1 00:00:07,508 --> 00:00:09,052 MANHATTAN ADASI'NDA 2 00:00:09,135 --> 00:00:12,263 CİNAYET DAVALARINA BAKAN İKİ DEDEKTİF EKİBİ VARDIR. 3 00:00:12,346 --> 00:00:14,474 KUZEY MANHATTAN VE GÜNEY MANHATTAN. 4 00:00:14,557 --> 00:00:18,519 ÇÖZÜLMESİ ZOR VE VAHŞİ CİNAYETLERİ SORUŞTURMAKLA GÖREVLİDİRLER. 5 00:00:18,603 --> 00:00:21,481 BU YAPIM ONLARIN HİKÂYELERİNİ ANLATIR. 6 00:00:34,035 --> 00:00:38,372 Pilmar ailesi 1995 yılının ocak ayında beni işe aldı. 7 00:00:39,248 --> 00:00:44,545 Howard ve Ros Pilmar oğulları Philip'e bakacak birini arıyordu. 8 00:00:46,255 --> 00:00:48,674 Çalışmaya başlayalı bir yıl olmuştu. 9 00:00:49,467 --> 00:00:52,845 İşe gittim, Philip'in odasına girdim. 10 00:00:52,929 --> 00:00:58,142 Yatakta okul kıyafetleriyle uzanmış tavana bakıyordu. 11 00:00:59,143 --> 00:01:02,313 Babam dün eve gelmedi, dedi. 12 00:01:03,189 --> 00:01:05,483 Üzgün olduğu belliydi. 13 00:01:06,859 --> 00:01:10,363 Daha sonra antreye gittim. 14 00:01:10,446 --> 00:01:16,661 Ros şok olmuş bir şekilde içeri girdi. 15 00:01:17,328 --> 00:01:18,955 Ağladığı belliydi. 16 00:01:19,038 --> 00:01:23,835 Orada öylece durdu, ellerini açtı ve "Howard öldü" dedi. 17 00:01:23,918 --> 00:01:27,338 Aklımdan geçen şuydu. 18 00:01:28,756 --> 00:01:29,966 "Bu gerçek olamaz." 19 00:01:33,094 --> 00:01:36,597 1990'larda New York'ta cinayet oranı oldukça yüksekti. 20 00:01:39,100 --> 00:01:43,437 Ama birinin Manhattan'ın göbeğinde kendi iş yerinde öldürülmesi 21 00:01:43,521 --> 00:01:45,314 nadir bir durumdu. 22 00:01:45,398 --> 00:01:47,400 14 ON DÖRT 23 00:01:49,902 --> 00:01:53,406 Howard Pilmar tam 40 kez bıçaklanmıştı. 24 00:01:54,157 --> 00:01:56,367 Birçok teori vardı ama cevap yoktu. 25 00:01:56,450 --> 00:02:01,706 Faili meçhuldü ama faili meçhul cinayetler kapanmaz. 26 00:02:06,878 --> 00:02:09,672 Her vaka insandan bir şey götürür. 27 00:02:12,341 --> 00:02:16,262 Gerçekten önem vermezseniz bu işi yapamazsınız. 28 00:02:18,347 --> 00:02:20,266 Gerçeği bulmak istersiniz. 29 00:02:21,726 --> 00:02:23,269 Dedektiflerin işi budur. 30 00:02:23,853 --> 00:02:26,230 İşin aslını öğrenmeyi hep sevmişimdir. 31 00:02:26,314 --> 00:02:28,065 Aslında ne oldu? 32 00:02:28,566 --> 00:02:32,236 Yakınlarını kimin öldürdüğünü bilmek bir aile için önemlidir. 33 00:02:32,320 --> 00:02:33,362 Benim işim de bu. 34 00:02:33,988 --> 00:02:38,242 New York'ta, New York Emniyeti'nde… 35 00:02:41,204 --> 00:02:42,413 Olay bu. 36 00:02:43,164 --> 00:02:46,751 CİNAYET VAKALARI: NEW YORK 37 00:02:56,260 --> 00:02:59,138 22 MART 1996 SAAT 07.00 38 00:02:59,222 --> 00:03:03,517 1996 yılında Merkez Güney Dedektif Ekibi'nin amiriydim. 39 00:03:03,601 --> 00:03:07,146 New York'taki en yoğun dedektif ekibiydi. 40 00:03:07,230 --> 00:03:08,940 Yılda 2.000 vaka oluyordu. 41 00:03:09,774 --> 00:03:12,818 Daha işe gelmemiştim. Erkenden bir çağrı geldi. 42 00:03:12,902 --> 00:03:16,656 Merkezdeki bir ofiste cinayet işlendiği söylendi. 43 00:03:18,824 --> 00:03:22,787 Cuma günüydü. İşe yürüyerek gittim. Maaş günüydü. Neşem yerindeydi. 44 00:03:22,870 --> 00:03:28,251 King Ofis Malzemeleri AŞ'de satış rakamlarım harikaydı. 45 00:03:30,086 --> 00:03:33,256 Sanırım 08.20'de geldim. Hep erken gelirdim. 46 00:03:33,339 --> 00:03:38,010 33. Cadde'deki binanın kapısında 47 00:03:38,094 --> 00:03:41,180 hiç dışarı çıkmayan bir çalışan duruyordu. 48 00:03:41,264 --> 00:03:45,059 Hep ofisinde dururdu. Dışarıdaydı. 49 00:03:50,273 --> 00:03:52,733 "Ed, niye burada duruyorsun?" dedim. 50 00:03:52,817 --> 00:03:56,737 Bana dönüp "Howard ölmüş" dedi. 51 00:04:02,034 --> 00:04:07,290 Şirketin denetçisi 05.30'da işe geldiğinde Howard'ın cesedini bulmuş. 52 00:04:07,373 --> 00:04:09,834 Hemen aşağı inip 911'i aramış. 53 00:04:14,922 --> 00:04:18,134 Olay yerine ilk vardığımda 54 00:04:18,217 --> 00:04:21,429 King Grup'un bir ofis malzemesi şirketi olduğunu, 55 00:04:21,512 --> 00:04:27,184 ilk katın vitrin, dördüncü katın da çalışan katı olduğunu öğrendim. 56 00:04:33,149 --> 00:04:39,322 Ceset dördüncü katın giriş bölümünde, asansörün hemen dışında bulundu. 57 00:04:39,405 --> 00:04:41,574 HOWARD'IN CESEDİ 4'ÜNCÜ KAT 58 00:04:41,657 --> 00:04:43,200 Kurban bıçaklanmıştı. 59 00:04:45,286 --> 00:04:46,912 Çok kan dökülmüştü. 60 00:04:51,876 --> 00:04:54,545 Koridordaki lavabo kanla doluydu. 61 00:04:54,628 --> 00:04:59,133 Bu birinin ellerini veya cinayet silahını orada yıkadığını gösteriyordu. 62 00:05:03,971 --> 00:05:05,348 Hatırladığım kadarıyla… 63 00:05:08,434 --> 00:05:09,977 …büyük bir şok yaşadım. 64 00:05:10,895 --> 00:05:12,730 "Hayır" diye haykırdım. 65 00:05:14,065 --> 00:05:17,068 O sırada cesedi çıkarıyorlardı. 66 00:05:18,277 --> 00:05:19,445 Howard'ın cesedi… 67 00:05:24,075 --> 00:05:28,829 Ofiste Howard'ın cesedinin bulunduğunu öğrenince 68 00:05:28,913 --> 00:05:30,998 ayaklarım yerden kesildi. 69 00:05:31,624 --> 00:05:35,544 Her anne baba çocuğunun öldüğünü, 70 00:05:35,628 --> 00:05:39,006 bilhassa da cinayete kurban gittiğini öğrenince 71 00:05:39,090 --> 00:05:40,341 böyle hisseder. 72 00:05:40,424 --> 00:05:45,930 Bugün bile hislerimi ifade edemiyorum. 73 00:05:47,515 --> 00:05:50,601 Howard ve babam her gün birlikte çalışırdı. 74 00:05:50,684 --> 00:05:52,395 Çok yakınlardı. 75 00:05:52,478 --> 00:05:54,230 Howard 40 yaşına girmişti. 76 00:05:55,648 --> 00:06:00,027 Birbirlerine benziyorlardı. İkisi de neşeli bir karaktere sahipti. 77 00:06:01,278 --> 00:06:04,657 Çok dışa dönük, çok cana yakınlardı. 78 00:06:04,740 --> 00:06:06,200 Herkes onları severdi. 79 00:06:07,868 --> 00:06:13,457 Howard dükkâna ilk geldiğinde dört veya beş yaşındaydı. 80 00:06:13,541 --> 00:06:15,918 Hep şirketimde çalışmak istedi. 81 00:06:17,878 --> 00:06:23,050 Ortağımla 1 Mart 1958'de kırtasiye malzemesi işine başladık. 82 00:06:23,134 --> 00:06:24,593 Ofis malzemeleri işiydi. 83 00:06:24,677 --> 00:06:27,721 Her türlü ticari baskıyı yapıyorduk. 84 00:06:27,805 --> 00:06:29,181 Bu tür şeylerdi. 85 00:06:29,682 --> 00:06:32,643 Öldürülmeden beş, altı ay önce 86 00:06:33,978 --> 00:06:36,647 işi ona bırakmıştım. 87 00:06:38,566 --> 00:06:42,528 Oğlunun öldürülmesi Frank'i yıktı. 88 00:06:42,611 --> 00:06:44,780 Bir ebeveynin çocuğunu gömmesi sıra dışıdır. 89 00:06:44,864 --> 00:06:46,740 Babalık yapamadan, 90 00:06:46,824 --> 00:06:50,953 oğullarımın başarılarını, yaptıklarını göremeden bir hayat sürmeyi 91 00:06:51,036 --> 00:06:52,580 hayal bile edemiyorum. 92 00:06:52,663 --> 00:06:56,917 Baba olmayı hiçbir şeye değişmem. Bence baba olmak… 93 00:06:59,503 --> 00:07:01,881 …hayatımdaki en önemli unvan. 94 00:07:06,760 --> 00:07:11,098 Dünyam onun etrafında dönüyordu. Howard benim gözümde… 95 00:07:14,185 --> 00:07:15,478 …her şeyimdi. 96 00:07:23,694 --> 00:07:25,821 Ne olduğunu anlamaya çalıştık. 97 00:07:25,905 --> 00:07:28,407 İnsanlarla konuşup kameraları inceledik. 98 00:07:30,493 --> 00:07:34,371 Pek çok arama yaptık. O gün ilk aramayı yaptık. 99 00:07:34,455 --> 00:07:38,125 Cinayet silahı aradık, çöplere, asansör boşluklarına baktık. 100 00:07:38,876 --> 00:07:41,754 Parası, kişisel eşyaları hâlâ üzerindeydi. 101 00:07:41,837 --> 00:07:44,089 Sıradan bir soyguna benzemiyordu. 102 00:07:46,217 --> 00:07:48,260 Howard ofiste öldürüldü. 103 00:07:48,844 --> 00:07:50,054 Polis oradaydı. 104 00:07:50,137 --> 00:07:52,681 Orada olmak bile insanı rahatsız ediyordu. 105 00:07:54,058 --> 00:08:00,689 Dedektifler Howard'dan nefret eden, ona zarar verebilecek, 106 00:08:00,773 --> 00:08:05,903 onunla tartışmış çalışanların listesini çıkarmamı istedi. 107 00:08:05,986 --> 00:08:10,533 Tek bulduğum kişi geçen aylarda ayrılan biriydi. 108 00:08:10,616 --> 00:08:13,536 Mağazadaki fotokopi merkezinde çalıştı. 109 00:08:14,119 --> 00:08:19,041 Önemsiz bir işti ama bir ipucuydu. Bunun izini sürdüler. 110 00:08:19,124 --> 00:08:22,670 Diğer çalışanlara onu sordular, ardından onunla görüştüler. 111 00:08:22,753 --> 00:08:25,923 Ardından onu önemsiz bularak elediler. 112 00:08:28,634 --> 00:08:30,594 Bence Howard harika bir patrondu. 113 00:08:31,345 --> 00:08:34,223 Odaya girdiğinde varlığı hissedilirdi. 114 00:08:34,306 --> 00:08:39,061 Hepimizle bağ kurmuştu. Bizi aile gibi görürdü. 115 00:08:40,729 --> 00:08:45,943 Kesinlikle hayatının baharındaydı. 116 00:08:46,026 --> 00:08:51,824 Sağlıklı, başarılı, cana yakındı. 117 00:08:51,907 --> 00:08:55,661 Harika bir insandı. Böyle birinin öldürülmesi inanılmaz. 118 00:09:03,377 --> 00:09:06,338 Howard'ın otopsisinin son saatine gittim. 119 00:09:07,756 --> 00:09:11,969 40'tan fazla kez bıçaklanmıştı. Yaraların hepsi derin değildi. 120 00:09:12,052 --> 00:09:16,974 Bu yaralardan beşi onu öldürmeye yetecek boyuttaydı. 121 00:09:17,057 --> 00:09:20,185 Bir de ölüm sonrası yarası vardı. 122 00:09:20,269 --> 00:09:23,897 Kalbi durduktan, resmen öldükten sonra 123 00:09:23,981 --> 00:09:27,359 fail onu bıçaklamaya devam etmiş. 124 00:09:29,194 --> 00:09:33,282 Howard'a karşı zalim, kişisel bir saldırı gerçekleşmiş. 125 00:09:38,245 --> 00:09:40,080 Cenaze törenine gittik. 126 00:09:40,664 --> 00:09:45,044 Cenazede üniformalı dedektifler vardı. 127 00:09:45,127 --> 00:09:48,547 Orada bulunarak aileye destek olduk. 128 00:09:48,631 --> 00:09:50,049 Ama aynı zamanda 129 00:09:50,132 --> 00:09:55,137 orada garip davranan biri var mı diye bakmak istedik. 130 00:09:55,220 --> 00:10:01,935 Bu, eşi dışında çok üzgün bir kadın veya tartışan iki kişi olabilirdi. 131 00:10:02,019 --> 00:10:06,440 Buna ek olarak cenazeye gelen herkesi kayıt altına aldık. 132 00:10:06,523 --> 00:10:09,652 Bir şey olursa kayıtları inceleyebilecektik. 133 00:10:11,737 --> 00:10:14,448 Cenazeye binden fazla kişi katıldı. 134 00:10:15,449 --> 00:10:18,118 Biraz ürkütücüydü. 135 00:10:20,079 --> 00:10:27,002 Yahudilikte cenazeden sonra ölen kişinin evi ziyaret edilir 136 00:10:27,086 --> 00:10:29,838 ve matem tutulur. 137 00:10:29,922 --> 00:10:31,423 Buna "şiva" denir. 138 00:10:32,257 --> 00:10:38,889 Howard'ın eşi Ros şivayı evimizde yapmak istedi. 139 00:10:40,265 --> 00:10:46,438 Şivayı kendi evlerinde yapmanın Philip'i üzeceğini düşündü. 140 00:10:46,522 --> 00:10:48,607 Tabii ki kabul ettik. 141 00:10:52,569 --> 00:10:55,781 Philip babasını severdi, babası da ona tapardı. 142 00:10:58,117 --> 00:11:02,454 Philip sekiz yaşındaydı. Sekiz yaşındaki birine göre çok zekiydi. 143 00:11:02,538 --> 00:11:08,544 Çok geveze, mutlu ve enerji dolu bir çocuktu. 144 00:11:08,627 --> 00:11:12,923 Babası öldükten sonra Philip'in değiştiğini görmek… 145 00:11:13,006 --> 00:11:15,467 Yaşam enerjisi kayboldu. 146 00:11:15,551 --> 00:11:18,262 Gevezeliği gitti. 147 00:11:18,345 --> 00:11:20,931 Öz güveninde değişiklik oldu. 148 00:11:21,014 --> 00:11:25,269 Cesur bir çocuk olarak onda gördüğüm tüm bu özellikler 149 00:11:25,352 --> 00:11:26,854 bir anda kayboldu. 150 00:11:26,937 --> 00:11:28,480 Bu özelliklerini yitirdi. 151 00:11:29,356 --> 00:11:31,483 Babasının yokluğunda yalnızdı. 152 00:11:39,700 --> 00:11:44,204 Şivadan sonra Ros ofise geldi. 153 00:11:45,205 --> 00:11:50,586 Yanında büyük bir iş ürünleri şirketinden iki beyefendi vardı. 154 00:11:51,712 --> 00:11:55,966 Şirketi onları satma konusunda bir anlaşma yaptı. 155 00:11:57,634 --> 00:11:59,011 İşi yürütemedi. 156 00:11:59,094 --> 00:12:02,264 Kırtasiye işinden anlamazdı. 157 00:12:02,347 --> 00:12:04,141 Fikir ayrılığı yaşadık. 158 00:12:04,224 --> 00:12:08,020 "Şirketi mi satıyor? Olamaz. Bu da ne demek?" 159 00:12:08,645 --> 00:12:12,232 O zamanlar ayda bir milyon dolar ciro yapıyorduk. 160 00:12:13,275 --> 00:12:15,068 15 kadar satıcımız vardı. 161 00:12:16,320 --> 00:12:19,615 Biz olmadan iş olmazdı, müşteri olmazdı. 162 00:12:19,698 --> 00:12:23,035 "Şirketi siz alırsanız biz yokuz" dedik. 163 00:12:24,161 --> 00:12:26,955 Bu yüzden şirketi Ros'dan satın aldık. 164 00:12:29,958 --> 00:12:33,670 Frank işin dinamiklerini ve sektördeki önemli isimleri açıkladı 165 00:12:33,754 --> 00:12:36,048 çünkü işin nasıl yürüdüğünü, 166 00:12:36,131 --> 00:12:40,677 kimin neden sorumlu olduğunu anlamak gerekiyordu. 167 00:12:40,761 --> 00:12:43,430 Howard'ın tüm çalışanlarını sorguladık. 168 00:12:44,181 --> 00:12:46,391 Yaklaşık 60 çalışanı sorguladık. 169 00:12:46,475 --> 00:12:48,894 Her biriyle iki, üç kez görüşmüşüzdür. 170 00:12:48,977 --> 00:12:50,604 Bu 180 sorgu ediyordu. 171 00:12:51,980 --> 00:12:58,821 Dedektifler gerekli özeni göstererek hepimizle iki kez görüştüler. 172 00:12:59,738 --> 00:13:02,574 Birinci görüşme baştan savmaydı. 173 00:13:03,617 --> 00:13:09,039 İkinci sorguda bana şunu sordular. "Bir tartışmaya kulak misafiri oldun mu?" 174 00:13:10,874 --> 00:13:16,088 Howard'ın cesedini bulmadan bir gün önce saat 17.30'da 175 00:13:16,755 --> 00:13:20,425 Howard ve eşi Ros arasında 176 00:13:20,509 --> 00:13:24,680 çok sert, şiddetli bir tartışma duydum. 177 00:13:24,763 --> 00:13:27,307 Howard bağırıp çağırıyordu. 178 00:13:27,391 --> 00:13:30,978 Howard telefonda şöyle bağırdı. 179 00:13:31,061 --> 00:13:34,898 "Seni adi kaltak." 180 00:13:35,899 --> 00:13:37,484 Şöyle düşündüm. 181 00:13:38,527 --> 00:13:42,364 "Bu bir evlilikte unutulması zor bir şeydir." 182 00:13:47,703 --> 00:13:53,834 Ros, Howard'ın çıktığı ilk kızdı. 183 00:13:53,917 --> 00:13:58,088 Liseyi birlikte okudular, sonra aynı eve taşındılar. 184 00:13:58,171 --> 00:14:00,591 Çok geçmeden de evlendiler. 185 00:14:01,550 --> 00:14:04,469 Çok güzel, büyük bir Yahudi düğünüydü. 186 00:14:04,553 --> 00:14:07,180 Güzel bir parti verdik. 187 00:14:08,015 --> 00:14:10,058 Howard çok mutluydu. 188 00:14:10,142 --> 00:14:16,732 Evliliğiyle ilgili en ufak bir sorunla karşılaşmadım. 189 00:14:18,442 --> 00:14:21,987 Her durumda daha çok tanık gerekir. 190 00:14:22,070 --> 00:14:26,950 Arkadaşlarla, aileyle görüştük. Her şey ortaya çıktı. 191 00:14:27,034 --> 00:14:28,994 Evlilikleri iyi gitmiyordu. 192 00:14:29,620 --> 00:14:33,373 Bir yasak ilişki olabileceğini, sebebin bu olduğunu düşündük. 193 00:14:34,666 --> 00:14:36,835 Howard Pilmar'ın sevgilisi var mıydı? 194 00:14:36,919 --> 00:14:39,963 Belki "Dinle, ilişkimiz bitti. 195 00:14:40,047 --> 00:14:43,634 Ben evliyim. Sana para yok" dedi. 196 00:14:43,717 --> 00:14:46,678 Kadın da çıldırıp onu bıçakladı. Belki böyle oldu. 197 00:14:46,762 --> 00:14:50,891 Bu yüzden her türlü ihtimali elemek için 198 00:14:50,974 --> 00:14:56,521 kurbana odaklanıp o an hayatında ne olduğunu öğrenmelisiniz. 199 00:14:57,606 --> 00:15:00,150 Soruşturma sonucunda 200 00:15:00,233 --> 00:15:05,072 Howard'la ilişki yaşayan birkaç kadın tespit ettik. 201 00:15:06,156 --> 00:15:11,203 Cinsel ilişki miydi bilmiyorum ama selamlaşmaktan fazlası vardı. 202 00:15:12,204 --> 00:15:15,707 Bu dedikoduları ben de duydum. 203 00:15:15,791 --> 00:15:19,086 Howard'ı başkasıyla görmedim. 204 00:15:19,169 --> 00:15:22,255 Howard başkasıyla birlikte olduğundan hiç bahsetmedi. 205 00:15:22,339 --> 00:15:24,841 Orada geçirdiğim sekiz yıl boyunca 206 00:15:24,925 --> 00:15:28,637 hiç kimse Howard'ı başkasıyla gördüğünü söylemedi. 207 00:15:28,720 --> 00:15:30,263 Bu bir söylentiydi. 208 00:15:31,014 --> 00:15:35,477 Bu kadınlarla görüştük ve Howard'ın çapkın biri olduğunu gördük 209 00:15:35,560 --> 00:15:37,813 ama bir sonuç çıkmadı. 210 00:15:39,648 --> 00:15:44,444 Bazıları ipucundan bir sonuç çıkmayınca hayal kırıklığına uğrar 211 00:15:44,528 --> 00:15:46,321 ama bu aslında iyi bir şeydir 212 00:15:46,405 --> 00:15:49,616 çünkü bu konu kapanır ve daha sonra sorun yaratmaz. 213 00:15:53,578 --> 00:15:58,583 Howard'ın ölümünü soruştururken çok hırslı biri olduğunu öğrendik. 214 00:15:58,667 --> 00:16:03,547 Babası işi daha ileriye taşıma konusunda Howard'a çok güvenmiş. 215 00:16:03,630 --> 00:16:05,424 Howard ileriyi gören biriydi. 216 00:16:05,507 --> 00:16:10,095 Ofis malzemeleri satan bir yere bir kafe açtı. 217 00:16:10,178 --> 00:16:15,267 Starbucks'tan önce Philip'in Yeri vardı. Philip'in Yeri bir ilkti. 218 00:16:15,851 --> 00:16:21,356 Latte, kapuçino, espresso almak için kapıda bekleyenler olurdu. 219 00:16:21,440 --> 00:16:26,945 Orada bir kafe olması bize yepyeni bir müşteri kitlesi getirdi. 220 00:16:27,612 --> 00:16:30,949 Öyle başarılı oldu ki Carnegie Hall'da da bir kafe açtık. 221 00:16:32,117 --> 00:16:37,956 "New York'ta sokaklarda dolaşıp kahve içen kimseyi bulamazsın" dedim. 222 00:16:38,040 --> 00:16:40,000 Hayal bile edemedim 223 00:16:40,083 --> 00:16:43,587 ama bu durum ikimiz arasındaki bilgi farkını gösterdi. 224 00:16:44,504 --> 00:16:47,799 Howard kafeye oğlu Philip'in adını verdi. 225 00:16:47,883 --> 00:16:49,801 "Philip'in Kahve Dükkânı." 226 00:16:50,469 --> 00:16:52,471 Bir aile şirketiydi. 227 00:16:53,346 --> 00:16:59,269 Eşi Roslyn'le Carnegie Hall'un yakınındaki 56. Cadde'de çalıştım. 228 00:16:59,978 --> 00:17:04,524 Ros'un kardeşi Evan da 33. Cadde'deki kahve dükkânında çalıştı. 229 00:17:07,027 --> 00:17:11,406 Howard'ın Roslyn'in kardeşi Evan'ı pek sevmediğini öğrendik. 230 00:17:11,490 --> 00:17:17,537 Evan, King Ofis Malzemeleri'nin içindeki Philip'in Kahve Dükkânı'nda çalışıyordu. 231 00:17:18,330 --> 00:17:22,417 Howard, Ros'a iyilik olsun diye işsiz Evan'ı işe aldı. 232 00:17:22,501 --> 00:17:25,754 Ros ve Evan iki kafeyi de işletiyordu. 233 00:17:25,837 --> 00:17:29,299 1994'te Philip'in Kahve Dükkânı'nda işe başladım. 234 00:17:29,382 --> 00:17:32,177 O da benden kısa bir süre sonra başladı. 235 00:17:33,470 --> 00:17:38,809 Howard, Evan'ın kafeyi yönetmesini hiç istemiyordu. 236 00:17:38,892 --> 00:17:42,729 Bunun sebebi… Sonuçta orası Howard'ındı. 237 00:17:42,813 --> 00:17:46,274 Evan kontrolü ele almaya başlamıştı. 238 00:17:46,358 --> 00:17:49,861 "Burası benim" der gibiydi ama onun değildi. 239 00:17:50,445 --> 00:17:53,323 Pilmar ailesi için çalışmaya başladığım dönemde 240 00:17:53,406 --> 00:17:55,534 Philip "Hadi kafeye gidelim" dedi. 241 00:17:55,617 --> 00:17:58,203 Oraya vardığımızda Ros, Evan'la konuşuyor, 242 00:17:58,286 --> 00:18:01,414 Howard'ın istediği hamur işi düzenini açıklıyordu. 243 00:18:02,415 --> 00:18:09,131 Evan çıldırdı, sinirle vitrini açtı, bir tepsiyi çıkarıp fırlattı. 244 00:18:09,214 --> 00:18:12,384 "Howard'ın ne istediği umurumda değil" dedi. 245 00:18:12,467 --> 00:18:19,015 Özellikle de yeğeninin, müşterilerin önünde böyle davranması 246 00:18:19,099 --> 00:18:20,684 gerçekten şok ediciydi. 247 00:18:20,767 --> 00:18:24,104 Bu bende büyük bir ilk izlenim bıraktı. 248 00:18:25,272 --> 00:18:27,440 POLİS NEW YORK EMNİYETİ 249 00:18:27,524 --> 00:18:29,192 MERKEZ GÜNEY KARAKOLU 250 00:18:29,276 --> 00:18:36,074 Şivadan sonra Roslyn ve Evan'ı sorguya çektik. 251 00:18:36,158 --> 00:18:41,705 Cinayet gecesi Ros ve Evan'ın ne yaptığını öğrenmek istedik. 252 00:18:42,414 --> 00:18:47,169 Evan'ın şirkette terfi almasını konuşmak için 253 00:18:47,252 --> 00:18:51,381 Howard'ın o gün Evan'la spor salonuna gittiğini söylediler. 254 00:18:52,591 --> 00:18:55,927 Evan kahve dükkânından ayrılıp 255 00:18:56,011 --> 00:18:59,097 kâğıt şirketinde satış bölümüne geçmek istemiş 256 00:18:59,181 --> 00:19:01,975 çünkü satış elemanları o ara iyi kazanıyormuş. 257 00:19:03,143 --> 00:19:07,439 Evan bana göre arkadaş canlısı değildi. 258 00:19:08,440 --> 00:19:10,859 Onunla konuştuğunuzda homurdanırdı. 259 00:19:10,942 --> 00:19:13,528 "Merhaba", "hoşça kal" diye homurdanırdı. 260 00:19:13,612 --> 00:19:16,489 İşimizde parlak bir geleceği yoktu. 261 00:19:17,324 --> 00:19:22,495 Howard ve Evan spor salonunda buluştuktan sonra 262 00:19:22,579 --> 00:19:25,123 ofiste Roslyn'le görüşmüşler. 263 00:19:26,124 --> 00:19:29,711 İş yerindeki güvenlik karmaşık olduğundan 264 00:19:30,212 --> 00:19:32,255 Ros iş yerini kapamayı bilmiyordu. 265 00:19:32,964 --> 00:19:35,133 Howard iş yerini kapamaya geldi. 266 00:19:35,800 --> 00:19:38,428 Evan ve Ros, Howard'ı iş yerinde bıraktı. 267 00:19:39,179 --> 00:19:41,014 Onu en son canlı gören onlar. 268 00:19:41,598 --> 00:19:46,353 Eşi ve kayınbiraderi saat 20.00'de ayrıldığında Howard sağsa 269 00:19:46,436 --> 00:19:48,730 ve saat 05.00'te cesedi bulunduysa 270 00:19:48,813 --> 00:19:53,068 20.00 ila 05.00 arasında kim geldi ve ona bunu kim yaptı? 271 00:19:53,944 --> 00:19:58,156 Her yerde kameraların olmadığı bir dönemdi 272 00:19:58,240 --> 00:20:01,326 ve ofislerde güvenlik kamerası yoktu. 273 00:20:03,203 --> 00:20:05,288 Cinayet silahını bulamadık 274 00:20:06,289 --> 00:20:10,085 ama olay yerindeki üniformalı polis memuru 275 00:20:10,168 --> 00:20:14,089 Evan'ın sol elinde kesikler olduğunu not defterine kaydetmiş. 276 00:20:14,172 --> 00:20:15,840 Evan solaktı. 277 00:20:17,384 --> 00:20:22,055 Bir insan Howard Pilmar gibi defalarca bıçaklandığında 278 00:20:22,138 --> 00:20:26,351 kan yağ gibi akar ve bıçağın sapına ulaşır. 279 00:20:26,434 --> 00:20:31,356 Bıçaklayan kişi büyük ihtimalle yaralanır 280 00:20:31,439 --> 00:20:35,860 çünkü çok kaygan olduğundan bıçağın sapını tutamaz. 281 00:20:36,444 --> 00:20:40,991 Evan birkaç gece önce kırık tabakları topladığını söyledi. 282 00:20:41,074 --> 00:20:45,912 Kesikler anlattıklarıyla örtüşmüyordu ama bize daha çok kanıt gerekiyordu. 283 00:20:47,080 --> 00:20:51,876 Howard'a ait olmayan bir kan damlası bulmayı umuyorduk. 284 00:20:52,836 --> 00:20:57,173 Laboratuvardan sorumlu olan adli tabip bana şöyle demişti. 285 00:20:57,257 --> 00:21:01,052 "DNA testi yapabiliriz ama test sonrası numune kaybolur. 286 00:21:01,136 --> 00:21:06,516 Bu test işini ertelemelisin çünkü teknoloji ilerleyecek. 287 00:21:06,599 --> 00:21:09,269 İleride daha iyi test yapabiliriz." 288 00:21:09,352 --> 00:21:13,273 MAYIS 1996 HOWARD PILMAR CİNAYETİNDEN İKİ AY SONRA 289 00:21:18,486 --> 00:21:20,322 Soruşturmanın ikinci ayında 290 00:21:20,405 --> 00:21:22,365 Philip'in Kahve Dükkânı'nın 291 00:21:22,449 --> 00:21:25,368 14.500 dolar vergi borcu olduğunu tespit ettik. 292 00:21:26,202 --> 00:21:31,124 Çoğumuz için 14 bin dolar cinayet işlemeye değmeyen bir meblağdır 293 00:21:31,207 --> 00:21:36,629 ama dikkate değer bir şeydi çünkü maddi bir sorun söz konusuydu. 294 00:21:38,131 --> 00:21:43,136 Daha sonra Ros'un eski patronuyla ilgili bilgi geldi. 295 00:21:43,219 --> 00:21:46,097 Ros 1991 ila 1995 arasında onun için çalışmış 296 00:21:46,181 --> 00:21:51,936 ve 160 bin dolarlık çeki zimmetine geçirmiş. 297 00:21:53,021 --> 00:21:54,731 Ros diş hekimi asistanıydı 298 00:21:54,814 --> 00:21:58,193 ve patronunun hesaplarına da bakıyordu. 299 00:22:00,236 --> 00:22:02,781 Evliliği iyi gitmiyordu. 300 00:22:02,864 --> 00:22:08,411 Devlete 14.500 dolar, 301 00:22:08,495 --> 00:22:12,957 dişçiye de 160 bin dolar borcu vardı. 302 00:22:14,042 --> 00:22:17,587 Bu yüzden olaya farklı bir gözle baktık. 303 00:22:17,670 --> 00:22:20,340 Bu işin bir boyutu daha vardı. 304 00:22:20,423 --> 00:22:25,220 Para meselesi gündeme geldiğinde Ros'un tek söylediği şuydu. 305 00:22:25,303 --> 00:22:30,892 "Howard'a söyleme. Beni terk eder. Philip'i benden alır." 306 00:22:30,975 --> 00:22:34,687 Hayat sigortasından 1,2 milyon dolar aldı. 307 00:22:34,771 --> 00:22:38,608 King şirketi, Philip'in Kahve Dükkânı, 308 00:22:39,109 --> 00:22:42,779 Doğu 72. Cadde'deki daireleri, 309 00:22:42,862 --> 00:22:46,533 Millerton, New York'taki yazlıkları, 310 00:22:46,616 --> 00:22:50,829 Vermont'taki bir kayak evinin hissesi ve Philip ona kaldı. 311 00:22:53,665 --> 00:22:57,544 Bu durum odak noktamızı değiştirdi. 312 00:22:59,045 --> 00:23:02,424 Daha sonra Howard'ın boşanmak istediğini öğrendik. 313 00:23:02,507 --> 00:23:06,469 Boşanmak istediğini söyleyen birden fazla kaynak vardı. 314 00:23:06,553 --> 00:23:08,555 Bu, işleri daha da ilginç kıldı. 315 00:23:10,515 --> 00:23:15,061 Boşanma olsaydı Ros, Philip'i vermek istemezdi. 316 00:23:15,145 --> 00:23:20,024 Howard da Philip'i vermezdi çünkü Philip, Howard'ın her şeyiydi. 317 00:23:20,650 --> 00:23:21,860 Zaman geçtikçe 318 00:23:21,943 --> 00:23:25,822 cinayetin sebebinin Philip olduğuna ikna oldum. 319 00:23:28,116 --> 00:23:33,496 Bunu Ros yapmıştır. Başka birinin gerekçesi olamazdı. 320 00:23:34,747 --> 00:23:41,504 Ros, Evan'la sorguya çekildiklerini, Frank'in olay çıkardığını söyledi. 321 00:23:41,588 --> 00:23:47,093 "Frank benimle konuşmak istemiyor, öfkeli. Bunu benim yaptığımı düşünüyor" dedi. 322 00:23:47,177 --> 00:23:53,016 Dedenin ona kızgın olmasını 323 00:23:53,099 --> 00:23:55,602 çok tuhaf karşılamıştım. 324 00:23:58,188 --> 00:24:02,400 Howard'ın ölümünde Evan'ın parmağı olduğuna inanıyordum. 325 00:24:02,484 --> 00:24:06,571 Ros'un bu işte parmağı olduğunu hiç düşünmemiştim. 326 00:24:07,864 --> 00:24:10,366 Ros'la aramda bir konuşma geçti. 327 00:24:10,450 --> 00:24:15,830 O ve Philip'le, ailem arasında bir seçim yapmamı söyledi. 328 00:24:15,914 --> 00:24:19,584 24 yaşındaydım. Tabii ki ailemi seçtim. 329 00:24:22,086 --> 00:24:26,007 Bir seçim yapmak zorunda kalmayı hiç anlamamıştım. 330 00:24:26,090 --> 00:24:30,470 O konuşmadan sonra Ros ve Philip'i bir daha göremedik. 331 00:24:31,638 --> 00:24:35,433 Babam önce oğlunu, sonra da torununu kaybetti. 332 00:24:35,517 --> 00:24:40,104 Yaşadığını bildiğiniz birini görememek oldukça zordur. 333 00:24:40,939 --> 00:24:42,899 Bu, Philip'in seçimi değildi. 334 00:24:42,982 --> 00:24:45,318 Annesi onun adına bu seçimi yaptı. 335 00:24:45,902 --> 00:24:49,322 Howard'ın öldürülmesinden aylar sonra 336 00:24:50,406 --> 00:24:54,619 Ros, Philip'le aramdaki iletişimi, Philip'in ailemle iletişimini kesti. 337 00:24:56,663 --> 00:24:58,706 Bu trajik bir hikâyeden de öte. 338 00:24:58,790 --> 00:25:01,084 Bütün aile dağıldı. 339 00:25:03,253 --> 00:25:08,841 Howard'a çok benzeyen torunlarıyla irtibatı kaybetmek 340 00:25:08,925 --> 00:25:11,553 ailenin canını yakmıştır. 341 00:25:13,304 --> 00:25:16,266 Ailenin yaşadığı stresi hayal bile edemiyorum. 342 00:25:16,975 --> 00:25:23,606 Howard, ben ve Philip haftada bir kez okuldan önce kahvaltıya giderdik. 343 00:25:24,357 --> 00:25:28,653 Ranger ve Yankee maçlarına giderdik. 344 00:25:28,736 --> 00:25:30,780 Bu sıkça aklıma geliyor. 345 00:25:31,781 --> 00:25:36,286 Torunumu görememenin nasıl bir his olduğunu 346 00:25:36,369 --> 00:25:41,874 hiç kimse anlayamaz çünkü o ilk oğlumun oğlu. 347 00:25:43,293 --> 00:25:45,712 Tek oğlumun oğlu. 348 00:25:50,508 --> 00:25:52,802 MART 1997 HOWARD PILMAR CİNAYETİNDEN BİR YIL SONRA 349 00:25:52,885 --> 00:25:56,055 Bu işi Evan ve Roslyn'in yaptığına ikna olmuştum 350 00:25:56,139 --> 00:25:57,932 ama daha çok kanıt lazımdı. 351 00:25:58,016 --> 00:26:00,226 Bir yıl sonra araştırma yaptık. 352 00:26:00,310 --> 00:26:03,479 Cinayetin yıl dönümünde 353 00:26:03,563 --> 00:26:10,028 cinayet mahalline ve 56. Cadde'deki kafeye afişler astık. 354 00:26:12,488 --> 00:26:16,534 Katiller bu fanteziyi tekrar yaşamak, saygısını sunmak 355 00:26:16,618 --> 00:26:21,831 veya yaptıkları işi anmak için çoğu zaman olay yerine geri döner. 356 00:26:23,291 --> 00:26:26,669 Astığımız afişler yırtılıyordu. 357 00:26:28,171 --> 00:26:31,549 Bunu bir fırsat olarak gördük. 358 00:26:31,633 --> 00:26:33,134 Afişleri tekrar astık 359 00:26:33,217 --> 00:26:36,012 ve afişlerin asıldığı yerleri izlemeye başladık. 360 00:26:36,763 --> 00:26:38,473 Afişleri kim mi yırtıyordu? 361 00:26:38,556 --> 00:26:40,808 Bir gözetleme aracı ayarladılar. 362 00:26:40,892 --> 00:26:43,770 Afişleri indiren kişilerin 363 00:26:45,229 --> 00:26:49,275 Ros'un kız kardeşi ve erkek kardeşi Evan olduğunu gördüler. 364 00:26:50,818 --> 00:26:57,742 Aradıkları kişi sensen, katil sensen o posterleri orada görmek istemezsin. 365 00:26:58,326 --> 00:27:01,204 Bize verdikleri mesaj şuydu. İşlerine karıştık. 366 00:27:01,788 --> 00:27:03,539 Bu bizi şoke etti. 367 00:27:06,793 --> 00:27:11,172 Her gün polisi arardım. Bazen iki kez, bazen daha fazla arardım. 368 00:27:12,048 --> 00:27:14,384 Bir keresinde Roger Parrino şöyle dedi. 369 00:27:14,467 --> 00:27:18,721 "Frank, beni dinle. Duvara tosladığımızda haber veririm." 370 00:27:18,805 --> 00:27:21,057 Bölge savcısı dava açmak istemedi. 371 00:27:21,140 --> 00:27:23,643 Elinde yeterli kanıt yoktu. Kanıtlar dolaylıydı. 372 00:27:27,855 --> 00:27:30,566 Howard Pilmar'ın öldürülmesinden üç yıl sonra 373 00:27:30,650 --> 00:27:35,613 soruşturma hâlâ devam ediyordu. 374 00:27:35,697 --> 00:27:39,951 Polis bir sonuca ulaşamamıştı. 375 00:27:40,034 --> 00:27:42,286 Ros'u şüpheli görüyorduk 376 00:27:42,370 --> 00:27:46,416 ama tutuklanma sebebi zimmete para geçirmek oldu. 377 00:27:47,750 --> 00:27:53,131 Evan'ı ele vermesi veya itiraf etmesi için ona baskı yapmayı umdular 378 00:27:53,214 --> 00:27:55,383 ama Ros öyle yapmadı. 379 00:27:56,217 --> 00:27:59,595 Avukatlarının zamanlaması iyiydi. Cezayı ertelediler. 380 00:27:59,679 --> 00:28:02,640 Mahkûmiyet çıktığında tüm borcunu geri ödemişti. 381 00:28:02,724 --> 00:28:05,101 Bu yüzden şartlı tahliye oldu. 382 00:28:07,520 --> 00:28:11,149 Borcunu ödedi. Sigortadan para aldığı için parası vardı. 383 00:28:11,232 --> 00:28:14,235 Cinayet sayesinde birçok şey elde etmişti. 384 00:28:14,902 --> 00:28:17,280 Howard'ın öldürülmesinden üç yıl sonra 385 00:28:17,363 --> 00:28:21,993 DNA konusunda teknolojide ilerlemeler kaydedildi. 386 00:28:22,076 --> 00:28:27,457 Lavaboyla cesedin bulunduğu yer arasında bir kan damlası vardı. 387 00:28:28,332 --> 00:28:30,877 O kan damlası Evan'a ait çıktı. 388 00:28:32,003 --> 00:28:35,798 Bu çok ilginç bir bilgiydi ama yine de bir sorun vardı. 389 00:28:35,882 --> 00:28:40,553 Bu damla cinayetten önce düşmüş olabilirdi ve o yere erişimi vardı. 390 00:28:40,636 --> 00:28:44,348 Bu yüzden aile içi şiddet vakaları çok zordur 391 00:28:44,432 --> 00:28:45,892 çünkü çoğu zaman 392 00:28:45,975 --> 00:28:50,396 katilin cinayetten çok önce kurbana ve o yere erişimi vardır. 393 00:28:54,317 --> 00:28:59,155 Tüm kanıtlar Roslyn Pilmar'ı ve kardeşi Evan'ı işaret ediyordu. 394 00:28:59,238 --> 00:29:03,868 Başka bir şeyi işaret eden bir kanıt söz konusu değildi. 395 00:29:03,951 --> 00:29:08,331 Bunları duyduğunuzda bunun basit bir vaka olduğunu sanırsınız 396 00:29:08,414 --> 00:29:12,752 ama yasalar bakımından haklı olarak basit bir vaka değil. 397 00:29:12,835 --> 00:29:15,963 Şüpheye yer bırakmayacak şekilde ispatlamanız gerekir. 398 00:29:16,547 --> 00:29:19,967 Mahkemeye, duruşmaya, büyük jüriye gitmeye hazır değilseniz 399 00:29:20,051 --> 00:29:21,969 tutuklama yapmak istemezsiniz. 400 00:29:22,053 --> 00:29:23,971 Daha çok kanıt gerekiyordu. 401 00:29:25,890 --> 00:29:27,767 Bir gün Parrino bana geldi. 402 00:29:27,850 --> 00:29:31,229 "Frank, sanırım duvara tosladık" dedi. 403 00:29:33,523 --> 00:29:36,901 Belki birileri vakayla ilgili bilgi verir diye 404 00:29:36,984 --> 00:29:41,113 Howard'ın her ölüm yıl dönümünde 405 00:29:41,197 --> 00:29:47,161 New York Times'ta ölüm ilanı veriyordum. 406 00:29:47,662 --> 00:29:53,417 Parrino artık cinayetten sorumlu teğmen olmasa da 407 00:29:53,918 --> 00:29:58,756 neredeyse her gün Merkez Güney Karakolu'nu aradım. 408 00:29:59,757 --> 00:30:01,300 Bu işin peşini bırakmadım. 409 00:30:03,636 --> 00:30:07,390 Babam bir gün olayın çözüleceğini düşünüyordu. 410 00:30:07,473 --> 00:30:10,351 Her gün ona yaşam enerjisi veren buydu. 411 00:30:10,434 --> 00:30:13,020 "Vaka bir gün çözülecek. 412 00:30:13,104 --> 00:30:15,606 Dua edeceğiz. Vaka çözülecek." 413 00:30:16,941 --> 00:30:19,610 Howard'ın ölümünü yaşamak 414 00:30:20,611 --> 00:30:24,824 ve katillerin serbestçe dolaşması… 415 00:30:25,533 --> 00:30:26,993 Bu çok büyük bir acı. 416 00:30:29,370 --> 00:30:33,457 Bunca yıl arkadaşlarla yemeğe çıktık. 417 00:30:33,541 --> 00:30:36,752 Yeni gelişmeler var mı diye merak ederlerdi. 418 00:30:36,836 --> 00:30:40,423 Vakayla ilgili bilgi arıyorlardı. 419 00:30:40,506 --> 00:30:41,924 Onlara şöyle derdim. 420 00:30:42,008 --> 00:30:44,635 "Bu işten paçayı kurtarmaları mümkün mü?" 421 00:30:58,441 --> 00:31:00,860 AFGANİSTAN HOWARD PILMAR CİNAYETİNDEN 17 YIL SONRA 422 00:31:00,943 --> 00:31:05,990 2013'te Deniz Piyadeleri'nde sivil danışman olarak görev yapıyordum. 423 00:31:09,452 --> 00:31:13,372 11 Eylül'de sağ kaldığım için suçluluk duygusu yaşadım. 424 00:31:13,456 --> 00:31:18,669 Yedi yıl boyunca beş görevde Orta Doğu'ya gitmemi sağlayan bu oldu. 425 00:31:18,753 --> 00:31:22,006 Son görevim sırasında bir telefon geldi. 426 00:31:22,089 --> 00:31:25,301 Howard Pilmar vakasının yeniden açılacağını öğrendim. 427 00:31:25,384 --> 00:31:29,555 Çözülmemiş oldukları için hâlâ aklımdan çıkmayan çok az vaka var 428 00:31:29,639 --> 00:31:31,515 ama birinci sıradaki vaka bu. 429 00:31:32,975 --> 00:31:35,144 Dünyadaki her dedektifin 430 00:31:35,227 --> 00:31:40,066 bir nedenden ötürü elinden kaçırdığı bir vaka vardır. 431 00:31:40,900 --> 00:31:44,320 Bu, kariyerlerinde ulaşılamamış bir noktadır. 432 00:31:44,987 --> 00:31:48,074 Bu hiç aklınızdan çıkmaz. 433 00:31:48,157 --> 00:31:50,701 Çözülmemiş Vaka Birimi pek sevilmez. 434 00:31:50,785 --> 00:31:53,955 Eleştiri getirmelerinden korkulur. Bu konuda endişem yoktu. 435 00:31:55,039 --> 00:31:59,168 2013 yılında Emniyet'ten ayrılalı üç yıl olmuştu 436 00:31:59,251 --> 00:32:03,381 ve New York Savcılığı Dava Bölümü'nde 437 00:32:03,464 --> 00:32:07,259 Baş Müfettiş Yardımcısı olarak görev alıyordum. 438 00:32:07,343 --> 00:32:11,263 Rob Mooney gelmiş geçmiş en zeki dedektiflerden biridir. 439 00:32:11,347 --> 00:32:14,767 Tavsiye vermesi, yol göstermesi için çağrıldı. 440 00:32:17,687 --> 00:32:19,605 Afganistan'da beni aradıklarında 441 00:32:19,689 --> 00:32:24,110 Pilmar vakasının yeniden açılmasını memnuniyetle karşıladım. 442 00:32:24,193 --> 00:32:29,782 Tüm kanıtların Roslyn Pilmar ve kardeşi Evan'ı işaret ettiğini 443 00:32:29,865 --> 00:32:32,910 vakaya bakan kişilere anlattım. 444 00:32:34,286 --> 00:32:38,541 Çözülmemiş vakalarda başta odaklanılan şeye odaklanamazsınız 445 00:32:38,624 --> 00:32:41,669 çünkü bu bir sonuç vermemiştir. 446 00:32:42,503 --> 00:32:45,214 Her şeye en baştan bakmanız gerekir. 447 00:32:45,923 --> 00:32:48,884 Kapalı fikirli davranıp bir şeyi atladıysak 448 00:32:48,968 --> 00:32:50,886 birlikte gerçeği bulalım. 449 00:32:50,970 --> 00:32:54,056 Vakaya yeni insanların bakması çok faydalıdır. 450 00:32:54,140 --> 00:32:55,558 Vaka emin ellerdeydi. 451 00:32:55,641 --> 00:32:58,394 NEW YORK SAVCILIĞI 452 00:33:01,772 --> 00:33:03,858 Bir gün Liz beni aradı. 453 00:33:03,941 --> 00:33:07,903 Vaka üzerinde çalıştığını söyledi. 454 00:33:07,987 --> 00:33:13,909 Liz Lederer'la ilk tanıştığımda ofisi kutularla doluydu. 455 00:33:13,993 --> 00:33:18,664 Hepsinin üzerinde Pilmar yazıyordu. Vakada çok çabaladığını biliyordum. 456 00:33:20,166 --> 00:33:23,335 Vakayı çözmeden önce yapmanız gereken birçok şey vardır. 457 00:33:24,754 --> 00:33:27,715 Her belgeyi okumanız, her görüntüyü izlemeniz, 458 00:33:27,798 --> 00:33:30,593 bulabileceğiniz herkesle konuşmanız gerekir. 459 00:33:30,676 --> 00:33:32,136 Kutuları karıştırıp durduk. 460 00:33:32,845 --> 00:33:37,475 Bir kâğıt parçasının üzerinde Arnold Brewer yazıyordu. 461 00:33:37,558 --> 00:33:42,188 İzini sürdük. Howard'ın çok yakın arkadaşıydı. 462 00:33:42,938 --> 00:33:45,733 Howard Pilmar arkadaşı Arnold Brewer'la buluşup 463 00:33:45,816 --> 00:33:48,903 NCAA maçını izleyecekti ama gelmedi. 464 00:33:49,487 --> 00:33:52,364 "Howard kayınbiraderiyle spor salonuna gideceğini, 465 00:33:52,448 --> 00:33:54,617 ardından geleceğini söyledi" dedi. 466 00:33:55,326 --> 00:33:58,746 Evan Wald ve Ros Pilmar polise verdiği ifadelerinde 467 00:33:58,829 --> 00:34:02,541 Evan ve Howard'ın saat 20.00'de spor salonundan döndüğünü, 468 00:34:02,625 --> 00:34:05,252 Howard'ın ofiste kalıp çalıştığını söyledi. 469 00:34:05,336 --> 00:34:12,301 Ama anlaşılan o ki Arnold Brewer'ın o gece Howard'la randevusu varmış. 470 00:34:12,384 --> 00:34:15,513 Howard işte kalıp çalışmayacaktı. 471 00:34:15,596 --> 00:34:18,849 Arnold Brewer'ın verdiği bu ifade 472 00:34:18,933 --> 00:34:22,812 cinayet aralığını çok dar bir zaman dilimine indirdi. 473 00:34:23,479 --> 00:34:24,939 Soruşturma sırasında 474 00:34:25,022 --> 00:34:28,859 Ros'un cinayet gecesi Howard'ı iş yerinden arayıp 475 00:34:28,943 --> 00:34:32,196 ona bir sesli mesaj bıraktığını öğrendik. 476 00:34:33,405 --> 00:34:36,534 Selam How. Saat 21.45. 477 00:34:36,617 --> 00:34:39,620 Hâlâ işte olup olmadığını, 478 00:34:39,703 --> 00:34:41,539 NCAA maçını izlemek için 479 00:34:41,622 --> 00:34:44,834 istediğin spor barına gidip gitmediğini merak ettik. 480 00:34:44,917 --> 00:34:49,255 Neyse. Saat 20.10, 20.15 civarı eve geldim. 481 00:34:49,338 --> 00:34:52,508 Ara beni. Eve kaçta geleceğini haber ver. 482 00:34:52,591 --> 00:34:54,760 Az önce konuştuğu 483 00:34:54,844 --> 00:34:58,556 ve yarım saat içinde görmeyi beklediği birine 484 00:34:58,639 --> 00:35:01,016 çok fazla detay veriyordu. 485 00:35:01,100 --> 00:35:03,102 O sesli mesajı hatırlıyorum. 486 00:35:03,185 --> 00:35:07,898 Her şeyi incelemeye başladığınızda hiçbir şey tek başına yeterli gelmez. 487 00:35:07,982 --> 00:35:11,527 Tüm dolaylı kanıtları bir araya getirmeye başladığımızda 488 00:35:11,610 --> 00:35:13,988 tüm bunlar tek bir şeyi işaret ediyordu. 489 00:35:14,071 --> 00:35:17,032 Evan ve Roslyn o gece Howard'ı öldürmüştü. 490 00:35:18,242 --> 00:35:23,706 Tüm kanıtları inceleyip Howard'ın arkadaşlarıyla konuştuktan sonra 491 00:35:23,789 --> 00:35:27,251 Ros Pilmar ve Evan Wald'ın cinayeti işlediğinden emindik. 492 00:35:28,586 --> 00:35:32,923 Ron Tucker Howard'ın karısına küfrettiğini duydu. 493 00:35:33,007 --> 00:35:34,341 Ona çok kızgındı. 494 00:35:34,425 --> 00:35:36,343 Bu saat 17.30 civarıydı. 495 00:35:36,427 --> 00:35:39,513 Ona birçok küfür etti. 496 00:35:39,597 --> 00:35:41,891 Karısı aynı gece mesaj bıraktı. 497 00:35:41,974 --> 00:35:46,061 Mesajın sonunda "Seni seviyorum Howie" diyordu. 498 00:35:49,440 --> 00:35:54,570 Bu çok düşünülmüş bir sesli mesajdı. 499 00:35:54,653 --> 00:35:57,489 Kanıt bırakmaya çalıştığını biliyordu. 500 00:35:57,573 --> 00:35:59,533 "Onu özledim. Onu hayatta sandım. 501 00:35:59,617 --> 00:36:02,203 Onu aradım, onu sevdiğimi söyledim" demek içindi. 502 00:36:02,828 --> 00:36:07,958 Olayın zamanlaması göz önüne alındığında Howard çoktan ölmüştü. 503 00:36:13,505 --> 00:36:15,758 Bu hikâyeyi Ros uydurdu. 504 00:36:15,841 --> 00:36:19,970 Howard'ı öldürmek için tüm bu senaryoyu uydurdu. 505 00:36:20,054 --> 00:36:21,972 Ros olmasaydı cinayet işlenmezdi. 506 00:36:22,056 --> 00:36:28,020 Ros hayat sigortası parasını, şirketleri, yaz evini, kayak evindeki payı almak için 507 00:36:28,103 --> 00:36:30,022 bu cinayeti planladı. 508 00:36:30,105 --> 00:36:33,025 Oğullarının velayetini alacaktı. 509 00:36:33,108 --> 00:36:35,736 Bunun iyice anlaşılması üzerine 510 00:36:35,819 --> 00:36:39,490 bunu mahkemede ispatlamamız gerektiğini anladık. 511 00:36:41,242 --> 00:36:44,453 Evan'ın kesikleri vardı, olay yerinde Evan'ın kanı vardı. 512 00:36:44,536 --> 00:36:47,998 Evan'ın Howard'dan nefret ettiğini bilen birçok tanık vardı. 513 00:36:48,082 --> 00:36:50,084 İkisini de suçlayabilmek için 514 00:36:50,167 --> 00:36:53,587 Ros'u olayla ilişkilendiren bir kanıt bulmamız gerekiyordu. 515 00:36:55,047 --> 00:36:56,632 Bayan Lederer şöyle dedi. 516 00:36:56,715 --> 00:37:01,345 "Evan'ı mahkûm edeceğimizi biliyorum ama Ros konusunda söz veremem." 517 00:37:01,428 --> 00:37:04,390 Ama ona çok güveniyordum. 518 00:37:07,309 --> 00:37:10,688 Geriye bir tek bakıcının kaldığını fark ettik. 519 00:37:11,939 --> 00:37:14,900 "O bakıcıyı bulmalıyız" dedim. 520 00:37:14,984 --> 00:37:18,070 Allyson Lewis o aileyle yaşıyordu. 521 00:37:18,153 --> 00:37:20,572 İşlerin nasıl yürüdüğünü biliyordu. 522 00:37:20,656 --> 00:37:24,868 Cevap bulamadığımız sorulara cevap verebilirdi. 523 00:37:26,453 --> 00:37:29,832 Dedektifler olarak bakıcıyla soruşturmanın başında konuştuk. 524 00:37:29,915 --> 00:37:33,377 Pek iş birliği yapmadığını hissettik. 525 00:37:33,460 --> 00:37:38,424 O zamanlar çok genç bir kadındı. 526 00:37:39,508 --> 00:37:45,931 Belki de olayın sonuçları hakkında net düşünmüyordu. 527 00:37:49,143 --> 00:37:53,856 21 yaşında polis tarafından sorgulanınca korktum. 528 00:37:53,939 --> 00:37:57,276 Elimden geldiğince sorularına cevap verdim. 529 00:37:57,359 --> 00:38:00,070 Sorular esasen Howard'la ilgiliydi. 530 00:38:00,154 --> 00:38:03,282 Howard'la çok fazla etkileşimim olmadı. 531 00:38:04,325 --> 00:38:10,581 Sonra Japonya'da bir iş buldum ve ülkeden ayrıldım. 532 00:38:10,664 --> 00:38:13,292 Ros'la pek görüşmedim. 533 00:38:13,917 --> 00:38:19,882 20 yıl sonra bir telefon geldi. Büyük bir sürpriz yaşadım. 534 00:38:19,965 --> 00:38:25,012 "Howard Pilmar cinayeti hakkında seninle konuşmak istiyorum" dedi. 535 00:38:25,679 --> 00:38:29,308 Allyson Lewis avukatının ofisinde buluşmak istediğini söyledi. 536 00:38:29,391 --> 00:38:32,686 Yanlış yapmış olabileceği düşüncesiyle 537 00:38:32,770 --> 00:38:36,940 avukatıyla buluşmak istediğini düşündüm. 538 00:38:37,024 --> 00:38:39,735 İçeri girdiğinde çok içtendi. 539 00:38:39,818 --> 00:38:42,279 Her şeyi samimiyetle anlattı. 540 00:38:42,363 --> 00:38:44,490 Anlattıkları inanılmazdı. 541 00:38:44,573 --> 00:38:47,701 Hiç öğrenemeyeceğimiz şeyleri öğrenmemizi sağladı. 542 00:38:48,452 --> 00:38:53,290 Onlarla buluştuğumda Liz şunları sordu. "Ev ortamı nasıldı?" 543 00:38:53,374 --> 00:38:56,168 "Haftanın nasıl geçtiğini anlat." 544 00:38:56,251 --> 00:38:58,128 "Bana evlerinden bahset." 545 00:39:00,923 --> 00:39:06,136 Pilmar ailesi ve Philip için her şeyin çok sıkı bir düzeni vardı. 546 00:39:06,220 --> 00:39:10,599 Çalıştığım süre boyunca Ros zaman konusunda çok titizdi. 547 00:39:11,433 --> 00:39:16,480 Daireyi, yaşam tarzını ve Ros'un evi nasıl idare ettiğini 548 00:39:16,563 --> 00:39:18,816 tüm detaylarıyla anlattı. 549 00:39:19,566 --> 00:39:25,239 "Howard'ın öldürüldüğü hafta sıra dışı bir şey oldu mu?" dediğimizde 550 00:39:25,322 --> 00:39:31,245 "Pek sıra dışı bir şey olmadı. İlk kez yaşanan birçok şey oldu" dedi. 551 00:39:34,373 --> 00:39:37,709 Ros, Howard'ın öldürülmesinden birkaç hafta önce 552 00:39:37,793 --> 00:39:41,422 "Birkaç hafta sonra geç saatlere dek çalışman gerek" dedi. 553 00:39:42,923 --> 00:39:46,093 Ros cinayet gecesi 554 00:39:46,718 --> 00:39:48,720 mali durum toplantısı için 555 00:39:48,804 --> 00:39:52,641 Evan ve Howard'la iş yerinde buluşacağını söyledi. 556 00:39:53,600 --> 00:39:57,771 Philip'i hokey antrenmanına götürdüm. 557 00:39:57,855 --> 00:40:02,151 Philip haftada dört gece iki saat antrenman yapıyordu. 558 00:40:02,234 --> 00:40:06,780 Hoparlörden beni çağırdılar. Ros bana mesaj bırakmış. 559 00:40:06,864 --> 00:40:09,992 Bu daha önce hiç olmamıştı. İlk kez yaşanıyordu. 560 00:40:10,075 --> 00:40:12,661 "Orada durumlar nasıl?" dedi. 561 00:40:12,744 --> 00:40:17,124 "Hâlâ birinci hücum hattındayız. İkinci hücum hattını konuşuyorlar" dedim. 562 00:40:17,207 --> 00:40:19,209 "Peki, iyi" dedi. 563 00:40:19,293 --> 00:40:22,629 Ros pek bir şey demediğinden bakıcı o aramayı tuhaf bulmuş. 564 00:40:22,713 --> 00:40:26,508 20, 30 dakika sonra 565 00:40:27,593 --> 00:40:31,346 hoparlörden yine beni çağırıp resepsiyona gitmemi söylediler. 566 00:40:31,930 --> 00:40:33,432 Onu tekrar aradım. 567 00:40:33,515 --> 00:40:39,730 Ros yine pek bir bilgi vermeden sadece şunu söyledi. 568 00:40:39,813 --> 00:40:46,528 "İlk hücum hattı bitmeden yetişemezsem arabayı eve götürürsün. 569 00:40:46,612 --> 00:40:50,240 Gelip gelmeyeceğimi bilmiyorum çünkü burada işimiz bitmedi." 570 00:40:50,824 --> 00:40:52,743 "Burada işimiz bitmedi" dedi. 571 00:40:52,826 --> 00:40:57,206 Yaptıkları şeyi düşündüğümde tüylerim diken diken oluyor. 572 00:40:57,956 --> 00:41:00,542 Bu onun için sıra dışı bir şeydi. 573 00:41:00,626 --> 00:41:03,003 Her zaman eve kaçta geleceğini bilirdi. 574 00:41:03,086 --> 00:41:07,883 Her zaman benden ne istediğini ve ne yapacağını net bir şekilde söylerdi. 575 00:41:12,513 --> 00:41:18,393 Ev çoğu akşam çok hareketliydi. Telefon susmazdı. Ros telefonla konuşurdu. 576 00:41:18,977 --> 00:41:23,482 Komşular ziyarete gelirdi. Tüm ışıklar, televizyonlar açık olurdu. 577 00:41:23,565 --> 00:41:28,445 Gürültüsü, heyecanı eksik olmayan bir evdi ama o gece öyle değildi. 578 00:41:31,031 --> 00:41:34,117 Ocağın üzerindeki ışık yanıyordu. 579 00:41:34,743 --> 00:41:36,870 Evdeki tek ışık buydu. 580 00:41:36,954 --> 00:41:43,835 Kapıyı açtım, eşikten baktı. Üzerinde bornoz vardı. Saçı ıslaktı. 581 00:41:43,919 --> 00:41:46,129 Onu hiç böyle görmemiştim. 582 00:41:46,213 --> 00:41:50,300 "Nasıl geçti?" diye sordu. 583 00:41:50,384 --> 00:41:54,805 "Eminim çok yorulmuşsundur. Yatma vakti. Teşekkürler Allyson" dedi. 584 00:41:54,888 --> 00:42:00,435 Beden dili "İşimiz bitti. İçeri giremezsin" diyordu. 585 00:42:00,519 --> 00:42:02,521 "Çantayı oraya bırakabilirsin" dedi. 586 00:42:02,604 --> 00:42:07,276 Ben çantayı daha kapıdan geçirmeden "İyi geceler" dedi. 587 00:42:08,277 --> 00:42:11,071 Mesaim bittiğinde hiç böyle yapmazdı. 588 00:42:11,154 --> 00:42:17,494 Her seferinde Philip'in o gün ne yaptığını etraflıca konuşmak isterdi. 589 00:42:17,578 --> 00:42:19,121 Her şeyi bilmek isterdi. 590 00:42:19,204 --> 00:42:21,957 O gün çok farklı davranıyordu. 591 00:42:23,834 --> 00:42:26,628 Siobhan Berry müfettişti. 592 00:42:26,712 --> 00:42:29,881 İkimiz de Allyson'a bakıp şöyle dedik. 593 00:42:31,717 --> 00:42:35,304 "Bu büyük fark yaratacak." Allyson da aynı şeyi düşünüyordu. 594 00:42:35,387 --> 00:42:36,763 Not alıyorlardı. 595 00:42:36,847 --> 00:42:41,518 Anlattıklarım çok önemli bilgiymiş gibi 596 00:42:41,602 --> 00:42:44,229 masada birbirlerine bakıyorlardı. 597 00:42:44,313 --> 00:42:49,901 Allyson bir sürü boşluğu doldurdu, birçok şeyi aydınlattı. 598 00:42:49,985 --> 00:42:54,990 Dışarı çıktığımızda "Vay canına. İnanılmazdı" dedik. 599 00:42:55,782 --> 00:42:58,535 Cinayet öncesinde ve sonrasında 600 00:42:58,619 --> 00:43:05,459 Ros'un sıra dışı davranışlarına dair Allyson Lewis'in verdiği yeni bilgiler 601 00:43:05,542 --> 00:43:09,504 normalden sapmayı gösteren büyük işaretlerdi. 602 00:43:10,589 --> 00:43:15,052 İnsanlar açıklama gerektiren hiç yapmadıkları bir şey yaptığında 603 00:43:15,135 --> 00:43:16,470 kendilerini ele verir. 604 00:43:16,553 --> 00:43:18,263 SAAT 19.55 ALLYSON'A İLK MESAJ GELDİ 605 00:43:18,347 --> 00:43:21,683 Allyson Lewis'in verdiği bilgiler 606 00:43:21,767 --> 00:43:24,895 Ros'un bu işte parmağı olduğunu 607 00:43:24,978 --> 00:43:30,108 ve bu işi planlamak için çok emek verdiğini gösteriyordu. 608 00:43:30,192 --> 00:43:35,697 Bize anlattıklarını doğrulayan birçok şey bulduk. 609 00:43:35,781 --> 00:43:37,783 Böylece büyük bir engeli aştık. 610 00:43:39,034 --> 00:43:42,829 Dolaylı kanıta dayanan bir davayı ufak parçalarla oluşturursunuz. 611 00:43:44,122 --> 00:43:49,503 Küçük parçaları bulmaya devam ettikçe elinizde bir yığın oluşur. 612 00:43:49,586 --> 00:43:52,422 Bu da size çürütülmez bir kanıt sunar. 613 00:43:52,506 --> 00:43:56,134 Dolaylı olsa da güçlü bir kanıttır. 614 00:43:56,885 --> 00:44:03,058 Howard Pilmar'ın arkadaşı Arnold Brewer'ın ve bakıcının verdiği yeni bilgiler 615 00:44:03,141 --> 00:44:05,310 tutuklama yapmaya yetiyordu. 616 00:44:06,561 --> 00:44:08,980 Tutuklama 2017'de gerçekleşti. 617 00:44:09,064 --> 00:44:12,275 Ros sabah saat altıda evinde tutuklandı. 618 00:44:12,359 --> 00:44:14,444 O sırada sevgilisiyle yaşıyordu. 619 00:44:14,528 --> 00:44:16,905 Evan Wald da aynı anda tutuklandı. 620 00:44:17,781 --> 00:44:20,117 Mutluluktan havalara uçtum! 621 00:44:20,200 --> 00:44:23,161 İkisinin de tutuklandığına inanamadım. 622 00:44:24,121 --> 00:44:29,501 Gerçekleşmesi çok uzun sürse de sonunda gerçekleşti. 623 00:44:31,211 --> 00:44:32,212 Gerçekleşti. 624 00:44:32,295 --> 00:44:34,840 27 OCAK 2019 CİNAYETTEN 23 YIL SONRA 625 00:44:34,923 --> 00:44:38,385 Bu 20 yıldır beklediğim bir şeydi. 626 00:44:38,468 --> 00:44:42,389 Her gün duruşmaya gittik. 627 00:44:43,056 --> 00:44:47,894 Duruşmanın ilk gününde erkekler tuvaletine girdim. 628 00:44:47,978 --> 00:44:50,897 Philip de erkekler tuvaletinden çıkıyordu. 629 00:44:51,898 --> 00:44:56,319 Onu en son kahvaltıda, Howard'ın öldürülmesinden sonra görmüştüm. 630 00:44:57,070 --> 00:45:01,867 Onu gördüğümde tıpkı Howard'a benziyordu. 631 00:45:02,576 --> 00:45:04,870 "Howard" dedim. 632 00:45:04,953 --> 00:45:07,414 Birbirlerine o kadar benziyorlardı. 633 00:45:07,497 --> 00:45:10,876 Bana tek kelime bile etmedi. 634 00:45:13,295 --> 00:45:16,923 Dolaylı kanıta dayalı bir dava olduğundan her şey önemliydi. 635 00:45:18,091 --> 00:45:20,552 Bu davayı baştan sona çalışmıştım. 636 00:45:20,635 --> 00:45:24,264 Yaptıkları her savunmaya hazırlıklıydık. 637 00:45:24,890 --> 00:45:29,978 İkisi aleyhinde tanıklık yapmak müthişti. 638 00:45:30,061 --> 00:45:34,024 İnanılmaz bir duyguydu. Büyük bir haz aldım. 639 00:45:34,107 --> 00:45:36,109 Mahkemede Frank'i gördüm. 640 00:45:36,193 --> 00:45:39,321 Ben ifade verirken Frank'in başını salladığını gördüm. 641 00:45:40,030 --> 00:45:41,239 Harikaydı. 642 00:45:42,449 --> 00:45:46,703 Ama mahkûmiyet kararı olmadan bunun hiçbir anlamı yoktu. 643 00:45:47,537 --> 00:45:50,081 Bu iş için büyük emek harcandı. 644 00:45:50,791 --> 00:45:52,667 Duruşma iki ay sürdü. 645 00:45:55,420 --> 00:45:57,506 Ortalığı temizlerken elimi kestim. 646 00:45:58,757 --> 00:46:04,763 Howard'ın vahşice öldürüldüğünden hiç haberim yoktu. 647 00:46:05,889 --> 00:46:09,559 Bıçaklandığını biliyordum ama mahkemede duyana kadar 648 00:46:10,393 --> 00:46:14,523 cinayetin boyutundan haberim yoktu. 649 00:46:15,482 --> 00:46:19,402 Sanırım Evan, Howard'ı arkadan yakalayıp boğazını kesmiş 650 00:46:20,070 --> 00:46:22,906 çünkü çığlık atmasını istememiş. 651 00:46:22,989 --> 00:46:28,537 Birine pusu kurduğunuzda ilk endişeleneceğiniz şey bu olur. 652 00:46:28,620 --> 00:46:33,124 Bence ilk yara buydu, ardından tam gaz devam etti. 653 00:46:33,208 --> 00:46:36,002 Onu öldürmekle kalmadılar, katlettiler. 654 00:46:36,086 --> 00:46:39,089 Onu ağıldaki domuz gibi katlettiler. 655 00:46:39,840 --> 00:46:44,010 Ros da olay yerindeydi. Olay yerinde olduğunu kanıtladılar. 656 00:46:45,929 --> 00:46:48,849 Ros'a gerçekten hayrandım. 657 00:46:48,932 --> 00:46:54,521 Onu gerçekten tanıdığımı sanıyordum. 658 00:46:55,146 --> 00:46:59,568 Gerçek yüzünü göremediğimi anladığımda 659 00:46:59,651 --> 00:47:02,612 dünyam tersine döndü. 660 00:47:05,782 --> 00:47:08,785 Jüri en az dört gün görüştü. 661 00:47:08,869 --> 00:47:11,371 Durum iyi değildi. Anlayamadım. 662 00:47:11,454 --> 00:47:12,664 CEZA MAHKEMESİ BİNASI 663 00:47:15,667 --> 00:47:17,002 Herkes kalksın! 664 00:47:17,085 --> 00:47:22,966 Ros ve Evan hemen orada suçlu bulundu. 665 00:47:25,510 --> 00:47:27,971 İkinci dereceden cinayetten suçluydular. 666 00:47:28,805 --> 00:47:32,225 O mahkeme salonunda "suçlu" kelimesi yankılanıyordu. 667 00:47:34,895 --> 00:47:36,271 Çok duygusaldı. 668 00:47:37,480 --> 00:47:41,359 Annem "suçlu" diye haykırıp durdu. 669 00:47:42,027 --> 00:47:43,862 Mutluluktan havalara uçtuk. 670 00:47:43,945 --> 00:47:49,826 Bunca yıl sonra Howard için adaletin tecelli etmesi 671 00:47:49,910 --> 00:47:53,788 mutluluktan öte bir duyguydu. 672 00:47:53,872 --> 00:47:57,375 Elizabeth Lederer olmasaydı 673 00:47:57,459 --> 00:48:01,212 bırakın mahkûmiyeti, duruşma bile olmazdı. 674 00:48:02,964 --> 00:48:07,636 Bunca yıldır sabreden Frank'i görmeye gittim. 675 00:48:07,719 --> 00:48:12,557 "Suçlu! İkisi de suçlu!" diyordu. 676 00:48:12,641 --> 00:48:16,811 Cep telefonunu çıkarıp tanıdığı herkesi aramaya başladı. 677 00:48:16,895 --> 00:48:23,526 "Suçlu!" Ardından bir sonrakini arıyordu. Bunun olmasını uzun zamandır bekliyordu. 678 00:48:30,784 --> 00:48:33,662 TEMMUZ 2019 KARARDAN DÖRT AY SONRA 679 00:48:37,666 --> 00:48:40,377 Frank mahkemede konuşmak için kürsüye çıktı. 680 00:48:41,211 --> 00:48:45,298 Bu ikisi tarafından katledilirken 681 00:48:45,382 --> 00:48:47,175 hayatının son anlarında 682 00:48:47,258 --> 00:48:53,807 Howard'ın yaşadığı dehşet ve korku aklıma geldikçe 683 00:48:53,890 --> 00:48:57,394 gözlerime bir an bile uyku girmiyor. 684 00:48:58,728 --> 00:49:03,525 Mart ayında üç şeyi kaybettim. 685 00:49:04,275 --> 00:49:09,155 Oğlum ve şirketimi asla geri alamayacağım. 686 00:49:09,239 --> 00:49:13,910 Ama Philip'i de kaybettim. Bana bakmak istemediğini biliyorum. 687 00:49:13,994 --> 00:49:15,787 Buna çok üzülüyorum 688 00:49:15,870 --> 00:49:18,915 ama onu sevdiğimizi ve bize dönmesini istediğimizi 689 00:49:18,999 --> 00:49:21,418 bilmesini istiyorum. 690 00:49:21,501 --> 00:49:22,544 Yalvarırım. 691 00:49:24,004 --> 00:49:28,508 Frank sorumluların hesap vermesini çok istese de 692 00:49:28,591 --> 00:49:31,469 asıl istediği Philip'le ilişki kurmaktı. 693 00:49:33,596 --> 00:49:38,935 Philip'in London School of Economics'te okuduğunu öğrendim. 694 00:49:39,019 --> 00:49:41,104 Bundan haberim yoktu. 695 00:49:41,730 --> 00:49:45,442 Bu harika haberi yeni almıştım. 696 00:49:45,525 --> 00:49:48,611 O çocuk artık büyümüştü. 697 00:49:50,030 --> 00:49:51,489 Torunum. 698 00:49:51,573 --> 00:49:54,284 Oğlumun tek oğlu. 699 00:49:56,703 --> 00:49:57,829 Onu geri istiyorum. 700 00:49:57,912 --> 00:50:00,874 Onu seviyoruz, hepsi bu. 701 00:50:00,957 --> 00:50:02,542 Bu hâlâ geçerli. 702 00:50:11,092 --> 00:50:15,221 Philip hâkim karşısına çıkarak 703 00:50:15,722 --> 00:50:20,226 babasını öldüren annesi için hoşgörü istedi. 704 00:50:21,728 --> 00:50:25,899 Nasıl olur da hoşgörü istersin? 705 00:50:27,942 --> 00:50:29,986 Bilemiyorum. 706 00:50:30,904 --> 00:50:33,531 Mahkemeye kadar 707 00:50:33,615 --> 00:50:38,203 Philip'in konuştuğunu duymamıştım. 708 00:50:38,286 --> 00:50:40,663 Annesinden bahsediyordu. 709 00:50:40,747 --> 00:50:44,125 Annesinin onu iyi yetiştirdiğini anlattı. 710 00:50:44,209 --> 00:50:46,127 Bence annesinin tek yaptığı şey 711 00:50:46,211 --> 00:50:49,798 Philip'in aklını ailemize karşı nefretle doldurmaktı. 712 00:50:49,881 --> 00:50:54,219 Eminim Philip beni suçluyordur. Ros'un bütün ailesi beni suçluyordur 713 00:50:54,302 --> 00:50:59,474 çünkü mahkemede çok serttim. Peşlerini bırakamazdım. 714 00:51:01,267 --> 00:51:05,522 Babasının öldürülmesi karşısında annesini savunmak istiyorsa 715 00:51:06,773 --> 00:51:07,899 öyle olsun. 716 00:51:11,528 --> 00:51:13,822 Onun yerinde olmak çok zor. 717 00:51:13,905 --> 00:51:19,285 Tüm bu olayda Howard'ın ardından ikinci kurban o. 718 00:51:19,369 --> 00:51:21,621 Annesinin onu kurtardığına, 719 00:51:21,704 --> 00:51:26,709 annesi bir şey yapmamışken dedenin annesini suçladığına ikna oldu. 720 00:51:26,793 --> 00:51:30,046 Ardından olay mahkemede sonuçlandı. 721 00:51:30,964 --> 00:51:34,509 Yıllardır inandırıldığı şeyin tersi oldu. 722 00:51:34,592 --> 00:51:37,053 Bunu yaşamak çok zordur. 723 00:51:37,137 --> 00:51:40,431 Bu suçtan, cinayetten ötürü 724 00:51:40,515 --> 00:51:45,061 sizleri 25 yıl ila müebbet hapis cezasına mahkûm ediyorum. 725 00:51:45,770 --> 00:51:48,356 25 yıl ila müebbet hapis cezası aldılar. 726 00:51:48,439 --> 00:51:50,859 Yaşlarını düşünürsek müebbet demek. 727 00:51:51,442 --> 00:51:54,654 Evan ve Ros hak ettiklerini buldu. 728 00:51:54,737 --> 00:51:58,032 23 yıl özgürce yaşadılar. 729 00:51:58,700 --> 00:52:02,453 Şimdi en az 23 yıl hapiste kalmalılar. 730 00:52:04,831 --> 00:52:08,209 Hâkim cezayı açıkladı. Philip birden ayağa kalktı. 731 00:52:10,086 --> 00:52:13,214 Bir hışımla oradan uzaklaştı. 732 00:52:14,591 --> 00:52:17,302 Karar duruşmasına davet edildim. 733 00:52:18,011 --> 00:52:23,016 Geç kalmıştım. Kapı bir anda açıldı. 734 00:52:24,350 --> 00:52:28,813 Karşımda sanki Howard Pilmar vardı. 735 00:52:28,897 --> 00:52:31,608 Bu beni hayrete düşürdü. 736 00:52:31,691 --> 00:52:34,402 Howard'la hiç tanışmamış olsam da 737 00:52:34,485 --> 00:52:38,990 soruşturmada resimlerini gördüğümden dış görünüşünü biliyordum. 738 00:52:39,073 --> 00:52:41,910 Karşımdaki kişi Philip'ti. 739 00:52:46,080 --> 00:52:51,711 Çözülmemiş bir vakayı çözmek vakayı çözenler için çok önemlidir. 740 00:52:51,794 --> 00:52:53,087 İnsanı tatmin eder. 741 00:52:54,589 --> 00:52:59,802 Ama mahkûmiyet kararı ailelerin acısını dindirmez. 742 00:53:03,556 --> 00:53:10,521 Howard vahşice bıçaklanıp öldürülürken 743 00:53:10,605 --> 00:53:16,486 ömrünün son anlarında yaşadığı o korkuyu hayal ediyorum. 744 00:53:17,570 --> 00:53:21,199 Bu asla atlatamayacağım bir şey. 745 00:53:21,866 --> 00:53:26,079 Her gece yattığımda onunla konuşuyorum. 746 00:53:26,162 --> 00:53:29,165 "Nasıl oldu da bunu yaşadın? 747 00:53:29,249 --> 00:53:33,711 Bu kadınla sorun yaşadığını neden bana söylemedin?" diyorum. 748 00:53:35,713 --> 00:53:37,590 Ama cevap alamıyorum. 749 00:53:56,192 --> 00:53:57,026 GELECEK BÖLÜMDE 750 00:53:57,110 --> 00:53:59,862 Howard Pilmar cinayetinden birkaç yıl sonra 751 00:53:59,946 --> 00:54:02,699 yedi aileyi ilgilendiren bir vaka vardı. 752 00:54:02,782 --> 00:54:05,868 Yoğun duyguların yaşandığı bir vakaydı. 753 00:54:08,121 --> 00:54:11,416 Bu vaka son derece yürek parçalayıcıydı. 754 00:54:12,375 --> 00:54:15,503 Kurbanların hepsi masum genç kızlardı. 755 00:54:16,713 --> 00:54:22,135 İşlediği suçların büyüklüğü insanı hayrete düşürüyordu. 756 00:54:22,885 --> 00:54:25,013 Sevgililer Günü'nden beri kaçak. 757 00:54:25,096 --> 00:54:28,641 Bir cinayet ve iki tecavüz olayı var ve devamı da olabilir. 758 00:54:29,475 --> 00:54:34,605 "Seri katil." Bu sıkça söylenir. O adam bir seri katildi. 759 00:55:17,315 --> 00:55:21,319 Alt yazı çevirmeni: Mustafa Üneşi