiğimde
filmlerde böyle fanteziler vardı.
165
00:09:11,425 --> 00:09:16,222
Film izlemeye gittiğimde
dönünce gördüğüm korsan olmak isterdim.
166
00:09:17,098 --> 00:09:17,932
Ama…
167
00:09:19,308 --> 00:09:21,102
Bana siyahi kovboy lazımdı.
168
00:09:23,437 --> 00:09:25,356
Anlatacak çok hikâyemiz var.
169
00:09:25,439 --> 00:09:29,777
Çeşitli şekilde
daha fazla yansıtılmak istiyoruz
170
00:09:29,860 --> 00:09:33,239
ve bence yaşıtlarımı da
en çok rahatsız eden şey bu.
171
00:09:33,823 --> 00:09:38,119
Çocuk olduğumuzu,
bilim kurguda olduğumuzu falan.
172
00:09:38,202 --> 00:09:39,745
Birçok insan gibi ben de
173
00:09:39,829 --> 00:09:42,873
filmlerle, hayallerle
etkileşime geçtiğiniz gibi geçiyorum.
174
00:09:42,957 --> 00:09:45,876
İzlediğim o filmlerin tadını çıkarırken
175
00:09:45,960 --> 00:09:47,420
ayrıca yansıtma yapıyor,
176
00:09:48,254 --> 00:09:51,299
kendimi ekranda görmeye çalışıyordum.
177
00:09:53,551 --> 00:09:59,140
Küçük bir kızken filmlerde gördüğüm
tek şey bana benzemeyen insanlardı.
178
00:09:59,724 --> 00:10:03,561
Bu yüzden bir aktris olabileceğime
asla inanamadım.
179
00:10:03,644 --> 00:10:09,859
Ta ki Carmen Jones'ta Harry Belafonte
ile Dorothy Dandridge'i görene dek.
180
00:10:09,942 --> 00:10:14,113
Onları görünce "Vay canına!" dedim.
181
00:10:14,196 --> 00:10:17,074
"Belki ben de aktris olabilirim."
182
00:10:18,367 --> 00:10:20,661
Dorothy Dandridge, en kalifiye olduğu
183
00:10:20,745 --> 00:10:23,581
tek bir alan dışındaki
tüm alanlarda yıldız olmuş
184
00:10:23,664 --> 00:10:25,750
biriyle üç kez beraber oynadı.
185
00:10:25,833 --> 00:10:26,876
O alan, filmdi.
186
00:10:26,959 --> 00:10:29,086
Oyuncu da Harry Belafonte'ydi.
187
00:10:29,587 --> 00:10:32,798
Dandridge'in yeteneği
ve ökesi Belafonte'ye denkti.
188
00:10:32,882 --> 00:10:36,302
Uyumlu karizmalarının görülmesini
ancak yükselen ırkçılık
189
00:10:36,385 --> 00:10:38,220
engelleyebiliyordu.
190
00:10:38,304 --> 00:10:41,641
Bu sebeple ekranda
daha fazla bir araya gelemediler.
191
00:10:47,438 --> 00:10:52,360
Belafonte'nin şarkıcılıktaki ünü,
oyunculuk eğitiminden kaynaklandı.
192
00:10:52,443 --> 00:10:55,780
Müziğiyle hikâyeler anlattı.
193
00:10:55,863 --> 00:10:59,867
Sıra dışı bir insandı,
bir sporcunun fiziksel gücüne sahipti
194
00:10:59,950 --> 00:11:02,536
ve aktörlük yeteneklerini hemen gösteren
195
00:11:02,620 --> 00:11:05,414
oynadığı karakteri yaşama özelliği vardı.
196
00:11:05,498 --> 00:11:09,919
Ama onu nasıl kullanacağını bilmeyen,
hatta ondan çok korktuğu için
197
00:11:10,002 --> 00:11:11,545
Carmen Jones'ta
198
00:11:11,629 --> 00:11:15,383
şarkı söylerken onun sesini kullanmayan
bir sisteme çarptı.
199
00:11:15,466 --> 00:11:18,427
CARMEN JONES (1954)
YÖNETMEN: OTTO PREMINGER
200
00:11:21,430 --> 00:11:22,973
1959 yılında
201
00:11:23,057 --> 00:11:27,645
birkaç yıl sonra Oscar kazanacak olan
yönetmen Robert Wise'ı,
202
00:11:27,728 --> 00:11:31,107
aktör Ed Begley'i,
kara listedeki senarist Abe Polonsky'yi
203
00:11:31,190 --> 00:11:33,567
ve Modern Jazz Quartet'i
bir araya getiren
204
00:11:33,651 --> 00:11:35,653
bir proje üreterek cevabını verdi.
205
00:11:38,948 --> 00:11:43,452
Odds Against Tomorrow,
o dönem için mükemmel bir şeydi.
206
00:11:44,203 --> 00:11:47,540
Öyle bir film yapma fırsatının
bana verilmiş olması
207
00:11:47,623 --> 00:11:49,291
benim için çok büyük anlam
208
00:11:50,501 --> 00:11:51,794
ifade ediyordu.
209
00:11:51,877 --> 00:11:56,465
ODDS AGAINST TOMORROW (1959)
YÖNETMEN: ROBERT WISE
210
00:12:12,189 --> 00:12:13,649
Selam bebeğim. N'aber?
211
00:12:15,651 --> 00:12:17,862
Bacco sana içki ısmarlamak istiyor.
212
00:12:18,612 --> 00:12:20,614
Ben ise yepyeni bir araba.
213
00:12:20,698 --> 00:12:23,743
Odds Against Tomorrow
unutulmaz bir filmdi.
214
00:12:23,826 --> 00:12:25,494
Döneminin son kara filmiydi
215
00:12:25,578 --> 00:12:28,998
ve ırklara dürüst bakışıyla
döneminin ötesinde bir yapımdı.
216
00:12:29,081 --> 00:12:31,375
Bu yüzden de görmezden gelindi tabii.
217
00:12:31,459 --> 00:12:34,086
Belafonte'nin önüne
çeşitli fırsatlar çıktı
218
00:12:34,170 --> 00:12:37,715
ama teklif edilen projeler
onun hiç ilgisini çekmedi.
219
00:12:37,798 --> 00:12:40,176
Sidney Poitier o döneme gelene dek
220
00:12:40,259 --> 00:12:43,471
evrenin en popüler siyahi kişisiydi.
221
00:12:44,138 --> 00:12:46,849
Ama o Sidney Poitier'di.
222
00:12:47,558 --> 00:12:50,686
Siyahilerin ortamında,
Siyahilerin yanında bir
223
00:12:50,770 --> 00:12:52,438
Sidney Poitier değildi.
224
00:12:52,521 --> 00:12:58,068
Komple beyazlardan oluşan bir filmde
Siyah birini oynayan Sidney Poitier'di.
225
00:12:58,152 --> 00:13:01,489
Kendime sorduğum ilk şey
"Bbir geçmişi, geleceği olmayan
226
00:13:02,239 --> 00:13:04,867
siyahi bir adam kendini nasıl olur da
227
00:13:04,950 --> 00:13:09,663
birden yedi Nazi rahibe
arasında bulur?" olmuştu.
228
00:13:09,747 --> 00:13:11,123
Rolü reddettim.
229
00:13:12,541 --> 00:13:15,586
Sidney'ye teklif ettiler, kabul etti.
230
00:13:16,170 --> 00:13:18,130
Kazanan, Sidney Poitier.
231
00:13:19,840 --> 00:13:23,260
SIDNEY POITIER
EN İYİ AKTÖR - LILIES OF THE FIELD
232
00:13:23,344 --> 00:13:28,390
Siyahi topluluğunu düzgün şekilde
yansıtmayan, hatta hiç yansıtmayan
233
00:13:28,474 --> 00:13:30,684
içeriklere teslim olmaktansa
234
00:13:30,768 --> 00:13:35,356
Harry Belafonte 1959 ile 1970 arasında
filmlerde hiç oynamamayı seçti.
235
00:13:35,439 --> 00:13:39,568
Benim gözümde bu onu film dünyasının
Muhammad Ali'si yaptı.
236
00:13:39,652 --> 00:13:43,322
Zirve döneminde
ait olduğu alandan uzaklaştırılmıştı.
237
00:13:43,405 --> 00:13:46,534
Reddettiğim hiçbir projeden
pişmanlık duymuyorum.
238
00:13:47,952 --> 00:13:50,371
Benlik değildi.
239
00:13:50,871 --> 00:13:52,289
Hiç kimseye kızmadım.
240
00:13:52,373 --> 00:13:57,127
Diğerlerinin fırsat bulup
kabul etmesine sevindim ama ben…
241
00:13:57,711 --> 00:13:59,713
Öncelikle ben sanatçıyım.
242
00:14:00,214 --> 00:14:01,382
Aktörüm.
243
00:14:01,465 --> 00:14:05,344
Marlon Brando, Walter Matthau,
Rod Steiger, Tony Curtis
244
00:14:05,427 --> 00:14:07,930
gibi isimlerle bize hiç rahat vermeyen
245
00:14:08,013 --> 00:14:11,767
bir yönetmenin olduğu
okuldan çıkıp geldim ben.
246
00:14:12,434 --> 00:14:16,730
Yapılmaya değer olduğunu düşünmediğim
hiçbir şeyi yapmam elbette.
247
00:14:17,273 --> 00:14:21,151
Neyse ki
248
00:14:21,235 --> 00:14:22,611
çok başarılıydım.
249
00:14:22,695 --> 00:14:26,991
Çünkü beni aralarına yürekten kabul eden
250
00:14:27,074 --> 00:14:29,827
o kadar büyük bir çevrem vardı ki
251
00:14:29,910 --> 00:14:34,915
kimse Belafonte gibi büyük bir ismi
görmezden gelemez,
252
00:14:34,999 --> 00:14:37,042
ona bulaşamazdı.
253
00:14:37,126 --> 00:14:39,962
Çünkü ne zaman biri gelip
bana ültimatom verse
254
00:14:40,045 --> 00:14:42,506
"Siktir git. Paris'e gidiyorum." dedim.
255
00:14:42,590 --> 00:14:46,760
"Seversem oraya yerleşirim
ama gideceğim yer,
256
00:14:46,844 --> 00:14:50,931
sana olan cevabımı gösteriyor."
257
00:14:51,473 --> 00:14:52,308
Tekim.
258
00:14:52,391 --> 00:14:55,477
THE WORLD, THE FLESH AND THE DEVIL (1959)
YÖNETMEN: RANALD MACDOUGALL
259
00:14:55,561 --> 00:14:56,478
Buradayım.
260
00:14:56,562 --> 00:15:00,190
Belafonte'nin kararlılığı
onu piyasa dışına itti.
261
00:15:00,274 --> 00:15:05,070
Ama telafi ve medeni haklar talep eden
siyahilerin öfkesi artarken
262
00:15:05,154 --> 00:15:07,239
filmler buna yetişemedi.
263
00:15:07,323 --> 00:15:11,076
Bir oyuna ve filme konu olan
Langston Hughes alıntısı şöyle der:
264
00:15:11,660 --> 00:15:13,746
"Ertelenen bir hayale ne olur?
265
00:15:13,829 --> 00:15:16,415
Güneş altındaki üzüm gibi kurur mu?
266
00:15:16,999 --> 00:15:19,335
Ya da ağır bir yük gibi sarkar mı?
267
00:15:20,628 --> 00:15:22,588
Yoksa patlar mı?"
268
00:15:27,468 --> 00:15:29,929
Sürekli dövülüp duruyoruz.
269
00:15:30,012 --> 00:15:32,681
Artık bu konuda
harekete geçmeye karar verdik!
270
00:15:34,600 --> 00:15:37,311
Siyahilere on yıllar süren
kötü davranışlar
271
00:15:37,394 --> 00:15:40,397
20. yüzyılı bir ayaklanma devri kıldı.
272
00:15:40,481 --> 00:15:46,153
1960'ların siyasi topluluğu,
neredeyse her yıl sivil ayaklanma gördü.
273
00:15:46,236 --> 00:15:50,115
1965'te, Los Angeles'ta yaşandı.
274
00:15:50,199 --> 00:15:53,327
Watts Ayaklanmalarını
önceden tahmin etmek mümkündü.
275
00:15:53,410 --> 00:15:56,538
Yaşanacağı belliydi. Patlayacağı belliydi.
276
00:15:57,122 --> 00:16:01,585
Polisler insanları öldürüyordu.
Topluluğu terörize ediyorlardı.
277
00:16:03,170 --> 00:16:07,341
Gece bir gösteriye gidersem
mutlaka polisin durduracağını biliyordum.
278
00:16:08,842 --> 00:16:11,261
Hayatlarımızın
279
00:16:12,513 --> 00:16:14,515
sanki hiçbir önemi yoktu.
280
00:16:15,849 --> 00:16:19,353
1968'de Amerika'da ciddi sorunlar vardı.
281
00:16:19,853 --> 00:16:24,400
Yarısından fazlası 1967'de yaşanmış
20'den fazla ayaklanma çıkmıştı.
282
00:16:24,483 --> 00:16:26,276
Biri de memleketimdeydi.
283
00:16:26,360 --> 00:16:30,489
Detroit, Michigan'da
kanun ve nizam kaybedildi.
284
00:16:31,281 --> 00:16:33,075
Linwood'dan bir çekim.
285
00:16:33,158 --> 00:16:35,244
Durum, Belediye Başkanı ve Vali'nin
286
00:16:35,327 --> 00:16:37,788
tahmin edemediği kadar ciddi.
287
00:16:39,081 --> 00:16:41,125
Filmlerde de isyan çıktı.
288
00:16:41,709 --> 00:16:43,335
Bağımsız film dünyasında.
289
00:16:43,419 --> 00:16:45,379
Orada Siyahler yoktu.
290
00:16:45,462 --> 00:16:48,549
Sadece ufek tefek roller veriliyordu
291
00:16:48,632 --> 00:16:52,136
ve genelde ekranda
birden fazla Siyahiye yer vardı.
292
00:16:52,636 --> 00:16:54,555
Ekrandaki iki Siyahi yetenek
293
00:16:54,638 --> 00:16:57,975
aynı anda yıldız gibi
performans sergileseler de
294
00:16:58,058 --> 00:17:00,561
film yıldızı olamıyorlardı.
295
00:17:01,270 --> 00:17:04,148
Benim gibi biriyle
böyle bir barda ne işin var?
296
00:17:05,983 --> 00:17:07,818
Kendini pek yüksek görmüyorsun.
297
00:17:08,527 --> 00:17:10,154
Daha adil bir dünyada
298
00:17:10,237 --> 00:17:13,741
Nothing But a Man'de
Ivan Dixon ile Abbey Lincoln'ün
299
00:17:13,824 --> 00:17:15,743
arasındaki o gerilim ve sıcaklık
300
00:17:15,826 --> 00:17:19,121
onları daha büyük kariyerlere,
daha büyük üne taşırdı.
301
00:17:24,001 --> 00:17:28,213
Çok yetenekli bir şarkıcı,
aktör ve şovmen olan Davis
302
00:17:28,297 --> 00:17:30,132
bunu kesinlikle başarabilirdi.
303
00:17:30,215 --> 00:17:34,386
1966'da çekilen A Man Called Adam'da
304
00:17:34,470 --> 00:17:37,556
mükemmel bir ego tatmini gösterdi.
305
00:17:37,639 --> 00:17:40,893
Cicely Tyson, Ja'Net DuBois
306
00:17:40,976 --> 00:17:43,812
ve sessiz, küçük bir rolü olan
Morgan Freeman'la oynadı.
307
00:17:44,396 --> 00:17:48,025
Konuşma gücünü ve yeteneğini
gösterecek bir rol için
308
00:17:48,108 --> 00:17:49,902
neredeyse 20 yıl bekleyecekti.
309
00:17:49,985 --> 00:17:53,906
David, filmin son bölümünde
karakterinin verdiği zararlardan
310
00:17:53,989 --> 00:17:58,452
özür dileyene dek
çok uyumsuz bir karakteri oynuyor.
311
00:17:59,078 --> 00:18:01,080
Tamam, yanlış yaptım, oldu mu?
312
00:18:01,997 --> 00:18:04,958
Ne olduğunu anlayana dek beklemeliydim.
313
00:18:05,042 --> 00:18:07,002
Belki şişeyle kafanı kırardı.
314
00:18:07,086 --> 00:18:09,338
Tatlım, gördüğüm tek şey
315
00:18:09,421 --> 00:18:13,175
o yaşlı kadının ellerinin…
316
00:18:13,258 --> 00:18:14,093
Adam.
317
00:18:17,846 --> 00:18:21,266
Van Peebles'ın sanatsal film dünyasına
siyahilerin yaşamını
318
00:18:21,350 --> 00:18:24,228
acındırmadan katması yepyeni bir şeydi.
319
00:18:31,610 --> 00:18:35,447
Stüdyoların filmleri,
toplumun isteklerine cevap vermektense
320
00:18:35,531 --> 00:18:38,826
toplumu yönlendirme
ihtiyacı içinde sıkışıp kalmıştı.
321
00:18:38,909 --> 00:18:41,703
Tüm çağların bu yanlış yönlendirilmiş
322
00:18:41,787 --> 00:18:43,038
ölü müzikalleri…
323
00:18:43,872 --> 00:18:46,250
Mesela bu en iyi film adayı gibi.
324
00:18:46,333 --> 00:18:50,462
Ama 1968'in en iyi haberi,
Sidney Poitier'in
325
00:18:50,546 --> 00:18:54,007
beyaz film yıldızları için
yanlış rollerde oynamasından
326
00:18:54,091 --> 00:18:55,759
zirveye ulaşmasıydı.
327
00:18:55,843 --> 00:18:59,012
Hem Guess Who's Coming To Dinner
hem de In the Heat of the Night
328
00:18:59,096 --> 00:19:04,184
1968'de dünya çapında yayınlanarak
En İyi Film adaylıkları aldı
329
00:19:04,268 --> 00:19:08,147
ve bu, beyaz yıldızların
onun ışığına bakakalmasını sağladı.
330
00:19:08,981 --> 00:19:10,524
Beni yanlış anlama.
331
00:19:11,108 --> 00:19:13,986
Kızını seviyorum.
Onunla tanıştığım gündeki gibi
332
00:19:14,069 --> 00:19:16,738
mutlu olmasını sağlamak için
her şeyi yaparım.
333
00:19:16,822 --> 00:19:20,951
Ama senin onayın olmazsa
bunun hiçbir anlamı olmayacak.
334
00:19:22,953 --> 00:19:26,540
Mark Harris'in kitabı
Pictures at a Revolution'da yazadığı gibi
335
00:19:26,623 --> 00:19:30,127
"Poitier, Amerika'nın
en çok izlenen yıldızı."
336
00:19:34,298 --> 00:19:38,927
Maalesef, kendisi ayrıca
başarılı siyahilerin eğlence sektöründe
337
00:19:39,011 --> 00:19:40,846
gördüğü tepkiye de bir örnek.
338
00:19:41,722 --> 00:19:44,975
Kimse durup da Sidney Poitier
izleyici çekebiliyorsa
339
00:19:45,058 --> 00:19:50,522
başka siyahi erkek veya kadınlar da
bunu yapabilir diye düşünmedi.
340
00:19:51,106 --> 00:19:54,943
Öyle bir dönemdi ki ekranda
siyahi biriyle beyaz biri konuşursa
341
00:19:55,027 --> 00:19:57,821
bu yetişkin filmi sayılıyordu.
342
00:20:00,157 --> 00:20:04,286
PETULA CLARK TV BÖLÜMÜNDE BELAFONTE'NİN
KOLUNA DOKUNUNCA TARTIŞMA ÇIKTI
343
00:20:04,369 --> 00:20:06,246
Medyada siyahilerin başarısı
344
00:20:06,330 --> 00:20:10,250
metroda 100 dolar bulmaya benziyordu.
345
00:20:10,334 --> 00:20:12,252
Tekrarlanmayacak bir fenomen.
346
00:20:13,420 --> 00:20:17,174
Filmler yeni yeni yapılmaya başladığında,
örneğin Presley
347
00:20:17,841 --> 00:20:19,092
veya The Beatles'ınkiler,
348
00:20:19,176 --> 00:20:23,263
ki ABD'deki ilk albümlerini
Siyahi plak şirketleri çıkarmıştı,
349
00:20:23,347 --> 00:20:28,143
niye kimse bu kadın rock öncülerinin
oyunculuk yapmasını istememişti?
350
00:20:40,656 --> 00:20:44,743
Siyahi yeteneklerin
bağımsız film dünyasında
351
00:20:44,826 --> 00:20:47,913
hakkının verilmeye başlamasına
352
00:20:47,996 --> 00:20:49,414
çok kalmamıştı.
353
00:20:49,998 --> 00:20:53,669
Yazar ve yönetmen olan George Romero,
siyahi aktör Duane Jones'un
354
00:20:53,752 --> 00:20:58,799
eline bir film ve silah vererek
tarihin en etki uyandıran
355
00:20:58,882 --> 00:21:01,718
filmlerinden birini yarattı.
356
00:21:01,802 --> 00:21:03,845
Sakin olsan iyi olur.
357
00:21:05,180 --> 00:21:08,934
"Johnny! Johnny, yardım et!"
diye bağırdım.
358
00:21:09,017 --> 00:21:13,814
Rol, siyahi bir aktör için yazılmadığından
kahramanın ırkından hiç bahsedilmemişti
359
00:21:13,897 --> 00:21:17,109
ve bu ilk defa oluyordu.
360
00:21:17,776 --> 00:21:21,196
Kapıları ve pencereleri
güçlendirmek için döneceğim.
361
00:21:21,280 --> 00:21:23,532
Şimdilik iyisin ama, değil mi?
362
00:21:25,951 --> 00:21:26,785
Değil mi?
363
00:21:27,286 --> 00:21:29,204
Siyahi adamı yanında istersin.
364
00:21:29,955 --> 00:21:31,957
Siyahi adamı yanında istersin.
365
00:21:32,040 --> 00:21:34,167
Çünkü kaçmana yardım eder.
366
00:21:34,251 --> 00:21:36,545
O ölüp giderse sen de ölürsün.
367
00:21:36,628 --> 00:21:38,714
Biz kurtulmayı biliriz.
368
00:21:39,756 --> 00:21:43,260
Zombilerden kaçmayı biliriz.
369
00:21:43,343 --> 00:21:46,680
Katil bitkilerden,
bizi öldürmeye gelen her şeyden
370
00:21:46,763 --> 00:21:50,142
kaçmayı biliriz çünkü biz…
371
00:21:50,934 --> 00:21:52,894
Yoldan çekilmeyi biliriz.
372
00:21:53,562 --> 00:21:58,066
Çekilip başka şeyleri
kenardan izlemeyi biliriz.
373
00:21:59,151 --> 00:22:02,529
Zombilerin potansiyel kurbanlar araması
ve korunmak için
374
00:22:02,612 --> 00:22:04,948
pencerelerin güçlendirilmesi
375
00:22:05,032 --> 00:22:07,743
bana ayaklanma görüntülerini hatırlattı.
376
00:22:07,826 --> 00:22:11,288
Night of the Living Dead kadar
hem istemeden hem isteyerek
377
00:22:11,371 --> 00:22:15,208
alegori ve mecaz barındıran
bir film hiç yoktur.
378
00:22:24,384 --> 00:22:27,012
Gözlerinin arasından vur, kafasından.
379
00:22:28,138 --> 00:22:31,683
Jones, beyazları kurtarmaya çalışırken
öldüğü için
380
00:22:31,767 --> 00:22:35,604
Night of the Living Dead,
militan Afro-Amerikalılarca benimsendi.
381
00:22:35,687 --> 00:22:38,857
Irkının yanında olmama
mesajı olarak algılandı.
382
00:22:38,940 --> 00:22:42,527
Ablalarımın sevgililerinin
böyle dediğini duymuştum.
383
00:22:42,611 --> 00:22:43,779
İyi vurdun!
384
00:22:43,862 --> 00:22:47,532
Tamam, öldü. Gidip alalım.
Yakılacak bir tane daha işte.
385
00:22:48,492 --> 00:22:52,204
Film kadar ürpertici sonda da
386
00:22:52,287 --> 00:22:55,123
Jones öldürülüp
ceset yığını arasına atılıyor.
387
00:23:00,545 --> 00:23:03,465
Hepinize çok üzücü bir haberim var.
388
00:23:03,965 --> 00:23:08,345
Martin Luther King bu akşam
Memphis, Tennessee'de
389
00:23:08,428 --> 00:23:09,763
vurularak öldürüldü.
390
00:23:10,639 --> 00:23:13,975
Medgar Evers ile Malcolm X'in
öldürülmesinden birkaç yıl sonra
391
00:23:14,059 --> 00:23:18,313
Dr. Martin Luther King'in
suikaste uğraması,
392
00:23:18,397 --> 00:23:20,774
bu filmi yazarı ve yönetmenin
393
00:23:20,857 --> 00:23:23,318
hiç planlamadığı kadar önemli kılacaktı.
394
00:23:25,320 --> 00:23:30,367
Living Dead'in başarısı, siyahi aktörlere
olan genel ilginin göstergesi olmalıydı.
395
00:23:30,450 --> 00:23:34,663
Peter Sallers'in Amerikan yerlisi
karakterini oynadığı
396
00:23:34,746 --> 00:23:37,165
satir filmi The Party'nin olduğu yıl
397
00:23:37,249 --> 00:23:41,002
1968'de ayrıca Yul Brynner
Pancho Villa'yı,
398
00:23:41,628 --> 00:23:45,173
ve maalesef Woody Strode da
bir Apache üyesini oynamıştı.
399
00:23:46,591 --> 00:23:50,470
Amerikan uzun metrajlı filmleri,
filmler siyahilerin hayatını
400
00:23:50,554 --> 00:23:54,057
siyahi aktörlerle anlatsa bile
beyazlarca yönetilmiştir.
401
00:23:54,141 --> 00:23:56,685
Film izleyicilerinin %30'u
siyahiler olsa da
402
00:23:56,768 --> 00:23:59,229
siyah yönetmenler dışlanmış durumda.
403
00:23:59,312 --> 00:24:02,858
Yardımcım William Greaves de
ilk uzun metrajlı filmi
404
00:24:02,941 --> 00:24:05,819
Take One and Take Two'yu yeni bitirdi.
405
00:24:05,902 --> 00:24:07,863
Düzenlemenin son aşamasında.
406
00:24:09,072 --> 00:24:11,366
Selam, şu kısmı düzelteyim.
407
00:24:11,450 --> 00:24:15,120
1940'larda siyahi Powell Lindsay'in,
Oscar Micheaux'un,
408
00:24:15,203 --> 00:24:19,207
Bill Alexander'ın yönettiği
uzun metraflı filmler vardı.
409
00:24:19,708 --> 00:24:22,252
Bu yönetmenlerin Hollywood'a
girişi engellendi
410
00:24:22,335 --> 00:24:25,797
ve filmleri sadece ülkedeki
siyahi topluluklarınca izlendi.
411
00:24:26,756 --> 00:24:31,261
1968'den 1978'e kadar
sürekli konuşulan bir efsane de
412
00:24:31,344 --> 00:24:35,390
bir avuç siyahi yönetmen
nihayet kamera arkasına geçince
413
00:24:35,474 --> 00:24:39,311
siyahi yönetmenlerin ilk kez
böyle bir şans bulmuş olmasıydı.
414
00:24:40,604 --> 00:24:42,564
Hâlbuki buna mecburlardı.
415
00:24:42,647 --> 00:24:45,192
Afro Amerikalılar,
genelde bir kişinin yazıp
416
00:24:45,275 --> 00:24:48,028
yönetmesinin nadir olduğu
ve stüdyolarca reddedildiği
417
00:24:48,111 --> 00:24:50,405
zamanlarda yazıp yönetmişlerdi.
418
00:24:50,489 --> 00:24:53,700
Ana akım medya bu film
ve sinemaları görmezden gelse de
419
00:24:53,783 --> 00:24:56,578
siyahi basın bu sinema
ve filmleri destekledi.
420
00:24:57,496 --> 00:25:00,123
Ve sessiz film döneminin başında
421
00:25:00,207 --> 00:25:03,668
Oscar Micheaux senarist, yönetmen
ve bazen de aktördü.
422
00:25:04,169 --> 00:25:06,630
Siyahi sinemalar için filmler yaptı.
423
00:25:06,713 --> 00:25:08,632
Çoğu çok iyi değildi
424
00:25:08,715 --> 00:25:12,177
çünkü siyahi izleyicilerin
istikrarla var olmasına rağmen
425
00:25:12,260 --> 00:25:14,804
siyahi filmlerin varlığı
istikrarlı değildi.
426
00:25:16,723 --> 00:25:20,018
Unutmayın, çoğu stüdyo
Almanya'yı kızdırıp
427
00:25:20,101 --> 00:25:21,895
o işleri kaptırmaktan korkuyordu.
428
00:25:21,978 --> 00:25:25,232
Ta ki 1942'de Nazi'lerce kovulana dek.
429
00:25:25,774 --> 00:25:28,485
Ama Afro Amerikalıların parası
onlara yetmezdi.
430
00:25:28,985 --> 00:25:32,489
O siyahi sinemalarının çoğu
aslında sinemaya dönüştürülmüş
431
00:25:32,572 --> 00:25:33,782
binalar ve odalardı.
432
00:25:34,282 --> 00:25:37,619
Michaeux ve diğer yapımcılar,
hatta bazı beyazlar bile
433
00:25:37,702 --> 00:25:40,330
oldukça düşük bütçeyle filmler çekti,
434
00:25:40,413 --> 00:25:44,125
hatta pek para ödeyemedikleri
popüler kitapların filmlerini.
435
00:25:44,209 --> 00:25:45,585
Yazarlar yine de kabul etmişti
436
00:25:45,669 --> 00:25:48,421
çünkü kitaplarının film yapılmasını
istiyorlardı.
437
00:25:52,342 --> 00:25:56,263
Astaire, filmlerinde genelde
efendi-hizmetkâr ilişkisi gösterirdi.
438
00:25:56,346 --> 00:26:00,892
Bir sürü siyahi oyuncu karşısında
dans ettiği abartılı sahneler vardı.
439
00:26:03,019 --> 00:26:08,233
Stüdyolar, Afro Amerikalılar hakkında
böyle bir yol izlerken
440
00:26:08,316 --> 00:26:12,862
yönetmen Alice Guy-Blaché
bambaşka bir şey yapmaya karar verdi.
441
00:26:12,946 --> 00:26:16,324
1912'de A Fool and His Money'yi yönetti.
442
00:26:16,408 --> 00:26:20,787
Hepsi Afro Amerikalı oyunculardan oluşan
ilk filmdi.
443
00:26:20,870 --> 00:26:25,792
Sanatçılığıyla her şeyi netçe gösterirken,
o aktörleri de ezmedi.
444
00:26:29,337 --> 00:26:33,341
O günlerde stüdyolarca
sürekli aranacak kadar başarılıydı
445
00:26:33,425 --> 00:26:36,428
ve sanatını yaparken gösterdiği
özeni düşününce
446
00:26:36,511 --> 00:26:40,473
ilk Tarzan filmini yapmayı
reddeden muhtemelen o olmuştu.
447
00:26:42,225 --> 00:26:45,895
O dönemin siyahi yapımcıları
bağımsız filmlerin ilk dönemlerinde
448
00:26:45,979 --> 00:26:49,608
çalışmış hırslı, kararlı film severlerdi.
449
00:26:49,691 --> 00:26:52,569
O dönemlerde "bağımsız film" demek,
450
00:26:52,652 --> 00:26:57,949
başarılı olunca inanılmaz kaynaklara
ulaştığınız havalı yabancı demek değildi.
451
00:26:58,033 --> 00:27:02,829
Stüdyoların sahip olduğu sinemalardan
dışlandığınız anlamına geliyordu.
452
00:27:02,912 --> 00:27:06,833
Ürününüzü seyircilere ulaştıracak
yollar bulmalıydınız.
453
00:27:06,916 --> 00:27:09,085
Micheaux ve onun gibi düşünenler
454
00:27:09,169 --> 00:27:14,424
dramalar, komediler, müzikaller
ve cinayet filmleri çekiyordu.
455
00:27:14,507 --> 00:27:18,136
Bazen bu türleri tek filmde topluyorlardı
456
00:27:18,219 --> 00:27:22,766
çünkü sınırlı olan şey kaynaklarıydı,
hırsları değildi.
457
00:27:22,849 --> 00:27:25,977
Çünkü film tarihinin çoğunluğu boyunca
458
00:27:26,061 --> 00:27:29,648
stüdyolar, siyahilerin parasını
almamaktan memnundu.
459
00:27:29,731 --> 00:27:33,777
Siyahi girişimler ise buna
her zamanki gibi bir de facto,
460
00:27:33,860 --> 00:27:37,322
yer altı ekonomi
ve kültürü yaratarak cevap verdi.
461
00:27:43,828 --> 00:27:46,915
Bunun kanıtı ancak sonra
ortaya çıkacak olsa da
462
00:27:46,998 --> 00:27:49,751
aktörlükten yapımcılığa geçen
William Greaves
463
00:27:49,834 --> 00:27:52,337
romansı bir vasıta kullanmıştı.
464
00:27:52,420 --> 00:27:56,925
Sürekli benzer roller verildiği için
oyunculuğa ilgisini kaybettikten sonra…
465
00:27:57,008 --> 00:28:00,887
Hattie Hala, savaşta her şey hızlıdır.
466
00:28:01,429 --> 00:28:04,349
Din hizmetlerimizin bile
hızlandırılması gerekti.
467
00:28:04,432 --> 00:28:06,810
…öncü olabilme isteğiyle
Symbiopsychotaxiplasm'ın
468
00:28:06,893 --> 00:28:09,062
yapımına başlar.
469
00:28:10,313 --> 00:28:14,275
"Bana lütfen dokunma" dedim.
Bana bir daha asla dokunma.
470
00:28:14,359 --> 00:28:16,653
Symbiopsychotaxiplasm'ın hem resmî
471
00:28:16,736 --> 00:28:20,615
hem de bastırılmamış hırsları
en az adı kadar büyüktü.
472
00:28:20,699 --> 00:28:24,285
Zaman konseptiyle her şekilde oynuyordu.
473
00:28:24,369 --> 00:28:26,121
Yönetmen Bill Greaves,
474
00:28:26,204 --> 00:28:31,334
filmi yapmaya o kadar dalmış ki
hiçbir perspektifi kalmamış.
475
00:28:31,418 --> 00:28:34,087
"Filmin konusu ne?" diye sorarsanız
476
00:28:34,170 --> 00:28:38,258
sorudan daha belirsiz bir cevap veriyor.
477
00:28:38,341 --> 00:28:43,972
Sanırım kararsızdı.
İyi çekilmiş bir sahne görmek istiyordu.
478
00:28:44,639 --> 00:28:48,143
Aktörlerinin ilham almasını istiyordu.
479
00:28:48,226 --> 00:28:52,355
Bence ne yapacağı konusunda
kararsız kalmıştı.
480
00:28:52,856 --> 00:28:54,899
Benim teorim böyle en azından.
481
00:28:55,650 --> 00:28:58,778
On yıllar boyunca
Symbiopsychotaxiplasm'ı tarif etmek içina
482
00:28:58,862 --> 00:29:02,157
insanlar ter döküp durmuştu.
483
00:29:02,907 --> 00:29:06,911
Artık böyle filmler o kadar yaygın ki
kendi başına bir tür oldu.
484
00:29:06,995 --> 00:29:10,081
Yenilikçi, sosyal hiciv barındıran,
şaka filmi.
485
00:29:11,249 --> 00:29:15,503
Kara listeye alınmış olan
Yönetmen Jules Dassin,
486
00:29:15,587 --> 00:29:19,466
ırk politikalarını,
filmin siyah yıldızları için yazdığı
487
00:29:19,549 --> 00:29:23,428
Uptight ile sahneye taşıdı.
488
00:29:23,511 --> 00:29:28,349
Dassin, Dee ve Mayfield
cesur, korkusuz şekilde
489
00:29:28,433 --> 00:29:33,772
Dr. King'in ölümünü ses getirecek şekilde
perdeye taşımışlardı.
490
00:29:35,774 --> 00:29:38,276
Martin Luther King,
1968'de suikaste uğradı.
491
00:29:38,777 --> 00:29:42,572
Annem işini gücünü bırakıp
cenazeye katılmıştı.
492
00:29:42,655 --> 00:29:44,491
Bu adamı tanımıyordu.
493
00:29:44,574 --> 00:29:48,411
Ama her şeyi bırakıp,
en iyi şekilde giyinip gitti.
494
00:29:49,037 --> 00:29:51,498
"Bu önemli mi?" diye düşünmüştüm.
495
00:29:51,581 --> 00:29:53,374
Bu adam önemliydi.
496
00:29:53,458 --> 00:29:57,504
Yaptıkları önemliydi.
Anlattıkları önemliydi.
497
00:29:58,630 --> 00:29:59,672
Biz önemliyiz.
498
00:30:00,256 --> 00:30:05,178
Seslerimiz, umutlarımız, hayallerimiz,
hedeflerimiz. Hepsi önemli.
499
00:30:05,261 --> 00:30:08,014
Bu gerçekleri net görüyoruz.
500
00:30:08,097 --> 00:30:10,642
Uptight, çaresizce cevaplar arayan
501
00:30:10,725 --> 00:30:14,771
acı içindeki, öfke içindeki
bir topluluğu anlatıyordu.
502
00:30:14,854 --> 00:30:16,856
Türündeki filmlerin kalbiydi.
503
00:30:16,940 --> 00:30:18,566
Dr. King öldürüldükten sonraki gün
504
00:30:18,650 --> 00:30:21,569
Atlanta'da, Morehouse Spelman'dan
bir uçağa bindik
505
00:30:21,653 --> 00:30:24,864
ve Memphis'e uçup,
çöp işçileriyle birlikte yürüdük.
506
00:30:24,948 --> 00:30:28,201
"Ben insanım" mesajları taşıdık.
Eskiden evde de vardı.
507
00:30:28,284 --> 00:30:29,369
BEN İNSANIM
508
00:30:36,209 --> 00:30:38,962
Cleveland, Dr. King'in suikasti sonrası
kargaşa içindeyken
509
00:30:39,045 --> 00:30:41,631
soygun türünde cesurca
bir işe girişip
510
00:30:41,714 --> 00:30:44,968
bir grup devrimci
soygun düzenlemeye kalkıyor.
511
00:30:45,635 --> 00:30:47,262
Takımın önemli bir üyesi
512
00:30:47,345 --> 00:30:50,682
King'in ölümünün kaosu sebebiyle
ne yapacağını bilemiyor
513
00:30:50,765 --> 00:30:52,684
ve vicdan azabı içinde.
514
00:30:52,767 --> 00:30:55,395
Hayatımda hiç bu kadar
kötü hissetmemiştim.
515
00:30:55,895 --> 00:31:00,275
Uptight, 1935'teki
John Ford filminin modern bir versiyonu
516
00:31:00,358 --> 00:31:04,279
ve siyahilerin endişelerinin
başa sardığı döngüyü başlatıyor.
517
00:31:04,362 --> 00:31:07,031
The Informer'ın
modern versiyonu değil mi?
518
00:31:07,115 --> 00:31:10,702
The Informer'ı biliyordum,
onu görür görmez ne olduğunu anladım.
519
00:31:10,785 --> 00:31:13,329
Herkes, belli türde insanların
520
00:31:13,413 --> 00:31:16,499
polis olduğunu düşünüyordu.
521
00:31:17,000 --> 00:31:19,252
Partidesiniz, cigara dönüyorsunuz,
522
00:31:19,335 --> 00:31:21,880
biri içmeyip başkasına uzatıyor.
523
00:31:21,963 --> 00:31:24,716
"Kesin polis" diyorsunuz.
524
00:31:24,799 --> 00:31:31,222
Ya da hepiniz devrimcisiniz
ama gruptaki biri tuhaf davranıyor.
525
00:31:31,306 --> 00:31:37,478
Devrimci kadronuz varsa
şüphelenilen biri hep olur.
526
00:31:37,562 --> 00:31:42,609
O film de öyleydi işte.
527
00:31:42,692 --> 00:31:46,571
Film müziklerini besteleyen
Booker T. Jones, otobiyografisinde
528
00:31:46,654 --> 00:31:50,116
kimilerinin Uptight'ı
ilk blaxploitation filmi gördüğünü yazdı.
529
00:31:51,242 --> 00:31:53,953
Başka bir kıtada, başka bir kültürde
530
00:31:54,037 --> 00:31:56,080
İtalya'daki bir stüdyo,
531
00:31:56,164 --> 00:31:58,833
alanını değiştiren birçok film gibi
532
00:31:58,917 --> 00:32:01,628
ikinci sınıf görülen
bir türden geliyordu.
533
00:32:01,711 --> 00:32:03,922
Bu durumda bu tür, spagetti kovboyuydu.
534
00:32:07,675 --> 00:32:09,302
Filmin biraz ilerisinde,
535
00:32:09,385 --> 00:32:12,013
yönetmen bu sahneyle birlikte
536
00:32:12,096 --> 00:32:15,725
izleyici beklentilerini
alaşağı etmek istemişti.
537
00:32:15,808 --> 00:32:19,062
Henry Fonda'yı acımasız yapmak
yıkıcı bir etkiydi.
538
00:32:19,145 --> 00:32:22,148
Kendisi Amerikan sinemasının
ahlaki pusulasıydı.
539
00:32:22,231 --> 00:32:24,776
Ama çıkış peşindeki Isaac Hayes,
540
00:32:24,859 --> 00:32:28,112
Leone'nin, John Wayne, Jimmy Stewart,
ve Shirley Temple gibi
541
00:32:28,196 --> 00:32:31,032
isimlerle birlikte beyaz ahlakının
zirve noktasını
542
00:32:31,115 --> 00:32:34,077
temsil eden Fonda'yı kullanışını görüp
ilham aldı.
543
00:32:36,537 --> 00:32:40,333
O kadar ki, yapımcı oyuncu Hayes,
bu müzik parçasını yarattı.
544
00:32:58,935 --> 00:33:02,105
Hayes, Stax Studios'taki
arızalı klimadan kaçmak için
545
00:33:02,188 --> 00:33:04,983
bu filmi izlemeye gittiğini söylerdi
546
00:33:05,066 --> 00:33:07,193
ki en az on kez yakalanmıştı.
547
00:33:07,276 --> 00:33:09,821
Woody Strode'un yükselen varlığı,
Hayes'i bir gün
548
00:33:09,904 --> 00:33:12,115
Kovboy gibi siyahilerin varlığının
549
00:33:12,198 --> 00:33:16,327
çok az olduğu bir türde
film yıldızı olabileceğine ikna etmişti.
550
00:33:16,411 --> 00:33:20,957
Daha da önemlisi, Once Upon A Time,
Hayes'i Hot Buttered Soul albümünü
551
00:33:21,040 --> 00:33:22,875
yapmaya motive etmişti.
552
00:33:34,762 --> 00:33:38,057
Gordon Parks, yarı otobiyografik romanı
The Learning Tree'yi
553
00:33:38,141 --> 00:33:40,685
1969 yılında perdeye taşıdığında
554
00:33:40,768 --> 00:33:45,314
bir Afro Amerikalı yönetmenin
ilk stüdyo destekli filmini yapmıştı.
555
00:33:45,398 --> 00:33:48,735
Warner Bros. eski fotoğrafçıdan
istediği kârı elde etmişti.
556
00:33:49,318 --> 00:33:53,573
Hem senarist, hem yönetmen, hem yapımcı
hem de bestecilik yapmıştı.
557
00:33:53,656 --> 00:33:57,035
Başrolde de olmamasının
tek sebebinin çok uzun olması
558
00:33:57,118 --> 00:33:58,953
olduğunu söyleyerek şaka da yapmıştı.
559
00:33:59,037 --> 00:34:03,374
Learning Tree, 12 yaşındaki Newt'in
yaz dönemini bize anlatıyor.
560
00:34:04,542 --> 00:34:08,046
Filmi, unutulmaz kılan bir olay var.
561
00:34:08,129 --> 00:34:09,088
Koş Tuck, koş!
562
00:34:09,172 --> 00:34:13,468
Öyle bir anki hem sürreal
hem de fazla gerçek.
563
00:34:13,551 --> 00:34:16,012
O dönem kıymeti bilinmemiş bir şey.
564
00:34:16,095 --> 00:34:17,430
Dur! Vururum!
565
00:34:38,076 --> 00:34:39,869
Ateş etmene gerek yoktu.
566
00:34:41,579 --> 00:34:43,706
Suçlulara ne olduğunu görün işte.
567
00:34:43,790 --> 00:34:48,503
Hepimizin bildiği ama filmde görmeyi
beklemediğimiz bir sahneydi.
568
00:34:48,586 --> 00:34:52,423
Parks, filme sığdırabildiği kadar
çok şey sığdırdığını söylemişti.
569
00:34:52,507 --> 00:34:57,261
Mesela kovboy filmlerini siyahilere ait
gösteren bu muhteşem sahne gibi.
570
00:34:57,345 --> 00:35:01,557
Çünkü böyle bir sahneyi
bir daha çekip çekemeyeceğini bilmiyordu.
571
00:35:02,558 --> 00:35:06,270
1969, bizi olağanüstülükten
gerçek dışılığa taşıdı.
572
00:35:06,354 --> 00:35:08,439
Senarist ve yönetmen Robert Downey Sr.
573
00:35:08,523 --> 00:35:14,487
devrim konusundaki devrimsel komedisini,
hicvi Putney Swope ile yayınlayınca
574
00:35:14,570 --> 00:35:16,989
çılgınlık zirveye ulaştı.
575
00:35:17,073 --> 00:35:19,325
Klima yenmez.
576
00:35:20,701 --> 00:35:22,620
Siyah bir adam Putney Swope
577
00:35:22,703 --> 00:35:25,456
birden bir reklam ajansının
başına geçiyordu.
578
00:35:25,540 --> 00:35:27,208
Harika bir başkan olacaksın.
579
00:35:27,291 --> 00:35:30,461
Ve ajansın çalışma şeklini
hemen değiştiriyordu.
580
00:35:30,545 --> 00:35:34,132
Burada kullanılmamış
pek çok yetenek olduğunu düşünüyorum.
581
00:35:35,216 --> 00:35:36,050
Ben yapmadım!
582
00:35:36,134 --> 00:35:38,261
Ateşini mi ölçüyorsun o zaman?
583
00:35:38,928 --> 00:35:42,932
Patron, beni kovma.
Karım, üç çocuğum, bir Shetland tayım var.
584
00:35:43,015 --> 00:35:47,603
Komediyle, direkt söylenemeyecek
bazı şeyler söylenebilirdi.
585
00:35:48,146 --> 00:35:51,440
Bence siyahilerin
yapması gereken de buydu.
586
00:35:51,524 --> 00:35:55,319
Komedi altında bazı mesajlar vermeliydik.
587
00:35:55,862 --> 00:35:57,989
Downey bir fırsat gördü.
588
00:35:58,072 --> 00:36:01,075
İstediğimiz mesajları vererek
oynayabilirdik.
589
00:36:02,618 --> 00:36:06,914
"Dâhice" demek istemiyorum
ama ona yakın bir şeydi.
590
00:36:06,998 --> 00:36:10,960
Yıldızı Arnold Johnson'un
performansından memnun olmayan
591
00:36:11,043 --> 00:36:15,006
Yönetmen Downey,
baş karakterinde kendi sesini kullandı.
592
00:36:15,840 --> 00:36:17,925
Truth and Soul!
593
00:36:18,009 --> 00:36:20,178
-TS, bebeğim.
-Aynen öyle!
594
00:36:20,261 --> 00:36:23,472
Bu hareket, oğlunun Oscar adayı olduğu
Tropic Thunder'daki rolünü
595
00:36:23,556 --> 00:36:24,974
kesinlikle etkilemişti.
596
00:36:25,057 --> 00:36:28,186
Uğraşıyorum ama zor.
597
00:36:28,269 --> 00:36:29,770
-İyisin.
-İpucun var mı?
598
00:36:32,148 --> 00:36:35,902
1969, siyahi filmlerinde
büyük değişiklikler yaşanan bir yıldı.
599
00:36:35,985 --> 00:36:38,779
Hikâyeler,
geçmişteki siyahi yaşamını daha sert
600
00:36:38,863 --> 00:36:40,656
ve gerçekçi gösteriyordu.
601
00:36:40,740 --> 00:36:46,204
Köleliği sert şekilde gösteren
ilk Amerikan filmlerinden biri mesela.
602
00:36:46,287 --> 00:36:48,414
Filmin adı Slaves'di.
603
00:36:48,497 --> 00:36:50,541
Başrolündeki Dionne Warwick hem oynamış
604
00:36:50,625 --> 00:36:55,504
hem de ondan beklenmeyecek bir konuda
şarkı söylemişti.
605
00:36:56,088 --> 00:37:00,843
Ossie Davis ise mantıksız bir sistemde,
mantığa tutunmaya çalışan bir köleydi.
606
00:37:00,927 --> 00:37:03,262
120 bin. Satıyorum. Başka teklif?
607
00:37:03,346 --> 00:37:07,391
Davis'in yavaşça öfkelenişi,
çaresizliğini saklamıyor.
608
00:37:07,475 --> 00:37:09,727
Hatta şunu vurguluyor.
609
00:37:16,567 --> 00:37:19,612
Tarihi arbede, Rupert Crosse,
The Reivers filmiyle
610
00:37:19,695 --> 00:37:23,616
en iyi yardımcı oyuncu olarak
Oscar adayı gösterilen ilk siyahi olunca
611
00:37:23,699 --> 00:37:24,867
devam ediyor.
612
00:37:29,205 --> 00:37:31,249
Nasıl çalışıyor bu?
613
00:37:31,332 --> 00:37:35,795
Crosse'nin sıcakkanlılığı,
McQueen'i narsisizminden kurtarıyor.
614
00:37:35,878 --> 00:37:37,630
Crosse'a ilgi gösteriyor
615
00:37:37,713 --> 00:37:40,925
ve bizim de aynı şekilde
ona ilgi göstermemizi sağlıyor.
616
00:37:41,008 --> 00:37:44,470
On yıl önce Crosse,
John Cassavetes'nin 1959'da
617
00:37:44,553 --> 00:37:50,851
elbette bağımsız yapım olarak çıkardığı
ırk draması Shadows'ta oynamıştı.
618
00:37:50,935 --> 00:37:53,479
Tavşan ve ağaçlı olanı sevdin mi?
619
00:37:53,562 --> 00:37:54,605
Onu bilmiyorum.
620
00:37:55,106 --> 00:37:58,109
Tavşan ağaçtan düşmüş ve şöyle demiş:
621
00:37:58,192 --> 00:38:00,528
"Aşk, kuşların işi."
622
00:38:01,529 --> 00:38:02,780
Crosse'u Actors Studio'dan
623
00:38:02,863 --> 00:38:06,450
tanıyan Yönetmen Mark Rydell,
onu The Reivers'a getirmişti.
624
00:38:06,534 --> 00:38:09,078
Rupert Crosse 195 santim boyundaydı
625
00:38:09,161 --> 00:38:12,707
ve Steve'i oynamak için
doğru kişi olduğunu biliyordum.
626
00:38:13,541 --> 00:38:16,335
Steve McQueen'in evine sürmek
harika bir şeydi
627
00:38:16,419 --> 00:38:19,255
çünkü içinde Ferrari, Aston Martin,
yarış motorları gibi
628
00:38:19,338 --> 00:38:23,259
bir sürü araç bulunan
629
00:38:23,342 --> 00:38:25,386
belki on garja vardı.
630
00:38:25,469 --> 00:38:29,765
Çok büyük bir mülktü,
bahçesi vardı. Çok lükstü.
631
00:38:29,849 --> 00:38:32,184
Rupert böyle bir şey hiç görmemişti
632
00:38:32,268 --> 00:38:35,688
ve itiraf edeyim, Steve'le tanışana dek
ben de görmemiştim.
633
00:38:36,272 --> 00:38:38,983
Hiç parası olmayan
ve genç bir aktör gibi yaşayan
634
00:38:39,066 --> 00:38:42,153
Rupert'tan daha iyi olsam da
ben de mütevazı bir yaşam sürdüm.
635
00:38:42,236 --> 00:38:45,573
O eve girdiğimizde
ve Rupert, Steve ile tanıştığında
636
00:38:45,656 --> 00:38:50,578
Steve bu deve baktı,
onun kütüphanesinde oturduk
637
00:38:50,661 --> 00:38:53,914
ve Steve, tae kwon do'dan
bahsetmeye başladı.
638
00:38:53,998 --> 00:38:57,126
Bu dövüş sanatlarında uzmandı.
639
00:38:57,209 --> 00:39:00,629
Rupert'a bazı hareketler gösteriyordu.
Rupert dedi ki:
640
00:39:00,713 --> 00:39:04,300
"Dengen bozuk."
Sandalyesinden bile kalkmamıştı.
641
00:39:05,551 --> 00:39:08,554
Steve ona bakıp "Öyle mi?" dedi.
642
00:39:09,180 --> 00:39:11,515
"Evet, dengen bozuk."
643
00:39:11,599 --> 00:39:15,353
"Yanlış duruyorsun." dedi.
Steve "Göster." dedi.
644
00:39:15,436 --> 00:39:19,857
Rupert ayağa kalktı
645
00:39:19,940 --> 00:39:22,693
ve karşı karşıya geldiler,
iki saniye sonra
646
00:39:22,777 --> 00:39:28,574
Steve, yan odadaki bilardo masasının
altına doğru uçmaya başladı.
647
00:39:28,657 --> 00:39:31,369
"Film işi yattı" diye düşünmüştüm.
648
00:39:31,452 --> 00:39:33,287
"Rupert'in işi bitti."
649
00:39:33,954 --> 00:39:39,543
Ama Steve, bu adam ondan korkmadığı için
çok heyecanlanmıştı.
650
00:39:39,627 --> 00:39:44,382
LA film dünyasını dolduran
meraklı ve ileri görüşlü
651
00:39:44,465 --> 00:39:48,344
Jack Nicholson ve senarist
Robert Towne gibi isimlerle birlikte
652
00:39:48,427 --> 00:39:52,431
Rupert Crosse da yeteneğine saygı duyulan
karizmatik bir figürdü.
653
00:39:52,515 --> 00:39:54,433
Jim Brown ile Rupert Crosse
654
00:39:54,517 --> 00:39:57,103
yeni bir tür
siyahi maskülenliğini gösterirken
655
00:39:57,686 --> 00:40:00,940
Brown bir yandan nazik ve sabırsızdı,
656
00:40:01,023 --> 00:40:03,317
Crosse ise küstahça gülümsüyordu.
657
00:40:03,401 --> 00:40:06,987
Benim için siyahiler kadar
beyazlar arasında da popüler olan
658
00:40:07,071 --> 00:40:10,533
ikinci isim olan Muhammad Ali de
659
00:40:10,616 --> 00:40:13,619
kendi nezaket ve küstahlığını
660
00:40:13,702 --> 00:40:16,705
1970 belgeseli Cassius Clay'de
göstermişti.
661
00:40:16,789 --> 00:40:19,125
Hapse girmemek için
avukatlara para veriyor,
662
00:40:19,208 --> 00:40:21,168
ilk eşine nafaka ödüyor,
663
00:40:21,961 --> 00:40:24,380
şimdiki eşini ve çocuğunu destekliyor.
664
00:40:25,047 --> 00:40:29,468
Bu sıra dışı belgesel, Ali'yi,
olduğu ve olacağı kişi arasındaki
665
00:40:29,552 --> 00:40:30,970
bir dönemeçte yakaladı.
666
00:40:31,053 --> 00:40:33,764
Önemliydi çünkü
siyahi filmin çekirdeği olacak
667
00:40:33,848 --> 00:40:36,016
soğukkanlılığı gösteriyor.
668
00:40:36,517 --> 00:40:40,312
Ali'nin yaptığı gibi
ana akımdan saklanmadan
669
00:40:40,396 --> 00:40:42,440
çıkış yapan ikinci bir siyahi de
670
00:40:42,523 --> 00:40:45,901
başta oyun, sonra ise film olan
The Great White Hope'da
671
00:40:45,985 --> 00:40:48,279
yaşadığı zorluklar anlatılan
Jack Johnson'du.
672
00:40:48,362 --> 00:40:51,449
Bunda James Earl Jones,
En İyi Aktör adaylığı alacak
673
00:40:51,532 --> 00:40:53,159
ikinci siyahi adam olacaktı.
674
00:40:55,911 --> 00:41:00,124
THE GREAT WHITE HOPE (1970)
YÖNETMEN: MARTIN RITT
675
00:41:04,545 --> 00:41:08,924
James Earl Jones,
kariyerinde birkaç kez olduğu gibi
676
00:41:09,008 --> 00:41:11,677
yine maskülen çekiciliğini
göstermişti.
677
00:41:11,760 --> 00:41:14,054
-Hayır! Ben…
-Giyinin Bayan Bachman.
678
00:41:14,138 --> 00:41:15,598
-Sizi şehre götürelim.
-Jake!
679
00:41:15,681 --> 00:41:17,808
Korkma sen. Giyin.
680
00:41:17,892 --> 00:41:21,228
1970'teki filmde, ırklar arası cinsellik
681
00:41:21,312 --> 00:41:24,356
ve yarattığı gerilim,
anksiyete dalgaları yarattı.
682
00:41:24,440 --> 00:41:26,650
The Great White Hope, izleyicilere
683
00:41:26,734 --> 00:41:29,195
böyle ilişkilerin
karşılıklı olduğunu hatırlatı.
684
00:41:29,278 --> 00:41:33,073
Bu değişiklikler saygı değer
yapımcılardan biri olan
685
00:41:33,157 --> 00:41:36,785
Yönetmen William Wyler'ı
kararsız bıraktı. Kendisinin
686
00:41:36,869 --> 00:41:40,206
sosyal değişimleri anlatışı
The Best Years of Our Lives'da görülür.
687
00:41:41,165 --> 00:41:46,337
Wyler, 1965'teki ilk takipçi filmi
The Collector ile bir örnek ortaya koydu.
688
00:41:46,420 --> 00:41:49,757
Son filmi The Liberation of L.B. Jones'tu.
689
00:41:49,840 --> 00:41:54,261
Kolayca yansıttığı bu modern drama
690
00:41:54,345 --> 00:41:58,265
siyahi kadın bedenini
aşırı fetişize ettiği için başarısız oldu.
691
00:42:02,478 --> 00:42:05,898
-Avukata mı gidesin var?
-Tatlım, kolumu acıtıorsun.
692
00:42:05,981 --> 00:42:09,652
Avukata gidesin var!
Beyaz bir adamı uyarmazlar mı sanıyorsun?
693
00:42:10,152 --> 00:42:13,906
Bir sürü aptal gördüm
ama en aptalı da sensin!
694
00:42:14,740 --> 00:42:18,035
King: A Filmed Record
belgeselini yönettikten sonra
695
00:42:18,118 --> 00:42:20,829
Sidney Lumet,
heyecan verici bir şeye döndü.
696
00:42:20,913 --> 00:42:24,542
Irk ve cinsiyet sorunlarını anlatan
Tennessee Williams oyunu,
697
00:42:24,625 --> 00:42:26,377
bir Gore Vidal senaryosuna.
698
00:42:26,460 --> 00:42:29,547
Başrollerde James Coburn,
Robert Hooks ve Lynn Redgrave vardı.
699
00:42:29,630 --> 00:42:33,509
Tepki almak için çok uğraşan
Last of the Mobile Hotshots,
700
00:42:33,592 --> 00:42:35,010
yetişkin filmi belirlenmişti.
701
00:42:35,094 --> 00:42:39,807
Sebebi de siyahi bir adamın,
beyaz bir kadınla sevişebilecek olmasıydı.
702
00:42:41,183 --> 00:42:42,643
Fırının kapağı bozuk.
703
00:42:42,726 --> 00:42:46,105
Çatı sızdırıyor, tuvaletten su akıyor
704
00:42:46,188 --> 00:42:48,440
ve sen ev sahibi olmak için
fazla tatlısın.
705
00:42:48,524 --> 00:42:53,362
Diana Sands'ın büyüleme yeteneği
1970 The Landlord'unda belirgindi
706
00:42:53,445 --> 00:42:57,950
ve bu aşırı ayrıcalıklı
beyaz bir adamın
707
00:42:58,033 --> 00:43:01,579
tamamı siyah Brooklyn sokağını
burjuvalaştırması,
708
00:43:01,662 --> 00:43:05,374
siyahi yazar Bill Gun'ın
siyahi yazar Kristin Hunter'ın
709
00:43:05,457 --> 00:43:08,168
romanını uyarlaması trendini sürdürdü.
710
00:43:09,336 --> 00:43:13,090
Bu aktörün doğal sağduyusu,
beyaz perdelere çok uygundu.
711
00:43:13,173 --> 00:43:16,427
Birçok aktörün sayfalarca metinle
vereceği mesajı
712
00:43:16,510 --> 00:43:19,597
Sands bir kahkaha,
bir gülümseme ile verebiliyordu.
713
00:43:23,559 --> 00:43:28,689
Diana Sands mükemmel bir halaydı
çünkü büyük bir çocuk olmayı biliyordu.
714
00:43:28,772 --> 00:43:31,567
Çok fedakâr biriydi,
715
00:43:31,650 --> 00:43:34,320
çok neşeli bir insandı.
716
00:43:35,904 --> 00:43:40,659
1970, Chester Himes'ı nihayet
anlamlı bir şekilde sahneye taşıdı.
717
00:43:40,743 --> 00:43:42,911
İlk yönetmenliğinde
718
00:43:42,995 --> 00:43:47,833
Ossie Davis,
duygusal siyahi seksiliği mitini,
719
00:43:47,916 --> 00:43:50,794
Himes'in romanından
bir sahneyle tersine çevirdi.
720
00:43:50,878 --> 00:43:53,797
Kitabında, Himes içindeki
acıyı dışarı vurarak
721
00:43:53,881 --> 00:43:57,426
siyah bir kadının,
beyaz bir polisi yanına çekip
722
00:43:57,509 --> 00:43:59,428
cinsel olarak aşağılamasını anlatıyor.
723
00:43:59,511 --> 00:44:00,804
Lütfen bebeğim.
724
00:44:03,140 --> 00:44:04,141
Lütfen.
725
00:44:09,605 --> 00:44:12,900
Film uyarlaması,
siyahların aşağılanmasından bıkan
726
00:44:12,983 --> 00:44:14,360
izleyiciyi memnun etti
727
00:44:14,443 --> 00:44:18,656
ve Davis'in perde altında
senaryoyu değiştirmesi neşeyle karşılandı.
728
00:44:19,239 --> 00:44:23,285
Kanun namına dur!
729
00:44:23,869 --> 00:44:28,290
Davis'in, şiddet dolu
Harlem polisleri üstündeki bu yorumu
730
00:44:28,374 --> 00:44:32,961
son moda konsepti tanıtan,
Afro-merkezli bir masaldı
731
00:44:33,045 --> 00:44:36,090
ve bestesini Hair bestesini yapan
Galt MacDermot yapmıştı.
732
00:44:37,383 --> 00:44:38,884
Alaycı Godfrey Cambridge
733
00:44:38,967 --> 00:44:43,180
ve çabuk parlayan Raymond St. Jacques
tarafından oynanan şık dedektifler
734
00:44:43,263 --> 00:44:47,142
Davis'in bir araya getirdiği
siyahi sahne aktörlerindendi.
735
00:44:47,226 --> 00:44:49,561
-Ne var?
-Şuna bak.
736
00:44:50,104 --> 00:44:52,981
Tanrım, giydiği o mavi gömlekler,
737
00:44:53,065 --> 00:44:54,900
giydiği o takım,
738
00:44:54,983 --> 00:44:59,405
bıyığının bakımlı olması falan,
çok zarif bir adamdı.
739
00:44:59,488 --> 00:45:01,824
O beyaz beceriksizi gördün.
Kimliğini belirledin mi?
740
00:45:03,409 --> 00:45:06,078
Bilmem Teğmen. Belki evet, belki hayır.
741
00:45:07,663 --> 00:45:09,373
Hepsi birbirine benziyor.
742
00:45:09,456 --> 00:45:13,919
Kendisi de tiyatro oyuncusu olan
Davis, arkadaşlarının başarısının
743
00:45:14,002 --> 00:45:17,548
tadını çıkaran siyahi aktörlerin
samimiyetine bayılacağını biliyordu.
744
00:45:17,631 --> 00:45:21,176
Bunu film izleyicilerinin
deneyimlemesini istemişti.
745
00:45:22,386 --> 00:45:25,889
Cotton Comes to Harlem'de
çok fazla fantezi var.
746
00:45:28,016 --> 00:45:29,184
Bir masal.
747
00:45:29,268 --> 00:45:31,061
Ama işin güzel tarafı,
748
00:45:31,145 --> 00:45:33,522
Ossie Davis'in Harlem'i
749
00:45:34,231 --> 00:45:37,067
hiçbirimizin görmediği şekilde kullanması.
750
00:45:37,985 --> 00:45:39,445
Tamamen gerçekçi.
751
00:45:39,528 --> 00:45:41,155
Aslına uygun.
752
00:45:41,238 --> 00:45:45,784
Fantezisi, Harlem'in
gerçeklerinde yaşanıyordu.
753
00:45:46,744 --> 00:45:49,580
Davis, siyahi devrimcilerin
mantrasını alıp
754
00:45:49,663 --> 00:45:51,707
bundan bir aşık atışması çıkardı.
755
00:45:52,291 --> 00:45:56,545
Siyah yeter bana
756
00:45:56,628 --> 00:45:59,757
Siyah onur günlerinin
toplum tarafından değişim talebi değil de
757
00:45:59,840 --> 00:46:03,886
kutlama günü olarak görüleceği
günleri sabırsızlıkla bekliyorum.
758
00:46:03,969 --> 00:46:07,014
Ki zaten öyleydi
ama şarkı buna ritim kazandırdı.
759
00:46:07,681 --> 00:46:12,186
Siyah yeter bana
760
00:46:12,269 --> 00:46:16,899
Sürekli kendini tekrar eden o replik.
İnanılmaz.
761
00:46:16,982 --> 00:46:18,609
Sizin için yeterince siyah mıyım?
762
00:46:19,443 --> 00:46:22,780
Calvin Lockhart ve onun vaaz verirken
kullanma şekli,
763
00:46:22,863 --> 00:46:26,116
Godfrey Cambridge
ve onun kullanma şekli.
764
00:46:26,200 --> 00:46:28,160
Senin için yeterince siyah mı?
765
00:46:28,243 --> 00:46:30,996
Değiştiriyor. Birden fazla anlamı var.
766
00:46:31,079 --> 00:46:32,790
Yeterince siyah mı?
767
00:46:33,540 --> 00:46:35,209
Değil ama olacak.
768
00:46:36,752 --> 00:46:39,171
Bu hâlâ doğru.
769
00:46:39,254 --> 00:46:43,133
Davis, Cotton Comes to Harlem'e
MacDermot'u ekleyerek
770
00:46:43,217 --> 00:46:45,427
besteciyi, hikâye anlatımına katsa da
771
00:46:45,511 --> 00:46:48,764
müziğin, siyahilerin tecrübesinin
şok edici doğasını
772
00:46:48,847 --> 00:46:51,475
anlatmasını sağlamak
Melvin Van Peebles'ın işiydi.
773
00:46:51,975 --> 00:46:54,436
1970 yapımı Watermelon Man hicvinde,
774
00:46:54,520 --> 00:46:59,650
liberal, beyaz bir adam bir gün uyanıp
kendini siyah buluyordu.
775
00:46:59,733 --> 00:47:03,278
Beyazlar için siyahi olmanın
korkunçluğunu gösteren
776
00:47:03,362 --> 00:47:07,074
Godfrey Cambridge çok karikatürümsü,
tek renk bir karakterken…
777
00:47:08,784 --> 00:47:11,870
Jeff! Banyonda bir zenci var!
778
00:47:11,954 --> 00:47:18,126
…empatiyle dolu,
derin bir karaktere dönüşüyor.
779
00:47:18,210 --> 00:47:21,797
Van Peebles, izleyicilerin
bu evrimi fark etmesini istemişti.
780
00:47:21,880 --> 00:47:26,093
Evlendiğimizde bunun ırklararası
bir evlilik olacağını düşünmemiştim.
781
00:47:26,176 --> 00:47:29,096
-Bana hiç söylemedin.
-Ben de yeni öğrendim.
782
00:47:29,179 --> 00:47:32,057
Van Peebles yazdığı akıllıca senaryoyla
783
00:47:32,140 --> 00:47:36,228
skeç komedi konseptlerini
ciddi film terimleriyle birleştirip
784
00:47:36,311 --> 00:47:41,859
siyahi farkındalığı ve sorumluluğu
hakkında titizce bir film çıkarıyor.
785
00:47:41,942 --> 00:47:43,443
Nereye gidiyorsun?
786
00:47:43,527 --> 00:47:46,238
-Clark Dunwoody ile yemeğim var.
-Burada yok.
787
00:47:46,321 --> 00:47:50,409
Pandemi dünyasında Watermelon Man
tam da zamanında geldi.
788
00:47:50,492 --> 00:47:54,580
Beyazlar, siyahilerin yaşadığı
evinizden çıktığınız an
789
00:47:54,663 --> 00:47:59,710
ölebileceğiniz korkusunu artık anlıyordu.
790
00:48:00,294 --> 00:48:03,422
Bir yıl önce The Learning Tree'deki
Gordon Parks gibi
791
00:48:03,505 --> 00:48:06,758
Van Peebles, ilk stüdyo yönetmenliği için
müzik bestelemişti.
792
00:48:06,842 --> 00:48:10,762
Babam Watermleon Man'i çektiğinde
karar vermeye çalıştıkları şey
793
00:48:10,846 --> 00:48:13,432
direkt sinemalarda mı göstereceklerdi
794
00:48:13,515 --> 00:48:18,854
yoksa hepsi beyaz olan kodamanların
geldiği bir ön gösterim mi olacaktı?
795
00:48:18,937 --> 00:48:22,733
Gösterim odasında temizlik yapan
Willy diye siyah bir adam vardı.
796
00:48:22,816 --> 00:48:25,193
Babam onunla konuşup biraz para verdi
797
00:48:25,277 --> 00:48:28,071
ve "Filmim çıkınca beğen" dedi.
798
00:48:28,155 --> 00:48:31,533
Willy, Watermelon Man gösterilirken
799
00:48:31,617 --> 00:48:34,453
"Şuna bak!" dedi.
800
00:48:34,536 --> 00:48:35,746
"Çok eğlenceli."
801
00:48:36,830 --> 00:48:39,541
Ona bakıyorlardı. "Willy beğendi."
802
00:48:39,625 --> 00:48:43,003
"Patron, gerçekten çok iyi. Şuna bak."
803
00:48:43,086 --> 00:48:44,588
"Willy, komik mi sence?"
804
00:48:44,671 --> 00:48:47,841
"Evet, izlemek için sabırsızlanıyorum.
Ne zaman çıkıyor?"
805
00:48:47,925 --> 00:48:51,345
Sinemalara çıktı.
Tek kişilik odak grubu o adamdı.
806
00:48:51,428 --> 00:48:55,057
Babam bu ırksal dezavantajı
avantajına kullandı.
807
00:48:57,893 --> 00:49:02,022
1971'de ikinci stüdyo filmini yapan
Gordon Parks
808
00:49:02,105 --> 00:49:04,858
müzik ve film ikilisini
tamamen birleştirdi.
809
00:49:04,942 --> 00:49:09,696
Avrupa stüdyo müziği klasiklerinden
tamamen ayrılmış oluyordu.
810
00:49:09,780 --> 00:49:13,533
Bu filmle, Parks,
Isaac Hayes'i katma planını uyguluyor.
811
00:49:30,676 --> 00:49:34,471
Shaft sadece bir ilk film değildi.
Bir duyuruydu.
812
00:49:34,554 --> 00:49:38,684
Easy Rider gibi filmlerin "60'lardayız"
diye bağırması gibiydi.
813
00:49:38,767 --> 00:49:44,690
Shaft ise bunun 70'ler olduğunu
çeşitli yollarla rahatça haykırıyordu.
814
00:49:44,773 --> 00:49:49,486
Aynı kıyafetlerle uyumuş gibi görünmeyen,
saklanmayan bir özel dedektif vardı.
815
00:49:49,569 --> 00:49:53,115
Kameranın, Manhattan'da
deri kaban giymiş siyah bir adamı
816
00:49:53,198 --> 00:49:55,659
takip etmesi yeni ve cüretkâr bir şeydi.
817
00:49:55,742 --> 00:49:58,161
Bir devrimci ile
yönetmen Gordon Parks'ın
818
00:49:58,245 --> 00:50:01,081
karışımı gibi giyinmiş
özel bir dedektif,
819
00:50:01,164 --> 00:50:04,501
izleyiciyi oldukça heyecanlandırmıştı.
820
00:50:04,584 --> 00:50:06,795
Kamera, yıldızı gizlice izlemiyordu.
821
00:50:07,295 --> 00:50:08,630
Direkt ona bakıyordu.
822
00:50:09,756 --> 00:50:13,802
Bu kombinasyon, düz saç ve mavi gözü
güzellik standardı olarak sunan
823
00:50:13,885 --> 00:50:18,348
ve ideal Amerika hakkında filmler çeken
bir stüdyodan geldiği için,
824
00:50:18,432 --> 00:50:22,561
filmlerin gidişatını
sonsuza dek değiştirdi.
825
00:50:22,644 --> 00:50:26,523
Shaft, tüm kadınlar için seks makinesi.
Bu daha önce bir siyahi için hiç denmedi.
826
00:50:29,526 --> 00:50:30,652
İyi misin?
827
00:50:31,903 --> 00:50:33,321
Bebeğim, iyi misin?
828
00:50:35,073 --> 00:50:36,992
Makine gibi hissediyorum.
829
00:50:37,826 --> 00:50:39,161
İyi bir his değil.
830
00:50:44,124 --> 00:50:47,878
BU FİLM OTORİTEDEN BIKAN
TÜM KARDEŞLERİMİZE ADANMIŞTIR
831
00:50:47,961 --> 00:50:51,757
1971'de, Van Peebles,
832
00:50:51,840 --> 00:50:55,844
Siyahi Amerikalıların yaşadığı
aralıksız dheşeti konu aldı.
833
00:50:55,927 --> 00:50:58,346
Sweet Sweetback's Baadasssss Song.
834
00:50:58,430 --> 00:51:01,433
Sadece bu isim bile,
filmi televizyonlarda yayınlanmayacak
835
00:51:01,516 --> 00:51:03,643
devrimin bir parçası yaptı.
836
00:51:03,727 --> 00:51:07,314
O zamanlarda kanallar
böyle bir ismi de,
837
00:51:07,397 --> 00:51:10,484
böyle tetikleyici
bir içeriği de asla yayınlamazdı.
838
00:51:12,360 --> 00:51:13,361
Ne oldu?
839
00:51:19,367 --> 00:51:22,079
Pornonun kaçınılmaz olduğu
günlerden önce
840
00:51:22,162 --> 00:51:25,123
Siyahi cinselliği hâlâ dikkat çekiciyken
841
00:51:25,207 --> 00:51:28,835
Sweetback, siyahi seksini
bir şova dönüştürüp
842
00:51:28,919 --> 00:51:31,338
kamerayı kaçırmayarak
cesaretini gösterdi.
843
00:51:31,421 --> 00:51:33,965
Van Peebles,
obje olarak görülmenin
844
00:51:34,049 --> 00:51:38,512
nasıl olduğunu izleyiciler anlasın diye
bu duvarı tuğla tuğla örmüştü.
845
00:51:41,223 --> 00:51:42,599
BEYAZ JÜRİCE YETİŞKİN FİLMİ BULUNDU
846
00:51:42,682 --> 00:51:46,686
Başlığa "badass" kelimesini eklemek
çok cesurca bir hamleydi.
847
00:51:46,770 --> 00:51:49,481
Filmin yetişkin filmi
sayılmasını garantilemişti ki
848
00:51:49,564 --> 00:51:51,608
Sweetback de öyle sayıldı.
849
00:51:51,691 --> 00:51:55,654
Melvin Van Peebles, film kültüründeki
istismarı ve yeni liberalizmin
850
00:51:55,737 --> 00:51:58,198
yararlarını kendi avantajına kullandı.
851
00:51:58,281 --> 00:52:04,037
Sakallı, puro içen siyah bir adamın
cesaretini göstermeyi seviyordu.
852
00:52:04,538 --> 00:52:05,997
Elvis Presley gülümsemesi
853
00:52:06,081 --> 00:52:10,544
ve Megan The Stallion tırnağı kadar
ikonik bir pop kültür jesti.
854
00:52:10,627 --> 00:52:14,339
Sweetback çıktığı dönemde
yetişkin derecelendirmesi yeni çıkmıştı
855
00:52:14,422 --> 00:52:17,259
ve porno,
pespaye şehir merkezi sinemalarından
856
00:52:17,342 --> 00:52:18,510
varoşlara gelmişti.
857
00:52:18,593 --> 00:52:21,429
Midnight Cowboy,
en iyi film Oscar'ını kazanan
858
00:52:21,513 --> 00:52:23,265
ilk yetişkin filmiydi.
859
00:52:23,348 --> 00:52:24,307
Tek hatta.
860
00:52:24,891 --> 00:52:27,978
Stanley Kubrick, Clockwork Orange'ı çekti
ve yetişkin dendi.
861
00:52:28,979 --> 00:52:31,982
Marlon Brando ile
yönetmen Bernardo Bertolucci de
862
00:52:32,065 --> 00:52:36,111
yetişkin damgalı Last Tango in Paris'le
Oscar'a aday oldu.
863
00:52:36,653 --> 00:52:41,491
Bir de Lialeh adında sosyal mesaj
vermeyi hedefleyen bir film vardı,
864
00:52:41,575 --> 00:52:44,202
besteciliğini funk efsanesi
Barnard Purdie yapmıştı.
865
00:52:44,286 --> 00:52:48,123
Motion Picture Association
film için genel izleyiciyi önerse de
866
00:52:48,206 --> 00:52:54,421
siyahların kaderinin genel mi
yetişkin mi olduğuna karar veremezler.
867
00:52:56,006 --> 00:53:00,010
Ama Van Peebles, yetişkin damgasına
el koyarak devrimin önünü açtı.
868
00:53:00,594 --> 00:53:03,138
Dedikodulara göre
kendi kendine yetişkin damgası vurdu.
869
00:53:03,221 --> 00:53:06,850
Çünkü, kurulun telifini almadığı
tek damga oydu.
870
00:53:06,933 --> 00:53:10,270
Böylece herkes X olan
yetişkin damgasını kullanabilecekti.
871
00:53:10,353 --> 00:53:14,524
Böylece XX, hatta XXX filmler doğdu.
872
00:53:14,608 --> 00:53:18,904
Sonuçta hiç iki genel izleyici
veya iki 13 yaş üstü duymamışsınızdır.
873
00:53:19,821 --> 00:53:23,033
Watermelon Man'de olduğu gibi
Sweetback de koşu ile başlıyor
874
00:53:23,116 --> 00:53:25,076
ama bu defa, komedi için değil.
875
00:53:25,160 --> 00:53:30,624
Sweetback, canı pahasına koşuyor.
Onu canlı tutan şey hareket etmesi.
876
00:53:30,707 --> 00:53:32,626
Filmin çoğu ileri gitmekle alakalı.
877
00:53:34,544 --> 00:53:38,089
Van Peebles, müzisyenleri
sadece müzik için seçmemişti.
878
00:53:38,173 --> 00:53:41,343
Earth, Wind & Fire'ı iş birlikçisi yaptı.
879
00:53:41,426 --> 00:53:46,306
Âşık olduğum bir sekreteri vardı.
Bence Priscilla'ya herkes âşıktı.
880
00:53:46,389 --> 00:53:49,809
Saçları aynı böyleydi.
"Tanrım, Priscilla'ya bak."
881
00:53:49,893 --> 00:53:51,186
"Ne giyiyor…"
882
00:53:51,269 --> 00:53:53,855
"Priscilla bugün ne giyecek acaba?"
883
00:53:53,939 --> 00:53:57,442
Ama Priscilla'nın
biraz sahiplenici bir sevgilisi vardı.
884
00:53:57,525 --> 00:54:00,862
Filmde oynamak istedi
ama sevgilisi izin vermedi.
885
00:54:00,946 --> 00:54:04,241
Earth, Wind & Fire diye
yeni bir grubu vardı.
886
00:54:04,741 --> 00:54:08,954
"Melvin ile oynayamazsın.
Ama müziği ben yapmak istiyorum" dedi.
887
00:54:10,163 --> 00:54:14,501
Katkıları, Sweetback'in paranoyasına
paranoya eklemiş oldu.
888
00:54:16,419 --> 00:54:18,755
Melodik ve kuvvetli R&B'nin aksine
889
00:54:18,838 --> 00:54:22,092
yakında Earth, Wind & Fire olarak
direkt tanıyacağımız
890
00:54:22,175 --> 00:54:26,846
Sweetback müziği,
altında vurmalı çalgıların duyulduğu
891
00:54:26,930 --> 00:54:29,599
ahenksiz, avangart bir cazdı.
892
00:54:29,683 --> 00:54:31,768
Müziğin amacı bize, filmlerin kaçındığı
893
00:54:31,851 --> 00:54:35,146
bir dünyaya çekildiğimizi
fark ettirmek için vardı.
894
00:54:35,647 --> 00:54:38,400
Yönetmen Van Peebles'ın
refleksleri sayesinde
895
00:54:38,483 --> 00:54:40,735
film, türleri hızlıca birleştiriyordu.
896
00:54:41,403 --> 00:54:43,321
Koş Sweetback!
897
00:54:44,906 --> 00:54:46,533
Koş şerefsiz!
898
00:54:47,534 --> 00:54:51,579
Kardeşinin kanını döktüler!
Ama benim dökemeyecekler!
899
00:54:51,663 --> 00:54:53,540
Koş Sweetback!
900
00:54:53,623 --> 00:54:55,041
Koş şerefsiz!
901
00:54:55,125 --> 00:54:57,377
Annenin kanını döktüler!
902
00:54:57,460 --> 00:55:00,005
Babanın kanını döktüler
Ama benim dökemeyecekler!
903
00:55:03,049 --> 00:55:05,969
Babam, lobideki insanlarla
konuşmamı sağlardı.
904
00:55:06,052 --> 00:55:09,014
"Ne düşünüyorsun?" derdi. Söylerdim.
905
00:55:09,097 --> 00:55:11,808
"Ne düşündüğünden bana ne?
Sonra öğrenirim" derdi.
906
00:55:11,891 --> 00:55:16,146
"Lobidekilerle konuş.
Film hakkındaki düşüncelerini öğren.
907
00:55:16,229 --> 00:55:18,940
Ne görüp duymuşlar, ne düşünüyorlar."
908
00:55:19,941 --> 00:55:23,445
Bir auteur, şovmen ve pazarlamacı olan
Melvin, besteciyi
909
00:55:23,528 --> 00:55:27,949
sadece bir çalışan değil de
projenin yaratıcı ortağı yaparak
910
00:55:28,033 --> 00:55:32,287
yönetmenin, filmin geleceğine
yatırım yapmış olacağını biliyordu.
911
00:55:32,787 --> 00:55:35,415
Melvin, film sektöründe yeni bir yön
912
00:55:35,498 --> 00:55:37,709
olmaya başlayacak bu geleceği öngörmüştü.
913
00:55:37,792 --> 00:55:41,963
Önce, filmin satış hikâyesini
filmi pazarlamak için kullandı.
914
00:55:42,047 --> 00:55:46,343
Yoksa hiç veya az ilgi görecek
sıradan bir siyah filmi olacaktı.
915
00:55:46,426 --> 00:55:49,304
Daha da önemlisi önce
müzikleri yayınladı
916
00:55:49,387 --> 00:55:52,474
ve bunu filmi pazarlamak için kullandı.
917
00:55:53,224 --> 00:55:55,560
Bir sanatçı ve girişimciydi.
918
00:55:55,643 --> 00:55:58,563
Kimse görmedikten sonra
sanat olmasının önemi yoktu.
919
00:55:59,898 --> 00:56:03,485
Gordon Parks, siyahi film başrolü
olabilecek kişiyi değiştirdi.
920
00:56:03,568 --> 00:56:05,987
Sweetback ve Shaft,
Muhammad Ali örneğini izleyerek
921
00:56:06,071 --> 00:56:11,618
artık var olmak için izin almayan
siyahi figürleri takip etti.
922
00:56:11,701 --> 00:56:14,371
Sahneleri onları davetkâr değil,
923
00:56:14,454 --> 00:56:15,997
cüretkâr gösteriyordu.
924
00:56:16,081 --> 00:56:19,501
Eskisi gibi alçakgönüllü,
yere bakan karakterler değildi.
925
00:56:20,001 --> 00:56:23,713
Sert ve ironik bir mesafeyle izleyici
926
00:56:23,797 --> 00:56:25,632
açıklama yerine kendi görüyordu.
927
00:56:27,801 --> 00:56:31,137
Söylediklerimi dinle dostum.
Yardım etmek için buradayım.
928
00:56:31,221 --> 00:56:33,306
Tanrı'nın bir meleğiyim.
929
00:56:33,390 --> 00:56:36,101
Harry Belafonte, yapımcılığını yaptığı
deneysel drama
930
00:56:36,184 --> 00:56:41,356
The Angel Levine için beyaz perdeye
o ipeksi yoğunluğunu tekrar getirdi.
931
00:56:41,439 --> 00:56:44,734
Kendi kendine verdiği sürgünü
bu varoluşsal komediyle bitirip
932
00:56:44,818 --> 00:56:47,987
Ralph Ellison'un, romanı Invisible Man'de
ortaya koyduğu açmaza
933
00:56:48,071 --> 00:56:49,948
bir yenilik ekledi.
934
00:56:50,031 --> 00:56:53,743
"Bu kadar siyahi, mavi
ve şanslı olmak için ne yaptım?"
935
00:56:54,452 --> 00:56:55,537
Bir meleğim ben.
936
00:56:58,123 --> 00:56:59,958
Beni almaya mı geldin?
937
00:57:01,418 --> 00:57:02,252
Hayır.
938
00:57:03,837 --> 00:57:05,213
Yaşam vermeye geldim.
939
00:57:05,296 --> 00:57:08,633
Daha ilahi bir İncil paralelinde
940
00:57:08,716 --> 00:57:11,553
Sidney Poitier, Papaz John rolündeydi.
941
00:57:11,636 --> 00:57:14,431
Bu fantezide, Poitier
herhangi bir yargıda bulunmayan,
942
00:57:14,514 --> 00:57:18,351
geçmiş ve gelecek konusunda
ikiye bölünüp kalmış
943
00:57:18,435 --> 00:57:22,439
suskun bir ölüm meleğini oynuyor.
944
00:57:22,522 --> 00:57:26,192
Bu iyi niyetli masal,
Poitier'in kendi derdini de yansıtıyor.
945
00:57:28,361 --> 00:57:30,905
Ossie Davis,
Cotton Comes to Harlem'den sonra
946
00:57:30,989 --> 00:57:34,993
nesiller boyu siyahi kadınların
tek bir evde yaşadığı
947
00:57:35,076 --> 00:57:36,494
gerilimlere odaklandı.
948
00:57:36,578 --> 00:57:39,080
Tanrım, annem için
bu evi almama yardım et,
949
00:57:39,164 --> 00:57:41,916
senden başka bir şey
istemeyeceğim, âmin.
950
00:57:42,000 --> 00:57:46,087
Genç başrolü geleceği için
ve sesini duyurmak için uğraşıyor.
951
00:57:46,171 --> 00:57:50,592
Önceki filminden çok daha gerçekçi
olduğu kesin.
952
00:57:51,176 --> 00:57:54,429
Yazar ve yönetmen Ousmane Sembène
bir keresinde
953
00:57:54,512 --> 00:57:57,932
"Sounder ile Black Girl'deki
aileler arasında
954
00:57:58,016 --> 00:57:59,559
tam bir evren var." demişti.
955
00:58:00,351 --> 00:58:02,562
"Böyle bir film yapmak isterim."
956
00:58:03,062 --> 00:58:07,525
Gördüğü film evreni,
kariyerinin çoğunda evlerdeki
957
00:58:07,609 --> 00:58:11,988
eksik siyahi maskülenliğinin
etkisini anlatmasına sebep oldu.
958
00:58:12,906 --> 00:58:15,575
1939 yılının, film tarihinin en iyi yılı
959
00:58:15,658 --> 00:58:19,662
olduğunu öne süren bir mantık var.
960
00:58:19,746 --> 00:58:24,334
Ama 1939'un, Amerika'nın
film yapımında zirvede olduğunu gösteren
961
00:58:24,417 --> 00:58:25,793
yıl olduğu iddia edilir.
962
00:58:26,377 --> 00:58:30,673
Gone With the Wind'i barındıran
hiçbir dönem bana çekici gelmez.
963
00:58:30,757 --> 00:58:34,511
Stüdyoların başındaki adamlar,
yarattıkları popüler kültür mitolojisiyle
964
00:58:34,594 --> 00:58:38,848
kendi köklerinden
mümkün olduğunca kaçabildiler.
965
00:58:38,932 --> 00:58:42,393
Gururlu ve öz güvenli bir Amerika
var edebiliyorlardı.
966
00:58:43,144 --> 00:58:45,563
Daha önce var olmamış bir Amerika.
967
00:58:45,647 --> 00:58:48,191
Ama bu ülkenin çoğu buna inanıyor.
968
00:58:48,274 --> 00:58:50,735
Muhtemelen dünyanın çoğu da inanıyor.
969
00:58:50,818 --> 00:58:53,905
1939 yılında stüdyolar
beyazların filtresinden geçmiş,
970
00:58:53,988 --> 00:58:56,616
ahlaki ve edebi olarak gördükleri
her şeyi
971
00:58:56,699 --> 00:59:00,078
halka sunuyorlardı.
972
00:59:00,161 --> 00:59:02,163
Biliyorum Huck. Onun kölesiyim.
973
00:59:02,247 --> 00:59:05,041
Ama bazen bu adil mi
diye düşünmeden edemiyorum.
974
00:59:05,750 --> 00:59:10,004
Artık olay
kültürel sömürgeciliğe uzanmıştı.
975
00:59:10,088 --> 00:59:14,384
Beyazlar sizin kültürünüzü
sizden daha iyi oynar, Latin oyuncular.
976
00:59:15,468 --> 00:59:17,011
Pasifik adalılar.
977
00:59:17,095 --> 00:59:18,972
Bayan Dorothy March,
978
00:59:19,055 --> 00:59:22,308
ve onun Harlem'in Kralı
Bill Robinson rolü!
979
00:59:23,142 --> 00:59:24,227
Siyahiler.
980
00:59:25,061 --> 00:59:27,897
İltifat görünümlü bir darbe.
981
00:59:31,442 --> 00:59:34,571
Daha da önemlisi 1939 yılında
siyahilerin toplumdaki yeri
982
00:59:34,654 --> 00:59:40,076
hakkındaki genel ve zayıflatıcı mitini
güçlendiren bir transfer yaşandı.
983
00:59:40,159 --> 00:59:41,369
Bırakma zamanı!
984
00:59:41,452 --> 00:59:44,205
-Kim dedi?
-Ben dedim.
985
00:59:44,289 --> 00:59:47,667
Yetkili benim.
Tara'da bırakma zamanını ben söylerim.
986
00:59:47,750 --> 00:59:52,171
Bırakma zamanı!
987
00:59:52,255 --> 00:59:54,841
İkisi de kitap uyarlamasıydı.
988
00:59:54,924 --> 00:59:58,636
1925 yılına dek tarihin
en çok hasılat yapan filmi
989
00:59:58,720 --> 01:00:01,306
D.W. Griffith'in
The Birth of a Nation filmiydi.
990
01:00:01,389 --> 01:00:04,809
1939'daki Gone With the Wind ise
daha da çok hasılat elde etti
991
01:00:04,892 --> 01:00:08,271
ve 1965 yılına dek zirvede kaldı.
992
01:00:09,147 --> 01:00:11,232
1971'de ise yine zirveye çıktı.
993
01:00:12,066 --> 01:00:16,529
1972, Rupert Crosse'nin kariyerinin
açıldığı yıl olmalıydı.
994
01:00:16,613 --> 01:00:20,408
Hayranları Jack Nicholson,
Robert Towne ve yönetmen Hal Ashby
995
01:00:20,491 --> 01:00:24,287
The Last Detail uyarlamasında
Crosse'a bir rol yarattı.
996
01:00:24,370 --> 01:00:28,333
Ama çekimler başlamadan önce
Crosse'a lösemi teşhisi konuldu.
997
01:00:28,416 --> 01:00:31,711
Katılabileceği umuduyla
çekimler ertelendi
998
01:00:31,794 --> 01:00:34,589
ama Crosse, çekimler başlamadan öldü.
999
01:00:35,840 --> 01:00:37,759
Esquire dergisi makalesinde
1000
01:00:37,842 --> 01:00:42,013
Ashby, Crosse'un ölmeden önceki
mizahından ve zarafetinden bahsetti.
1001
01:00:42,096 --> 01:00:44,807
Crosse'un görünümünden esinlenmiş
Ashby'nin tarzını
1002
01:00:44,891 --> 01:00:48,478
özetlemek için
"sarkastik şiirsellik" sözü uyduruldu.
1003
01:00:59,697 --> 01:01:01,908
44. AKADEMİ ÖDÜLLERİ (1972)
1004
01:01:01,991 --> 01:01:05,745
Isaac Hayes, 1972 Oscar'larında
1005
01:01:05,828 --> 01:01:08,956
ilk siyahi En İyi Şarkı ödülünü aldığında
1006
01:01:09,040 --> 01:01:12,835
Hot Buttered Soul ihtişamını
tüm gezegene gösterdi.
1007
01:01:12,919 --> 01:01:14,962
Hayes'in kölelik zincirlerini
1008
01:01:15,046 --> 01:01:19,592
kendine zincir zırh yapıp giymesi
ve bunu evde mutlu şekilde izlemem
1009
01:01:19,676 --> 01:01:22,512
sanki Dünya'ya göktaşı çarpması gibiydi,
1010
01:01:22,595 --> 01:01:24,806
atmosferin değişmesi gibiydi.
1011
01:01:24,889 --> 01:01:28,226
Hiçbir şeyin eskisi gibi
olmayacağını haykırıyordu.
1012
01:01:29,644 --> 01:01:31,771
Sözde ana akımdan gelen
filmlerdense
1013
01:01:31,854 --> 01:01:35,525
siyah film kültürünü daha çekici kılan
baş döndürücü, heyecanlı
1014
01:01:35,608 --> 01:01:38,194
bir unsur katmıştı.
1015
01:01:38,277 --> 01:01:39,987
Bu unsur, kahramanlıktı.
1016
01:01:40,071 --> 01:01:44,200
Hamam böceği,
şimdi şunu bir baştan konuşalım.
1017
01:01:44,283 --> 01:01:46,077
Bu rolleri yapmacıktan oynayan
1018
01:01:46,160 --> 01:01:48,287
beyaz meslektaşlarının aksine
1019
01:01:48,371 --> 01:01:52,667
siyahi aktörler anti kahramanları
kahramanca, öz güvenle oynayıp
1020
01:01:52,750 --> 01:01:54,752
o sınırı da geçiyordu.
1021
01:01:54,836 --> 01:01:56,212
Geri döneceksin.
1022
01:01:56,295 --> 01:02:00,258
Çünkü o insanlarla sadece
kardeşçe konuşup durdun.
1023
01:02:00,341 --> 01:02:02,427
Çünkü bir şey değiştirmedin.
1024
01:02:02,510 --> 01:02:06,556
Konuştun da konuştun
ama geri dönemeyiz
1025
01:02:06,639 --> 01:02:08,641
çünkü zaten hiç parçası olmamıştık.
1026
01:02:08,725 --> 01:02:12,937
Shaft'tan sonra kara filmlerin
ikinci sınıf yeni versiyonları çıktı.
1027
01:02:13,020 --> 01:02:15,314
Get Carter'a yeni bir yorum olan Hit Man.
1028
01:02:15,398 --> 01:02:18,568
Gerçek bir yıldızsın bebeğim.
1029
01:02:18,651 --> 01:02:21,738
The Asphalt Jungle'ın
yeni bir yorumu olan Cool Breeze.
1030
01:02:21,821 --> 01:02:23,865
Bu terimi, herhangi yeni bir dalganın
1031
01:02:23,948 --> 01:02:27,368
hayal bile edemeyeceği kadar
gerçek kıldı.
1032
01:02:27,452 --> 01:02:30,371
Bu filmlerde başroller,
alt sınıftaki filmlerde
1033
01:02:30,455 --> 01:02:34,167
hiç izin verilmeyen
bir öz güvenle oynuyorlardı.
1034
01:02:36,419 --> 01:02:37,545
Söylemek istemezdim
1035
01:02:38,880 --> 01:02:42,759
ama şu güzelliğime bak amına koyayım.
1036
01:02:45,636 --> 01:02:46,888
İşte bu!
1037
01:02:46,971 --> 01:02:49,891
Siyahi filmlerindeki bu zirve yıl,
o kadar sınırı zorladı ki
1038
01:02:49,974 --> 01:02:51,476
filmler sonsuza dek değişti.
1039
01:02:52,059 --> 01:02:55,730
İlk kez iki siyahi kadın
En İyi Aktris adayı oldu.
1040
01:02:55,813 --> 01:02:57,940
Diana Ross, ilk başrolüyle.
1041
01:02:58,024 --> 01:03:01,194
Cicely Tyson da Sounder ile.
1042
01:03:01,277 --> 01:03:03,988
Mahsulat sezonuna çok var Bay Perkin.
1043
01:03:04,489 --> 01:03:06,574
O zamana dek Nathan döner.
1044
01:03:07,366 --> 01:03:10,828
Dönmezse şuna emin olun ki
mahsulatı yapan ben ve çocuklar olacak.
1045
01:03:10,912 --> 01:03:14,624
Bayan Cicely Tyson ile hiç tanışamadım.
1046
01:03:14,707 --> 01:03:16,417
Bana ninemi hatırlatıyor.
1047
01:03:16,501 --> 01:03:22,799
Hareketlerinde, konuşmalarında
böyle bir asalet,
1048
01:03:22,882 --> 01:03:25,134
bir zarafet var.
1049
01:03:25,802 --> 01:03:26,844
Hayır.
1050
01:03:26,928 --> 01:03:30,556
David Lee için pasta yapacağım ki
babana götür.
1051
01:03:30,640 --> 01:03:34,811
Cicely'yi görmek güzeldi.
Çünkü ben Cicely Tyson izleyerek büyüdüm.
1052
01:03:34,894 --> 01:03:37,104
Bizi görmek güzeldi.
1053
01:03:37,688 --> 01:03:40,358
Bu filmlerin konusu bizdik.
1054
01:03:41,526 --> 01:03:43,736
Buraya fazla da alışma.
1055
01:03:44,987 --> 01:03:47,406
Çünkü nereye gidersen git
seni seveceğim.
1056
01:03:47,490 --> 01:03:51,661
Ayrıca yardımcı oyuncusu Paul Winfield
için En İyi Aktör adaylığı aldı.
1057
01:03:51,744 --> 01:03:57,166
Çocukken, kurban olarak,
zayıf olarak görüldüğümüz filmleri
1058
01:03:57,250 --> 01:04:00,086
izlemek istemiyordum.
1059
01:04:00,670 --> 01:04:04,340
Geçenlerde Sounder'ı yine izledim
ve yetişkin olarak daha iyi anladım.
1060
01:04:04,423 --> 01:04:06,843
Çocukken kaçırdığım katmanlar gördüm.
1061
01:04:08,886 --> 01:04:11,889
Diana Ross da ilk başrolüyle,
1062
01:04:11,973 --> 01:04:15,893
Billie Holiday ile alakalı çekilen
ilk film olan Motown yapımı
1063
01:04:15,977 --> 01:04:18,771
Lady Sings the Blues ile
En İyi Aktris adaylığı aldı.
1064
01:04:18,855 --> 01:04:21,482
LADY SINGS THE BLUES (1972)
YÖNETMEN: SIDNEY J. FURIE
1065
01:04:26,946 --> 01:04:31,367
Birçoğu gibi siyah olmayı anlatan
bir film değildi.
1066
01:04:32,618 --> 01:04:34,120
Konu, yetenekti.
1067
01:04:34,203 --> 01:04:38,291
Bob Mackie kostümleri,
Diana Ross güzelliği
1068
01:04:38,374 --> 01:04:43,129
ve Billy De Williams… Etkileyiciydi yani.
1069
01:04:46,048 --> 01:04:48,175
Frank Yablans, Paramount'un başındaydı.
1070
01:04:48,259 --> 01:04:52,179
Filmin bir versiyonunu gördükten sonra
Berry Gordy'ye
1071
01:04:52,263 --> 01:04:54,807
filme yatırım yapmayacaklarını söylediler.
1072
01:04:54,891 --> 01:04:57,226
Berry Gordy de Frank'e
1073
01:04:57,310 --> 01:05:00,396
"Ama bitirmedik.
Daha çok eklenecek var." dedi.
1074
01:05:00,479 --> 01:05:01,480
Frank de…
1075
01:05:01,564 --> 01:05:05,234
Frank'in gerçekten
ne dediğini söylemeyeyim
1076
01:05:05,318 --> 01:05:09,196
ama cinsel hastalık kapmışsın
ve bana bulaştırıyorsun, gibi bir şey.
1077
01:05:09,280 --> 01:05:12,074
Çünkü daha önce tırnak içinde
siyahi filmi için
1078
01:05:12,158 --> 01:05:14,076
bundan fazla para harcamadık.
1079
01:05:14,160 --> 01:05:16,621
"Frank, ne yapabilirim?" diye sordu.
1080
01:05:16,704 --> 01:05:20,458
"Bana 2 milyon dolarlık çek yaz,
ne istersen yap." dedi.
1081
01:05:21,959 --> 01:05:22,919
O da yazdı.
1082
01:05:23,002 --> 01:05:26,714
Lady Sings the Blues
erken, göz kamaştıran bir şovdu.
1083
01:05:26,797 --> 01:05:30,092
Filmlerdeki siyahi parıltısını yansıtmaya
güzel bir başlangıçtı.
1084
01:05:30,176 --> 01:05:33,054
Diana Ross'u düşününce
modayı da düşünüyorum.
1085
01:05:33,137 --> 01:05:36,182
Kırmızı halı etkinliklerinde,
fotoğraf çekimlerinde
1086
01:05:36,265 --> 01:05:38,893
ve inşa ettiğim farklı karakterlerde
1087
01:05:38,976 --> 01:05:42,063
ondan pek çok kez ilham aldım.
1088
01:05:42,730 --> 01:05:46,567
Parmakları, saçları, o hâli.
1089
01:05:46,651 --> 01:05:48,194
Aman tanrım yani.
1090
01:05:48,277 --> 01:05:50,655
Bir de üstüne yetenekli bir oyuncuydu.
1091
01:05:51,948 --> 01:05:58,245
Sadece Ross değil, uzun, esmer, yakışıklı
olmanın karşılığı olan
1092
01:05:58,329 --> 01:05:59,580
Billy De Williams.
1093
01:06:01,040 --> 01:06:03,751
Billy Dee Williams çıktığında
1094
01:06:03,834 --> 01:06:06,504
Hollywood'daki her kadın şöyle bağırırdı.
1095
01:06:07,630 --> 01:06:13,260
"Aman tanrım. Ne oluyor lan?" derdim.
1096
01:06:16,806 --> 01:06:20,184
O merdivenlerden indiğimde
kendime âşık olmuştum.
1097
01:06:21,894 --> 01:06:24,188
"Tanrı aşkına!" demiştim.
1098
01:06:24,855 --> 01:06:26,691
Vurulmuştum.
1099
01:06:27,191 --> 01:06:29,193
Kolum düşsün mü istiyorsun?
1100
01:06:30,611 --> 01:06:33,406
"Kolum düşsün mü istiyorsun?"
dediğim sahnede bile
1101
01:06:33,489 --> 01:06:35,032
kendimi tutamıyordum.
1102
01:06:35,116 --> 01:06:38,744
Bana özel bir ışık tutulduğu için
gülüp durdum.
1103
01:06:38,828 --> 01:06:41,247
Eski film günleri gibiydi.
1104
01:06:43,207 --> 01:06:45,042
Kahkahaya kapılmıştım.
1105
01:06:45,126 --> 01:06:46,669
Kendimi zor tutmuştum.
1106
01:06:48,421 --> 01:06:52,133
Benim için çok komikti
çünkü sinema sektöründe çalıştığım
1107
01:06:52,216 --> 01:06:54,510
dönem boyunca böyle bir şey
1108
01:06:54,593 --> 01:06:58,639
daha önce hiç başıma gelmemişti.
1109
01:06:59,557 --> 01:07:02,351
1972, siyahi yetenekler için
patlama yılıydı.
1110
01:07:02,435 --> 01:07:06,355
Oyun yazarı Lonne Elder III
Sounder için aday olmuştu.
1111
01:07:06,439 --> 01:07:08,274
Daha da önemlisi
1112
01:07:08,357 --> 01:07:11,277
Suzanne de Passe,
Lady Sings the Blues senaryo ekibiyle
1113
01:07:11,360 --> 01:07:15,364
ilk kez en iyi senarist adayı olan
siyahi kadındı.
1114
01:07:15,448 --> 01:07:20,161
Dee Rees, 2017'de Mudbound senaryosuyla
1115
01:07:20,244 --> 01:07:22,538
aday olana dek bu başarı tekrarlanmadı.
1116
01:07:22,621 --> 01:07:26,292
Bu da Dee Rees'i en iyi senarist adayı
olan ikinci siyahi kadın yapıyor.
1117
01:07:26,375 --> 01:07:28,919
Bay Gordy, senaryoyu bana verdi
ve dedi ki:
1118
01:07:30,337 --> 01:07:32,256
"Oku, düşünceni söyle."
1119
01:07:33,007 --> 01:07:35,051
Dehşete düşmüştüm
1120
01:07:35,968 --> 01:07:38,387
çünkü bence çok klişeydi.
1121
01:07:39,180 --> 01:07:42,725
Olduğumuz ve olabileceğimiz
kişiler değil de
1122
01:07:42,808 --> 01:07:45,728
olduğumuz sanılan kişiler gibiydi.
1123
01:07:46,395 --> 01:07:50,191
Ben de Sidney Furie ile çalışmaya başladım
ve sonra Chris Clark eklendi.
1124
01:07:50,274 --> 01:07:53,069
Bir sanatçıydı, çok akıllı bir kadındı.
1125
01:07:53,152 --> 01:07:54,904
Onunla takım olduk.
1126
01:07:54,987 --> 01:07:56,489
Burada ekilen tohumlar,
1127
01:07:56,572 --> 01:07:59,825
dönemin en önemli
hikâyesini oluşturacaktı.
1128
01:07:59,909 --> 01:08:02,787
Baskın olan, kadınların katkısı oluyor.
1129
01:08:04,038 --> 01:08:09,126
Övgülere ek olarak
1972 sınıfı aksiyon doluydu.
1130
01:08:09,710 --> 01:08:11,754
BUCK AND THE PREACHER (1972)
YÖNETMEN: SIDNEY POITIER
1131
01:08:11,837 --> 01:08:16,175
Sidney Poitier'in yönettiği
kovboy filmi Buck and the Preacher'da
1132
01:08:16,258 --> 01:08:19,345
hem o hem de Harry Belafonte oynuyordu.
1133
01:08:20,513 --> 01:08:23,557
Belafonte'nin film için,
hiç gerçekleşmemiş hayalleri vardı.
1134
01:08:23,641 --> 01:08:27,353
En büyük darbe,
siyahi toplumunun desteklememesiydi.
1135
01:08:27,436 --> 01:08:31,816
Bu beni öyle bir noktaya götürdü ki
ihanete uğramış hissettim.
1136
01:08:32,566 --> 01:08:36,278
"Beyazların
Butch Cassidy and the Sundance Kid'i
1137
01:08:36,821 --> 01:08:41,325
destekleyeceği gibi siyahiler
bu filmi niye desteklemedi?"
1138
01:08:41,408 --> 01:08:44,161
"Bu da onun bir versiyonu."
Ama desteklenmedi.
1139
01:08:44,662 --> 01:08:48,290
Sonra birden fazla
düşmanım olduğunu anladım.
1140
01:08:48,374 --> 01:08:50,793
Hem siyahi algısının ta kendisi
1141
01:08:50,876 --> 01:08:53,546
hem de dünyanın bizi gördüğü
şekilde siyahi algısı.
1142
01:08:55,673 --> 01:08:58,509
Fred Williamson,
köle intikamını konu alan kovboy filmi
1143
01:08:58,592 --> 01:09:00,719
The Legend of Nigger Charley'de oynadı.
1144
01:09:00,803 --> 01:09:03,722
Bu isim o dönem için bile
sıkıcı ve öfke uyandırıcıydı.
1145
01:09:04,223 --> 01:09:07,059
Bu arada, bu isim artık yok.
1146
01:09:07,143 --> 01:09:10,354
Filmin adı artık
The Legend of Black Charley.
1147
01:09:10,437 --> 01:09:15,609
Dagerreyotipi üstündeki
bu poster her şeyi söylüyor.
1148
01:09:15,693 --> 01:09:19,530
"Biri Batı'yı uyarsın.
Nigger Charley artık kaçmayacak."
1149
01:09:21,198 --> 01:09:25,119
Siyahiler nihayet korku filmlerine de
ciddi şekilde eklenmişti.
1150
01:09:25,202 --> 01:09:30,249
William Marshall,
trajik vampir Blacula rolündeydi.
1151
01:09:30,332 --> 01:09:32,585
Bence köleliğin yararları var.
1152
01:09:33,752 --> 01:09:34,587
"Yarar" mı?
1153
01:09:35,337 --> 01:09:38,591
Barbarlıkta yarar mı görüyorsun?
1154
01:09:39,508 --> 01:09:43,012
Bence siyahi insanları
büyük korku filmlerinden uzak tutan
1155
01:09:43,095 --> 01:09:46,682
kurumsallaşmış ırkçılığın
iyi yanı, Afro Amerikalıların
1156
01:09:46,765 --> 01:09:49,560
hiçbir doğaüstü gücün
ve ele geçirilme tehdidinin
1157
01:09:49,643 --> 01:09:53,022
kölelikten daha canavarca olamayacağını
1158
01:09:53,105 --> 01:09:55,649
anlaması olmuştu.
1159
01:09:55,733 --> 01:09:57,860
Veya Tuskegee Deneyinden.
1160
01:09:57,943 --> 01:10:01,030
Ya da onları parlatmadıkları zamanlarda
filmlerin bile korktuğu
1161
01:10:01,113 --> 01:10:04,533
gerçek canavarların kurbanı olan
1162
01:10:05,034 --> 01:10:07,244
masum Emmet Till'e yapılanlardan.
1163
01:10:09,038 --> 01:10:11,665
Siyahi basının ana akım medyaya
1164
01:10:11,749 --> 01:10:14,752
Emmett Till'in ölümünü
dürüstçe ele alma baskısı yapması
1165
01:10:14,835 --> 01:10:17,671
ve kurumsal zalimlik
ve kölelik gibi dehşetleri
1166
01:10:17,755 --> 01:10:20,424
hatırlatmak için çıkarılan filmler varken
1167
01:10:20,507 --> 01:10:24,136
siyahi izleyicilerin tek beklediği şey
Emmett Till'in ölümünün
1168
01:10:24,220 --> 01:10:27,056
yarattığı kaosun filmleştirilmesiydi.
1169
01:10:27,806 --> 01:10:33,103
Hiç çekilmemiş olması Hollywood'da
gücün kimde olduğunu gösterdi.
1170
01:10:35,147 --> 01:10:37,650
Benim gerçekten gözlerimi açan şey
1171
01:10:37,733 --> 01:10:40,527
Jet Dergisi'nde
Emmett Till'in fotoğrafını görmekti.
1172
01:10:40,611 --> 01:10:44,698
Sonraki gün artık bambaşka biri olmuştum.
1173
01:10:46,158 --> 01:10:49,536
Jet Dergisi'nde Emmett Till'in
gördüğüm resimleri duruyor.
1174
01:10:49,620 --> 01:10:53,832
O günden sonra annesinin
nasıl hissetmiş olabileceğini fark ettim.
1175
01:10:56,168 --> 01:11:00,923
Çocukken Jet Dergisi'ne bakıp
Emmett Till'in cesedini görmek
1176
01:11:01,006 --> 01:11:03,300
beni çok etkilemişti.
1177
01:11:04,551 --> 01:11:08,889
Artık acı ve sefalet görmeye o kadar
alışmışız ki bizi etkilemiyor.
1178
01:11:10,140 --> 01:11:12,142
Hiç etkilemiyor.
1179
01:11:12,226 --> 01:11:16,272
Sonrakini bekliyoruz,
çünkü yaşanacağını biliyoruz.
1180
01:11:16,355 --> 01:11:20,276
Daha gittikçe kişiselleşiyor.
Gittikçe yaklaşıyor…
1181
01:11:21,277 --> 01:11:24,697
İnsanlığın, insanlara karşı
insanlık dışı davranması.
1182
01:11:26,991 --> 01:11:29,326
Bu süregelen dehşet, Marvin Gaye'in
1183
01:11:29,410 --> 01:11:32,371
What's Going On'unda
güzelce tanımlanmıştı.
1184
01:11:32,454 --> 01:11:37,876
Sosyal protestoyu ilan etmek yerine,
melodik şekilde söyleyen ilk kişiydi.
1185
01:11:37,960 --> 01:11:41,422
Gaye, 1972'de
efsanevi bir albüm daha yayınladı.
1186
01:11:41,505 --> 01:11:46,510
Bu defa caz köklerine dönme fırsatı sunan
bir caz film müziğiydi.
1187
01:11:48,721 --> 01:11:52,850
TROUBLE MAN (1972)
YÖNETMEN: IVAN DIXON
1188
01:11:55,644 --> 01:12:00,357
Siyahi film müzikleri sık sık
What's Going On'dan esinlenir
1189
01:12:00,858 --> 01:12:05,279
çünkü o siyahi popüler kültürünün
en devrimsel şeylerinden biridir.
1190
01:12:05,362 --> 01:12:08,198
Marvin Gaye'in de
böyle yapması mantıklıydı.
1191
01:12:08,282 --> 01:12:10,993
Afro Amerika ilişkilerinin
durumunu gösterdi
1192
01:12:11,076 --> 01:12:15,080
ve Trouble Man müzikleriyle
müzikal otobiyografisine
1193
01:12:15,164 --> 01:12:17,374
What's Going On'da bıraktığı
yerden devam etti.
1194
01:12:21,545 --> 01:12:24,173
Ondan sonra gelen film müzikleri de
1195
01:12:24,256 --> 01:12:27,343
önceki işlerinde gösterdiği
baskının getirdiği zararı
1196
01:12:27,426 --> 01:12:29,053
değerlendirmeye devam etti.
1197
01:12:29,803 --> 01:12:34,099
SUPER FLY (1972)
YÖNETMEN: GORDON PARKS JR.
1198
01:12:34,725 --> 01:12:37,519
Ama ironiktir,
bu müziklerin en görkemlisi de
1199
01:12:37,603 --> 01:12:40,105
Marvin Gaye'in
eski pop-soul'dan kopmasında
1200
01:12:40,189 --> 01:12:43,108
etkisi büyük olan
bir sanatçıdan gelmişti.
1201
01:12:43,192 --> 01:12:48,113
O da siyahi Amerikalıların zorluklarını
anlatan güzel bir falseto sunuyordu.
1202
01:12:48,197 --> 01:12:52,034
Temiz değil miyim? Kötü makine
Çok iyi, çok kaba
1203
01:12:52,117 --> 01:12:55,788
Mal satıyorum, Devlet için
Çok havalı, duruyorum
1204
01:12:55,871 --> 01:12:56,997
Gizli zula…
1205
01:12:57,081 --> 01:13:00,334
Curtis Mayfield'ın sosyal durumu özetleyen
1206
01:13:00,417 --> 01:13:03,962
ve kurumsallaşmış uyuşukluğa
başkaldırı niteliğindeki sözleri
1207
01:13:04,046 --> 01:13:06,965
solo kariyerinin
tamamı boyunca duyulabilir.
1208
01:13:07,049 --> 01:13:11,512
Mayfield, bu on yıllık süreçte
beş film müziği,
1209
01:13:11,595 --> 01:13:13,764
20 de albüm çıkarmıştı.
1210
01:13:14,515 --> 01:13:17,851
Güçlü yakınlığı ve vurucu şarkı sözleri
1211
01:13:17,935 --> 01:13:20,312
o andan itibaren
siyahi filmlerindeki tonu belirledi.
1212
01:13:20,396 --> 01:13:24,983
Birçok dost müzisyenin
verdiği örnek olarak, Super Fly.
1213
01:13:25,067 --> 01:13:27,945
Mayfield, Melvin Van Peebles'ı
örnek alarak
1214
01:13:28,028 --> 01:13:31,156
sıra dışı bir taktikle
Super Fly müziklerini
1215
01:13:31,240 --> 01:13:33,450
film çıkmadan yayınladı.
1216
01:13:33,951 --> 01:13:36,203
Super Fly müzikleri
1217
01:13:36,286 --> 01:13:40,374
filme davet olarak algılanmıştı.
1218
01:13:40,999 --> 01:13:44,253
1970'lerde Warner Bros.'un
başında olan John Calley,
1219
01:13:44,336 --> 01:13:47,172
Super Fly'ın, film çıkmadan film hakkında
1220
01:13:47,256 --> 01:13:50,008
heyecan yaratmak için
müziği çıkarmak gibi
1221
01:13:50,092 --> 01:13:52,428
bir trend başlattığını söylemişti.
1222
01:13:53,053 --> 01:13:55,013
Mayfield'ın müziğinin dokusu
1223
01:13:55,097 --> 01:13:58,308
baş karakterin hayatını dramatize edip,
yorumlar yapması,
1224
01:13:58,392 --> 01:14:00,936
sinematograf James Signorelli'nin de
1225
01:14:01,019 --> 01:14:03,188
başarısında saklıydı.
1226
01:14:03,272 --> 01:14:07,025
Hiç dublör kullanılmadan çekilen
en iyi kovalamaca sahnelerinden biri
1227
01:14:07,109 --> 01:14:10,154
Signorelli tarafından
gerilla çekim tarzıyla çekilmişti.
1228
01:14:10,237 --> 01:14:12,948
Kaçış yolu olmalıydı.
Kovaladığı adam Jimmy'ydi.
1229
01:14:20,080 --> 01:14:23,792
Duruyorduk. Ron "Ben oradan atlarım" dedi.
1230
01:14:26,712 --> 01:14:29,256
Bu kadardı. Tüm prova buydu.
1231
01:14:29,339 --> 01:14:31,884
Birden fazla çekim yapmadık, orası kesin.
1232
01:14:31,967 --> 01:14:34,928
İki estetiğin kombinasyonuydu.
1233
01:14:35,012 --> 01:14:38,682
Biri, insanların yaptığı
belgesel fotoğrafçılığıydı.
1234
01:14:38,765 --> 01:14:42,394
Özellikle Leacock, Pennebaker,
Maysles gibi isimler.
1235
01:14:42,478 --> 01:14:44,813
Ben de varım. Bob Elfstrom.
1236
01:14:44,897 --> 01:14:48,442
Yaptığımız şeyler
uzun metraflı film çekme
1237
01:14:48,525 --> 01:14:49,735
tekniğine sızıyordu.
1238
01:14:49,818 --> 01:14:53,238
Özellikle de çevrenin
üçüncü taraf olduğu filmlere.
1239
01:14:53,322 --> 01:14:55,616
Signorelli'nin doğaçlamacı yaklaşımı,
1240
01:14:55,699 --> 01:14:58,535
Super Fly'daki
farklı aksiyonlara da uygulandı.
1241
01:14:58,619 --> 01:15:02,247
Sheila Frazier ile
yıldız Ron O'Neal'ın siyahi aşkıyla ilgili
1242
01:15:02,331 --> 01:15:05,125
samimi ve tutkulu olduğu sahne gibi.
1243
01:15:05,209 --> 01:15:07,836
Sana dokununca dışarı nasıl,
hissedebiliyorum.
1244
01:15:09,338 --> 01:15:10,881
Sana ne yaptığını anlıyorum.
1245
01:15:10,964 --> 01:15:14,259
Uyuşturucu sayesinde
kendinde kalabiliyorsun.
1246
01:15:15,052 --> 01:15:17,095
Özel hayatını istemiyorum bebeğim.
1247
01:15:18,347 --> 01:15:20,891
Tek istediğim şey
yükünü taşımana yardım etmek.
1248
01:15:21,642 --> 01:15:24,520
"Köpükler gittiğinde durup
1249
01:15:24,603 --> 01:15:28,357
yeniden dolduralım
çünkü görülmek istemiyorum" demiştim.
1250
01:15:28,440 --> 01:15:32,152
Ne düşünüyordum bilmiyorum.
Görülmemek çok zordu.
1251
01:15:33,195 --> 01:15:37,824
Galada o sahneyi ağır çekimde
1252
01:15:37,908 --> 01:15:40,327
oynatacaklarını bilmiyordum.
1253
01:15:40,410 --> 01:15:43,330
Sanırım bir ara Judith Crist şöyle dedi:
1254
01:15:43,413 --> 01:15:46,792
"Bu sinema tarihinin en güzel,
en erotik sahnesi."
1255
01:15:48,794 --> 01:15:52,381
Seçmelere girmeme yardım eden kişi
Richard Roundtree'ydi.
1256
01:15:52,464 --> 01:15:56,385
"Rol seninmiş gibi davranarak
içeri gir" dedi.
1257
01:15:57,511 --> 01:15:58,845
"Tamam" dedim.
1258
01:15:58,929 --> 01:16:02,391
Girdim, ayağımı masaya koydum.
1259
01:16:02,474 --> 01:16:04,685
Sig Shore'un masasına. Dedim ki:
1260
01:16:04,768 --> 01:16:07,646
"Başkasına bakmayın. Film bende."
1261
01:16:08,730 --> 01:16:10,649
Gordon "Sende!" dedi.
1262
01:16:10,732 --> 01:16:14,027
Gordon rolün bende olduğunu söyleyince
çok sevindim.
1263
01:16:14,111 --> 01:16:16,822
Sonra beni aradı, özür diledi.
1264
01:16:16,905 --> 01:16:20,450
"Çok üzgünüm ama Sig Shore
farklı görünüşlü birini arıyor."
1265
01:16:20,534 --> 01:16:22,869
"Çok şehvetli bir kadın arıyor."
1266
01:16:22,953 --> 01:16:26,248
Çok yıkıcıydı. Her şeyimi değiştirdim.
1267
01:16:26,331 --> 01:16:29,710
İki telefonum vardı,
ikisinin numarasını da değiştirdim ki
1268
01:16:29,793 --> 01:16:32,504
bir daha kimseyle
konuşmak zorunda kalmayayım.
1269
01:16:33,171 --> 01:16:37,384
Üç ay kadar sonra
adamın biri karşıma çıktı.
1270
01:16:37,467 --> 01:16:39,928
"Yapımcıyım" dedi. "Aferin sana" dedim.
1271
01:16:40,012 --> 01:16:42,764
"Adın ne?" dedi. Adımı söyledim.
1272
01:16:42,848 --> 01:16:44,391
"Aman tanrım!" dedi.
1273
01:16:44,474 --> 01:16:47,185
"Üç aydır seni bulmaya çalışıyoruz.
1274
01:16:47,269 --> 01:16:49,938
Seni arıyorduk." "Siz kimsiniz?" dedim.
1275
01:16:50,022 --> 01:16:53,817
"Super Fly adındaki bir filmin
yapımcısıyım" dedi. Dedim ki…
1276
01:16:55,277 --> 01:16:58,739
Eve varır varmaz
telefonlarım susmamaya başladı.
1277
01:16:58,822 --> 01:17:01,992
John Calley söylediğine göre
bağımsız yapım olan
1278
01:17:02,075 --> 01:17:06,413
ve Warner Bros.'un 150 bin dolara
aldığı Super Fly,
1279
01:17:06,496 --> 01:17:09,166
1972 standartları için bile düşüktü
1280
01:17:09,249 --> 01:17:12,961
ama 30 milyon dolarlık hasılat getirdi.
1281
01:17:13,045 --> 01:17:15,839
Super Fly'ı birçok beyaz izledi.
1282
01:17:15,922 --> 01:17:18,800
Başka türlü 19, 20 milyon dolar
kazanamazsınız.
1283
01:17:18,884 --> 01:17:20,636
17 haftadır da Boston'dayız.
1284
01:17:20,719 --> 01:17:24,431
Boston'da üçüncü haftadan sonra
pek siyahi görmedik.
1285
01:17:25,182 --> 01:17:28,226
Kullanıcıları arasında
kokain argosu olan Super Fly
1286
01:17:28,310 --> 01:17:31,563
New York City'deki siyahi
bir uyuşturucu satıcısını anlatıyor.
1287
01:17:31,647 --> 01:17:34,983
Fort Worth'taki Daha İyi Etki Vakfı'ndan
1288
01:17:35,067 --> 01:17:38,403
R.L. Livingston film hakkında
eleştirilerde bulundu.
1289
01:17:38,487 --> 01:17:42,574
Bu meclis ne yapabilir bilmiyorum
ama sizin önünüze sunuyorum
1290
01:17:42,658 --> 01:17:44,826
çünkü Fort Worth
belediye meclisi sizsiniz.
1291
01:17:44,910 --> 01:17:47,496
Burada sorun çözme sorumluluğu sizde.
1292
01:17:47,579 --> 01:17:51,875
Umarım bu işi burada,
halkımız gidip bu pisliği kendisi
1293
01:17:51,958 --> 01:17:54,836
boykot etmeden çözebiliriz.
1294
01:17:55,629 --> 01:18:00,801
Super Fly'daki rolün için ne düşünüyorsun?
Pozitif bir güç mü yoksa negatif mi?
1295
01:18:01,385 --> 01:18:05,013
Elbette ki pozitif.
Yoksa filmi hiç çekmezdim.
1296
01:18:05,097 --> 01:18:06,640
Super Fly'ı çektiğimizde
1297
01:18:06,723 --> 01:18:10,769
durum neyse onu gösterdik.
1298
01:18:11,645 --> 01:18:16,024
Bu mantıkla izlenip
yargılanacağını umduk.
1299
01:18:16,650 --> 01:18:19,319
Ama gördüğüm kadarıyla
1300
01:18:19,403 --> 01:18:22,197
Super Fly belli bir alandan
1301
01:18:23,198 --> 01:18:25,575
çok büyük eleştiriler alıyor
1302
01:18:25,659 --> 01:18:29,329
ama bu alanın filmle hiçbir alakası yok.
1303
01:18:30,163 --> 01:18:33,458
Siyahi halkı,
filmleri yapmak için kullanıyorlar.
1304
01:18:33,542 --> 01:18:36,712
Beyaz yapımcıların gelip
siyahi filmleri çekip
1305
01:18:36,795 --> 01:18:39,423
siyahi topluluğundan
faydalanmasından bıktık.
1306
01:18:39,506 --> 01:18:42,968
Hem Oakland, Berkeley
ve çevrede yaşayan siyahi figüranlar
1307
01:18:43,051 --> 01:18:46,346
günlük 50 dolar alması gerekirken
10 dolar alıyor.
1308
01:18:48,390 --> 01:18:51,977
Bence tüm sanatçılar ki,
onları bizzat tanıyorum,
1309
01:18:53,019 --> 01:18:59,735
siyahi topluluklarında olanlar için
endişe duyan sorumluluk sahibi insanlar.
1310
01:18:59,818 --> 01:19:04,614
Elbette tek başımıza film yapamayız.
1311
01:19:04,698 --> 01:19:08,034
Film yapımında
pek çok farklı unsur var.
1312
01:19:08,118 --> 01:19:12,080
En önemlisi de sanırım
en başta yüksek miktarda para olur.
1313
01:19:14,249 --> 01:19:18,587
Futbolculuktan sonra film yıldızı olan
Jim Brown ve Fred Williamson
1314
01:19:18,670 --> 01:19:21,047
o yıl ikişer film çıkardı.
1315
01:19:21,131 --> 01:19:24,801
Hem betimleyici hem tanımlayıcı
olan kısa isimlerle.
1316
01:19:24,885 --> 01:19:27,637
Shaft gibi. Devam filmi olan
Shaft's Big Score,
1317
01:19:27,721 --> 01:19:31,141
kulağa sporcudan aktöre dönmüş
bir macera filmi gibi geliyor.
1318
01:19:32,726 --> 01:19:37,063
Bu filmlerin hepsi kalıcı olarak
'blaxploitation' diye damgalandı.
1319
01:19:37,147 --> 01:19:41,693
Aynı anda hem tanıma
hem dışlama anlamı içeren bir damga.
1320
01:19:41,777 --> 01:19:46,364
Bu filmler Amerikan sosyal hayatının
ve popüler kültürünün bir parçası olsa da
1321
01:19:46,448 --> 01:19:51,244
ana akım medyada panik yaratmak haricinde
pek bahsedilmezdi.
1322
01:19:51,328 --> 01:19:56,416
"Blaxploitation" kelimesini düşününce,
siyahiliği metalaştırmak aklıma geliyor.
1323
01:19:57,417 --> 01:19:59,586
"Siyahiliği nasıl paketleyip satarız?"
1324
01:19:59,669 --> 01:20:05,634
"Sömürü" çünkü onlar beyaz yazarlar,
beyaz yapımcılar,
1325
01:20:05,717 --> 01:20:09,262
beyaz yönetmenlerdi
ve siyahi topluluğuna filmi veriyorlardı.
1326
01:20:09,346 --> 01:20:13,433
Siyahi topluluğu da hemen tüketiyor,
onlara para kazandırıyordu.
1327
01:20:14,309 --> 01:20:15,602
Ama bize değil.
1328
01:20:17,229 --> 01:20:18,980
Bu sömürü değil mi?
1329
01:20:19,981 --> 01:20:24,653
Blaxploitation markası genelde
tartışmalara ve kınamalara sebep olsa da
1330
01:20:24,736 --> 01:20:28,031
filmler genelde ilgi çekti
ve kâr elde etti.
1331
01:20:28,824 --> 01:20:30,617
BLACK NOW BOFFO
SİNEMALARDA
1332
01:20:31,576 --> 01:20:33,453
Günümüzde klasik görülen,
1333
01:20:33,537 --> 01:20:36,122
kahramanlıktan sıkılmış
beyazların filmleri
1334
01:20:36,206 --> 01:20:39,751
sıkıntıyla savaşmak için
anti kahramana dönüşüyor
1335
01:20:39,835 --> 01:20:42,254
ve izleyicilerin canını sıkıyordu.
1336
01:20:44,589 --> 01:20:49,427
Siyah yıldızlar ki insan bu isimde
bir film niye çekilmemiş merak ediyor,
1337
01:20:49,511 --> 01:20:52,264
izleyicilerin doğal bir evrimden
faydalanmasını sağladı.
1338
01:20:52,889 --> 01:20:56,935
Kendi güzelliklerinin tarzı
ve ilgi merkezi olmanın tadını çıkarmak.
1339
01:20:58,144 --> 01:21:01,523
Elbette Baba filmindeki
beş aile sahnesinde
1340
01:21:01,606 --> 01:21:04,943
Francis Coppola'nın karakterlerin
düşüncelerini açıklaması
1341
01:21:05,026 --> 01:21:08,947
o düşünceleri onayladığı
anlamına gelmiyordu.
1342
01:21:09,030 --> 01:21:12,868
Şehrimde zencilerin ticaretini
sürdüreceğiz.
1343
01:21:12,951 --> 01:21:16,037
Hayvan onlar zaten.
Ruhlarını kaybediversinler.
1344
01:21:16,121 --> 01:21:19,124
Filmin niyetini anlasak bile
1345
01:21:19,207 --> 01:21:21,501
bu ifadeyi duymak biraz zor olabilir.
1346
01:21:21,585 --> 01:21:24,337
Ama birçok siyahi filmde
cevaplanmış bir soruyu sordu
1347
01:21:24,421 --> 01:21:26,590
ki uyuşturucunun bıraktığı
çürümüşlüğü gösterdi.
1348
01:21:26,673 --> 01:21:27,841
Hayır, tanrı aşkına!
1349
01:21:31,720 --> 01:21:34,389
HELL UP IN HARLEM (1973)
YÖNETMEN: LARRY COHEN
1350
01:21:34,472 --> 01:21:38,268
Siyahi filmleri daha önce olmayan
bir savaşçı sınıfı yarattı.
1351
01:21:38,351 --> 01:21:42,272
Siyahi izleyicilerin artık
siyahi karakterlerin
1352
01:21:42,355 --> 01:21:45,859
niye küçük rolü olduğunu açıklayan
hikâyeler bulmasına gerek yoktu.
1353
01:21:45,942 --> 01:21:48,778
Artık başrolü doğal hakları
olarak almışlardı.
1354
01:21:48,862 --> 01:21:52,824
Ve tek ana akım film kahramanının
Bond, James Bond olduğu zamanlarda
1355
01:21:52,908 --> 01:21:57,245
ki 1973'te 007 rolünde
Roger Moore oynuyordu,
1356
01:21:57,329 --> 01:21:59,915
ilk defa Bond'un yaşadığı
1357
01:21:59,998 --> 01:22:04,085
sürekli değişen evrende baş kötü
Yaphet Kotto'nun oynadığı
1358
01:22:04,169 --> 01:22:07,172
siyahi bir adamdı.
1359
01:22:09,549 --> 01:22:10,592
Açıklayıcı.
1360
01:22:12,427 --> 01:22:15,513
Siyahi filmler şehrin iç kısımlarının
ikilemlerini gösteriyordu.
1361
01:22:15,597 --> 01:22:18,099
Suçun tahribi, uyuşturucu savaşları.
1362
01:22:18,183 --> 01:22:21,978
Ama bu filmlerde
Afro Amerikalı başroller karşı koyuyordu.
1363
01:22:22,062 --> 01:22:24,272
Polislerin yardım etmeyeceği anlaşılmıştı.
1364
01:22:24,356 --> 01:22:27,317
Genelde yolsuz oldukları kadar
kayıtsızlardı.
1365
01:22:27,400 --> 01:22:30,904
Jim Brown, Slaughter isimli karakteri
1366
01:22:30,987 --> 01:22:32,489
Slaughter's Big Rip-Off'da oynadı.
1367
01:22:32,572 --> 01:22:37,243
Yanında erken James Brown müziklerinden
güçlü bir funk ile.
1368
01:22:38,161 --> 01:22:41,414
Hit!'de, Billy Dee Williams
yaralı bir grup insanı
1369
01:22:41,498 --> 01:22:44,042
uyuşturucu satıcılarına karşı
kişisel savaşına
1370
01:22:44,125 --> 01:22:46,920
dâhil eden
bir CIA ajanını canlandırıyor.
1371
01:22:47,003 --> 01:22:48,630
Kızını uyuşturucuya kurban vermiş.
1372
01:22:48,713 --> 01:22:51,132
Beni öldürmen ne kazandıracak?
1373
01:22:52,133 --> 01:22:53,259
Ben işçiyim.
1374
01:22:53,843 --> 01:22:58,807
Görevini tamamlamak için
1375
01:22:58,890 --> 01:23:03,311
kullanması gereken her şeyi
kullanabileceği gibi
1376
01:23:03,395 --> 01:23:06,940
bir mantalite gerekiyordu.
1377
01:23:09,651 --> 01:23:11,111
Bu, çok ilginç.
1378
01:23:11,611 --> 01:23:16,324
Özellikle benim gibi
esmer ciltli çocukların
1379
01:23:16,408 --> 01:23:19,119
hiç fırsat bulmadığı bir şey.
1380
01:23:20,036 --> 01:23:22,789
Sidney'in o karakteri oynamamı istemesi,
1381
01:23:22,872 --> 01:23:24,708
o karaktere uygun olduğumu düşünmesi…
1382
01:23:24,791 --> 01:23:27,794
Bunu elimden geldiğince
kullanmaya çalıştım.
1383
01:23:28,753 --> 01:23:34,134
Bu, normalde ekranda göremeyeceğin
bir tarafını gösterme fırsatıydı.
1384
01:23:34,634 --> 01:23:38,304
Bence bu hassaslıkla ilgili.
Onu düşünüyordum.
1385
01:23:38,388 --> 01:23:43,685
Karakteri, acımasız bir kişiden
biraz daha fazlası kılıyor.
1386
01:23:46,896 --> 01:23:49,649
Gordon's War da bir grup
siyahi Vietnam gazisi
1387
01:23:49,733 --> 01:23:53,403
yetenekleriyle uyuşturucu satıcılarına
savaş açıyordu.
1388
01:23:53,486 --> 01:23:56,823
O tarihe kadar filmlerde alıntılanmış
en iyi görsellerden
1389
01:23:56,906 --> 01:23:59,701
bazıları kullanılmıştı.
1390
01:23:59,784 --> 01:24:01,828
Mesela birisi, New Jack City.
1391
01:24:01,911 --> 01:24:05,999
Müziklerini, sonra David Lynch ile
çalışacak olan Angelo Badalamenti yaptı.
1392
01:24:06,666 --> 01:24:07,584
Çakmak var mı?
1393
01:24:07,667 --> 01:24:10,378
Bu aeresol kutusuyla yapılan
MacGyver'ımsı sahne
1394
01:24:10,462 --> 01:24:13,590
ki çevresel tehlikesi sebebiyle
mecaz olarak da görünebilir,
1395
01:24:13,673 --> 01:24:16,509
birçok aksiyon filminde
kendine yer buldu.
1396
01:24:20,180 --> 01:24:22,766
Her ırktan izleyiciler
bu filmleri izlemeye geliyordu
1397
01:24:22,849 --> 01:24:25,685
çünkü birçoğu tiyatro kökenli olan
bu aktörlerdeki
1398
01:24:25,769 --> 01:24:30,565
adrenalini ve heyecanı görebiliyorlardı.
1399
01:24:30,648 --> 01:24:33,860
İkinci sıra! Yakışıklı Tony!
1400
01:24:33,943 --> 01:24:36,988
Mesela The Mack'te,
Yakışıklı Tony'yi oynayan
1401
01:24:37,072 --> 01:24:40,575
Dick Anthony Williams,
30'ların gangster filmleri gibi çekiciydi.
1402
01:24:40,658 --> 01:24:43,745
Yaptığı doğaçlamaların,
Edward G. Robinson'un
1403
01:24:43,828 --> 01:24:46,081
büyürken duyduğu
bazı deyimlerle olan versiyonunu
1404
01:24:46,164 --> 01:24:49,209
yansıtmak istediği için
ortaya çıktığını söylemişti.
1405
01:24:50,668 --> 01:24:53,963
Ahbap, bir daha yetişkinlerin
konuştuğunu duyduğunda
1406
01:24:54,047 --> 01:24:55,632
kes sesini, tamam mı?
1407
01:24:55,715 --> 01:24:58,760
Bu tür bir öz hipermaskülenliğin etkisi
1408
01:24:58,843 --> 01:25:02,847
siyahi aktörler için yazılan repliklerde
konuşulmasalar bile
1409
01:25:02,931 --> 01:25:04,557
on yıllar sonra görülecekti.
1410
01:25:04,641 --> 01:25:06,601
-Şunu vurayım mı?
-Siktir.
1411
01:25:07,560 --> 01:25:10,939
Rüyanda bile çekip vursan
uyanıp özür dilesen iyi olur.
1412
01:25:14,317 --> 01:25:18,863
Edward G. Robinson'ın, Black Caesar'da
vardığı daha özel bir farkındalık vardı.
1413
01:25:18,947 --> 01:25:22,951
Bana hiç bakmıyorlar. Yüzüme, burnuma,
aksayan ayağıma hiç bakmıyorlar.
1414
01:25:23,034 --> 01:25:24,577
Tek bildikleri siyah olmam.
1415
01:25:26,079 --> 01:25:30,500
Cohen için Black Caesar'a ilham olan
kişi Sammy Davis Jr.'ın
1416
01:25:30,583 --> 01:25:33,044
başlattığı işte oynaması gerekirken
1417
01:25:33,128 --> 01:25:36,381
Cohen, Black Caesar için
sonunda Fred Williamson'u seçti.
1418
01:25:36,881 --> 01:25:39,759
Stüdyo başkanına
Williamson ile Davis arasındaki
1419
01:25:39,843 --> 01:25:44,180
boyut farkını açıklaması gerektiğinde
stüdyo başkanı bir an için durup
1420
01:25:44,264 --> 01:25:45,682
"Fred aksak olsun" dedi.
1421
01:25:50,145 --> 01:25:53,523
1973 konser belgeseli olan
Save The Children
1422
01:25:53,606 --> 01:25:56,985
1972 Operation PUSH mitinginde
çekilmişti.
1423
01:25:57,068 --> 01:26:01,447
Müziği ve ilerici politikayı
bir araya getiren
1424
01:26:01,990 --> 01:26:05,201
Jesse Jackson'dan The Jackson 5'a,
1425
01:26:05,285 --> 01:26:07,745
Nancy Wilson'dan Zulema'ya,
isimler katılmıştı.
1426
01:26:07,829 --> 01:26:10,665
Toplaması çok büyük bir işti.
1427
01:26:12,375 --> 01:26:17,005
Motown gösterileriyle başladık.
Marvin Gaye,
1428
01:26:17,088 --> 01:26:18,214
Temptations,
1429
01:26:18,298 --> 01:26:20,800
Gladys Knight & the Pips gibileri
getirdikten sonra
1430
01:26:20,884 --> 01:26:23,344
insanların katılmak istediği
bir şeye dönüştü.
1431
01:26:23,428 --> 01:26:28,308
Clarence'in plak şirketi vardı,
Bill Withers ile Nancy Wilson'u,
1432
01:26:28,391 --> 01:26:29,934
Sammy Davis Jr.'ı getirdi.
1433
01:26:30,018 --> 01:26:33,062
Quincy zaten katılıyordu,
o da Roberta Flack'i getirdi.
1434
01:26:33,146 --> 01:26:36,649
Eksiksiz bir grup meydana getirdiler.
1435
01:26:38,026 --> 01:26:42,113
Bu, o dönemin en iyi bazı
müzisyenlerini toplamış
1436
01:26:42,197 --> 01:26:46,159
harika bir etkinliğe dönüştü.
1437
01:26:46,242 --> 01:26:47,952
Büyüktü. Devasaydı.
1438
01:26:48,036 --> 01:26:50,205
Çok da başarılıydı
1439
01:26:50,288 --> 01:26:53,416
çünkü tüm o müzisyenler zirvelerindeydi.
1440
01:27:02,175 --> 01:27:08,181
Sanat seviyesinin tavana vurduğu
bir noktaya gelmiştik. İnanılmazdı.
1441
01:27:09,432 --> 01:27:12,727
Siyahi kadın karakterler
tanınmaya kararlıydı,
1442
01:27:12,810 --> 01:27:15,188
sadece erkekleri gibi
olduklarından da değil.
1443
01:27:15,939 --> 01:27:17,982
Artık seksi bir obje değil,
1444
01:27:18,066 --> 01:27:21,236
savaşan kişilerdi.
1445
01:27:21,819 --> 01:27:24,447
Siyahi aktrisler için son adım buydu,
1446
01:27:24,530 --> 01:27:27,033
artık savunmasız kişileri değil
1447
01:27:27,116 --> 01:27:30,078
kahramansı karakterleri oynuyorlardı.
1448
01:27:30,161 --> 01:27:33,456
Bundan önceki filmler genelde
siyahi feminenliğini
1449
01:27:33,539 --> 01:27:35,416
romantik mazoşizm ile yoğuruyordu.
1450
01:27:35,500 --> 01:27:39,963
İzleyicilerin aldığı şey,
yepyeni bir şeydi.
1451
01:27:40,046 --> 01:27:42,799
Siyahi filmleri… Bir evrim gibi.
1452
01:27:42,882 --> 01:27:45,551
Direkt gelip olacak bir şey değil.
1453
01:27:45,635 --> 01:27:48,888
Her şey anında olmayacak.
Çünkü hiçbir şey öyle olmaz.
1454
01:27:48,972 --> 01:27:52,267
İşler zaman alır. İlerlemelerin kesin
1455
01:27:52,350 --> 01:27:55,019
ve yararlı olması için
yavaş olması gerekir.
1456
01:27:55,103 --> 01:27:56,771
Biraz sürecek yani.
1457
01:27:56,854 --> 01:28:00,483
Siyahi aktörlerin gözünde
henüz kullanılmamış
1458
01:28:00,566 --> 01:28:02,902
bir sürü farklı alan var.
1459
01:28:02,986 --> 01:28:07,282
Bunların hepsi benim için yeni şeyler.
Yeni bir oyuncuyum ben.
1460
01:28:07,365 --> 01:28:10,159
Daha yeni çalışmaya başladım,
1461
01:28:10,243 --> 01:28:12,787
henüz el sürmediğim birçok alan var.
1462
01:28:12,870 --> 01:28:17,375
Kendime aktris demek için
çok daha fazla eğitime ihtiyacım var.
1463
01:28:17,959 --> 01:28:19,585
Laurence Olivier bir keresinde
1464
01:28:19,669 --> 01:28:22,755
"Gençken kahraman rolü için
fazla utangaçsınızdır.
1465
01:28:22,839 --> 01:28:25,383
Batırırsınız. Sadece yaşlandığınızda
1466
01:28:25,466 --> 01:28:28,553
kahramanlığın sinemasal
güzelliğini anlarsınız."
1467
01:28:28,636 --> 01:28:32,098
Siyahi aktörler bu güzelliği
anlamakla kalmadı, kucakladı.
1468
01:28:32,181 --> 01:28:35,143
Sebebi de kahramanlara duyduğumuz
toplu ihtiyaçtı.
1469
01:28:35,226 --> 01:28:39,272
Belirsizlikle boğuşan Amerika,
dinamik ve heyecanlı müziklerle
1470
01:28:39,355 --> 01:28:44,277
sahnede olan
o siyahi kahramanları kucakladı
1471
01:28:44,360 --> 01:28:47,905
Unutmayın, MGM'yi batmaktan
kurtaran film, Shaft'tı.
1472
01:28:47,989 --> 01:28:51,159
Bu sıra dışı lige son katılan
1473
01:28:51,242 --> 01:28:55,288
ve filmlerdeki başarı ve şanı
yeniden tanımlayan kişi Pam Grier'di.
1474
01:28:55,371 --> 01:28:59,917
1970 ile 1973 arasında
yedi filmde oynadı ve her birinde
1475
01:29:00,001 --> 01:29:02,712
diğerinden daha çok ekran süresi aldı.
1476
01:29:02,795 --> 01:29:05,631
1970'lerdeki bir Esquire Dergisi makalesi
1477
01:29:05,715 --> 01:29:08,926
filmleri değiştiren
yükselen yıldızlardan bahsediyordu.
1478
01:29:09,010 --> 01:29:12,513
Bu grupta Jaws çekimini
yeni bitiren Steven Spielberg
1479
01:29:12,597 --> 01:29:16,100
ve Yıldız Savaşları diye bir şeyle
uğraşan George Lucas vardı.
1480
01:29:16,184 --> 01:29:19,562
Pam Grier da bahsedilen birkaç
oyuncudan biriydi ve şöyle denmişti:
1481
01:29:19,645 --> 01:29:22,523
"Filmleri sürekli para kazandıran
üç aktristen biri.
1482
01:29:22,607 --> 01:29:24,942
Diğer ikisi Barbra ve Liza."
1483
01:29:25,026 --> 01:29:28,988
Grier, "Günümüzde filmlerde
kurbanı oynamayan tek kadınım" demişti.
1484
01:29:29,072 --> 01:29:33,409
"Yarı saldırgan deli bir kadın
gibi rolleri almak için kararlı oldum."
1485
01:29:33,493 --> 01:29:34,952
diye bitiyordu.
1486
01:29:35,036 --> 01:29:37,830
1973'te ayrıca
Scream Blacula Scream'de…
1487
01:29:37,914 --> 01:29:40,249
Böyle güzel bir rehberle
1488
01:29:40,333 --> 01:29:43,336
korkarım sanat eserlerine
olan odağımı kaybederim.
1489
01:29:44,170 --> 01:29:45,505
Buna ne dersin?
1490
01:29:46,547 --> 01:29:48,216
…ve Black Mama White Mama'da oynadı.
1491
01:29:48,299 --> 01:29:51,177
Onu al da kıçına sok.
Hadi gidelim artık!
1492
01:29:56,641 --> 01:29:59,560
Ama bir film yıldızı olduğunu
kanıtlayan film, Coffy'ydi.
1493
01:29:59,644 --> 01:30:02,647
Toni Morrison bir keresinde bana
1494
01:30:02,730 --> 01:30:05,775
"Grier'in karakterlerine
belalı demek kötü" demişti.
1495
01:30:05,858 --> 01:30:07,819
"Bir aktris olarak onu küçülttü."
1496
01:30:07,902 --> 01:30:10,279
Daha da önemlisi,
Grier'in performansının
1497
01:30:10,363 --> 01:30:13,741
siyahi kadınlardan beklenen
ahlaki kompleksliği verdiğini düşündü.
1498
01:30:13,825 --> 01:30:16,369
Kanunu kendi ellerine alırken
1499
01:30:16,452 --> 01:30:19,497
ve ihanete uğrarken
dengesini korumasının bedeli
1500
01:30:19,580 --> 01:30:22,792
kardeşinin intikamını alırkenki
performansta görülüyor.
1501
01:30:22,875 --> 01:30:26,337
Siyahi kadınların aynı anda
koruyucu ve bakıcı olarak
1502
01:30:26,421 --> 01:30:28,214
roller almasına bir gönderme.
1503
01:30:28,297 --> 01:30:30,341
-Yapma.
-Howie, ne yapıyorsun?
1504
01:30:31,134 --> 01:30:32,427
Yatağa gelsene…
1505
01:30:36,431 --> 01:30:39,809
Coffy, anlamalısın bebeğim.
Öldün sanmıştım!
1506
01:30:42,812 --> 01:30:45,648
Ama genelde ve sonunda yalnız şekilde.
1507
01:30:45,731 --> 01:30:48,693
Yine de hayatına devam eder.
Umarız iyi şekilde.
1508
01:30:48,776 --> 01:30:52,321
Halkını dünyanın sonundan kurtaran
bir baş melek olur.
1509
01:30:52,405 --> 01:30:55,116
Afro Amerikalılar için hep hazırdır.
1510
01:30:55,700 --> 01:30:58,494
Coffy, Grier'in son soluklanma anını
1511
01:30:58,578 --> 01:31:01,456
yeni bir kartpostal çekimiyle gösterir.
1512
01:31:02,748 --> 01:31:06,294
1973'te elde patlayan
bir sürü fırsat vardı.
1513
01:31:06,377 --> 01:31:09,922
Shaft in Africa gibi.
Ve Five on the Black Hand Side gibi
1514
01:31:10,006 --> 01:31:13,301
başrolünde genç Glynn Turman'ın
oynadığı oyun uyarlaması olan
1515
01:31:13,384 --> 01:31:15,052
filmlere gelen tepkiler gibi.
1516
01:31:15,136 --> 01:31:16,888
Bu nasıl bir his?
1517
01:31:18,931 --> 01:31:21,684
Bir ömür geçmiş gibi açıkçası.
1518
01:31:21,767 --> 01:31:26,147
Bütün bunların o dönem yaşanması,
1519
01:31:27,732 --> 01:31:33,154
öyle güzel, ikonik insanlarla
çalışabilmiş olmam
1520
01:31:33,821 --> 01:31:34,697
inanılmaz.
1521
01:31:35,573 --> 01:31:36,741
Ve bu…
1522
01:31:37,950 --> 01:31:39,702
Bu tarih, bu…
1523
01:31:41,078 --> 01:31:44,999
Bir önemi olacağını
düşünerek başlamıyorsun.
1524
01:31:46,209 --> 01:31:47,335
Hayatta kalmak
1525
01:31:48,753 --> 01:31:49,754
gibi.
1526
01:31:50,463 --> 01:31:51,422
Gençsin.
1527
01:31:52,048 --> 01:31:54,675
İşte tutunmaya çalışıyorsun.
1528
01:31:54,759 --> 01:31:56,511
Yer edinmeye çalışıyor,
1529
01:31:56,594 --> 01:31:59,347
izini bırakmaya çalışıyorsun.
1530
01:31:59,430 --> 01:32:03,059
Bir bilmece cevabı gibi olan
bir film de çıkmıştı.
1531
01:32:03,142 --> 01:32:05,311
Berbat bir İkinci Dünya Savaşı sitcom'unun
1532
01:32:05,394 --> 01:32:10,775
yıldızına ve editörüne film yapma
şansı verirseniz ne olur?
1533
01:32:10,858 --> 01:32:15,404
Hogan's Heroes'u bırakan Ivan Dixon
ve o editör Michael Kahn
1534
01:32:15,488 --> 01:32:17,448
önce Trouble Man'de birlikte çalıştı.
1535
01:32:17,532 --> 01:32:19,909
Ama Dixon'ın hayalindeki proje
Sam Greenlee'nin
1536
01:32:19,992 --> 01:32:21,869
propaganda hiciv romanı
1537
01:32:21,953 --> 01:32:24,789
The Spook Who Sat by the Door
uyarlamasıydı.
1538
01:32:24,872 --> 01:32:27,375
Burada CIA'in işe aldığı siyahi bir adam
1539
01:32:27,458 --> 01:32:31,379
ajansın taktiklerini sokaklara taşıyıp
devrim yaratıyordu.
1540
01:32:31,462 --> 01:32:35,841
Dixon'ın bu projeyi tamamlamak için
yıllarca uğraşmasından film çıkabilir.
1541
01:32:36,342 --> 01:32:38,636
Nihayet filmin yarısını çekecek
parayı kazanıp
1542
01:32:38,719 --> 01:32:41,347
aksiyon sahneleriyle
stüdyo ilgisi çekince
1543
01:32:41,430 --> 01:32:45,518
yaşanan teklif savaşını United Artists
kazandı ve diğer yarısını aldı.
1544
01:32:46,227 --> 01:32:49,438
Dixon'a göre stüdyo,
sadece sinemaları değil
1545
01:32:49,522 --> 01:32:53,276
gerçekten sokakları altüst edip
dava edilebilecek bir filmden
1546
01:32:53,359 --> 01:32:54,986
etkilenmişti.
1547
01:32:55,069 --> 01:32:58,823
Bana kalırsa film tarihine ait
bir replik de barındırıyordu.
1548
01:32:58,906 --> 01:33:01,492
"Reddedemeyeceği bir teklif."
1549
01:33:02,577 --> 01:33:03,411
Unutma,
1550
01:33:04,078 --> 01:33:07,248
elinde süpürge, paspas
veya tepsi olan bir siyahi
1551
01:33:07,748 --> 01:33:10,459
bu ülkede her yere girebilir.
1552
01:33:10,543 --> 01:33:13,921
Hele gülümseyen bir siyahi adam
görünmezdir.
1553
01:33:14,005 --> 01:33:18,301
Bu filmi Detroit'te 1973'te izlediğimde
bu replik, güçlü reaksiyon almıştı.
1554
01:33:18,384 --> 01:33:22,346
On yıllar sonra bile
güçlü reaksiyonlar almayı sürdürüyor.
1555
01:33:22,430 --> 01:33:25,099
Son albümümün adını
The Spook Who Sat by the Door yapacağım.
1556
01:33:25,182 --> 01:33:26,434
Kendi silahlarıyla vurdu.
1557
01:33:26,517 --> 01:33:30,146
Politik sebeplerle numunelik
bir tane siyahi almışlardı.
1558
01:33:30,229 --> 01:33:31,606
-Dürüst olayım.
-Evet.
1559
01:33:31,689 --> 01:33:32,773
Sikerler yani.
1560
01:33:33,524 --> 01:33:34,984
Onlara karşı kullandı.
1561
01:33:36,819 --> 01:33:40,281
Dixon bana dedi ki
Spook'un beyaz perde ömrü dolunca
1562
01:33:40,364 --> 01:33:42,450
United Artists bir toplantı istemiş
1563
01:33:42,533 --> 01:33:45,286
ve filmin istihbaratça
takip edildiğini söylemiş.
1564
01:33:45,369 --> 01:33:47,288
Yani Langley'de bir yerde
1565
01:33:47,371 --> 01:33:50,249
lise arkadaşlarımla benim
fotoğraflarım var.
1566
01:33:50,333 --> 01:33:52,335
Bu film o kadar reaksiyon aldı ki
1567
01:33:52,418 --> 01:33:56,255
Dixon, sinema kariyerinin
bittiğini düşünüyordu.
1568
01:33:56,839 --> 01:34:01,302
Ayaklanmayla ilgili bir filme,
ayaklanma muamelesi yapılıyordu.
1569
01:34:02,094 --> 01:34:03,095
Kazanana
1570
01:34:04,639 --> 01:34:06,015
veya ölene dek
1571
01:34:06,891 --> 01:34:07,850
pes etme.
1572
01:34:07,933 --> 01:34:11,354
The Spook Who Sat by the Door,
casus filmi türünü
1573
01:34:11,437 --> 01:34:13,439
siyahi bakış açısıyla sundu
1574
01:34:13,522 --> 01:34:18,319
ve izleyicilere o türün
ne kadar dar olduğunu gösterdi.
1575
01:34:18,944 --> 01:34:22,948
Ganja & Hess duygusal akıcılığı
sürekli tutmak için şiirsel,
1576
01:34:23,032 --> 01:34:25,409
gerçekçi veya zorlu görüntüler buluyor.
1577
01:34:26,369 --> 01:34:28,496
GANJA & HESS (1973)
YÖNETMEN: BILL GUNN
1578
01:34:31,040 --> 01:34:32,958
Duane Jones, Night of the Living Dead'de
1579
01:34:33,042 --> 01:34:36,170
olduğu canavar katil gibi burada da
sakin ve kararlı
1580
01:34:36,253 --> 01:34:40,633
bir canavar rolünde
ve ruhunu canlı tutmaya kararlı.
1581
01:34:40,716 --> 01:34:44,011
Filmin hayal dünyasından
kanlı gerçeğe geçişi
1582
01:34:44,095 --> 01:34:47,014
filmin senaristi, yönetmeni
ve başrolü Bill Gunn'ın
1583
01:34:47,098 --> 01:34:49,183
hayatı için bir mecaz hâline geldi.
1584
01:34:49,725 --> 01:34:51,727
Başarısının farklı versiyonlara
1585
01:34:51,811 --> 01:34:54,730
çevrildiğini gören Gunn için
bu gerçek bir korkuydu.
1586
01:34:54,814 --> 01:34:58,109
Her isim bir diğerinden beterdi
1587
01:34:58,192 --> 01:35:01,028
ve sanatını berbat bir şeye çeviriyordu.
1588
01:35:01,112 --> 01:35:02,363
KANLI ÇIFT
1589
01:35:02,446 --> 01:35:06,117
Gunn, yönetmenlik yaptığı ilk film
Stop!'dan sonra bile
1590
01:35:06,200 --> 01:35:08,119
filmlerde çalışmak için uğraştı.
1591
01:35:08,202 --> 01:35:09,662
Ishmael Reed şöyle diyor:
1592
01:35:09,745 --> 01:35:13,290
"Warner Bros., Stop! filmine
o kadar kızdı ki filmi yayınlamadı
1593
01:35:13,374 --> 01:35:16,669
ve Gunn'a verilen senaristlik
ve yönetmenlik parasını geri aldı."
1594
01:35:19,171 --> 01:35:24,343
1974 de siyahi filmleri için
büyük bir yıldı.
1595
01:35:29,682 --> 01:35:31,600
Diahann Carroll, Claudine'de
1596
01:35:31,684 --> 01:35:34,812
yorgun ama kararlı
altı çocuk annesini oynuyordu.
1597
01:35:34,895 --> 01:35:39,191
-Üzgünüm, o numara kapatıldı.
-Kapatıldı mı?
1598
01:35:39,275 --> 01:35:43,154
Güzelliği, içen gelen sakinliğiyle
daha da artan Diahan Carroll,
1599
01:35:43,237 --> 01:35:47,450
o medeni tatlılığından kurtulma
fırsatını kaçırmayanlardandı.
1600
01:35:48,534 --> 01:35:52,037
Lütfen Francis! Bunu yapma!
Elektrik çarpacak!
1601
01:35:52,538 --> 01:35:56,876
Filmin baş karakteri olan Claudine,
çocuklarının ruhu için refah sistemiyle
1602
01:35:56,959 --> 01:35:59,587
ve Chicago'nun sokaklarıyla savaştı.
1603
01:35:59,670 --> 01:36:03,132
Sonunda çocukları
hâlâ hayatta olduğu için kazandı da.
1604
01:36:03,215 --> 01:36:07,178
Emekleri dolayısıyla Carroll,
En İyi Aktris Oscar adayı gösterildi.
1605
01:36:07,261 --> 01:36:11,182
Claudine ayrıca Curtis Mayfield'ın
yaptığı beş müzikten birine sahipti.
1606
01:36:11,766 --> 01:36:14,435
Her şarkının karakterlerin
bakış açısından yazıldığı
1607
01:36:14,518 --> 01:36:18,272
bir şarkı döngüsü vardı,
Gladys Knight & the Pips söylüyordu.
1608
01:36:18,355 --> 01:36:20,441
Hatta şarkıların birinde
1609
01:36:20,524 --> 01:36:24,361
siyahi insanların asırlık korkularından
biri vurgulanıyordu.
1610
01:36:25,738 --> 01:36:27,698
Görünmez olmak
1611
01:36:28,741 --> 01:36:32,036
Benim ünlü olduğum şey mi
1612
01:36:32,870 --> 01:36:34,288
İsimsiz bir kız
1613
01:36:34,371 --> 01:36:36,791
Diana Sands, Claudine rolü için seçilince
1614
01:36:37,666 --> 01:36:40,586
bana da rol teklifi gelmişti.
1615
01:36:41,837 --> 01:36:43,589
Sonra vefat etti.
1616
01:36:44,548 --> 01:36:49,011
O yüzden planlar değişti,
yeni oyuncular buldular.
1617
01:36:49,094 --> 01:36:50,095
Şey vardı…
1618
01:36:50,971 --> 01:36:55,100
İkinci küçük çocuk için seçmeye girmiştim.
1619
01:36:55,184 --> 01:36:58,395
Ama sonra hiç rol teklif edilmedi.
1620
01:36:58,479 --> 01:36:59,980
Yeni oyuncular buldular.
1621
01:37:01,857 --> 01:37:05,569
Aksiyon filmi ceketi altında
ilginç bir film de
1622
01:37:05,653 --> 01:37:08,364
Three the Hard Way'di,
başrollerinde Jim Brown,
1623
01:37:09,031 --> 01:37:10,658
Fred Williamson
1624
01:37:10,741 --> 01:37:13,327
ve dövüş ustası Afro saçlı
Jim Kelly oynuyordu.
1625
01:37:13,410 --> 01:37:15,371
Üç şehir var, üç kişiyiz.
1626
01:37:15,454 --> 01:37:17,581
Sadece Afrikalı Amerikalıları öldüren
1627
01:37:17,665 --> 01:37:21,210
bir zehir geliştiren ve bu zehri
LA, Detroit ve Washington
1628
01:37:21,293 --> 01:37:26,549
sularına katacak bir neo-Nazi
örgütünü avlamaya çalışıyorlar.
1629
01:37:26,632 --> 01:37:29,426
Ama niyeyse her yer
Los Angeles'a benziyor.
1630
01:37:29,510 --> 01:37:32,263
Babam bana Tuskegee Deneyi'ni
anlatana dek
1631
01:37:32,346 --> 01:37:35,266
bunu çok komik bulmuştum.
1632
01:37:35,349 --> 01:37:40,271
Three the Hard Way birdenbire
Afro Amerikalılar için
1633
01:37:40,354 --> 01:37:44,233
gayet makul bir paranoyanın
ürünü gibi gelmişti.
1634
01:37:45,776 --> 01:37:49,655
1974, bu filmi üzücü bir dipnotla
takip ediyor.
1635
01:37:49,738 --> 01:37:52,825
Diana Sands'in son oyunculuklarından biri.
1636
01:37:52,908 --> 01:37:56,954
Honeybaby, Honeybaby içine biraz
casus unsurları katılmış,
1637
01:37:57,037 --> 01:38:00,708
birden aksiyon melodraması
ve karakter komedisi eklenmiş,
1638
01:38:00,791 --> 01:38:05,504
öz güvensiz olduğu için kendini
size anlatan nahoş bir kokteyl.
1639
01:38:05,588 --> 01:38:07,214
Selam. Nasılsın?
1640
01:38:07,298 --> 01:38:11,218
Ben J. Eric Bell.
Beyrut, Lübnan'dan yeni döndüm.
1641
01:38:11,302 --> 01:38:15,723
Honeybaby, Honeybaby filmini
orada çekiyorduk.
1642
01:38:15,806 --> 01:38:18,517
1974, Sands için bitiş ve başlangıçtı.
1643
01:38:18,601 --> 01:38:21,812
Son oyunculuklarından bir diğeri de
Willie Dynamite'dı.
1644
01:38:21,896 --> 01:38:26,692
Şu an başka bir rolle bilinen
sahne aktörü Roscoe Orman'ı konu alıyordu.
1645
01:38:27,192 --> 01:38:30,279
Willie o son sahneden sonra gittiğinde
şaka yapardım.
1646
01:38:30,362 --> 01:38:34,033
Köşeyi döndüğünde
sokakta büyük sarı bir kuş olurdu.
1647
01:38:34,116 --> 01:38:36,744
OYUNCU
1648
01:38:37,286 --> 01:38:38,120
Ama doğruydu.
1649
01:38:38,203 --> 01:38:41,248
Willie Dynamite'tan sonraki yıl
1650
01:38:41,332 --> 01:38:43,417
Susam Sokağı'nda Gordon olmuştum.
1651
01:38:44,168 --> 01:38:46,921
WILLIE DYNAMITE (1974)
YÖNETMEN: GILBERT MOSES
1652
01:38:47,421 --> 01:38:48,422
İş mi arıyorsun?
1653
01:38:50,341 --> 01:38:52,843
William rolündeki Orman'ın gözündeki ışık,
1654
01:38:52,927 --> 01:38:55,846
sert güzelliği,
soğukkanlı mizacıyla eşleşen
1655
01:38:55,930 --> 01:38:59,642
bir oyuncuyla çalışma arzusunu
gösteriyordu.
1656
01:38:59,725 --> 01:39:02,978
Tüm zamanların
en iyi oyuncularından biriyle
1657
01:39:03,062 --> 01:39:05,731
çalışacak kadar şanslıydım.
1658
01:39:05,814 --> 01:39:10,152
Diana çok bilgiliydi
ve sahne sanatları konusunda
1659
01:39:10,235 --> 01:39:15,366
iyi eğitimliydi.
1660
01:39:15,950 --> 01:39:18,494
Lorraine Hansberry, Sidney, Ruby, Ossie,
1661
01:39:18,577 --> 01:39:22,623
hepsiyle yakın arkadaştı.
1662
01:39:22,706 --> 01:39:24,833
Hepsi benim de akıl hocamdı.
1663
01:39:27,378 --> 01:39:30,130
Willie sahne sanatçısıydı
ve adliye merdivenlerinden
1664
01:39:30,214 --> 01:39:32,299
Baryshnikov gibi iniyordu.
1665
01:39:32,383 --> 01:39:36,053
Yüksek topuklu ayakkabılarla.
1666
01:39:38,764 --> 01:39:41,058
Ben olsam tüm kemiklerimi kırmıştım.
1667
01:39:43,894 --> 01:39:46,480
Three the Hard Way yönetmeni
Gordon Parks Jr.
1668
01:39:46,563 --> 01:39:49,483
o yıl başka bir film çekti,
Thomasine & Bushrod.
1669
01:39:49,566 --> 01:39:51,944
Siyahi haklarına odaklanan,
Batı Amerika'nın
1670
01:39:52,027 --> 01:39:55,322
en güzel iki insanını birleştiren,
Bonnie and Clyde'ın
1671
01:39:55,406 --> 01:39:58,325
Siyahi versiyonu olan bir kovboy filmiydi.
1672
01:39:58,409 --> 01:40:01,412
Vonetta McGee
ve polisten kaçan Max Julien.
1673
01:40:01,495 --> 01:40:05,958
Sahneleri, gerçek hayattaki
kimyalarını yansıtıyordu.
1674
01:40:06,041 --> 01:40:07,584
Nasılsınız Bay Bushrod?
1675
01:40:09,044 --> 01:40:12,589
İyiyim Thomasine.
Seni tekrar göremem sanmıştım.
1676
01:40:14,508 --> 01:40:15,467
İşte buradayım.
1677
01:40:16,093 --> 01:40:17,302
İyi de görünüyorsun.
1678
01:40:18,137 --> 01:40:19,346
Hem de çok iyi.
1679
01:40:20,180 --> 01:40:23,392
Cezbedici film müziğini
Arthur Lee besteledi
1680
01:40:23,475 --> 01:40:26,103
ve senaryoyu da oyuncusu Max Julien yazdı.
1681
01:40:26,770 --> 01:40:29,189
Thomasine & Bushrod çok eğlenceliydi.
1682
01:40:29,857 --> 01:40:31,984
Max Julien harika,
1683
01:40:32,067 --> 01:40:34,737
yenilikçi ve girişken bir adamdı.
1684
01:40:34,820 --> 01:40:37,948
O filmi o yaptı.
Senaristi ve yapımcısıydı.
1685
01:40:38,032 --> 01:40:39,533
Patron oydu.
1686
01:40:39,616 --> 01:40:41,535
Tüm sinema filmleri içinde
1687
01:40:41,618 --> 01:40:44,621
Siyahi sömürüsünden kurtulan
tek film oydu.
1688
01:40:44,705 --> 01:40:48,959
Max, kendi ürününü kontrol eden
nadir Siyahilerdendi.
1689
01:40:49,043 --> 01:40:53,505
Bildiğim bir şey varsa
o da Max ve Vonetta'nın devrim yaptığıdır.
1690
01:40:54,131 --> 01:40:57,051
"Bu saçmalığa katlanmayacağım" derdi Max.
1691
01:40:58,719 --> 01:41:01,388
Katlanmadı da.
1692
01:41:01,472 --> 01:41:03,640
"Filmimizi kendimiz yapalım dostum."
1693
01:41:06,018 --> 01:41:08,979
Otobiyografi kitabı uyarlaması olan
1694
01:41:09,063 --> 01:41:11,231
The Education of Sonny Carson'da
1695
01:41:11,315 --> 01:41:15,319
genç baş karakter,
zalimlik ve romantizm arasında gidip gelen
1696
01:41:15,402 --> 01:41:19,323
bu filmde Siyahi erkek zorbalığına
maruz kalıyor.
1697
01:41:20,199 --> 01:41:23,786
The Mack'in de yönetmeni olan
Michael Campus, bu filmde
1698
01:41:23,869 --> 01:41:25,954
hapsedilmekten neredeyse boğulan
1699
01:41:26,038 --> 01:41:28,874
ve hapishane-özel sektör ilişkisini
zekâsıyla alt edemeyen
1700
01:41:29,708 --> 01:41:32,252
Siyahi bir kahramanı anlatıyor.
1701
01:41:32,336 --> 01:41:36,882
Sonny'nin panzehiri, değerini
kanıtlamak için bir yerel kabileden
1702
01:41:36,965 --> 01:41:38,383
bir diğerine taşınmaktı.
1703
01:41:38,467 --> 01:41:42,012
En üzücü sahnelerden biri,
ergen Sonny'nin çeteye girmek için
1704
01:41:42,096 --> 01:41:46,308
gerçek bir şiddet tünelinden
koşarak geçmesiydi.
1705
01:41:50,604 --> 01:41:54,066
Lords'a bulaşırsan
bize bulaşırsın, çaktın mı?
1706
01:41:54,149 --> 01:41:58,028
Clanton o kadar iyiydi ki
Sonny'nin hayat boyu gördüğü şiddetin
1707
01:41:58,112 --> 01:42:02,241
onda bıraktığı zihinsel yaraları
çok iyi anladığı belli oluyordu.
1708
01:42:03,075 --> 01:42:06,870
Oynadığı adamın tam zıttı biriydi.
O adam değildi.
1709
01:42:07,454 --> 01:42:08,705
Rol yapıyordu.
1710
01:42:09,540 --> 01:42:11,208
Anlarsınız ya.
1711
01:42:11,291 --> 01:42:14,002
Bunu herkes benim gibi anlayabilirdi.
1712
01:42:14,086 --> 01:42:16,547
"Odaya gel ve bizimle konuş" diyerek.
1713
01:42:16,630 --> 01:42:22,010
1968 ila 1978'e
yetenek avcısı dönemi deseydik
1714
01:42:22,094 --> 01:42:24,263
bu konudaki en büyük övgüyü
1715
01:42:24,346 --> 01:42:28,767
Uptown Saturday Night'taki
ciddi işçi rolündeki Sidney Poitier
1716
01:42:28,851 --> 01:42:30,227
alırdı.
1717
01:42:30,310 --> 01:42:31,436
İyi misin bebeğim?
1718
01:42:32,062 --> 01:42:33,313
İyiyim.
1719
01:42:33,397 --> 01:42:36,400
Sidney'nin komedisine bayılıyorum.
1720
01:42:36,483 --> 01:42:37,609
Beyler.
1721
01:42:37,693 --> 01:42:40,279
O filmde son derece komik.
1722
01:42:40,362 --> 01:42:46,201
Bunun bir Siyahi'nin hayatının
normalleştirilmiş tasviri olmasına
1723
01:42:46,285 --> 01:42:47,703
bayılıyorum.
1724
01:42:47,786 --> 01:42:49,913
Poitier'in fiziksel kabiliyeti
1725
01:42:49,997 --> 01:42:53,167
o kadar iyiydi ki takım elbise içinde
rahatsız görünüyordu.
1726
01:42:53,250 --> 01:42:56,336
Normal hayatta takımla çok rahattır.
1727
01:42:56,420 --> 01:42:57,379
Seyirci,
1728
01:42:57,462 --> 01:43:00,799
ciddi kıyafet tarzını
yerebilmesine bayılmıştı
1729
01:43:00,883 --> 01:43:04,803
ve en büyük hitlerden birinde
tekrar film yıldızı olmuştu.
1730
01:43:04,887 --> 01:43:07,598
Poitier, bir filmde bambaşka bir şekilde
1731
01:43:07,681 --> 01:43:10,851
tüm dikkatleri çekebiliyorsa
o zaman her şey mümkündü.
1732
01:43:25,741 --> 01:43:28,035
Ana akım sinemanın gergin olduğu
1733
01:43:28,118 --> 01:43:31,121
ve tekrar değerlendirildiği, tüm bunların
1734
01:43:31,205 --> 01:43:33,707
filmlere de yansıdığı
bu dönemin en büyük mirası
1735
01:43:33,790 --> 01:43:38,337
Siyahi oyuncuların kamera önüne çıktığında
aldıkları keyifti.
1736
01:43:42,925 --> 01:43:46,470
Girişini Siyahi kahramanların
yaptığı filmlerin toplamı
1737
01:43:46,553 --> 01:43:49,431
1930'larda çekilen tüm filmlerden
daha fazladır.
1738
01:43:49,514 --> 01:43:52,434
Bazı durumlarda oyuncular
birden fazla giriş yapar
1739
01:43:52,517 --> 01:43:54,978
ve film müziği onları ekrana taşır.
1740
01:43:55,062 --> 01:43:57,481
Bu filmlerin seyirciden beklediği tepki,
1741
01:43:57,564 --> 01:44:01,443
müzikallerde dans başlamadan önceki
beklentiyle aynıydı,
1742
01:44:01,526 --> 01:44:03,654
büyük bir heyecan.
1743
01:44:19,753 --> 01:44:22,714
Bu dönemdeki filmler sayesinde
Siyahi oyuncular,
1744
01:44:22,798 --> 01:44:26,176
ilgi gördü, kariyer yaptı
ve ünlü olma şansı yakaladı.
1745
01:44:26,260 --> 01:44:29,137
Sektöre kalsa bu potansiyeli
ellerinden alırdı.
1746
01:44:29,221 --> 01:44:30,889
Mesela Cleavon Little.
1747
01:44:30,973 --> 01:44:32,975
Beyaz kadınlar nerede?
1748
01:44:34,559 --> 01:44:37,854
Filmdeki sürekli değişen
ciddi adam enerjisi
1749
01:44:37,938 --> 01:44:41,066
Blazing Saddles'ın başarısında
büyük rol oynadı.
1750
01:44:41,608 --> 01:44:43,277
Ne bekliyordun ki?
1751
01:44:43,819 --> 01:44:44,945
"Hoş geldin Sonny" mi?
1752
01:44:45,654 --> 01:44:50,158
Cleavon Little başrolü paylaştığı
Gene Wilder'ın aksine yeteneklerini
1753
01:44:50,242 --> 01:44:52,536
tekrar gösterebileceği bir
başrol bulamadı.
1754
01:44:54,454 --> 01:44:57,708
THAT'S THE WAY OF THE WORLD (1975)
YÖNETMEN: SIG SHORE
1755
01:44:59,334 --> 01:45:02,170
Bu müzikal endorfin dalgası sayesinde
1756
01:45:02,254 --> 01:45:05,590
dönemin en çok satan
film müziklerinden biri
1757
01:45:05,674 --> 01:45:08,260
Super Fly'ın yapımcısının
yönetmenliğinde yapıldı.
1758
01:45:08,343 --> 01:45:12,306
Müzikal o kadar vurucuydu ki
grubun konuşmasına gerek yoktu.
1759
01:45:12,389 --> 01:45:16,601
Müzik o kadar çağrışım yapıyordu ki
buna gerek olmadığı da söylenebilir.
1760
01:45:16,685 --> 01:45:20,439
"That's the Way of the World" gibi
şarkıların ruhani darbeleri
1761
01:45:20,522 --> 01:45:21,606
bunu kanıtladı.
1762
01:45:24,735 --> 01:45:27,738
Köle hikâyesi anlatan
ilk büyük stüdyo filmi
1763
01:45:27,821 --> 01:45:29,489
Mandingo'nun uyarlamasıydı.
1764
01:45:29,573 --> 01:45:33,243
Tüm o şatafatlı tevazusuyla
sinemaya darbe indirmişti.
1765
01:45:33,327 --> 01:45:35,412
Onlarca yıldır çok satan bu eser
1766
01:45:35,495 --> 01:45:38,040
Oscar adayı oyuncu
Norman Wexler'ce uyarlandı.
1767
01:45:38,123 --> 01:45:42,252
Bir diğer oyuncu James Mason
ve canlı aksanı da…
1768
01:45:42,336 --> 01:45:43,337
İn aşağı.
1769
01:45:44,463 --> 01:45:45,297
Pekâlâ.
1770
01:45:46,965 --> 01:45:50,886
…tatsız ırkçılık gösterisinden sonra
çok da çılgınca gelmemeye başlıyor.
1771
01:45:50,969 --> 01:45:54,014
Filmin Siyahi cinselliğe olan takıntısı
ve Beyazların
1772
01:45:54,097 --> 01:45:55,932
buna duyduğu korkuyla alay etmesi
1773
01:45:56,016 --> 01:45:59,811
Robert Mapplethorpe'un
bedene tapan fotoğrafçılığına ilham verdi.
1774
01:46:01,480 --> 01:46:04,107
Bu, Siyah İsa'nın
pederin kuzeni olduğunun kanıtı.
1775
01:46:04,191 --> 01:46:08,070
Ralph Bakshi'nin Coonskin'iyle
Siyahi filmler
1776
01:46:08,153 --> 01:46:10,489
her türde patlamaya devam etti.
1777
01:46:10,572 --> 01:46:14,034
Canlı ve animasyon çekimi birleştiren,
Barry White
1778
01:46:14,117 --> 01:46:17,537
senarist oyuncu Charles Gordone
ve sonradan EGOT'u bulacak olan
1779
01:46:17,621 --> 01:46:21,583
Miami Vice yıldızı
Philip Michael Thomas'ın oynadığı filmdi.
1780
01:46:21,666 --> 01:46:25,253
Saldırgan bir isimle başlayan
Bakshi'nin bu film deneyi
1781
01:46:25,337 --> 01:46:28,090
ırkın sinemadaki muamelesi konusunda
çok başarılı oldu.
1782
01:46:28,173 --> 01:46:31,760
Br'er Rabbit parodisinden
Krazy Kat göndermesine kadar.
1783
01:46:31,843 --> 01:46:35,222
Malcolm her gece sakin kalıyor.
1784
01:46:36,306 --> 01:46:39,476
Konsept olarak Coonskin
o kadar karışıklık yarattı ki
1785
01:46:39,559 --> 01:46:41,728
eğlendirdiği kadar skandal da oldu
1786
01:46:41,812 --> 01:46:43,021
ki amacı da buydu.
1787
01:46:48,026 --> 01:46:50,362
Bu yükü taşımak giderek zorlaşıyor.
1788
01:46:50,445 --> 01:46:53,073
İyisiyle kötüsüyle hâlâ böylesi gelmedi.
1789
01:46:53,156 --> 01:46:55,992
Polisin Siyahilerin hayatına yaptığı
ani baskınlar
1790
01:46:56,076 --> 01:46:58,620
Siyahi filmlerin
bir parçası olmaya devam etti.
1791
01:46:58,703 --> 01:47:00,163
Cornbread, Earl and Me'de
1792
01:47:00,247 --> 01:47:03,959
polis kurşununa kurban giden
genç bir Siyahi anlatılır.
1793
01:47:04,042 --> 01:47:07,712
O zaman bu hâlâ şaşırtıcıydı
çünkü nadiren dramatize edilirdi
1794
01:47:08,296 --> 01:47:10,841
ama Siyahi izleyici de
anlayışla başını sallardı.
1795
01:47:16,221 --> 01:47:18,723
O sahnede portakallı sodanın dökülmesi
1796
01:47:18,807 --> 01:47:21,810
dökülen kanı zalimce de olsa
yaratıcı bir şekilde temsil ediyordu.
1797
01:47:22,602 --> 01:47:24,688
Bu hâlâ tüylerimi diken diken eder.
1798
01:47:25,272 --> 01:47:26,481
Cornbread!
1799
01:47:26,565 --> 01:47:29,109
O film benim için ilk Boyz N The Hood'dur.
1800
01:47:31,236 --> 01:47:33,321
Cornbread, Earl and Me trajik bir hikâye.
1801
01:47:33,947 --> 01:47:37,200
Boyz N The Hood da öyle.
1802
01:47:37,784 --> 01:47:41,371
O şeylerin arasında 20 küsur yıl var.
1803
01:47:41,997 --> 01:47:45,459
Toplu taşımaya yasa dışı binmeyiz.
1804
01:47:45,542 --> 01:47:48,545
Başarılı film Shaft
ve maceracı sporculardan sonra
1805
01:47:48,628 --> 01:47:51,965
filmler daha gerçekçi olmaya başladı.
1806
01:47:52,048 --> 01:47:55,844
American Graffiti'nin
varoş Siyahi versiyonu Cooley High'da
1807
01:47:55,927 --> 01:47:59,222
ergenliği atlatmanın
iniş ve çıkışları anlatılıyor.
1808
01:47:59,306 --> 01:48:02,601
Motown şarkılarıyla
film akıllarda daha kalıcı oldu.
1809
01:48:02,684 --> 01:48:07,689
Cooley High'ın geçtiği 1964 senesindeki
karakterlerin yaşamlarının müziği olmuştu.
1810
01:48:07,772 --> 01:48:11,234
Bu nostalji parfümü
Siyahi izleyicinin başını döndürdü
1811
01:48:11,318 --> 01:48:12,569
ve beğeni topladı.
1812
01:48:13,820 --> 01:48:15,071
Bu, Motown müziği.
1813
01:48:15,822 --> 01:48:20,827
Filmlerdeki siyahi hayatların
1814
01:48:22,329 --> 01:48:23,205
arka planı.
1815
01:48:24,748 --> 01:48:27,292
Bu güzeldi. Güzel bir değişiklik.
1816
01:48:32,130 --> 01:48:34,090
Hatırladığım ilk sahne
1817
01:48:34,174 --> 01:48:36,134
otobüse koşulan sahneydi.
1818
01:48:36,843 --> 01:48:39,846
Çocukluğum Manhattan'da aynen böyle geçti.
1819
01:48:39,930 --> 01:48:42,891
Ben arkadaşlarım böyle yapardık.
1820
01:48:42,974 --> 01:48:45,852
7. Cadde'deki otobüse koşup
arkasına zıplardık.
1821
01:48:45,936 --> 01:48:47,187
Bunu asla unutamam.
1822
01:48:47,854 --> 01:48:53,401
Ama olay şu ki
1823
01:48:53,485 --> 01:48:56,696
7. Cadde kaldırım taşındandı
1824
01:48:56,780 --> 01:48:59,074
o yüzden canımız pahasına tutunurduk.
1825
01:49:00,408 --> 01:49:02,118
Sosisli alabilir miyim?
1826
01:49:02,202 --> 01:49:05,163
Turman hem komik
hem de gerçekçi sahneleri oynardı.
1827
01:49:05,247 --> 01:49:08,333
Böylece Cooley High'ın
tadını kaçırmak yerine
1828
01:49:08,416 --> 01:49:10,252
önemli bir bileşeni oldu.
1829
01:49:10,335 --> 01:49:12,546
-Ketçap alabilir miyim?
-Bizde yok.
1830
01:49:13,547 --> 01:49:15,131
-Ketçap yok mu?
-Evet.
1831
01:49:15,215 --> 01:49:17,384
Tatlı ekşi sos alabilir miyim?
1832
01:49:17,467 --> 01:49:18,510
O da yok.
1833
01:49:18,593 --> 01:49:20,303
-Yok mu?
-Yok.
1834
01:49:20,387 --> 01:49:21,846
-Neyiniz var?
-Hardal.
1835
01:49:21,930 --> 01:49:23,348
-Hardal mı?
-Doğru.
1836
01:49:23,431 --> 01:49:26,142
Böyle büyük bir işletmede
sadece hardal mı var?
1837
01:49:26,226 --> 01:49:28,436
-Doğru.
-Hardal sevmem. Sen?
1838
01:49:28,520 --> 01:49:30,105
Evet, severim.
1839
01:49:30,188 --> 01:49:32,440
O zaman al sosiliyi sen ye.
1840
01:49:33,650 --> 01:49:35,652
Kariyerin boyunca
1841
01:49:35,735 --> 01:49:40,991
"Evet, işte bu" dedirten anlar yaşarsın.
1842
01:49:41,074 --> 01:49:43,159
Bir anda bir çağrı alırsın.
1843
01:49:43,243 --> 01:49:47,163
Menajerin değildir.
Tuhaf bir yerden geliyordur.
1844
01:49:47,247 --> 01:49:49,749
"Glynn, Ingmar Bergman seni arıyor."
1845
01:49:50,917 --> 01:49:55,213
"Oynayacak hâlim yok.
Karanlıkta oturuyorum" dedim.
1846
01:49:55,297 --> 01:49:58,425
"Çocuklarım aç. Patates yiyoruz."
1847
01:49:59,259 --> 01:50:00,719
Telefonu kapattım.
1848
01:50:00,802 --> 01:50:03,305
Tekrar aradı. "Gerçekten Glynn arıyor."
1849
01:50:03,388 --> 01:50:06,933
Beni arıyordu. Cooley High'ı izlemiş
1850
01:50:07,601 --> 01:50:12,981
ve filminde oynamam gerektiğini anlamış.
1851
01:50:13,064 --> 01:50:18,278
Bir anda sefil bir hâlden
1852
01:50:19,237 --> 01:50:20,280
zirveye çıktım.
1853
01:50:21,156 --> 01:50:22,991
Bu
1854
01:50:23,074 --> 01:50:25,452
inanılmaz bir yolculuktu.
1855
01:50:29,080 --> 01:50:31,166
MAHOGANY (1975)
YÖNETMEN: BERRY GORDY
1856
01:50:31,249 --> 01:50:33,251
Çok acayipsin, biliyor musun?
1857
01:50:33,335 --> 01:50:37,589
Diana Ross ve Billy Dee Williams'ın
1975'te oynadığı
1858
01:50:37,672 --> 01:50:42,052
romantik melodrama Mahogany'deki
klasik cazibeli kadın figürü hâlâ etkili.
1859
01:50:42,135 --> 01:50:45,221
Biraz canlı olmalısın.
Onlara cazibeni göster.
1860
01:50:45,972 --> 01:50:49,392
Bazen Siyahi erkeklerin
kendilerini göstermesi gerekiyor.
1861
01:50:49,476 --> 01:50:53,104
Belki iyi bir nedeni vardır.
Sanırım bu bariz.
1862
01:50:53,188 --> 01:50:57,901
Güçlerini gösterme ihtiyacı hissediyorlar.
1863
01:50:58,443 --> 01:51:00,862
Savunmasızlık harika bir şey.
1864
01:51:00,945 --> 01:51:03,698
Bir karakteri oynarken kullanabileceğin
harika bir araç.
1865
01:51:08,244 --> 01:51:09,454
Ben de seni özledim.
1866
01:51:10,121 --> 01:51:12,832
Ama bu benim, öyle biriyim.
1867
01:51:12,916 --> 01:51:16,169
Güçlü hissettiğim bir şeyi
1868
01:51:16,961 --> 01:51:20,173
sergilemekten
1869
01:51:21,758 --> 01:51:24,052
çekinmem.
1870
01:51:24,135 --> 01:51:25,345
Çal hadi Sam.
1871
01:51:25,428 --> 01:51:28,640
TRAIN RIDE TO HOLLYWOOD (1975)
YÖNETMEN: CHARLES R. RONDEU
1872
01:51:28,723 --> 01:51:32,060
Natural High hitiyle tanınan
pop-soul grubu Bloodstone'un
1873
01:51:32,143 --> 01:51:34,145
1940'ların film klişelerinin parodisi,
1874
01:51:34,229 --> 01:51:36,856
dokunaklı ve hafif tuhaf müzikal
1875
01:51:36,940 --> 01:51:40,568
Train Ride to Hollywood'un yapımına
yatırım yaptığı
1876
01:51:40,652 --> 01:51:42,862
ve müziğine dâhil olduğu söylenirdi.
1877
01:51:46,074 --> 01:51:49,786
Richard Pryor'un yetenekleri arasında
kültürel eleştiriyi belirlemek de vardı.
1878
01:51:49,869 --> 01:51:54,457
1976 komedi albümü Bicentennial Nigger'da
1879
01:51:54,541 --> 01:51:56,751
ve 1976 çok renkli
Yıldız Savaşları öncesi
1880
01:51:56,835 --> 01:52:01,256
bilim kurgu fantezisi Logan's Run'da
kanıtladığı gibi.
1881
01:52:01,339 --> 01:52:03,466
Logan's Run'ı izlemeye gittim.
1882
01:52:03,550 --> 01:52:05,969
Gelecekte geçen Logan's Run
diye bir filmleri vardı.
1883
01:52:06,052 --> 01:52:07,303
İçinde zenci yoktu!
1884
01:52:07,804 --> 01:52:10,598
"Beyazlar bizi götürmeyecek" dedim.
1885
01:52:14,519 --> 01:52:18,148
Bu yüzden film yapmalıyız.
Ancak o zaman filmlerde oluruz.
1886
01:52:19,482 --> 01:52:23,027
İnsanlar asla… Lütfen kusura bakmayın.
1887
01:52:23,653 --> 01:52:26,573
İnsanlar beyazları
asla kızdırmak istemiyor.
1888
01:52:27,240 --> 01:52:30,827
Bu filmleri yapma müsaadesini
bulabilmek için
1889
01:52:30,910 --> 01:52:34,748
beyazları yanlarında tutmak istiyorlar.
1890
01:52:37,375 --> 01:52:38,918
1976'ya gelindiğinde
1891
01:52:39,002 --> 01:52:42,505
siyahi filmler ideal kahramansı
baş rolleri düzelttikten sonra
1892
01:52:42,589 --> 01:52:45,258
ana akım filmler
yine bunun değerini anladı.
1893
01:52:45,341 --> 01:52:46,801
Gülümse, seni o…
1894
01:52:46,885 --> 01:52:50,305
Galibiyet heyecanını yine
beyaz film yıldızlarına veren
1895
01:52:50,388 --> 01:52:53,308
The Sting ile Jaws
büyük başarı elde etti.
1896
01:52:53,391 --> 01:52:55,560
Hatta hem Jaws hem de The Sting
1897
01:52:55,643 --> 01:52:58,480
Willie Dynamite'ı yapan
yapımcı tarafından yapıldı.
1898
01:52:58,563 --> 01:53:03,777
The Sting'in hikâyesi, filmi çekilmiş
roman Trick Baby'den çalınmış olabilirdi.
1899
01:53:03,860 --> 01:53:05,904
1976'nın sonuna gelindiğinde
1900
01:53:05,987 --> 01:53:09,449
siyahi bir aksiyon filminden fırlamış
gibi duran Rocky Balboa
1901
01:53:09,532 --> 01:53:12,869
sakar ve çakma bir
Muhammad Ali arketipine rakip oldu.
1902
01:53:12,952 --> 01:53:14,662
Rocky kazanmamış olsa da
1903
01:53:14,746 --> 01:53:17,999
En İyi Film Oscar ödülünü
ve büyük gişe hasılatını elde etti.
1904
01:53:18,082 --> 01:53:19,918
Koca bir bayrağa benziyor.
1905
01:53:20,794 --> 01:53:23,213
Rocky'deki siyahi ağır sıklet şampiyonu,
1906
01:53:23,296 --> 01:53:27,467
Ali'nin ringe taşıdığı o maskülen
kişiliğin bir parodisiydi.
1907
01:53:28,051 --> 01:53:31,262
Ama Ali, onu bakışlarıyla
korkutmaya çalışan rakipleriyle
1908
01:53:31,346 --> 01:53:34,849
onlara karşı mizah kullanarak
savaşırdı. Palyaço değildi.
1909
01:53:34,933 --> 01:53:38,228
Hatta Ali işi ciddiye almıyormuş
gibi davranabiliyordu
1910
01:53:38,311 --> 01:53:41,064
çünkü yetenekleri onu galip kılıyordu.
1911
01:53:41,147 --> 01:53:43,024
Yumruk yemeyi kabulleniyordu
1912
01:53:43,107 --> 01:53:46,236
ki bu Parkinson hastalığını
hızlandırmış olabilir.
1913
01:53:47,821 --> 01:53:51,032
Stallone'un kafa yapısı
akıllıca siyahi kültüründen çalınmıştı.
1914
01:53:51,115 --> 01:53:53,785
Dondurucuda et yumruklamak,
1915
01:53:53,868 --> 01:53:57,622
müze merdivenlerinde koşmak
ki Ghosts of Manila kitabının
1916
01:53:57,705 --> 01:54:00,667
hatırlattığı gibi
bunu ilk ki bunu ilk Joe Frazier yapmıştı.
1917
01:54:01,543 --> 01:54:04,128
Rocky'nin rakibi Apollo Creed,
1918
01:54:04,212 --> 01:54:09,217
Carl Weathers, Stallone'un boyutuna
inmek için kendini eğip bükmüştü.
1919
01:54:09,300 --> 01:54:12,804
Weathers'ın, Rocky'nin yumruklarını
almak için öne eğilişini
1920
01:54:12,887 --> 01:54:15,223
izleyince kiropraktöre gidesim gelmişti.
1921
01:54:16,432 --> 01:54:21,521
1976'ya gelindiğinde izleyicinin ilgisini
çekmek için müzik kullanmanın gücü
1922
01:54:21,604 --> 01:54:24,190
artık ana akım yapımcılarca
inkâr edilmiyordu.
1923
01:54:26,693 --> 01:54:31,406
Car Wash ile bestekâr Norman Whitfield
Shaft ile Super Fly'yı aşmayı denedi
1924
01:54:31,489 --> 01:54:35,493
ve temasını sosyal bağlama uyan
etkili bir funk olarak seçti.
1925
01:54:36,536 --> 01:54:37,453
Ve işe yaradı.
1926
01:54:38,454 --> 01:54:41,332
SPARKLE (1976)
YÖNETMEN: SAM O'STEEN
1927
01:54:44,752 --> 01:54:47,005
Bu şarkı, "Something He Can Feel",
1928
01:54:47,088 --> 01:54:50,550
Curtis Mayfield'in çekici
Motown kız grupları yorumuydu.
1929
01:54:50,633 --> 01:54:53,177
Mayfield bunu Dreamgirls prototipi olan
1930
01:54:53,261 --> 01:54:55,722
siyahi şov melodraması
Sparkle için yazmıştı.
1931
01:54:55,805 --> 01:55:01,853
Sana haber vermek için fazla gencim
Nereden geldiğimi
1932
01:55:01,936 --> 01:55:05,315
Ki bu Lonette McKee'nin
kariyerini ateşlemeli,
1933
01:55:05,398 --> 01:55:09,527
Irene Cara ve Philip Michael Thomas için
bir dipnottan fazlası olmalıydı.
1934
01:55:10,111 --> 01:55:14,115
Sparkle, senarist Joel Schumacher'in
Car Wash sonrası çekimiydi
1935
01:55:14,198 --> 01:55:17,660
ve izleyicileri hipnotize etmek için yazıp
kendisi yönetti.
1936
01:55:18,161 --> 01:55:20,622
İzleyen az kişiyi büyülemeyi başardı
1937
01:55:20,705 --> 01:55:23,166
ama Schumacher kamera
arkasında değildi.
1938
01:55:24,918 --> 01:55:26,461
Seyirciyi memnun etme
1939
01:55:26,544 --> 01:55:29,756
potansiyeli olan The Bingo Long Traveling
All-Stars & Motor Kings gibi
1940
01:55:29,839 --> 01:55:30,924
bu Zenci Ligleri
1941
01:55:31,007 --> 01:55:34,135
siyahilerin eğlence sektörüne
girmek için ne kadar emek vermesi
1942
01:55:34,218 --> 01:55:36,346
gerektiğine bir göndermeydi.
1943
01:55:36,429 --> 01:55:39,265
Oyuncular stadyuma giderken
bir gösteri yapmak,
1944
01:55:39,349 --> 01:55:41,643
sonra da beyzbol oynamak zorundaydı.
1945
01:55:41,726 --> 01:55:44,354
Bayıldım. Bingo yapmak çok istemiştim
1946
01:55:44,437 --> 01:55:47,273
çünkü Bingo çok eğlenceli
bir karakterdi.
1947
01:55:47,357 --> 01:55:49,734
Adam bize 200 dolar sözü veriyor.
1948
01:55:49,817 --> 01:55:52,737
Bunu 11'e bölersek kişi başı…
1949
01:55:55,740 --> 01:55:56,741
Çok para ediyor!
1950
01:55:57,951 --> 01:56:00,078
Williams neyse Bingo da oydu.
1951
01:56:00,161 --> 01:56:02,705
Fiziksel. Yaşamı seven.
1952
01:56:02,789 --> 01:56:04,165
Boş konuşan.
1953
01:56:07,251 --> 01:56:09,504
BROTHERS (1977)
YÖNETMEN: ARTHUR BARRON
1954
01:56:09,587 --> 01:56:10,672
Kim var elinde?
1955
01:56:12,006 --> 01:56:13,549
Çok çekici bir kadın.
1956
01:56:13,633 --> 01:56:18,346
1977 filmi Brothers,
siyahi politik melodraması için yapılan
1957
01:56:18,429 --> 01:56:20,598
ilginç ve nadir bir denemeydi.
1958
01:56:20,682 --> 01:56:22,934
Perili Taj Mahal müziğiyle
1959
01:56:23,017 --> 01:56:27,021
karakterleri George Jackson ile
Angela Davis'i yansıtan
1960
01:56:27,105 --> 01:56:30,441
Bernie Casey ile Vonetta McGee'nin
ideallerini anlatıyordu.
1961
01:56:30,525 --> 01:56:34,404
Ama bu filmin başardığı tek şey
çekiciliklerine odaklanmak oldu.
1962
01:56:34,988 --> 01:56:38,449
Marvel ile DC, evrenlerinin
film adaptasyonları
1963
01:56:38,533 --> 01:56:43,496
düzenli olarak çıkarmadan önce
iyi niyetli sokak süper kahramanı hikâyesi
1964
01:56:43,579 --> 01:56:46,874
Abar: the First Black Superman
sinemalara çıkmıştı.
1965
01:56:47,375 --> 01:56:50,420
Bu film Watts Kulesini ekrana yansıtarak
1966
01:56:50,503 --> 01:56:52,880
siyahi dünyasında ona bir yer veriyor.
1967
01:56:52,964 --> 01:56:54,090
Ateşe başlayın!
1968
01:56:59,387 --> 01:57:01,889
Ve ilk örnek versiyonunda da
1969
01:57:01,973 --> 01:57:05,852
köken hikâyesi olarak
Kaptan Amerika'yı öneriyor.
1970
01:57:05,935 --> 01:57:09,397
Siyahi ırkı olarak her açıdan
kendimizi toparlayalım.
1971
01:57:09,480 --> 01:57:12,400
Bunun için cinayet hariç her şeyi yaparım.
1972
01:57:12,483 --> 01:57:17,655
Sanırım seni yenilmez yapabilirim.
1973
01:57:18,614 --> 01:57:21,534
Siyahi film döngüsü yavaşça yok oluyordu
1974
01:57:21,617 --> 01:57:24,662
çünkü artık kesin para kazandıran
gözüyle bakılan türler
1975
01:57:24,746 --> 01:57:27,957
çok hızlı bir şekilde ilgi kaybediyordu.
1976
01:57:28,041 --> 01:57:32,503
Bu sebeple tema şarkısı
başta insanları istemeden güldüren
1977
01:57:32,587 --> 01:57:34,964
gerçek bir boksörün hikâyesine
1978
01:57:35,048 --> 01:57:38,509
1970'lerin zirve döneminde yer yoktu.
1979
01:57:38,593 --> 01:57:42,055
Çocuklar bizim geleceğimiz
1980
01:57:42,764 --> 01:57:46,059
Onları iyi eğit ve bırak liderlik etsinler
1981
01:57:46,142 --> 01:57:51,022
Onlara içlerindeki güzelliği göster
1982
01:57:51,105 --> 01:57:53,441
Houston'un listelerde zirveye çıkan
bu yorumu
1983
01:57:53,524 --> 01:57:57,820
bunu çaresiz bir şarkıdan
güçlendirici bir marşa çevirmişti.
1984
01:57:57,904 --> 01:58:01,866
"The Greatest Love of All"a yapılan
bu yorum nesilsel bir değişimdi.
1985
01:58:02,366 --> 01:58:06,162
1968'den beri Ali'nin kişiliğini
taklit eden baş aktörler
1986
01:58:06,245 --> 01:58:09,499
Ali'nin ana akımdaki algılanışının,
rakiple alay etmekten
1987
01:58:09,582 --> 01:58:12,460
"The Greatest Love of All"a kadar
değiştiğini gösteriyordu.
1988
01:58:14,295 --> 01:58:17,381
1968 ile 1978 arası bu dönemden önce
1989
01:58:17,465 --> 01:58:19,717
film müzikleri stüdyolar için önemsizdi
1990
01:58:19,801 --> 01:58:22,011
çünkü istikrarla çok satmıyorlardı.
1991
01:58:22,095 --> 01:58:25,056
Genelde film çıktıktan
aylar sonra çıkarılıyordu.
1992
01:58:25,139 --> 01:58:27,517
70'lerin siyahi filmleri buna uymadı.
1993
01:58:28,351 --> 01:58:33,397
Müzikler sadece arka plan müziği değil,
patlayıcı etkisi olan şeylerdi.
1994
01:58:33,481 --> 01:58:38,569
Onların cesareti film müziğini
ve ana akım müziği değiştirdi.
1995
01:58:38,653 --> 01:58:41,906
Birdenbire film müziklerinin
ticari değeri vardı.
1996
01:58:41,989 --> 01:58:44,158
Siyahi film müzikleri çoğaldı,
1997
01:58:44,242 --> 01:58:48,496
R&B şarkıcıları, caz sanatçıları,
klasik ile moderni bir araya getiren
1998
01:58:48,579 --> 01:58:52,792
klasik eğitim almış müzisyenlerce
bestelenip sergilendi.
1999
01:58:52,875 --> 01:58:55,336
Usta davulcu Bernard Purdie
2000
01:58:55,419 --> 01:58:58,005
siyahi yetişkin filmi Lialeh'te
2001
01:58:58,089 --> 01:59:00,299
film için bestelediği müziği
kamera önünde
2002
01:59:00,383 --> 01:59:03,970
çalarak funk'ın gerçek tanımını
gösterecekti.
2003
01:59:06,556 --> 01:59:09,142
Filmler nihayetinde bunu fark etti
2004
01:59:09,225 --> 01:59:13,062
çünkü siyahi film müziklerinden
çok fazla satan oluyordu.
2005
01:59:13,354 --> 01:59:15,356
DIANA ROSS/FİLM MÜZİĞİ
2006
01:59:15,439 --> 01:59:17,108
CLAUDINE FİLM MÜZİĞİ
2007
01:59:18,359 --> 01:59:20,361
Robert Stigwood, diskoya kafayı takan
2008
01:59:20,444 --> 01:59:23,281
beyaz orta sınıfı hakkında
bir film yapıyordu.
2009
01:59:23,781 --> 01:59:25,533
Siyahi müzikle yani.
2010
01:59:25,616 --> 01:59:28,286
Çünkü Stigwood'un ayrıca
bir plak şirketi vardı,
2011
01:59:28,369 --> 01:59:31,914
filmin satması
ve potansiyel izleyicilerinin
2012
01:59:31,998 --> 01:59:33,833
siyahi gezegeni korkusunu aşması için
2013
01:59:33,916 --> 01:59:38,087
film müziklerinde
en büyük sanatçısı, Bee Gees'i kullandı.
2014
01:59:38,171 --> 01:59:41,382
Yakında film müzikleri
pop listelerini domine edecek
2015
01:59:41,465 --> 01:59:44,719
ve bu standart olacaktı.
Siyahi film örnekleri sayesinde.
2016
01:59:44,802 --> 01:59:47,930
Bu dönemin siyahi filmlerinin
kalıcı ama hakkı verilmemiş
2017
01:59:48,014 --> 01:59:49,599
başarılarından biri de buydu.
2018
01:59:49,682 --> 01:59:51,684
FİLM MÜZİĞİ
SATURDAY NIGHT FEVER
2019
01:59:53,144 --> 01:59:56,856
1977'de siyahi filmlerinin
en çekici noktalarından
2020
01:59:56,939 --> 02:00:01,235
giriş, öz güven ve bu örnekteki gibi-
yıldızı göstermenin enerjik yolu
2021
02:00:01,319 --> 02:00:05,031
nihayet ana akım filmlere geçiş yaptı.
2022
02:00:05,114 --> 02:00:08,075
SATURDAY NIGHT FEVER (1977)
YÖNETMEN: JOHN BADHAM
2023
02:00:10,411 --> 02:00:12,622
SHAFT (1971)
YÖNETMEN: GORDON PARKS
2024
02:00:12,872 --> 02:00:16,834
Her neslin bir
Elvis'i veya Eminem'i vardır.
2025
02:00:19,378 --> 02:00:23,633
John Travolta da on yıllardır var olan
bu listedeki bir isimdi.
2026
02:00:24,425 --> 02:00:26,552
Siyahi davranışlarından esinlenilmişti.
2027
02:00:27,094 --> 02:00:28,471
Olduğu kadar.
2028
02:00:29,847 --> 02:00:31,933
Tony Manero rolündeki Travolta,
2029
02:00:32,016 --> 02:00:35,269
siyahi tarzını kullanan ilk kişi olmasa da
2030
02:00:35,353 --> 02:00:38,898
muhteşem bir şekilde
bunu içselleştirmişti.
2031
02:00:38,981 --> 02:00:40,983
Onun bu yoğunluğu ve niyeti
2032
02:00:41,067 --> 02:00:44,070
gerçek bir kültürel fenomene dönüşmüştü.
2033
02:00:44,612 --> 02:00:45,696
Eşi benzeri yoktu.
2034
02:00:47,490 --> 02:00:51,619
1978'e gelindiğinde
Richard Pryor 20 filmde oynamıştı.
2035
02:00:51,702 --> 02:00:54,330
Canlı standup'ı ve Wattstax haricinde
2036
02:00:54,413 --> 02:00:58,125
hiçbiri onun yeteneğini
istikrarlı olarak kullanamadı.
2037
02:00:58,209 --> 02:00:59,585
Radyo almak ister misin?
2038
02:00:59,669 --> 02:01:01,921
Dolabım altı aydır kırık ama şirket
2039
02:01:02,004 --> 02:01:04,257
hâlâ tamir etmedi.
2040
02:01:04,340 --> 02:01:06,968
Şimdi parmağımı minik bir deliğe
sokmam gerekecek.
2041
02:01:07,051 --> 02:01:10,513
Parmağını kestim dostum.
İki hafta önce. Daha iyileşmedi.
2042
02:01:10,596 --> 02:01:15,309
1978'de çok zorlu bir rolde
başrollerden biriydi.
2043
02:01:15,393 --> 02:01:19,188
Blue Collar'da dengesiz ve sefil
bir otomotiv işçisini oynadı.
2044
02:01:19,730 --> 02:01:22,984
Bu onun en sevdiği
oyunculuk deneyimi olacaktı.
2045
02:01:23,693 --> 02:01:26,487
Adi çomarın tekisin, biliyorsun değil mi?
2046
02:01:26,570 --> 02:01:29,031
Yeter artık. Bıktım lan senden.
2047
02:01:29,115 --> 02:01:31,492
Öldürürüm seni! Anladın mı?
2048
02:01:31,575 --> 02:01:34,245
O kadar kavgacı atmosfere sahip
bir filmdi ki
2049
02:01:34,328 --> 02:01:37,498
Blue Collar'ın yapılışından
ayrı bir film çıkardı.
2050
02:01:37,581 --> 02:01:39,333
Bir yıl sonra
2051
02:01:39,417 --> 02:01:42,253
Pryor kendini
ipek kelepçelerinden kurtarıp
2052
02:01:42,336 --> 02:01:45,089
en kompleks ve muhteşem rolü
oynayacaktı.
2053
02:01:45,172 --> 02:01:46,007
Kendini.
2054
02:01:46,090 --> 02:01:49,802
Hayatım boyunca bir daha
polis görmek istemiyorum.
2055
02:01:51,887 --> 02:01:53,014
Evimde.
2056
02:01:54,390 --> 02:01:59,687
Pryor'ın Live in Concert filmindeki
sarsıcı caz davulu kontrolüne şahit olmak
2057
02:01:59,770 --> 02:02:03,107
onu komedyenlerin Tony Williams'ı
olarak görmek demekti.
2058
02:02:03,941 --> 02:02:06,610
Bu da stüdyoların filmleri
nasıl yaptığını gösterdi.
2059
02:02:06,694 --> 02:02:10,156
Yeteneğini boşa harcayan The Wiz gibi.
2060
02:02:10,239 --> 02:02:11,574
Phony!
2061
02:02:12,241 --> 02:02:16,579
Bu noktada Siyahi filmleri
yok oluştan sadece bir şey kurtarabilirdi.
2062
02:02:16,662 --> 02:02:18,748
Wiz çıktı! Burada değil!
2063
02:02:19,415 --> 02:02:21,417
Wiz'i bulmaya gidiyorum.
2064
02:02:22,043 --> 02:02:23,711
Beni evime götürecek.
2065
02:02:24,420 --> 02:02:25,504
Ne güzel.
2066
02:02:25,588 --> 02:02:29,800
En saygın yönetmenlerden birinin
çok özendiği bir müzikal,
2067
02:02:29,884 --> 02:02:35,514
sonraki on yılın en büyük pop yıldızı
olacak sanatçının ilk filmi
2068
02:02:35,598 --> 02:02:38,517
ve 1968'deki
tüm Siyahi filmlerin bütçesine denk
2069
02:02:38,601 --> 02:02:41,354
bir bütçeye mi sahip bir yapım mıydı?
2070
02:02:41,437 --> 02:02:45,274
Fikir olarak güzel
ama pratik olarak değil.
2071
02:02:45,358 --> 02:02:47,610
Yönetmenin en iyi işleri
2072
02:02:47,693 --> 02:02:51,781
gergin, diş gıcırdatan Serpico
ve Dog Day Afternoon gibi filmlerdi.
2073
02:02:51,864 --> 02:02:54,575
Başrol, o rol için 20 yaş büyüktü.
2074
02:02:54,658 --> 02:02:58,537
O tiyatro oyununun anlatımı
ve ilahi samimiyeti,
2075
02:02:58,621 --> 02:03:01,916
üstlerinde hâlâ parlak etiketleri
duran kostümlerin içinde
2076
02:03:01,999 --> 02:03:06,420
birbirine çarpmamaya çalışan
yüzlerce ekstrayla değiştirilmişti.
2077
02:03:06,504 --> 02:03:11,092
The Wiz'in yapımı
25 ila 40 milyon dolar tutmuştu.
2078
02:03:11,175 --> 02:03:13,219
Super Fly'ın hasılatı kadar.
2079
02:03:13,302 --> 02:03:18,224
Siyahi filmlerin yakaladığı
bulaşıcı dengeyi ve enerjiyi tutturamadı.
2080
02:03:18,307 --> 02:03:21,018
Maliyetinin yalnızca üçte birini çıkardı.
2081
02:03:21,102 --> 02:03:22,561
Kötü eleştiri almış olabilir
2082
02:03:22,645 --> 02:03:25,398
ama sıra dışı iş yapan
çoğu film de öyleydi.
2083
02:03:25,481 --> 02:03:27,983
Gerçek şu ki The Wiz para kaybetti.
2084
02:03:28,067 --> 02:03:31,612
O kadar ki sinema sektörüne,
Siyahi film işinden
2085
02:03:31,695 --> 02:03:34,407
çekilmesi için aradığı bahaneyi verdi
2086
02:03:34,490 --> 02:03:37,493
ve film yapımcılarına
şunu söyleme fırsatı yarattı.
2087
02:03:37,576 --> 02:03:40,371
"Artık Siyahiler
kendilerini filmlerde görmek istemiyor."
2088
02:03:40,454 --> 02:03:42,498
Hatta birinden şöyle duydum.
2089
02:03:42,581 --> 02:03:45,751
"Siyahiler kendilerini tarihî dramalarda
görmüyor zaten."
2090
02:03:47,420 --> 02:03:49,046
1978 yılıydı.
2091
02:03:49,130 --> 02:03:52,425
işkence görmüş anti kahraman rolünü
on yıldan fazla oynadıktan sonra
2092
02:03:52,508 --> 02:03:57,012
reddeden Beyaz erkek film yıldızı,
kahraman rolünü tekrar kabul etti.
2093
02:03:57,680 --> 02:04:01,183
Kendinden emin,
delici bakışlı kahraman modeli.
2094
02:04:01,684 --> 02:04:03,894
Burt Reynolds, Hooper'dır.
2095
02:04:03,978 --> 02:04:06,188
Hooper da gerçek bir kahramandır.
2096
02:04:06,272 --> 02:04:08,023
Sonunda Siyahi filmlerin
2097
02:04:08,107 --> 02:04:10,609
daha önceden aldığı dersi öğrendi.
2098
02:04:10,693 --> 02:04:13,529
Filmlerin reklamını yaptığı,
D.W. Griffith'e
2099
02:04:13,612 --> 02:04:16,323
hatta öncesine dayanan en büyük efsane
2100
02:04:16,407 --> 02:04:18,576
kurtarılmak istediğimizdi.
2101
02:04:19,201 --> 02:04:21,787
Ama bu tatmin edici bir yalan,
2102
02:04:21,871 --> 02:04:26,000
acılı bir hamburgerdi,
zehirli ama çok güzel.
2103
02:04:28,127 --> 02:04:32,298
Warren Beatty, beceriksiz bir soyguncuyken
cennete yükselir.
2104
02:04:32,381 --> 02:04:35,926
Heaven Can Wait
köklere dönüş olarak görülebilir.
2105
02:04:36,010 --> 02:04:38,637
Çünkü Here Comes Mr. Jordon'ın
bu 1970'ler uyarlaması
2106
02:04:38,721 --> 02:04:43,184
Francis Coppola'yla çalışan
Siyahi bir oyuncuyla hayat buldu.
2107
02:04:43,267 --> 02:04:46,479
Komik bir senaryoydu çünkü ölen
2108
02:04:46,562 --> 02:04:49,023
ve Bill Cosby olarak geri dönen
bir Beyaz'dı.
2109
02:04:49,106 --> 02:04:51,275
Ama herkes onu Beyaz görüyordu.
2110
02:04:52,067 --> 02:04:54,487
Bu niye daha önce yapılmadı, bilmiyorum.
2111
02:04:54,987 --> 02:05:00,034
Robert De Niro, film kariyerini
klasik intikamcı rolleriyle geçirdi.
2112
02:05:00,701 --> 02:05:03,871
Clint Eastwood, maymunlarla takılmak için
silahını bıraktı.
2113
02:05:04,830 --> 02:05:09,668
1938'de DC Comics tarafından
Krypton'dan fırlatılan roket
2114
02:05:09,752 --> 02:05:12,963
sonunda içindekileri sinemaya boşalttı.
2115
02:05:17,968 --> 02:05:20,846
KILLER OF SHEEP (1978)
YÖNETMEN: CHARLES BURNETT
2116
02:05:28,229 --> 02:05:32,441
Ama 1978'de son on yılın
en büyük başarısı dikkatleri çekti.
2117
02:05:32,525 --> 02:05:36,654
Önceki yılın sonundan beri
sinemadan düşmeyen bir sanat eseri.
2118
02:05:37,363 --> 02:05:40,866
Yönetmenin bu filmi tamamlayıp yayınlaması
neredeyse on yıl sürdü
2119
02:05:40,950 --> 02:05:43,786
ama açık olmak gerekirse
bu bir tez projesiydi.
2120
02:05:43,869 --> 02:05:46,872
Karakteri ve ambiyansı resmetmek için
müziği ustaca kullanıp
2121
02:05:46,956 --> 02:05:49,583
ortamı cezbedici bir şekilde yansıtmıştı.
2122
02:05:49,667 --> 02:05:52,211
Sonraki asırda bile taklit edilecekti.
2123
02:05:53,671 --> 02:05:56,674
SIDEWALK STORIES (1989)
YÖNETMEN: CHARLES LANE
2124
02:05:59,969 --> 02:06:02,930
GEORGE WASHINGTON (2000)
YÖNETMEN DAVID GORDON GREEN
2125
02:06:06,308 --> 02:06:09,270
HOUSE PARTY (1990)
YÖNETMEN: REGINALD HUDLIN
2126
02:06:10,980 --> 02:06:13,691
Burnett, Dinah Washington'ın
dokunaklı şarkısı
2127
02:06:13,774 --> 02:06:15,276
"This Bitter Earth'ü" ödünç aldı.
2128
02:06:15,359 --> 02:06:19,446
Martin Scorsese de görsel ve sesli olarak
o sahneye selam gönderdi.
2129
02:06:24,827 --> 02:06:28,330
Birlikte büyüdüğüm insanları
gerçekten çok takdir ettim.
2130
02:06:28,414 --> 02:06:30,249
Babalar…
2131
02:06:30,332 --> 02:06:32,501
Hollywood filmlerinin aksine
2132
02:06:32,585 --> 02:06:36,380
herkes fahişeydi, ailesini terk ediyordu,
2133
02:06:36,463 --> 02:06:38,757
annesine bakıyordu ya da bekâr ebeveyndi.
2134
02:06:38,841 --> 02:06:42,720
Bu anne ve babalar çok sıkı çalışıyordu.
2135
02:06:42,803 --> 02:06:45,681
Onlar gibi olmaya çalıştım.
Gerçekten saygı duyduğum
2136
02:06:45,764 --> 02:06:50,185
ve hoşlandığım insanların olduğu
bir toplumda büyüdüm çünkü onları
2137
02:06:50,269 --> 02:06:54,356
oldukları gibi görüyordum,
hikâyelerdeki tasvirleriyle değil.
2138
02:06:54,857 --> 02:06:58,736
İşçi sınıfı insanlardı.
Watts çok ilginç bir yerdi.
2139
02:07:00,613 --> 02:07:02,197
UCLA'ye ilk gittiğimde
2140
02:07:02,281 --> 02:07:06,160
Royce Hall Perdesi adında
son çeyrek perdeleri vardı.
2141
02:07:06,243 --> 02:07:08,996
O yıl sinemaya çıkan
2142
02:07:09,079 --> 02:07:11,290
en iyi filmleri gösterirlerdi.
2143
02:07:11,790 --> 02:07:14,209
Basil Wright'tan
2144
02:07:14,293 --> 02:07:17,004
ders alıyordum. Belgeselciydi.
2145
02:07:17,087 --> 02:07:21,258
Song of Ceylon gibi eserleri vardı.
Ders alabildiğim için çok şanslıydım.
2146
02:07:21,342 --> 02:07:24,345
Royce Hall'daki filmlere gidiyordum
2147
02:07:24,428 --> 02:07:28,682
ve neler olduğunu anlayamıyordum.
2148
02:07:28,766 --> 02:07:32,102
Tam hippilerin dönemiydi.
2149
02:07:32,186 --> 02:07:37,066
Çıplaklık, Topanga Canyon,
2150
02:07:37,149 --> 02:07:39,902
ot içmek gibi şeyler.
2151
02:07:39,985 --> 02:07:44,239
Kendilerini ve cinselliklerini
tekrar keşfediyorlardı.
2152
02:07:44,740 --> 02:07:47,868
Bunlar benim toplumumda sorun değildi.
2153
02:07:57,670 --> 02:08:00,798
Killer of Sheep,
kendi mahallesinin güzelliğini gören
2154
02:08:00,881 --> 02:08:03,717
bir şairin potansiyelini anlatıyordu.
2155
02:08:03,801 --> 02:08:07,012
Ana akım basın tarafından
görmezden gelindi elbette.
2156
02:08:07,096 --> 02:08:09,014
Bir ana fikri yoktu.
2157
02:08:09,098 --> 02:08:12,768
Kariyerini bu filmi kopyalayarak geçiren
film yapımcıları oldu.
2158
02:08:12,851 --> 02:08:15,312
Siyahi filmler de çürümeye terk edildi.
2159
02:08:15,813 --> 02:08:16,897
Ama o direndi.
2160
02:08:17,481 --> 02:08:21,360
1978'den beri her on yılda bir
pes etmeyen Siyahi yapımcılar
2161
02:08:21,443 --> 02:08:24,279
bir ortaya çıkıp bir kayboluyor.
2162
02:08:24,363 --> 02:08:26,907
Geçmişten bir türlü ders alamayanlar
2163
02:08:26,990 --> 02:08:29,076
Shaft'ı tekrar çevirmeye mi mahkûm?
2164
02:08:29,576 --> 02:08:32,663
O dönemde bundan gururla bahsedilirdi
2165
02:08:32,746 --> 02:08:37,626
ama büyükannem şöyle derdi.
"Gurur iyi bir şey değil, bir tuzak."
2166
02:08:37,710 --> 02:08:40,671
"Göğsünün kabardığını
birisi görsün istiyorsun demek.
2167
02:08:40,754 --> 02:08:42,214
Bu bencilce.
2168
02:08:42,297 --> 02:08:46,009
Bunun yerine yaptığın işten zevk al.
Bu sana ait.
2169
02:08:46,552 --> 02:08:49,221
Başkalarının seninle paylaşmasını
istediğin bir şey."
2170
02:08:49,722 --> 02:08:51,515
O filmlerden bunu öğrendim.
2171
02:08:51,598 --> 02:08:53,976
O oyuncuların film çekerken aldığı zevk
2172
02:08:54,059 --> 02:08:57,020
bana ve diğerlerine de geçti
2173
02:08:57,104 --> 02:08:58,605
ve yaşamaya devam ediyor.
2174
02:09:25,841 --> 02:09:27,551
Burada olmayan kankalarıma.
2175
02:09:28,385 --> 02:09:33,766
O filmler,
umut kaynağı olmalarının yanı sıra
2176
02:09:34,308 --> 02:09:36,685
burada olduğumuzun, var olduğumuzun,
2177
02:09:37,186 --> 02:09:38,771
kültür yarattğımızın,
2178
02:09:39,271 --> 02:09:41,732
topluluğumuzun büyüdüğünün,
2179
02:09:41,815 --> 02:09:43,358
önemli olduğunun
2180
02:09:43,859 --> 02:09:47,196
ve sesimizi duyuracağımızın
deneysel kanıtıydı.
2181
02:09:49,114 --> 02:09:53,494
Dönemin tüm iniş çıkışlarını simgeleyen
o kişiyle ilgili son bir not.
2182
02:09:53,577 --> 02:09:56,789
Gişede bir numaradayken dibe batan
ve hâlâ ayakta kalan
2183
02:09:56,872 --> 02:09:59,333
son Siyahi oyunculardan biri.
2184
02:09:59,416 --> 02:10:00,834
Sidney Poitier.
2185
02:10:00,918 --> 02:10:03,962
Yönünü değiştirdi ama hiç yavaşlamadı.
2186
02:10:04,505 --> 02:10:08,133
Siyahi izleyiciyle arasındaki anlaşmanın
sağlamlığına güvendi.
2187
02:10:08,217 --> 02:10:10,594
BUCK AND THE PREACHER (1972)
YÖNETMEN: SIDNEY POITIER
2188
02:10:10,677 --> 02:10:14,973
1968'den 1978'e kadar
beş film yönetti ve beşinde oynadı.
2189
02:10:15,057 --> 02:10:16,975
Kutsal kitabımıza inanıyorum.
2190
02:10:17,059 --> 02:10:21,188
Hepsinin merkezinde olduğundan
farklı davranan karakterler vardı.
2191
02:10:21,271 --> 02:10:24,149
Lanet olsun, sana güvenmiştik! Niye biz?
2192
02:10:25,317 --> 02:10:26,777
Niye sen olmayasın kardeşim?
2193
02:10:26,860 --> 02:10:28,987
Konuştuğumuz nadir anlardan birinde
2194
02:10:29,071 --> 02:10:31,323
ona sordum.
2195
02:10:31,406 --> 02:10:33,992
Hepsinde de röportaj isteğimi
geri çevirdi.
2196
02:10:34,076 --> 02:10:38,372
Beş yönetmenlik deneyiminin de
taklit olduğunu söylediğimde…
2197
02:10:38,455 --> 02:10:39,373
Gözlerini aç.
2198
02:10:39,456 --> 02:10:41,166
…güldü ve şöyle dedi.
2199
02:10:41,250 --> 02:10:45,045
"Genç adam, zaten terapistim var,
bir tane daha lazım değil."
2200
02:10:45,546 --> 02:10:49,967
Büyük bir kuvvet ve cesaret örneği
sergileme kapasiten var.
2201
02:10:50,634 --> 02:10:53,303
Kuvvet ve cesaret.
2202
02:10:53,387 --> 02:10:59,268
Dünyadaki her dövüşçüyü yenebilirsin.
Şampiyonayı kazanacaksın.
2203
02:11:01,395 --> 02:11:03,522
-Kazanacak mıyım?
-Evet!
2204
02:11:05,274 --> 02:11:08,652
Ama Amerika'da Siyahi olmak
başkalarının gördüğü değil,
2205
02:11:08,735 --> 02:11:11,989
olduğunu düşündüğün kişiyi hatırlamak
2206
02:11:12,072 --> 02:11:15,576
ve bu iki algı arasındaki
mesafeyi anlamaktır.
2207
02:11:16,159 --> 02:11:19,079
Sanırım büyükannem de bana katılırdı.